Karar Özeti
	Tarhiyat öncesi uzlaşma talebinin reddi üzerine 
	düzenlenen vergi/ceza ihbarnamelerinin alınmasından sonra uzlaşma talep 
	edilmesinin vergi usul kanununun ek madde 11/ııı gereği dava açma süresini 
	kesmeyeceği hk.[71]
	 
	Temyiz İsteminde Bulunan : ... Belediye Başkanlığı
	Vekili : Av. ...
	Karşı Taraf : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü 
	İstemin Özeti : Yükümlü hakkında düzenlenen vergi 
	inceleme raporuna dayanılarak 1997/Eylül dönemi çin salınan kusur cezalı 
	katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; dosyanın 
	incelenmesinden davacı nezdinde düzenlenen rapor esas alınarak tarh olunan 
	ve 3.1.2000 tarihinde tebliğ edilen vergi ve ceza ihbarnamesine karşı İl 
	Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına verilen ve 25.1.2000 tarihinde kayda geçen 
	dilekçesiyle uzlaşma başvurusunda bulunan davacının, bu isteminin reddine 
	dair verilen 14.2.2000 tarih ve 35/941 sayılı yazıyı esas alarak dava 
	açtığının anlaşıldığı, İdari Yargılama Usulü Kanununun 7/1. maddesinde dava 
	açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde vergi 
	mahkemelerinde 30 gün olduğunun hükme bağlandığı, Vergi Usul Kanununun 
	uzlaşma ile ilgili bölümünün ek 11. maddesinin III. fıkrasında ise tarhiyat 
	öncesi uzlaşmanın temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya 
	varılamamış olması halinde mükellefler veya ceza muhatabı olanların verginin 
	tarhından ve cezanın kesilmesinden sonra uzlaşma talep edemeyeceklerinin 
	hüküm altına alındığı, olayda II Uzlaşma Komisyonu Başkanlığı yazısında 
	vergi dairesi ile yapılan uzlaşma sonrası vergi inceleme raporunda 
	belirtilen vergi ve cezalara karşı davacının tarhiyat öncesi uzlaşma talep 
	ettiğinin, ancak 27.7.1999 tarih ve 127 sayılı tutanak ile uzlaşmanın vaki 
	olmadığının belirlendiği, bu tespit karşısında davacıya 3.1.2000 tarihinde 
	tebliğ edilen vergi ve ceza ihbarnamesine karşı davacının II Uzlaşma 
	Komisyonu Başkanlığı'na uzlaşma başvurusunda bulunma hakkı olmadığı gibi 
	başvurunun dava açma süresini uzatması ya da kesmesinden de 
	sözedilemeyeceği, bu esasa göre tebliğ üzerine vergi ve ceza ihbarnamelerine 
	karşı otuz gün içinde dava açılmamış olması nedeniyle davanın esastan 
	incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle süre aşımı yönünden reddeden ... 
	Vergi Mahkemesinin ... tarih ve ... sayılı kararının; yapılan uzlaşma 
	başvurusunun dava açma süresini kestiği, davanın süresinde açıldığı ileri 
	sürülerek bozulması istenilmektedir.
	Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
	Savcı Cavit Zeybek'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde 
	öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. 
	maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi 
	Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, 
	anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
	Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi 
	Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
	Tetkik Hakimi Özlem Erdem Karahanoğulları'nın Düşüncesi 
	: İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının 
	bozulmasını gerektirecek itelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi 
	gerektiği düşünülmektedir.
	TÜRK MİLLETİ ADINA
	Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği 
	görüşüldü:
	Temyiz edilen ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve ... 
	sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 
	1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı 
	anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan Mahkeme kararının 
	onanmasına, 6.610.000.- lira ilam harcının temyiz isteminde bulunandan 
	alınmasına 20.3.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi. BŞ/ŞGK
	 
	 
	Karar Özeti
	Yükümlünün abone olması nedeniyle iptali istenilen 
	işlemle aktüel menfaat bağı bulunuyor ise de ancak, işlemin yükümlüye 
	uygulanması ya da işlemin ilanından itibaren yasa dava açma süresi içinde 
	dava açabileceği hk.[72]
	 
	Temyiz İsteminde Bulunan : ... A.Ş.
	Vekili : Av. ...
	Karşı Taraf : İZSU Genel Müdürlüğü 
	Vekili : Av. ...
	İstemin Özeti : Tarifeler Yönetmeliğinin, vadesinde 
	ödenmeyen su ve atıksu ücretleri için yapılacak işlemleri düzenleyen 32/a 
	maddesinin değiştirilmesine ilişkin Genel Kurulun 7.7.1994 tarih ve 5/122 
	sayılı kararının iptali istemiyle açılan davayı; dosyadan su bildirgesinde 
	yer alan alacağın ödenmemesi halinde uygulanacak olan gecikme faizinin dava 
	tarihinde hesaplanıp yükümlüye tebliğ edilmediğinin görüldüğü, bu durumda su 
	borcu bildirimi şeklindeki idari işlemin davacıya tebliğ edilmiş icrai 
	nitelikte bir işlem olmadığı, ayrıca yükümlünün hakkının muhtel olduğundan 
	da bahsedilemeyeceği, sonuç itibariyle ortada dava konusu edilebilecek bir 
	işlem bulunmadığı gerekçesiyle reddeden ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve 
	... sayılı kararının; kirlilik önlem payı ve atıksu bedeli talep edilen 
	şahıslardan, kurulan sistem gereği geçikmeli ödeme yapılması halinde gecikme 
	faizi istenileceği, bu değişikliğin Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürülerek 
	bozulması istenilmektedir.
	Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun temyiz 
	isteğinin gerektiği savunulmuştur.
	Savcı Işın Esen'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne 
	sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 
	1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince 
	verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan 
	kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
	Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi 
	Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
	Tetkik Hakimi Feyza Günel'in Düşüncesi : Olayda, 
	yükümlünün abone olması nedeniyle iptali istenilen kararla aktüel menfaat 
	bağı bulunmaktadır. Ancak bu gibi durumlarda ilanı gereken düzenleyici 
	işlemin iptali için işlemin ilan edildiği tarihten itibaren yasal süresi 
	içinde dava açılabileceği gibi menfaati bulunanların düzenleyici işlemin 
	tebliğinden itibaren 30 gün içinde gerekirse uygulanan işlemle birlikte 
	düzenleyici işlemin de iptali isteminde bulunularak dava açılabilir. 
	Dosyadaki belgelerden, 7.7.1994 tarihli Genel Kurul kararından yükümlünün 
	3.8.1995 tarihinde haberdar olduğu ve 18.10.1995'te dava açıldığı 
	anlaşılmaktadır. Haberdar olma tarihinin esas alınması halinde dahi birinci 
	şekilde dava açma süresinin geçirildiği görülmektedir. Öte yandan henüz 
	iptali istenilen kararın yükümlüye uygulanmadığı anlaşıldığından ikinci hale 
	göre de dava açılamayacaktır. 
	Bu durumda, sonucu itibariyle yerinde olan Mahkeme 
	kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
	TÜRK MİLLETİ ADINA
	Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği 
	görüşüldü:
	İstem; vadesinde ödenmeyen su ve atık su ücretler için 
	yapılacak işlemleri düzenleyen Tarifeler Yönetmeliğinin 32/a maddesinin 
	değiştirilmesine ilişkin Genel Kurulun 7.7.1994 tarih ve 5/122 sayılı 
	kararının iptali istemiyle açılan davayı reddeden ... Vergi Mahkemesi 
	kararının bozulmasına ilişkindir;
	Olayda, yükümlünün abone olması nedeniyle iptali 
	istenilen kararla aktüel menfaat bağı bulunmaktadır. Ancak bu gibi 
	durumlarda aktüel menfaati bulunanların iki şekilde dava açabilecekleri 2577 
	sayılı Kanunun 7/4. maddesinde açıklanmıştır. Birincisi ilanı gereken 
	düzenleyici işlemlerde dava açma süresinin işlemin ilan edildiği tarihi 
	izleyen günden itibaren başlayacağı dikkate alınarak açılacak davalardır. 
	İkincisi ise düzenleyici işlemin ilgili kişiye uygulanması halinde açılacak 
	davalardır ve bu davalarda da işlemin tebliğinden itibaren 30 gün içinde 
	gerekirse uygulanan işlemle birlikte düzenleyici işlemin de iptali isteminde 
	bulunularak dava açılabilir. 
	Dosyalardaki belgelerden; 7.7.1994 tarihli Genel Kurul 
	kararından yükümlünün 3.8.1995 tarihinde haberdar olduğu ve 18.10.1995'te 
	dava açıldığı anlaşılmaktadır. Haberdar olma tarihinin esas alınması halinde 
	dahi birinci şekilde dava açma süresinin geçirildiği görülmektedir. Öte 
	yandan henüz iptali istenilen kararın yükümlüye uygulanmadığı 
	anlaşıldığından ikinci hale göre de dava açılamayacaktır. Ancak yükümlüye bu 
	kararın uygulanması halinde yasal dava açma süresi içinde hem Genel Kurul 
	Kararının iptali hem de uygulanan işlemin iptali istemiyle dava 
	açılabilecektir.
	Bu durumda Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın 
	reddedilmesi sonucu itibariyle yerinde olduğundan temyiz isteğinin reddine, 
	... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve ... sayılı kararının onanmasına, ...- 
	lira ilam harcının temyiz isteğinde bulunandan alınmasına 27.2.2001 
	tarihinde oybirliği ile karar verildi.
	BŞ/ŞGK
	 
	 
	 
	 
	Karar Özeti
	2577 sayılı Kanunun 14.maddesi uyarınca yapılacak ilk 
	incelemede, ilk inceleme konularının sırasıyla inceleneceği, bu durumda 
	idari işlemin,
	idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi zorunlu 
	işlem olup olma-
	dığı hususunun incelenmeden davanın süre aşımı yönünden 
	reddedilmesin-
	de isabet olmadığı hk.[73]
	 
	İnşaat işi ile uğraşan yükümlü şirket hakkında tanzim 
	edilen, işgal
	harcına ilişkin tespit ve tahakkuk fişinin iptali 
	istemiyle açılan da-
	vayı 5.5.1993 tarihinde tebliğ edilen tahakkuk fişine 
	karşı 2577 sayı-
	lı Kanunun 7.maddesinde belirlenen otuz günlük dava 
	açma süresi geçi-
	rildikten sonra 1.7.1993 tarihinde açılan davada süre 
	aşımı bulunduğu
	gerekçesiyle reddeden Bursa Vergi Mahkemesinin 
	7.12.1993 gün ve 1993/
	1785 sayılı kararının bozulması istenilmektedir.
	2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dilekçeler 
	Üzerine İlk
	İnceleme" başlıklı 14.maddesinin 3.fıkrasında 
	dilekçelerin Danıştay'da
	daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, 
	idare ve vergi
	mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya 
	görevlendireceği bir üye tara-
	fından ilk inceleme konuları yönünden sırasıyla 
	inceleneceği belirtil-
	miştir. Madde hükmü uyarınca, açılan bir davada, 
	öncelikle, idari dava
	ya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem 
	olup olmadığı hu
	susunun, incelenmesi gerekmektedir.
	Olayda, 5.5.1993 tarihli inşaat yer işgallerine ait 
	tespit ve tahakkuk
	fişi adı altında tanzim edilen belgenin, işgal harcı 
	tarhiyatına hazır
	lık mahiyetinde yapılan tespite ilişkin bir belge 
	olması, herhangi bir
	yükümlülük getirmemesi ve sadece bir ön işlem olması 
	nedeniyle idari
	davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir 
	işlem niteli-
	ğinde olmadığı görülmektedir.
	Bu durumda, yukarıda açıklanan yasa hükmü çerçevesinde 
	olayın bu yönüy
	le incelenip bir karar verilmesi gerekirken süre aşımı 
	nedeniyle dava-
	nın reddinde isabet görülmemiştir.
	Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi 
	Mahkemesi kara-
	rının bozulmasına karar verildi.
	 
	 
	BŞ/NÇ
	 
	 
	 
	 
	 
	 
	 
	 
	 
	 
	 
	Karar Özeti
	213 sayılı Kanunun Ek 7.maddesindeki 15 günlük ek süre, 
	tarhiyattan sonra uzlaşma talebinde bulunanlar için tanınmış olup, tarhiyat 
	öncesi uzlaşma talebinde bulunan kişinin ihbarnamelerin tebliğinden itibaren 
	30 gün içerisinde dava açması gerektiği hk.[74]
	 
	Davacı şirketin Temmuz 1985 dönemi işlemlerinin Katma 
	Değer Vergisi yö
	nünden incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme 
	raporu ile 12.791.
	513 liranın haksız yere iade edildiğinin saptanması 
	nedenyile tarh edi
	len kaçakçılık cezalı Katma Değer Vergisinin 
	kaldırılması istemiyle
	açılan davayı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü 
	Kanununun 7.maddesin-
	de vergi mahkemelerinde dava açma süresinin özel 
	kanunlarında ayrı sü-
	re gösterilmeyen hallerde otuz gün olduğunun hükme 
	bağlandığı, 213 sa
	yılı Vergi Usul Kanunun değişik ek 11.maddesinin üçüncü 
	fıkrasında,
	tarhiyat öncesi uzlaşmanın temin edilememiş veya 
	uzlaşma müzakeresinde
	uzlaşmaya varılamamış olması halinde mükelleflerin veya 
	ceza muhatabı
	olanların verginin tarhından ve cezanın kesilmesinden 
	sonra uzlaşma ta
	lep edemeyeceklerinin belirtildiği, Vergi Usul 
	Kanununun ek 7.maddesin
	de belirtilen 15 günlük ek dava açma süresinin ancak 
	tarhiyattan sonra
	uzlaşma talebinde bulunan yükümlülere tanınmış bir hak 
	olduğu, olayda
	yükümlü şirketin tarhiyat öncesi uzlaşmaya gittiği, 
	ancak uzlaşmaya va
	rılamaması üzerine tarh edilen vergi ve cezanın 
	salındığı, ikinci bir
	uzlaşma talep edilmesi üzerine "anlaşma konisyonu ön 
	kararı" ile uzlaş
	ma talebi reddedildiğinden olaya 15 günlük ek dava açma 
	süresinin uygu
	lanamayacağı, Vergi ve Ceza ihbarnamelerinin 9.2.1988 
	tarihinde tebliğ
	edilmesine karşın otuz günlük dava açma süresi 
	geçirildikten sonra
	19.4.1988 tarihinde dava açıldığından olayda süre aşımı 
	bulunduğu ge-
	rekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulması 
	isteminden iba
	rettir.
	Temyiz edilen İzmir 4.Vergi Mahkemesinin 8.9.1988 gün 
	ve 1988/452 sayı
	lı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü 
	Kanununun 49.maddesi-
	nin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden 
	hiçbirisinin bulunmadığı
	anlaşıldığından temyiz isteminin reddine anılan mahkeme 
	kararının onan
	masına karar verildi.
	 
	 
	BŞ/SE
	 
	 
	 
	 
	 
	 
	 
	 
	Karar Özeti
	İdarenin mahkeme kararını uygulamaması halinde davacı 
	bu yargı kararının infazını idareden genel zamanaşımı süresi olan 10 yıl 
	içinde her
	zaman isteyebileceği hk.[75]
	 
	Taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle açılan tazyid-i 
	bedel davasının
	sonuçlanmasından sonra artırılan bedel üzerinden 
	tahakkuk ettirilerek
	tahsil edilen Gayrimenkul Kıymet Artışı Vergisinin 
	iadesine ilişkin
	mahkeme kararının vergi dairesince uygulanmaması 
	sonucunda zarara uğra
	dığı nedeniyle 1.2.1983 tarihinden itibaren 
	hesaplanacak yasal faizi
	ile birlikte maddi, manevi tazminat ödenmesi istemiyle 
	açılan davayı;
	2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 
	7.maddesinde dava açma sü-
	resinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen 
	hallerde vergi mahke
	melerinde 30 gün olarak belirlendiği, yine aynı yasanın 
	10.maddesinde,
	ilgililerin haklarında idari davaya konu olabilecek bir 
	işlem veya ey-
	lemin yapılması için idari makamlara 
	başvurabilecekleri, altmış gün
	içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş 
	sayılacağı, ilgilile-
	rin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma 
	süresi içinde, ko
	nusuna göre Danıştay'a İdare ve Vergi Mahkemelerinde 
	dava açabilecekle
	ri, altmış günlük süre içinde verilen cevap kesin 
	değilse ilgili bu ce
	vabı istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin 
	cevabıda bekle
	yebileceği, bu takdirde dava açma süresinin 
	işlemiyeceği, dava açılma-
	yan haller ile davanın süreden reddi halinde, altmış 
	günlük sürenin
	bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap 
	verilmesi halinde, ce
	vabın tebliğinden itibaren dava açma süresinin yeniden 
	işlemeye başlı-
	yacağı, aynı kanun 11.maddesinde ise, ilgililer 
	tarafından idari dava
	açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması geri 
	alınması, değiştiril-
	mesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamlardan, 
	üst makam yoksa
	işlemi yapmış olan makamlardan, idari dava açma süresi 
	içinde istenebi
	leceği, bu başvurmanın işlememeye başlamış olan idari 
	dava açma süresi
	ni durduracağı, altmış gün içinde cevap verilmezse 
	isteğin reddedilmiş
	sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş 
	sayılması halinde
	dava açma süresinin yeniden işlemeye başlıyacağı ve 
	başvurma tarihine
	kadar geçmiş süreninde hesaba katılacağının hükme 
	bağlandığı, olayda,
	2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28.maddesi 
	gerğince davacı
	lara ödenmesi gereken Gayrimenkul Kıymet Artışı 
	Vergisinin; Emlak Ver-
	gi Dairesi Müdürlüğünce ödenmemesi üzerine sözü edilen 
	yasa hükümleri
	gereğince altmış günlük başvuru süresinin bitiminden 
	itibaren otuz gün
	lük süre içerisinde vergi mahkemesi nezdinde dava 
	açılması gerekirken
	bu süre geçirildikten sonra 7.9.1988 tarihinde dava 
	açıldığı gerekçesi
	ile süre aşımı nedeniyle reddeden Vergi Mahkemesi 
	kararının bozulması
	istenilmektedir.
	Anayasa'nın 125.maddesinin son bendinde idarenin, kendi 
	eylem ve işlem
	lerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu, 
	138.maddesinde de, yasa
	ma ve yürütme organları ile idarenin mahkeme 
	kararlarına uymak zorunda
	bulundukları, bu organlar ve idarenin, mahkeme 
	kararlarını hiçbir su-
	retle değiştiremiyeceği ve bunların yerine 
	getirilmesini geciktiremiye
	ceği öngörülmüştür.
	2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 
	28.maddesinin 1.fıkrasın-
	da, Danıştay Bölge İdare Mahkemeleri ve Vergi 
	Mahkemelerinin esas ve
	yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararların icaplarına 
	göre idaresi-
	nin engeç altmış gün içinde işlem tesis etmeye veya 
	eylemde bulunmaya
	mecbur olduğu, 6.fıkrasında da tazminat ve vergi 
	davalarında kararın
	idareye tebliğinden itibaren infazın gecikmesi 
	sebebiyle idarece kanu-
	ni gecikme faizi ödeneceği hükme bağlanmıştır.
	Sözü edilen yasa hükümlerine göre idare, yargı ilamının 
	hüküm ve icap-
	larına göre işlem ve eylem tesis etmeye mecbur olup, 
	yargı kararlarına
	göre eylem ve işlem tesis etmeyen idare aleyhine reddi 
	ve manevi tazmi
	nat davası açılabileceği açıktır.
	Yükümlüler yargı kararlarının infazını, idareden genel 
	zaman aşımı sü-
	resi olan 10 yıl içerisinde, her zaman isteyebilirler. 
	İdare yargı ka-
	rarına uymak ve icaplarını hiç bir duraksamaya meydan 
	vermeden yerine
	getirmek mecburiyetindedir.
	Mahkeme kararının infazı için yapılacak müracaat 
	sonucunda açılacak
	davaya süre yönünden yasal bir sınırlama getirilmesi 
	halinde, yargı
	yolu ile kazanılmış bulunulan bir hakkın başka bir 
	yoldan kaybedilmesi
	sonucu ortaya çıkabilmektedir. Şöyleki, olayda olduğu 
	gibi yükümlüle-
	rin yargı yolu ile kazandıkları ve verginin red ve 
	iadesine ilişkin
	mahkeme kararını re'sen hiçbir belge aramaksızın 
	uygulama mecburiyetin
	de olan Vergi Dairesinin, bu kararı çeşitli nedenlerle 
	uygulamak iste-
	memesi sonucunda, yükümlülerin bu kararın infazı için 
	genel zamanaşımı
	süresi içinde yapılan başvuru sonucunda açılan davanın 
	süreaşımı nede-
	niyle reddedilmesi halinde, mahkeme kararı ile iadesine 
	hak kazanılan
	verginin iade edilmemesi durumunu ortaya çıkartır ve 
	dolayısıyla da da
	vayı kaybeden vergi dairesini sonuçta davayı kazanmış 
	durumuna geti-
	rir.
	Dosyanın icnelenmesinden yükümlülerin sahip olduğu 
	taşınmazın Petrol
	Ofisi Genel Müdürlüğünce kamulaştırıldığı, kamulaştırma 
	bedelinin artı
	rımı için Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan dava 
	sonucunda artırı
	lan kamulaştırma bedelinin yükümlülere ödenmesi 
	esnasında Mali Denge,
	Gayrimenkul Kıymet Artışı Vergisinin Petrol Ofisi Genel 
	Müdürlüğü tah-
	sil fişi ile tahsil edildiği, yükümlüler tarafından 
	kesilen bu vergile
	rin red ve iadesi istemiyle açılan davanın, Vergi 
	Mahkemesince Mali
	Denge Vergisinin tasdiki, Gayrimenkul Kıymet Artışı 
	Vergisinin red ve
	iadesi suretiyle kısmen kabulüne karar verildiği ve bu 
	kararın vergi
	dairesine tebliği üzerine vergi dairesinin bu kararı 
	Danıştay nezdinde
	temyiz ettiği, ancak Danıştay Dokuzuncu Dairesince bu 
	temyiz istemi
	reddedilmek suretiyle mahkeme kararının aynen onandığı, 
	yükümlülerin
	bu yargı kararlarının infazı için vergi dairesine 
	yaptıkları müracaa-
	tın vergi dairesince bazı nedenler ileri sürülerek 
	yerine getirilmedi-
	ği anlaşılmaştır.
	Sözü edilen yasa hükümleri uyarınca mahkeme kararının 
	infazı için ida-
	reye başvurma konusunda herhangi bir süre 
	öngörülmediğinden yükümlüle-
	rin 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde yaptıkları 
	başvuru üzeri-
	ne açılan davada süreaşımı olmadığından mahkemece esas 
	yönünden karar
	verilmesi gerekirken davanın süreaşımı nedeniyle 
	reddedilmesinde isa-
	bet görülmemiştir.
	Belirtilen nedenlerle Ankara 7.Vergi Mahkemesinin 
	1989/700 sayılı kara
	rının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye 
	gönderilmesine karar ve-
	rildi.
	AZLIK OYU:
	Yükümlülerin temyizde ileri sürdükleri iddialar yerinde 
	görülmediğin-
	den, mahkeme kararının tasdiki gerekeceği görüşü ile 
	çoğunluk kararına
	katılmıyoruz.
	 
	 
	 
	 
	BŞ/SE
	 
	 
	 
	 
	 
	 
	Karar Özeti
	Hal tahsis ücretinin arttırılmasına ilişkin tarife 
	kararının iptali
	istemiyle açılan davada vergi mahkemesince hallerin 
	işletme ve idare,
	ıslah ve tevsii gibi giderlerin neler olduğunun 
	araştırılması suretiy-
	le karar verilmesi gerekeceği hk.[76]
	 
	2577 sayılı Kanunun 7/1.maddesinde, dava açma 
	süresinin, özel kanunla-
	rında ayrı süre gösterilmeyen hallerde vergi 
	mahkemelerinde otuz gün
	olduğu, aynı maddenin 4.bendinde, ilanı gereken 
	düzenleyici işlemlerde
	dava süresinin ilan tarihini izleyen günden 
	başlıyacağı, ancak bu iş-
	lemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici 
	işlem veya uygula
	nan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava 
	açabileceği hükme bağ-
	lanmış olup, olayda ilan edilen tarife kararının 
	uygulaması sonucunda
	hal tahsis ücretinin yükümlüden 23.7.1990 tarihinde 
	düzenlenen ihbarna
	me ile istendiği, yükümlüce bu ihbarnameye karşı 
	22.8.1990 tarihinde,
	dava açma süresi içinde tarife kararının iptali 
	istemiyle dava açıldı-
	ğı anlaşıldığından, idarenin davanın süresinde 
	açılmadığı yönündeki id
	diasında isabet görülmemiştir.
	İşin esasına gelince;
	İstem toptancı halindeki yer tahsis ücretini günlük 
	5.000 liradan
	10.000 liraya yükselten Belediye Meclisi 1990 yılı 
	tarife kararının ip
	tali istemiyle açılan davayı kabul eden vergi mahkemesi 
	kararının bo-
	zulmasına ilişkin bulunmaktadır.
	1580 sayılı Belediye Kanununun 15.maddesinin 
	58.bendinde, her nevi et,
	yağ, balık, sebze ve meyva gibi yenilecek şeylerin 
	toptan alım ve satı
	mının muayyen mahallerde ve belediye nezareti altında 
	icrasını temin
	için haller tesis ve idare etmenin belediyelerin 
	vazifesi olduğu belir
	tilmiş ve bu bent hükmü gereğince kurulan Toptancı 
	Hallerin Sureti İda
	resi Hakkında 80 sayılı Kanunun 6.maddesinde, 
	belediyece halde kendile
	rine muayyen yer tahsis edilenlerin işgal ettikleri 
	yerler için 1580
	sayılı Kanunun 70.maddesinin 8.bendine göre ücret 
	ödeyecekleri hükme
	bağlanmıştır.
	Öte yandan, 1580 sayılı Belediye Kanununun 
	70.maddesinin 8.bendinde,
	Belediye Meclisince, belediye vergi ve resimlerinin 
	taalluk ettiği hu-
	susat haricinde belediye dairesi tarafından ifa 
	olunacak hizmetlere mu
	kabil alınacak ücret tarifelerinin müzakere ve karara 
	bağlanacağı be-
	lirtilmiş bulunmaktadır.
	1580 sayılı Belediye Kanunu ile 80 sayılı Kanunun hal 
	tahsis ücretine
	ilişkin hükümlerinin bir arada düşünülmesi halinde, 
	Belediye Meclisle-
	rince halde kendilerine muayyen yer tahsis edilenlerden 
	alınacak ücret
	ler için düzenlenecek tarifelerin hallerin işletme ve 
	idaresi, ıslah
	ve tevsii gibi masraflarının gözönünde tutulmak 
	suretiyle tesbiti ge-
	rekmektedir.
	Bu durumda günün ekonomik koşullarının dikkate alınması 
	ve hallerin iş
	letme ve idaresi, ıslah ve tevsii gibi masrafların 
	neler olduğunun
	araştırılması suretiyle belediye meclisinin hal tahsis 
	ücretine iliş-
	kin 1990 yılı tarife kararı hakkında karar verilmesi 
	gerekirken, vergi
	mahkemesince bu konularda bir araştırma yapılmaksızın 
	hizmet masrafla-
	rının artmamasından bahsedilerek sadece çevre il 
	belediyelerinin tes-
	bit ettikleri hal tahsis ücretleri ile mukayese 
	edilmesi sonucunda Be-
	lediye Meclis kararının 1990 yılı tarifesinin hal 
	tahsis ücretine iliş
	kin kısmının iptaline karar verilmesinde isabet 
	görülmemiştir.
	Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Vergi 
	Mahkemesi kararı
	nın, yukarıda belirtilen hususların araştırılması 
	sonucunda yeniden ka
	rar verilmek üzere bozulmasına karar verildi.
	 
	 
	BŞ/SE
	(DAN-DER, SAYI:84-85)
	 
	 
	 
	 
	 
	 
	Karar Özeti
	2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun düzeltme 
	şikayet yolunda uygulanma olanağı bulunan 11.maddesinde belirlenen süreden 
	önce Danıştay'da açılan davanın inceleme olanağının bulunmadığı hk. [77]
	 
	Uyuşmazlık, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü 
	adına 1988 yılı
	için tahakkuk ettirilerek tebliğ edilen Emlak 
	Vergisinin kaldırılması
	istemiyle Vergi Mahkemesinde 8.2.1988 tarihinde açılan 
	davanın süreden
	reddedilip dilekçenin bir örneğinin düzeltme talebi 
	olarak 12.2.1988
	tarihinde Belediye Başkanlığı Emlak Vergi dairesine 
	gönderilmesi üzeri
	ne, düzeltme yalebine cevap verilmemesi nedeniyle 
	Belediye Emlak Vergi
	Dairesi Müdürlüğünce yapılan tarh ve tahakkuk işleminin 
	iptali istemin
	den ibarettir.
	213 sayılı Vergi Usul Kanununun 2686 sayılı Kanunun 
	24.maddesi ile de-
	ğişik 124.maddesinde, Vergi Mahkemesinde dava açma 
	süresi geçtikten
	sonra yaptıkları düzeltme talebi reddolunanların 
	şikayet yoluyla Mali-
	ye ve Gümrük Bakanlığına müracaat edecekleri, bu madde 
	gereğince İl
	Özel İdare Vergileri hakkında Valiliğe ve Belediye 
	Vergileri hakkında
	Belediye Başkanlığına müracaat edebilecekleri hükme 
	bağlanmış, diğer
	taraftan 2575 sayılı Danıştay Kanununun 24.maddesinin 
	(J) bendinde,
	Vergi Usul Kanunu gereğince şikayet yoluyla vergi 
	düzeltme talepleri-
	nin reddine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan 
	davalar, ilk
	derece mahkemesi olarak Danıştay'da görülecek davalar 
	arasında sayıl-
	mış bulunmaktadır.
	Olayda, Sosyal Sigortalar Kurumuna ait taşınmaz 
	nedeniyle 1988 yılı
	için kurum adına tahakkuk ettirilen Emlak Vergisine 
	karşı 8.2.1988 ta-
	rihinde ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 
	11.maddesi hükmüne göre
	süresinde Vergi Mahkemesi nezdinde açılan davada, 
	mahkemenin davayı sü
	reden reddederek, dava dilekçesinin bir örneğini 
	düzeltme talebi kabul
	edip Emlak Vergi Dairesi Müdürlüğüne 12.2.1988 
	tarihinde göndermesi
	üzerine, düzeltme talebine belediye vergi dairesince 
	cevap verilmemesi
	nedeniyle, tahakkukun kaldırılması istemiyle 20.4.1988 
	tarihinde Vergi
	Mahkemesi kanalıyla Danıştay'da dava açıldığı 
	anlaşılmaktadır.
	Bu durumda, düzeltme dilekçesinin Belediye Emlak Vergi 
	Dairesine 12.2.
	1988 tarihinde gönderilmesi üzerine (60) gün beklenip, 
	bu sürenin so-
	nunda, yükümlü kurumca şikayet yoluyla Belediye 
	Başkanlığına başvurul-
	 
	 
	ması, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 
	düzeltme ve şikayet
	yolunda uygulanma olanağı bulunan 11.madde hükmüne göre 
	isteğin redde-
	dilmesi veya altmış gün içinde bir cevap verilmemek 
	suretiyle reddedil
	miş sayılması halinde, altmış (60) günün dolduğu 
	tarihten itibaren
	2577 sayılı Kanunun 7.maddesi hükmüne göre altmış gün 
	içinde Danıştay'
	da dava açılması gerekirken, 12.2.1988 tarihinde 
	gönderilen dilekçe
	üzerine Belediye Emlak Vergi Dairesi Müdürlüğ7nce cevap 
	verilmemesi
	üzerine 20.4.1988 tarihinde Danıştay'da açılan davanın 
	incelenme olana
	ğı bulunmamaktadır.
	Bu nedenlerle, vaktinden önce açıldığı anlaşılan 
	davanın reddine karar
	verildi.
	 
	(DAN-DER SAYI:72-73)
	 
	 
	RD/YÖ 
	 
	 
	Karar Özeti
	Özel kanundaki hüküm uyarınca sosyal sigortalar 
	kurumunun emlak vergi sinden muaf olduğu hk. [78]
	 
	Uyuşmazlık, 1984 yılı için müvekkili kurum adına 
	salınan ve ihtirazi
	kayıtla ödenen Emlak Vergisi ile Temizleme ve 
	Aydınlatma Harcının ter-
	kini ve iadesi isteği ile açılan davayı reddeden Vergi 
	Mahkemesi kara-
	rının bozulması isteminden ibarettir.
	2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 
	7.maddesinin 1.bendinde,
	özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde 
	vergi mahkemelerin-
	de dava açma süresinin otuz gün olduğu hükme 
	bağlanmıştır.
	Dosyanın incelenmesinden ödeme tarihi itibariyle 30 gün 
	içinde açıldı-
	ğı anlaşılan davanın süresinde olduğuna oyçokluğuyla 
	karar verildikten
	sonra işin esasıne geçildi.
	27.7.1983 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe 
	giren 4792 sayı-
	lı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 2868 sayılı 
	Kanunun 2.maddesiyle
	değişik 24.maddesinde, kuruma ait taşınır ve taşınmaz 
	mallar ile bun-
	lardan elde edilen hak ve gelirlerin her türlü vergi, 
	resim ve harçtan
	muaf olduğu hükme bağlanmıştır.
	Anılan maddede yer alan her türlü vergi resim ve harç 
	deyiminin Emlak
	Vergisi İle Temizleme ve Aydınlatma Harcını da 
	kapsayacağı açık oldu-
	ğundan yükümlü kurumun anılan vergi ve harçtan muaf 
	tutulması gerekir-
	ken adına tarhiyat yapılmasında yasal isabet 
	görülmemiştir.
	Açıklanan nedenlerle yükümlü temyiz isteminin kabulüyle 
	Vergi Mahkeme-
	si kararının bozulmasına ve tarhiyatın terkinine, 
	tahsil edilen emlak
	vergisi ile temizleme ve aydınlatma Harcının yükümlüye 
	iadesine, karar
	verildi.
	 
	 
	 
	 
	 
	Karar Özeti
	Dava açma süresi içinde yapılan vergi hatasının 
	düzeltilmesi isteminin reddi üzerine 2577 sayılı Kanunun 11.maddesinde 
	öngörülen süre içinde dava açılması gerektiği hk.[79]
	 
	Noter Harcının kaldırılması istemiyle açılan davayı; 
	ihracatı teşvik
	belgesine göre yapılan sözleşme nedeniyle şirketin 
	noter harcından mu-
	af olduğuna dair iddiasının 213 sayılı kanunun 
	118.maddesine göre ver-
	gi hataları kapsamında olduğu, şirketin, 27.10.1983 
	tarihinde tahsil
	edilen Noter Harcı için 25.11.1983 tarihinde yapılan 
	düzeltme talebi-
	nin 24.5.1984 tarihinde tebliğ edilen yazı ile 
	reddedildiği, 2577 sa-
	yılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7 ve 11.maddeleri 
	gereğince 25.5.
	1984 tarihine kadar dava açılması gerekirken 15.6.1984 
	tarihinde açı-
	lan davanın süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı 
	bulunmadığı gerekçe
	siyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulması 
	isteminden ibaret-
	tir.
	Temyiz edilen Vergi Mahkemesi kararında, 2577 sayılı 
	İdari Yargılama
	Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan 
	bozma nedenlerinden
	hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz 
	isteminin reddine, anı
	lan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.
	 
	BŞ/YÖ 
	 
	 
	Karar Özeti
	Vergi Mahkemesince çözümlenmesi gereken bir davanın 
	yanlışlıkla idare mahkemesinde açılması halinde, bu davaya, Vergi 
	Mahkemesinde açılacak davalar için öngörülen 30 günlük sürenin uygulanacağı 
	hk.[80]
	 
	 
	Dosyanın incelenmesinden, yükümlü kurumun işletmekte 
	olduğu kalker taş
	ocağı nedeniyle 1982-1986 yılları için İl Daimi 
	Encümeni kararıyla mak
	tu rüsmun tesbit edildiği, bu kararın şirkete tebliği 
	üzerine idareye
	müracaatla encümen kararının değiştirilmesinin 
	istendiği, bu isteğin
	18.11.1982 tarihinde reddi üzerine, 30.12.1982 
	tarihinde idare mahkeme
	sine encümen kararının iptali istemiyle dava açıldığı, 
	idare mahkeme-
	since davanın görev ve yetki yönünden reddi üzerine 
	dosyanın vergi mah
	kemesine gönderildiği anlaşılmıştır.
	2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri 
	ve Vergi Mahke-
	melerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 
	6.maddesinin a fıkra-
	sında; vergi mahkemelerinin genel bütçeye, il özel 
	idareleri, belediye
	ve köylere ait vergi, resim ve harçlarla benzeri mali 
	yükümler ve bun-
	lara ilişkin zam ve cezalar ile tarife uyuşmazlıklarını 
	çözümleyeceği
	hükmü yer almış olup, iş bu uyuşmazlığın anılan madde 
	kapsamında oldu-
	ğu açıktır.
	2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun dava açma 
	süresi başlığını
	taşıyan 7.maddenin 1.bendinde, dava açma süresi, özel 
	Kanunlarında ay-
	rı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve İdare 
	Mahkemelerinde alt
	mış, Vergi Mahkemelerinde otuz gün olduğu hükme 
	bağlanmıştır.
	Vergi Mahkemesince çözümlenmesi gereken bir davanın 
	esastan incelene-
	bilmesi için davanın tebligata nazaran 30 günlük süre 
	içinde açılması
	şarttır. Bu şart, sadece doğrudan vergi mahkemesinde 
	açılan davalar i-
	çin geçerli olmayıp, idare mahkemesinde açılmakla 
	beraber görev ve yet
	ki yönünden reddedilerek görevli ve yetkili vergi 
	mahkemesine gönderi-
	len davalar için de geçerlidir.
	Vergi mahkemesince çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın 
	ilgili encümen ka
	rarı ve düzeltme müracaatının reddine ilişkin tebligata 
	nazaran 30 gün
	lük dava süresi geçirildikten sonra 30.12.1982 
	tarihinde idare mahkeme
	sinde, açılan davanın; görev ve yetki yönünden reddi 
	ile vergi mahkeme
	sine gönderilmesi üzerine vergi mahkemesince süreden 
	reddi gerekirken
	kararda yazılı gerekçeyle esasın incelenmesinde yasal 
	isabet görülme-
	miştir.
	Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulmasına, 
	davanın süreden
	reddine karar verildi.
	 
	RD/YÖ