Temyiz İsteminde Bulunan (Davalılar) : 1- Çevre ve Orman Bakanlığı
2-
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vek : Av. …, Av. …
Diğer Davalılar : 1- Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı
2- İzmir Valiliği
Karşı Taraf (Davacı) : Tahtalı Barajı Havzası ve Çevresi
Belediyeler Birliği
Vekili :
Av. …
İstemin Özeti :
Danıştay Altıncı Dairesi adına Danıştay Nöbetçi Dairesince verilen 8.8.2006
günlü, E:2006/4183, K:2006/3984 sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması
davalı idareler tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi ...'un Düşüncesi : İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanlığı'nın temyiz isteminin esas, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın
temyiz isteminin ise süre yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ...'ın Düşüncesi :
Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan 14.10.1998 günlü, 1/25.000 ölçekli
çevre düzeni imar planının iptali istemiyle açılan davada, davanın 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-b maddesi uyarınca reddine ilişkin bulunan
Danıştay Altıncı Dairesi adına Nöbetçi Dairece verilen 8.8.2006 günlü,
E:2006/4183, K:2006/3984 sayılı kararı davalı idarelerden İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanlığı ve Çevre ve Orman Bakanlığı temyiz etmekte ve bozulmasını
istemektedirler.
Davalı idarelerden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının temyiz
dilekçesinde öne sürülen hususlarda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
49.maddesinin birinci fıkrasında yazılı nedenlerden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Davalı idarelerden Çevre ve Orman Bakanlığının temyiz dilekçesi
yönünden ise;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46.maddesinin
2.fıkrasında "Danıştay Dava Daireleri ile İdare ve vergi Mahkemelerinin nihai
kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen Otuz gün içinde Danıştay'da temyiz
yoluna başvurulabilir" hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 48.maddesinin
3.fıkrasında da temyiz dilekçelerinin ilgisine göre kararı veren mahkemeye,
Danıştay'a veya 4.maddede belirtilen mercilere verileceği ve kararı veren
mahkeme veya Danıştay'ca karşı tarafa tebliğ edileceği, karşı tarafın tebliğ
tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebileceği,cevap verenin kararı
süresinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde temyiz isteminde
bulunabileceği, bu tarihte bu dilekçelerin temyiz dilekçesi yerine geçeceği
belirtilmiştir.
Görüldüğü gibi kanunda Danıştay Dava Daireleri ile İdare ve Vergi
Mahkemelerince verilen nihai kararların temyizi için otuz günlük süre
öngörülmüş, kararı süresinde temyiz etmeyen tarafa da diğer tarafın temyiz
dilekçesine otuz gün içinde vereceği cevapta temyiz isteminde bulunabilmesi
olanağı tanınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; olayda,karşı taraf davacı olmasına rağmen
davalı idarelerden birisi olan Çevre ve Orman Bakanlığının davalı idarelerden
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının temyiz dilekçesinin tebliği üzerine
temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; temyiz süresi geçirildikten sonra karşı taraf durumunda
bulunmayan Çevre ve Orman Bakanlığına diğer davalı idare olan İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanlığının temyiz dilekçesinin tebliği, yeniden temyiz isteminde
bulunma hakkı vermeyeceğinden ilk tebligat üzerine yasal temyiz başvuru süresi
geçirildikten sonra yapılan temyiz başvurusunun incelenme olanağı
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerden İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanlığının temyiz isteminin reddi ile temyize konu Danıştay Altıncı Daire
Kararının onanması,davalı idarelerden Çevre ve Orman Bakanlığının temyiz
isteminin ise süre aşımı yönünden reddine karar verilmesinin uygun olacağı
düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi,
gereği görüşüldü:
Dava, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan 14.10.1998 günlü,
1/25.000 ölçekli çevre düzeni planının iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay
Altıncı Dairesi adına Danıştay Nöbetçi Dairesince verilen 8.8.2006 günlü,
E:2006/4183, K:2006/3984 sayılı kararla; 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8. ve 9.
maddelerine değinilerek, idari bir işlemin hukuksal sonuçlar yaratabilmesi ve
dava konusu edilebilmesi için kesinleşmesinin gerektiği, 2577 sayılı Yasanın 14.
maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde de, idari davaya konu olabilecek
işlemlerin kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler olması gerektiğinin
öngörüldüğü; hangi ölçekte olursa olsun, imar planları genel düzenleyici
işlemler olduklarından ilgilileri hakkında sonuç doğurabilmelerinin, ilan
edilmek suretiyle idari prosedürün tamamlanmış olmasına bağlı olduğu, Belediye
meclisince kabul edilmekle veya Bakanlıkça onanmakla yürürlüğe giren 3194
sayılı Yasada belirtilen imar planları için bu prosedürün tamamlanmasının, aynı
madde hükmü uyarınca bir ay süreyle askıya çıkarılmak suretiyle olanaklı
bulunduğu; Danıştay Altıncı Dairesinin 4.11.2003 günlü, E:2002/2262, K:2003/5420
sayılı kararından, uyuşmazlığa konu planın 3194 sayılı Yasada öngörüldüğü
biçimde ilan edilmediği; dolayısıyla, ortada kesin ve uygulanabilir, idari
davaya konu edilebilecek nitelikte bir imar planının bulunmadığı gerekçesiyle
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-b maddesi uyarınca davanın
reddine karar verilmiştir.
Davalı idarelerden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı, temyiz
istemine konu karardan sonra verilen 15.8.2006 günlü kararla Belediyelerinin
hasım konumundan çıkartılmasına karar verilemeyeceğini; öte yandan söz konusu
planın Belediyelerince ilan edilmemiş olması planın kesinleşmesine engel
oluşturmayacağından, ortada idari davaya konu edilebilecek nitelikte bir plan
bulunduğunu; Çevre ve Orman Bakanlığı ise, davada husumetin kendilerine
yöneltilemeyeceğini, bu çerçevede Bakanlıkları husumetten çıkartılmadan verilen
kararda hukuka uyarlık bulunmadığını ileri sürerek anılan kararı temyiz etmekte
ve bozulmasını istemektedirler.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 2.
fıkrasında, özel Kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay dava
daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ
tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurabileceği; 48.
maddesinin 3. fıkrasında da, temyiz dilekçelerinin ilgilisine göre kararı veren
mahkemeye, Danıştaya veya 4. madde de belirtilen mercilere verileceği ve kararı
veren mahkeme veya Danıştayca karşı tarafa tebliğ edileceği, karşı tarafın
tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebileceği, cevap verenin kararı
süresinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde temyiz isteminde
bulunabileceği, bu takdirde bu dilekçelerin temyiz dilekçesi yerine geçeceği
kurala bağlanmıştır.
Görüldüğü üzere, 2577 sayılı Yasa'da kararı süresinde temyiz etmeyen
tarafa, karşı tarafın temyiz dilekçesinin tebliği üzerine otuz gün içerisinde
vereceği cevap dilekçesinde kararı temyiz etme olanağı getirilmiştir.
Temyiz istemine konu karara ilişkin dosyanın incelenmesinden, davalı
idarelerden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın temyiz dilekçesinin yine
davalı idarelerden olan Çevre ve Orman Bakanlığı'na tebliği üzerine anılan
Bakanlığın temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla, Daire kararının tebliğ tarihine göre temyiz süresini
geçiren ve davada karşı taraf konumunda bulunmayan Çevre ve Orman Bakanlığı'na
diğer davalı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın temyiz dilekçesinin
tebliği yeniden temyiz isteminde bulunma hakkı doğurmayacağından, ilk tebligat
üzerine yasal temyiz süresi geçirilerek yapılan temyiz başvurusunun esasının
incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı temyiz istemine gelince;
3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesinin (b) fıkrasında; " İmar
Planları; nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana gelir. Mevcut ise
bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye
sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili
belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe
girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tesbit edilen
ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde
planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen
itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara
bağlar. Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar
valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır.Valilikçe uygun görüldüğü
takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit
edilen ilan yerinde bir ay süreyle ilan edilir. Bir aylık süre içinde planlara
itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır. Valilik itirazları ve planları
onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar. Onaylanmış planlarda
yapılacak değişiklikler de aynı usule tabidir. Kesinleşen imar planlarının bir
kopyası Bakanlığa gönderilir." hükmü yer almış, 9. maddesinde; "Bakanlık gerekli
görülen hallerde, kamu yapıları ile ilgili imar planı ve değişikliklerinin,
umumi hayata müessir afetler dolayısıyla veya toplu konut uygulaması veya
Gecekondu Kanununun uygulanması amacıyla yapılması gereken planların ve plan
değişikliklerinin, birden fazla belediyeyi ilgilendiren metropoliten imar
planlarının veya içerisinden veya civarından demiryolu veya karayolu geçen, hava
meydanı bulunan veya havayolu veya denizyolu bağlantısı bulunan yerlerdeki imar
ve yerleşme planlarının tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya
diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak
yapmaya,yaptırmaya, değiştirmeye ve re'sen onaylamaya yetkilidir...kesinleşen
planlar ilgili belediyelere ve valiliklere tebliğ edilir..." hükmüne yer
verilmiştir.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri uyarınca onaylanmakla yürürlüğe
giren imar planlarının kesinleşmesi için anılan madde hükümlerine göre bir ay
süreyle askıya çıkarılmak suretiyle ilan edilmeleri gerekmektedir. Onaylandıktan
sonra ilan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planı Yasa'da öngörülen usul
tamamlanmaksızın tesis edilmiş bir işlem olacağından, bu şekil eksikliği
nedeniyle iptalinin gerekeceği açıktır.
Uyuşmazlıkta da, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylandıktan
sonra ilan edilmeksizin uygulamaya konulan imar planının iptaline karar
verilmesi gerekmekte ise de, Dairece verilen karara karşı davacı tarafından
temyiz isteminde bulunulmamış olması karşısında, belirtilen bu husus, temyiz
isteminde bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine sonuç doğuracak
şekilde Daire kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan; dosyanın incelenmesinden, Dairece İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanlığı'nın hasım konumundan çıkartılmasına yönelik bir karar
verilmediği anlaşıldığından, anılan idarenin husumete yönelik temyiz isteminde
isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın temyiz isteminin
süre yönünden reddine oybirliği ile, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın
temyiz istemenin ise esastan reddine oyçokluğu ile 7.10.2010 gününde karar
verildi.
KARŞI OY
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 9. madde hükmü uyarınca hazırlanan imar
planı Bakanlıkça onandığı tarihten itibaren uygulanabilecek bir idari işlem
niteliğindedir.
Bu itibarla, ortada idari davaya konu edilebilecek kesin ve
yürütülmesi gerekli bir işlem bulunduğundan, İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanlığı'nın temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması ve işin
esası hakkında karar verilmek üzere dosyanın Dairesine gönderilmesi gerektiği
oyuyla, kararın anılan idarenin temyiz isteminin reddine ilişkin kısmına
katılmıyoruz.