BEŞİNCİ ALT BÖLÜM
Kamu İdaresinin Kuruluşu
Merkezî idare
Madde 95- (1) Türkiye, merkezî idare kuruluşu 
bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin 
gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayırılır.
(2) İllerin idaresi, yetki genişliği esasına 
dayanır.
(3) Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum 
sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezî idare teşkilâtı 
kurulabilir. Bu teşkilâtın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
Mahallî idareler
Madde 96- (1) Mahallî idareler; il, belediye veya 
köy halkının müşterek mahallî ihtiyaçlarını karşılamak üzere, kuruluş esasları 
kanunla belirlenen, karar organları seçimle oluşan kamu tüzelkişileridir.
(2) Mahallî idarelerin kuruluşu, görevleri, 
yetkileri; karar organlarının seçim usul ve esasları ile görev ve yetkileri, 
yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir. Kanun, büyük yerleşim 
merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.
(3) Mahallî idarelerin seçimleri, 36 ncı maddedeki 
esaslara göre dört yılda bir yapılır. Ancak, milletvekili genel veya ara 
seçiminden önceki veya sonraki bir yıl içinde yapılması gereken mahallî idareler 
genel veya ara seçimleri, milletvekili genel veya ara seçimleriyle birlikte 
yapılır.
(4) Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının 
organlık sıfatını kazanma ve kaybetmeleri konusundaki denetim, ancak yargı yolu 
ile olur.
(5) Merkezî idare, mahallî idareler üzerinde, 
kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idarî vesayet yetkisine sahiptir.
(6) Mahallî idarelerin belirli kamu hizmetlerinin 
görülmesi amacı ile, kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik 
kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezî idare ile 
karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir.
(7) Mahallî idarelere, görevleri ile orantılı 
gelir kaynakları sağlanır ve bu amaçla gerekli düzenlemeler yapılır.
ALTINCI ALT BÖLÜM
Kamu Hizmeti Görevlileri ile İlgili Hükümler
Genel ilkeler
Madde 97- (1) Devletin ve diğer kamu 
tüzelkişilerinin yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği 
görevler, memurlar, diğer kamu görevlileri, sözleşmeli personel ve işçiler 
eliyle görülür.
(2) Memurların ve diğer kamu görevlilerinin 
nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve 
ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla öngörülen esaslara göre düzenlenir.
Görev ve sorumlulukları
Madde 98- (1) Kamu hizmeti görevlileri Anayasaya 
ve kanunlara uygun olarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler.
(2) Memurlar, diğer kamu görevlileri ve sözleşmeli 
personel ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst 
kuruluşları mensuplarına, savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.
(3) Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında 
işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, sadece 
kanunda belirlenen hallerde idarî merciin iznine bağlıdır.
Kanunsuz emir
Madde 99- (1) Kamu hizmetinde çalışmakta olan 
kişi, amirinden aldığı emri, kanuna aykırı görürse, yerine getirmez ve bu 
aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak amir bu emrini yazılı olarak 
tekrarlarsa, emir yerine getirilir. Bu durumda, emri yerine getiren sorumlu 
olmaz.
(2) Konusu suç teşkil eden emir hiçbir suretle 
yerine getirilmez ve yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.
(3) İvedi hallerde kamu düzeninin ve kamu 
güvenliğinin korunması amacıyla kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.
YEDİNCİ ALT BÖLÜM
Yükseköğretim Kurumları
Genel ilkeler
Madde 100- (1) Üniversiteler ve yüksek teknoloji 
enstitüleri kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip olmak üzere 
kanunla; diğer yükseköğretim kurumları ise kanunla belirlenen esaslara göre 
kurulur. Üniversiteler ve diğer yüksek öğretim kurumları, kanunda gösterilen 
usul ve esaslara göre vakıflar tarafından da kurulabilir.
(2) Üniversiteler ve diğer yükseköğretim kurumları 
ile öğretim üyeleri ve yardımcıları, serbestçe her türlü bilimsel araştırma, 
yayın, açıklama ve öğretim faaliyetinde bulunabilirler.
(3) Rektörler, kanunun belirlediği usul ve 
esaslara göre öğretim üyeleri tarafından beş yıl için ve bir defaya mahsus olmak 
üzere seçilir. Vakıf üniversiteleri ile diğer yükseköğretim kurumlarına ilişkin 
düzenlemeler saklıdır.
(4) Üniversite ve diğer yükseköğretim kurumlarının 
yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları, üniversitelerin ve diğer 
yükseköğretim kurumlarının yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne 
suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar.
(5) Üniversitelerin ve yüksek teknoloji 
enstitülerinin hazırladığı bütçeler; Millî Eğitim Bakanlığına sunulur ve merkezî 
yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak yürürlüğe konulur ve 
denetlenir.
(6) Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve 
işleyişleri, organları ve bunların seçimleri ile üniversite organlarınca 
denetlenmesi, bilimsel özerklik esaslarına göre kanunla düzenlenir.
(7) Vakıflar tarafından kurulan üniversiteler ile 
diğer yükseköğretim kurumlarının, akademik çalışmaları ile öğretim elemanlarının 
akademik unvanları kazanmaları Devlet tarafından kurulan yükseköğretim kurumları 
için öngörülen hükümlere tâbidir.
(8) Türk Silâhlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilâtına 
bağlı yükseköğretim kurumları özel kanunlarının hükümlerine tâbidir.
Yükseköğretim Kurulu
Madde 101- (1) Öğretim elemanı yetiştirilmesini 
planlamak, üniversitelerce önerilen öğrenci kontenjanlarını onaylamak ve 
üniversiteler arasında koordinasyonu sağlamak amacıyla Yükseköğretim Kurulu 
kurulur.
(2) Yükseköğretim Kurulu onbir üyeden oluşur. En 
az dördü farklı üniversite ve yükseköğretim kurumlarında görevli profesörler 
arasından olmak üzere, üyelerden altısı Bakanlar Kurulu tarafından seçilir. 
Üyelerden beşi ise farklı üniversite ve yükseköğretim kurumlarında görevli 
profesörler arasından kanun tarafından belirlenen usullere göre üniversitelerce 
seçilir.
(3) Yükseköğretim Kurulu üyelerinin görev süresi 
üç yıldır. Kurul, kendi üyeleri arasından üç yıl için bir Başkan seçer. Aynı 
kişi tekrar Başkan seçilemez.
(4) Yükseköğretim Kurulunun teşkilâtı, görev, 
yetki ve sorumluluğu ile çalışma esasları kanunla düzenlenir.
SEKİZİNCİ ALT BÖLÜM
Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
Madde 102- (1) Kamu kurumu niteliğindeki meslek 
kuruluşları ve üst kuruluşları, kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri 
tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla 
seçilen kamu tüzelkişilikleridir.
(2) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların 
meslek kuruluşlarına üye olma mecburiyeti aranmaz.
(3) Siyasî partiler, Meslek kuruluşları ile üst 
kuruluşlarının organlarının seçimlerinde aday gösteremezler.
(4) Devletin Meslek kuruluşları üzerindeki idarî 
ve malî denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir.
(5) Kanunlara aykırı faaliyet gösteren meslek 
kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği merciin veya 
Cumhuriyet savcısının talebi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine 
yenileri seçilir.
(6) Millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç 
işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği 
hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla yetkili kılınmış bir merci, meslek 
kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men edebilir. Bu merciin 
kararı, yirmidört saat içerisinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, 
kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde bu karar kendiliğinden 
yürürlükten kalkar.
DOKUZUNCU ALT BÖLÜM
Diyanet İşleri Başkanlığı
Diyanet İşleri Başkanlığı
Madde 103- Genel idare içinde yer alan Diyanet 
İşleri Başkanlığı, lâiklik ve siyasî tarafsızlık ilkeleri doğrultusunda, özel 
kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.
ONUNCU ALT BÖLÜM
Olağanüstü Yönetim Usulleri
Olağanüstü hal ve sıkıyönetim ilânı sebepleri
Madde 104- (1) Tabiî afet, tehlikeli salgın 
hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinde, Bakanlar Kurulu, yurdun bir 
veya birden fazla bölgesinde veya bütününde süresi iki ayı geçmemek üzere 
olağanüstü hal ilân edebilir.
(2) Anayasa ile kurulan hür demokratik düzeni veya 
temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine 
ait ciddî belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu 
düzeninin ciddî şekilde bozulması hallerinde, Bakanlar Kurulu, Millî Güvenlik 
Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde 
veya bütününde, süresi iki ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilân edebilir.
(3) Anayasanın tanıdığı hür demokratik düzeni veya 
temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelen ve olağanüstü hal ilânını 
gerektiren hallerden daha vahim şiddet hareketlerinin yaygınlaşması veya savaş 
hali, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, ayaklanma olması veya 
ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet 
hareketlerinin yaygınlaşması sebepleriyle, Bakanlar Kurulu, Millî Güvenlik 
Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra, süresi dört ayı aşmamak üzere yurdun bir 
veya birden fazla bölgesinde veya bütününde sıkıyönetim ilân edebilir.
Olağanüstü hal ve sıkıyönetime ilişkin ortak 
hükümler
Madde 105- (1) Olağanüstü hal veya sıkıyönetim 
ilânına karar verilmesi durumunda, bu karar Resmî Gazetede yayınlanır ve hemen 
Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi 
tatilde ise derhâl toplantıya çağrılır. Meclis, olağanüstü hal veya sıkıyönetim 
sürelerini değiştirebilir, Bakanlar Kurulunun istemi üzerine her defasında iki 
ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir veya olağanüstü hali veya sıkıyönetimi 
kaldırabilir.
(2) 104 üncü maddenin birinci fıkrası uyarınca 
ilân edilen olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve 
çalışma yükümlülükleri ile olağanüstü hallerin her türü ve sıkıyönetim, 
seferberlik veya savaş hallerinde, 14 üncü maddedeki ilkeler doğrultusunda temel 
hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya nasıl durdurulacağı, hangi 
hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yargı
BİRİNCİ ALT BÖLÜM
Genel Hükümler
Mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı
Madde 106- (1) Hâkimler, görevlerinde bağımsız ve 
tarafsızdırlar; hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.
(2) Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı 
yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; 
genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
(3) Görülmekte olan bir davayı etkilemek amacıyla 
yasama organında yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, 
görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Türkiye Büyük Millet 
Meclisindeki araştırma ve soruşturma komisyonlarının faaliyetleri bu hükmün 
dışındadır.
(4) Bütün Devlet organları mahkeme kararlarına 
uymak zorundadır. Bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle 
değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
(5) Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, 
işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.
Hâkimlik ve savcılık teminatı
Madde 107- (1) Hâkimler ve savcılar azlolunamaz, 
kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekli edilemez; bir 
mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek ve diğer 
özlük haklarından mahrum bırakılamaz.
(2) Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan 
dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği 
kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar 
verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır.
Hâkimlik ve savcılık mesleği
Madde 108- (1) Hâkim ve savcılar, hâkimlik 
teminatı esaslarına göre görev yaparlar.
(2) Hâkim ve savcıların nitelikleri, atanmaları, 
hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve 
görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin 
kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya 
görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve 
yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya 
yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri mahkemelerin 
bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
(3) Hâkimler ve savcılar altmışbeş yaşını 
bitirinceye kadar hizmet görürler. Askerî hâkimlerin yaş haddi, yükselme ve 
emeklilikleri kanunda gösterilir.
(4) Hâkimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden 
başka, resmî ve özel hiçbir görev alamazlar.
(5) Hâkimler ve savcılar idarî görevleri yönünden 
Adalet Bakanlığına bağlıdır.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
Madde 109- (1) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 
onyedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun 
tabiî üyesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, birinci sınıfa ayrılmış hâkim ve 
savcılar arasından üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oy ile beş asıl ve 
bir yedek üye seçer. Üç asıl ve bir yedek üye Yargıtay Genel Kurulunca, iki asıl 
ve bir yedek üye Danıştay Genel Kurulunca; dört asıl ve bir yedek üye birinci 
sınıfa ayrılmış adlî yargı hâkim ve savcılarınca, iki asıl üye birinci sınıfa 
ayrılmış idarî yargı hâkim ve savcılarınca kendi aralarından gizli oyla seçilir. 
Asıl ve yedek üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir daha 
seçilemez. Yargıtay ve Danıştay Genel Kurullarınca seçilecek üyelerin altmış 
yaşını tamamlamış olmaları şarttır. Kurul, asıl üyeleri arasından bir başkan ve 
bir başkanvekili seçer.
(2) Kurul onyedi üye ile toplanır ve salt 
çoğunlukla karar verir. Meslekten ihraç kararları toplantıya katılanların üçte 
ikisi ile alınır.
(3) Kurulun seçimle gelen asıl ve yedek üyeleri, 
görevlerinin devamı süresince başka görev alamazlar.
(4) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; adlî ve 
idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici 
yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte 
kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, 
görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar. Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin 
veya bir hâkimin veya savcının kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı 
çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar. Ayrıca Anayasa 
ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.
(5) Adalet Bakanlığının merkez kuruluşunda geçici 
veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıların muvafakatlarını alarak 
atama yetkisi Adalet Bakanına aittir.
(6) Adalet Bakanı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek 
Kurulunun ilk toplantısında onaya sunulmak üzere, gecikmesinde sakınca bulunan 
hallerde hizmetin aksamaması için hâkim ve savcıları geçici yetki ile 
görevlendirebilir.
(7) Kurulun görevlerini yerine getirmesi, seçim ve 
çalışma usûlleriyle itirazların Kurul bünyesinde incelenmesi esasları kanunla 
düzenlenir.
Hâkim ve savcıların denetimi
Madde 110- Hâkim ve savcıların görevlerini hukuka 
uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme, görevlerinden dolayı ve görevleri 
sırasında suç işleyip işlemediklerine ilişkin inceleme ve soruşturma Hâkimler ve 
Savcılar Yüksek Kuruluna bağlı adalet müfettişleri tarafından yapılır.
Askerî yargı
Madde 111- (1) Askerî yargı, askerî mahkemeler ve 
disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler, asker kişilerin 
askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri askerî suçlara ait 
davalara bakmakla görevlidir.
(2) Askerî yargı organlarının kuruluşu, işleyişi, 
askerî hâkimlerin özlük işleri, askerî savcılık görevlerini yapan askerî 
hâkimlerin refakatinde bulundukları komutanlarla ilişkileri, mahkemelerin 
bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla 
düzenlenir.
İKİNCİ ALT BÖLÜM
Yüksek Mahkemeler
Anayasa Mahkemesinin kuruluşu
Madde 112- (1) Anayasa Mahkemesi onyedi üyeden 
oluşur.
(2) Türkiye Büyük Millet Meclisi, en az üçü 
anayasa hukuku, kamu hukuku veya siyaset bilimi alanında çalışan profesörler 
arasından olmak üzere sekiz üyeyi üye tam sayısının beşte üç çoğunluğu ile 
seçer. Üyelerden dördü Yargıtay, dördü Danıştay, biri de Sayıştay genel 
kurullarınca kendi Başkan ve üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğu 
ile ve gizli oyla seçilir.
(3) Öğretim üyeleri ile üst kademe yöneticileri ve 
avukatların Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmeleri için, kırk yaşını doldurmuş, 
hukuk, siyasal bilimler, iktisadî ve idarî bilimler alanlarından mezun olmuş ve 
öğretim elemanlığında veya kamu hizmetinde en az onbeş yıl fiilen çalışmış veya 
en az onbeş yıl avukatlık yapmış olmaları şarttır.
(4) Anayasa Mahkemesi, üyeleri arasından, gizli 
oyla ve üye tamsayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve bir 
Başkanvekili seçer. Başkan ve başkanvekili en fazla iki kez seçilebilir.
(5) Anayasa Mahkemesi üyeleri, aslî görevleri 
dışında resmî veya özel hiçbir görev alamazlar.
(6) Yasama organınca yapılacak seçimin esas ve 
usulleri kanunla düzenlenir.
Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona ermesi
Madde 113- (1) Anayasa Mahkemesi üyeleri bir 
defaya mahsus olmak üzere ve dokuz yıl için seçilirler. Anayasa Mahkemesi 
üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar.
(2) Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hâkimlik 
mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde 
kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak 
anlaşılması halinde ise, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun 
kararı ile sona erer.
Görev ve yetkileri
Madde 114- (1) Anayasa Mahkemesi kanunların ve 
kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımlarından Anayasaya uygunluğunu 
denetler. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından denetler. Yetki 
kanunları ve kanun hükmünde kararnameler üzerindeki denetim 68 inci maddenin 
birinci ve ikinci fıkralarına uygunlukla sınırlıdır.
(2) Anayasa Mahkemesi Türkiye Büyük Millet Meclisi 
İçtüzüğünün Anayasaya uygunluğunu öndenetim yoluyla denetler.
(3) Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son 
oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde 
ise, teklif ve oylama çoğunluğu ile iki defa görüşülme şartına uyulup uyulmadığı 
hususları ile sınırlıdır.
Çalışma ve yargılama usulü
Madde 115- (1) Anayasa Mahkemesi en az onüç üye 
ile toplanır ve katılanların salt çoğunluğu ile karar verir. Anayasa 
değişikliklerinde iptale ve siyasî parti davalarında kapatmaya karar 
verilebilmesi için üye tamsayısının üçte iki oy çokluğu şarttır.
(2) Şekil sakatlığına dayalı iptal davaları ile 
İçtüzüğe ilişkin öndenetim başvuruları Anayasa Mahkemesince öncelikle karara 
bağlanır.
(3) Anayasa Mahkemesi, siyasî partilere ilişkin 
davalarda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra ilgili siyasî partinin genel 
başkanının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler.
(4) Anayasa Mahkemesinin kuruluşu ve yargılama 
usulleri kanunla; mahkemenin çalışma esasları ve üyeleri arasındaki işbölümü ise 
kendi yapacağı içtüzükle düzenlenir.
İptal davası
Madde 116- (1) Anayasa Mahkemesinde iptal davası 
açma yetkisi, Cumhurbaşkanına ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının 
en az onda biri oranındaki milletvekillerine aittir. İptal davası açmaya yetkili 
olanlar ile Meclis Başkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 
öndenetimini isteme yetkisine sahiptir.
(2) Anayasa Mahkemesinde iptal davası açma 
yetkisi, iptali istenen kanun veya kanun hükmünde kararnamenin Resmî Gazetede 
yayınlanmasından başlayarak altmış gün; şekil sakatlığına dayanan davalarda ise 
on gün sonra düşer. İçtüzüğün öndenetimini isteme yetkisi, öndenetime konu olan 
hükmün Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda kabul edilmesinden 
başlayarak on gün sonra düşer.
İtiraz yolu
Madde 117- (1) Bir davaya bakmakta olan mahkeme, 
uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya 
veya usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve hürriyetlere ilişkin 
milletlerarası andlaşmalara aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri 
sürdüğü aykırılık iddiasının ciddî olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin 
bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.
(2) Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddî 
görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır.
(3) Anayasa Mahkemesi, müracaatın kendisine 
gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını açıklar. Bu süre içinde karar 
verilmezse, mahkeme davayı yürürlükteki hükümlere göre sonuçlandırır. Ancak, 
Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar 
açıklanırsa, mahkeme buna uymak zorundadır.
(4) Şekil sakatlığı nedeniyle Anayasaya aykırılık 
itiraz yoluyla ileri sürülemez.
Kararları
Madde 118- (1) Anayasa Mahkemesinin kararları 
kesindir. Bu kararlar, gerekçesi yazılmadan hiçbir surette açıklanamaz.
(2) Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun 
hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi 
hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
(3) Anayasa Mahkemesi, iptal davasına konu olan 
hükmün uygulanması halinde telafisi imkânsız bir zararın doğması ve Anayasaya 
açıkça aykırı görülmesi şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda talep 
üzerine gerekçeli olarak kuralın yürürlüğünü katılanların üçte ikisinin 
çoğunluğu ile durdurabilir. Anayasa Mahkemesinin yürürlüğünü durdurduğu kuralla 
ilgili nihaî kararı en geç altmış gün içinde Resmî Gazetede yayınlanır. Aksi 
takdirde, yürürlüğü durdurma kararı hükümsüz hale gelir.
(4) Anayasa Mahkemesinin Türkiye Büyük Millet 
Meclisi İçtüzüğüne ilişkin kararı en geç otuz gün içinde Resmî Gazetede 
yayınlanmadığı takdirde başvuru reddedilmiş sayılır.
(5) Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği hükümler, 
gerekçeli kararın Resmî Gazetede yayınlandığı tarihte yürürlükten kalkar. 
Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi, gerekli durumlarda 
ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayınlandığı günden 
başlayarak bir yılı geçemez.
(6) İptal kararının yürürlüğe girişinin 
ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya 
çıkardığı hukukî boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle 
görüşüp karara bağlar.
(7) İptal kararları geriye yürümez.
(8) Anayasa Mahkemesi kararları, Resmî Gazetede 
hemen yayınlanır.
(9) Anayasa Mahkemesinin iptal davası veya itiraz 
yoluyla işin esasına girerek verdiği red kararlarının Resmî Gazetede yayınından 
itibaren beş yıl geçmedikçe, aynı hükmün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar 
başvuruda bulunulamaz.
Yüce Divan
Madde 119- (1) Yüce Divan, Yargıtay Ceza Genel 
Kurulu Başkanının başkanlığında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu üyeleri arasından 
seçilecek beş üye ile Anayasa Mahkemesinin kendi üyeleri arasından seçeceği beş 
üye olmak üzere onbir üyeden oluşur.
(2) Yüce Divan, Cumhurbaşkanını, Meclis Başkanını, 
Bakanlar Kurulu üyelerini, Genelkurmay Başkanını, kuvvet komutanlarını, Anayasa 
Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Sayıştay Başkan ve üyeleri ile 
Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 
Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı yargılar.
(3) Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet 
Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar.
(4) Yüce Divan kararlarına karşı Yargıtay Ceza 
Genel Kurulunun seçeceği Yüce Divan üyesi olarak görev yapmayan yedi Ceza 
Dairesi Başkanı ile Anayasa Mahkemesinin Yüce Divan üyeliği yapmayan üyeleri 
arasından seçilen yedi üyenin katılmasıyla oluşan Kurula itiraz edilebilir. 
Kurula Anayasa Mahkemesi Başkanı başkanlık eder. Bu Kurulun kararları kesindir.
Yargıtay
Madde 120- (1) Yargıtay, adlîye mahkemelerince 
verilen ve kanunun başka bir adlî yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin 
son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece 
mahkemesi olarak bakar.
(2) Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adlî 
yargı hâkim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından, özel 
kanunlarında öngörülen yöntemlerle ölçülen liyakat ve başarı gibi nitelikler 
dikkate alınarak, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, üye tamsayısının salt 
çoğunluğu ile ve gizli oyla dokuz yıl için seçilir. Süresi bitenler yeniden 
seçilebilir.
(3) Yargıtay Başkanı, başkanvekilleri ve daire 
başkanları ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili, 
kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu 
ve gizli oyla dört yıl için seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilir.
(4) Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, Başkan, 
başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı ve 
Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin 
bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla 
düzenlenir.
Danıştay
Madde 121- (1) Danıştay, idarî mahkemelerce 
verilen ve kanunun başka bir idarî yargı merciine bırakmadığı karar ve 
hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve 
son derece mahkemesi olarak bakar.
(2) Danıştay, Başbakan tarafından gönderilen kanun 
tasarıları, kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri 
hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek, idarî uyuşmazlıkları çözmek ve 
kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla da görevlidir.
(3) Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf 
idarî yargı hâkim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından, özel 
kanunlarında öngörülen yöntemlerle ölçülen liyakat ve başarı gibi nitelikler 
dikkate alınarak, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; dörtte biri, nitelikleri 
kanunda belirtilen görevliler arasından Bakanlar Kurulu tarafından dokuz yıl 
için seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilir.
(4) Danıştay Başkanı, başkanvekilleri, daire 
başkanları ve Başsavcısı, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye 
tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilir. Süresi bitenler 
yeniden seçilebilir.
(5) Danıştayın, kuruluşu, işleyişi, Başkan, 
başkanvekilleri, daire başkanları, üyeler ile Başsavcının nitelikleri ve seçim 
usulleri, idarî yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile 
hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
Askerî Yargıtay
Madde 122- (1) Askerî Yargıtay, askerî 
mahkemelerden verilen karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Ayrıca, asker 
kişilerin kanunla gösterilen belli davalarına ilk ve son derece mahkemesi olarak 
bakar.
(2) Askerî Yargıtay üyeleri, birinci sınıf askerî 
hâkimler ve savcılar arasından, Askerî Yargıtay Genel Kurulunun üye tamsayısının 
salt çoğunluğu ve gizli oyla seçilir.
(3) Askerî Yargıtay Başkanı, İkinci Başkanı, daire 
başkanları ve Başsavcısı, Askerî Yargıtay üyeleri arasından rütbe ve kıdem 
sırasına göre atanır.
(4) Askerî Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, 
mensuplarının disiplin ve özlük işleri, mahkemelerin bağımsızlığı ve 
tarafsızlığı ile hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
Sayıştay
Madde 123- (1) Sayıştay, genel ve özel bütçeli 
idarelerin, düzenleyici ve denetleyici kurumların, sosyal güvenlik kurumlarının, 
mahallî idarelerin, kanunlarla anonim ortaklık şeklinde kurulmuş olanlar da 
dahil olmak üzere diğer kamu idarelerinin ve siyasî partilerin bütün gelir ve 
giderleri ile mallarını, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve 
sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen 
inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın 
kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün 
içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde 
bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idarî yargı yoluna başvurulamaz.
(2) Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim 
usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve 
yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla 
düzenlenir.
Uyuşmazlık Mahkemesi
Madde 124- (1) Uyuşmazlık Mahkemesi adlî, idarî ve 
askerî yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak 
çözümlemeye yetkilidir.
(2) Uyuşmazlık Mahkemesinin Başkanlığını, Anayasa 
Mahkemesi tarafından kendi üyeleri arasından görevlendirilen bir üye yapar. 
Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile 
işleyişi kanunla düzenlenir.
(3) Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi 
arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Malî ve Ekonomik Hükümler
Bütçe ve kesin hesap
Madde 125- (1) Devletin harcamaları ile kamu 
iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları, kanunla 
belirlenen usul ve sürelere uygun olarak bütçelerle yapılır. Bütçe kanununa, 
bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz.
(2) Bakanlar Kurulu, merkezî yönetim bütçe kanunu 
tasarısı ile millî bütçe tahminlerini içeren raporu, malî yıl başından en az 
yetmişbeş gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. Türkiye Büyük Millet 
Meclisinde görüşülür ve malî yıl başına kadar karara bağlanır.
(3) Bütçe kanunu tasarılarının Genel Kurulda 
görüşülmesi sırasında, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde 
bulunulamaz.
(4) Merkezî yönetim bütçesiyle verilen ödenek, 
harcanabilecek miktarın sınırını gösterir. Bakanlar Kurulu, kanun hükmünde 
kararname ile bütçede değişiklik yapamaz; harcanabilecek miktar sınırını aşmaya 
yönelik karar alamaz. Bütçe kanununa bu yönde yetki veren hükümler konamaz. Carî 
yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik tasarıları ile carî ve 
izleyen yılların bütçelerine malî yük getiren tasarı ve tekliflerde, öngörülen 
giderleri karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi zorunludur.
(5) Kesin hesap kanun tasarısının görüşülmesi ve 
kabulü ile ilgili usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
Piyasaların geliştirilmesi
Madde 126- (1) Devlet, para, kredi, sermaye, mal 
ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve 
geliştirici ve tüketicileri koruyucu tedbirleri alır; piyasalarda fiilî veya 
anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.
(2) Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak 
üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri 
üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek malî yükümlülükler koymaya ve 
bunları kaldırmaya kanunla Bakanlar Kuruluna yetki verilebilir.
Kamulaştırma
Madde 127- Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu 
yararının gerektirdiği hallerde, gerçek değeri üzerinden ve bedeli ile kesin 
hükme bağlanan artırım miktarı nakden ve peşin olarak ödenmek şartıyla, özel 
mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla 
gösterilen esas ve usullere göre kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî 
irtifaklar kurmaya yetkilidir. Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji 
ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların 
yetiştirilmesi ve kıyıların korunması amaçlarıyla kamulaştırılan taşınmazların 
bedelleri eşit taksitler halinde beş yılı geçmemek üzere taksitle ödenebilir. Bu 
durumda ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu 
alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır.
Devletleştirme ve özelleştirme
Madde 128- (1) Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel 
teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde gerçek değeri üzerinden 
devletleştirilebilir.
(2) Devletin, kamu iktisadî teşebbüslerinin ve 
diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların 
özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.
(3) Devlet, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer 
kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin 
özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya 
devredilebileceği kanunla belirlenir.
BEŞİNCİ KISIM
Çevrenin Korunması ve Millî Servetlere İlişkin 
Hükümler
Çevrenin korunması
Madde 129- (1) Devlet herkesin, insanî gelişimini 
mümkün kılan sağlıklı bir çevrede yaşaması için gerekli tedbirleri alır.
(2) Çevrenin en üst düzeyde korunması ve çevre 
kalitesinin iyileştirilmesi, sürdürülebilir kalkınma ilkesiyle uyumlu olarak, 
herkesin ve Devletin görevidir.
Tabiî servetlerin ve kaynakların aranması ve 
işletilmesi
Madde 130- Tabiî servetler ve kaynaklar, Devletin 
hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete 
aittir. Arama ve işletmenin Devletin özel teşebbüsle ortaklık suretiyle veya 
doğrudan doğruya özel teşebbüs eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır.
Ormanların korunması ve geliştirilmesi
Madde 131- (1) Devlet, ormanların korunması ve 
sahalarının genişletilmesi için gerekli tedbirleri alır. Bütün ormanların 
gözetimi Devlete aittir. Yanan ormanların yerinde ve orman içinden nakledilen 
köyler halkına ait arazilerde derhâl yeni orman yetiştirilir. Bu yerlerde başka 
çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bu yerler imara açılamaz.
(2) Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz ve 
kanuna göre buralar Devletçe yönetilir, işletilir ve işlettirilir. Bu ormanlar 
zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu 
olamaz.
(3) Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyete 
müsaade edilemez. Münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz.
(4) Aşağıda belirtilen durumlar ve yerler dışında 
orman sınırlarında daraltma yapılamaz:
a) Orman olarak muhafazasında bilim ve fen 
bakımından hiçbir yarar görülmeyen ve tarım alanlarına veya başka alanlara 
dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler.
b) 23/07/2007 tarihinden önce bilim ve fen 
bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, 
zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında 
yarar olduğu tespit edilen araziler.
c) Şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak 
bulunduğu yerler.
(5) Dördüncü fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde 
belirtilen yerlerin değerlendirilmesi veya gerçek ve tüzel kişilere satılması 
veya bedeli karşılığı kullanım hakkı verilmesi kanunla düzenlenir. Satış veya 
kullanım hakkı verilmesinde öncelik, fiilen bu arazileri kullananlar veya orman 
köylülerinindir.
Kıyıların korunması ve kıyılardan yararlanma
Madde 132- (1) Kıyılar Devletin hüküm ve tasarrufu 
altındadır.
(2) Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve 
göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu 
yararı gözetilir.
(3) Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış 
amaçlarına göre genişliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkân ve şartları 
kanunla düzenlenir.
Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması
Madde 133- (1) Devlet tarih, kültür ve tabiat 
varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar; bu amaçla destekleyici ve 
teşvik edici tedbirleri alır.
(2) Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet 
konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak 
yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir.
ALTINCI KISIM
Son Hükümler
Anayasanın değiştirilmesi
Madde 134- (1) Anayasanın değiştirilmesi Türkiye 
Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazılı olarak 
teklif edilebilir. Ancak, Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin 
Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin 
nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif 
edilemez.
(2) Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler 
Genel Kurulda iki defa görüşülür.
(3) Anayasa değişikliği Türkiye Büyük Millet 
Meclisi üye tamsayısının en az beşte üç çoğunluğu ile kabul edilir. Üye 
tamsayısının beşte üçü ile üçte ikisi arasında bir çoğunlukla kabul edilen 
Anayasa değişikliği hakkındaki kanun, Meclisin kararıyla halkoyuna sunulup kabul 
edilmedikçe kesinleşmez.
(4) Meclisin üye tamsayısının üçte iki 
çoğunluğunun oyuyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanun 
yayınlanmak üzere Cumhurbaşkanına gönderilir. Meclis, gerekli görürse bu 
değişikliği üye tamsayısının en az üçte iki çoğunluğunun kararı ile halkoyuna 
sunabilir.
(5) Anayasa değişikliğinin halkoylamasına 
sunulacağı hallerde kanun Meclis Başkanınca Resmî Gazetede yayınlanır.
(6) Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine 
ilişkin kanunların kabul edilmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli 
oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir.
(7) Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasa 
değişikliklerine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu Kanunun halkoylamasına 
sunulması halinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden hangilerinin birlikte 
hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar.
(8) Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki 
tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar dışında, kanunların 
görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tâbidir.
İnkılâp kanunlarının korunması
Madde 135- Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu 
çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin lâiklik 
niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılâp kanunlarının, 
Anayasanın kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya 
aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz:
a) 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi 
Tedrisat Kanunu;
b) 25 Teşrinisâni 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka 
İktisası Hakkında Kanun;
c) 30 Teşrinisâni 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke 
ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men 
ve İlgasına Dair Kanun;
ç) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî 
Kanununun, 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenîsiyle kabul 
edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medenî nikâh 
esası ile aynı Kanunun 110 uncu maddesi hükmüne tekabül eden hükümleri;
d) 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı 
Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun; haber7
e) 1 Teşrinisâni 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk 
Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun;
f) 26 Teşrinisâni 1934 tarihli ve 2590 sayılı 
Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun;
g) 3 Kânunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı 
Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun.
Başlangıç ve madde başlıkları
Madde 136- Anayasanın Başlangıcı ve madde 
başlıkları Anayasa metnine dahil değildir.
YEDİNCİ KISIM
Geçici Hükümler
Geçici Madde 1- Bu Anayasanın kabulünden önce 
yapılan son milletvekili ve mahallî idareler genel seçimleri, son seçim 
tarihlerini izleyen dördüncü yılın sonunda yapılır.
Geçici Madde 2- 1997-1998 ders yılından önce 
alınmış olan ilkokul diploması, milletvekili seçilme yeterliliği bakımından 57 
nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ilköğretim diploması olarak addedilir.
Geçici Madde 3- Mevcut Cumhurbaşkanının görev 
süresi, bu Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beşinci yılın sonunda 
sona erer. Halen görevde bulunan Cumhurbaşkanı da beş yıl için bir kez daha 
seçilebilir.
Geçici Madde 4- Tüzükler, dayanak kanunlarında 
aksine düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükte kalmaya devam eder. Hâlen 
yürürlükte olan tüzüklerin yürürlükten kaldırılması için tüzük çıkarılabilir.
Geçici Madde 5- (1) Anayasanın yürürlüğe girdiği 
tarihte Yükseköğretim Kurulu üyesi olanların bu sıfat ve görevleri, seçildikleri 
tarihten itibaren üçüncü yılın sonunda; üç yılını doldurmuş olanların bu sıfat 
ve görevleri ise derhâl sona erer.
 
Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.
Yayınlanma:: 2007-09-19 (1049 okuma)
[ Geri Dön ]
		  | 
	
	
		  | 
		  | 
		  |