Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
ALTINCI
DAİRE
2000
2469
1999
1643
26/04/2000
KARAR METNİ
Yapı
kararının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle zarara uğranıldığından
bahisle maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılan tazminat davasında
idare mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin bölümünde isabetsizlik
bulunmadığı ancak uygun bir miktar manevi tazminata da hükmedilmesi ve yasal
faizin dava tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği hk.
Danıştay
Altıncı Dairesinin 26.4.2000 gün ve E:1999/1643, K:2000/2469 sayılı kararı.
Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- Davacı : ...
2-Davalılar :-...Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : 1- Davalılar :... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
2- Davacı : ...
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı kararının usul ve
yasaya aykırı olduğu öne sürülerek taraflarca bozulması istenilmektedir.
Davacının Savunmasının Özeti: Temyiz edilen kararın davanın
kabulüne
ilişkin kısmında bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna
uygun olan kararın anılan bölümünün onanması gerektiği savunulmaktadır.
Davalıların Savunmalarının Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Leyla Kodakoğlu'nun Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü
ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Tülin Özgenç'in Düşüncesi :Tarafların temyiz dilekçesinde öne
sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin
1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince
verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın
bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz istemlerinin reddiyle idare mahkemesi kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının taşınmazına komşu, ..., ada... parsel sayılı taşınmaz için
verilen inşaat ruhsatının kesinleşen mahkeme kararları ile iptal edilmesine
rağmen, yargı kararının uygulanmaması nedeniyle zarara uğratıldığından bahisle,
...-lira maddi, ...-lira manevi
tazminatın,
idarenin işlem tesis etmesi gerektiği iddia edilen tarihten itibaren işletilecek
yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış; İdare
Mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine
düzenlenen raporun dosyada bulunan bilgi ve belgelerle birlikte
değerlendirilmesinden, davacının bağımsız bölüm maliki olduğu binaya komşu
parselde üçüncü kişi tarafından inşa edilen yapı için verilen inşaat ruhsatının
ve bu ruhsatın dayanağı olan, imar planının lejantında değişiklik yapılarak 0.5
m. olan su basman kotunun 2.50 m.ye çıkartılması yolundaki belediye meclisi
kararının iptali istemiyle açılan davada ... İdare Mahkemesince verilen ve
kesinleşen ... günlü, ... sayılı iptal kararın 17.7.1995 gününde davalı idareye
tebliğ edilmesine rağmen uygulanmaması ve davacının 20.6.1996 günlü dilekçesi
ile idareye yaptığı müracaatın reddi üzerine bu davanın açıldığı; bu durumda
yargı kararının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan maddi zararın
tazmininin zorunlu olduğu, bilirkişilerin 18.7.1995 günü itibariyle davacının
dairesinin (bina cephesi, hava akımı, ışık, manzara gibi özelliklerin de dikkate
alınması sonucunda) ekonomik değerinde ... lira maddi kayıp olacağını belirlemiş
olmaları nedeniyle bu meblağın 18.7.1995 gününden itibaren işletilecek yasal
faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, maddi tazminat isteminin fazlası ile
manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, bu karar taraflarca temyiz
edilmiştir.
İdare Mahkemesi kararının ...lira maddi tazminat isteminin
kabulüne,
fazlaya ilişkin kısmının ise reddine ilişkin bölümünde 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma
nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Manevi tazminat temelde gerçek bir tazmin aracı olmayıp doğrudan doğruya
bir manevi tatmin aracıdır. Bir idari işlem veya eylem nedeniyle ızdırap duyan
kişiye sadece tatmin aracı olan bir miktar para verilerek bu üzüntü ve
sıkıntının tam olmasa bile bir miktar azaltılması temel amaçtır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacı bağımsız bölüm maliki olduğu binaya komşu
parsel üzerine inşa edilen yapı nedeniyle huzurunun bozulduğunu, idarenin yargı
kararının gereğini yerine getirmemesi nedeniyle 25 yıldır oturduğu daireyi terk
ederek başka bir yere taşınmak zorunda kaldığını, yıllardır sürdürdüğü hukuk
mücadelesi de dikkate alındığında çektiği acı ve sıkıntının kısmen de olsa
karşılanması gerektiğini iddia etmektedir.
Bu durum karşısında, dava konusu olayda manevi taminatın koşulları
bulunduğundan, davacının duyduğu elem ve sıkıntılarında dikkate alınması
suretiyle uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, mahkeme,imar planı ve inşaat ruhsatının iptaline ilişkin idare
mahkemesi kararının davalı idareye tebliğini izleyen günden itibaren
hesaplanacak yasal faizin davacıya ödenmesine karar vermiş ise de, yerleşmiş
yargısal içtihatlara göre, tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz
işletilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, tazminat davasının açıldığı gün olan
18.10.1996 gününden itibaren yasal faize hükmedilmesi, fazlaya ilişkin istemin
ise reddi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı
kararının ...- lira maddi tazminat isteminin
kabulüne,istemin
bu meblağı aşan bölümün ise reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, kararın diğer
bölümlerinin ise BOZULMASINA, 26.4.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.