imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

Danıştayın imar hukuku kıyı kenar çizgisi ile ilgili karar örnekleri 68
imar hukuku



imar


Yeni Sayfa 2

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas     No:1998/97

Karar   No:1999/387

ÖZETİ:Kıyı kenar çizgisinin   yeniden tespiti    istemiyle   valiliğe yapılan baş­vurunun,valiliğin böyle bir yetkisinin bulunmadığı nedeniyle reddedildiği anlaşıldığından,  işlemin bu çerçevede   değerlendirilmesi gerekirken,işin esasına girilerek, karar verilmesinde isabet gö­rülmediği hk.-DD.101

Temyiz İsteminde Bulunan : Bayındırlık ve İskan Bakanlığı

Diğer Davalt İdare : ... Valiliği

Karşı Taraf___ :_ ... Tatil Köyü .

Vekili ____ _: Av. ..,

İstemin Özeti : Antalya 1.İdare Mahkemesinin 16./. 1997 günlü, t: 19.93/307. K:1997/887 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Aylin Ankan'ın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlem ile davacının talebi incelenmeksizin istemin Valiliğin yetkisi bu­lunmadığı nedeniyle reddedildiği anlaşıldığından, idare.mahkemesince bu husus gözönünde bulundurulmaksızın işin esası hakkında karar «serilmesinde isabet bu­lunmadığı nedeniyle kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Savcı_ Serap Aksoylu'nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde o.ne sürülen hu-

SüSılar." 2577 sayılı İdari Yargılama Usu I ıı Kanununun -19. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uytnayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerek­tirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı- düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra ışın gereği görüşüldü:

Dava. ... İlçesi'. ... beldesinde 1 pafta. 875 parsel sayılı davacıya ait taşınmazın önünden geçirilen 1977 tarihli kıyı kenar çizgisinin bir bölümünün değiştirilerek yeniden tespit edilmesi isteminin reddi yolundaki .... Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmış: idare mahkemesince, ye-. rinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporla dosya­nın birlikte değerlendirilmesinden, davaya konu alanda kıyı kenar çizgisinin Ak­deniz kıyı şeridinden itibaren kuzeye doğru yaklaşık 80-90 metrelik bir mesafe­den ve kıyıya paralel olarak geçirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, bu alanda 1977 yılında belirlenen kıyı kenar çizgisinin mevzuata uygun olmadığı ne­deniyle dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline ka­rar verilmiş, karar davalı idarelerden Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davan tarafından 12.1 199? î.ırtKfmiic ... Vali­liğine yapılan başvuru ile 1977 tarihinde belirlenen kıyı kenar çizgisinin ta­şınmazlarına ilişkin bölümünde gerekli inceleme yapılarak yeniden tespit edilme-

sinin istenilmesi üzerine bayındırlık ve iskan müdürlüğünce tesis edilen işlemin iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu işlemle, kıyı ke­nar çizgilerinin bayındırlık ve iskan müdürlüğünce iptalinin mümkün olmadığı, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Yönetmeliği gereği valilik tarafından kurulan komis­yonun sadece kıyı kenar çizgisi geçirilmemiş sahalarda kıyı kenar çizgisinin tespitini yaptığı, değiştirilmesi veya iptal edilmesi ile ilgili bir yetkisinin bulunmadığının bildirildiği, dolayısıyla işlemin sadece valiliğin bu konuda yet­kisi bulunmadığı gerekçesine dayandığının anlaşılması karşısında, davanın bu çerçeve içerisinde değerlendirilip bir sonuca varılması gerekirken, idare mahke­mesince işin esasına girilerek bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor uya­rınca karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, Antalya 1. İdare Mahkemesinin 16.7.1997 günlü. E:1993/307. K:1997/887 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkeme­ye gönderilmesine 26.1.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

T.C

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas     No:1998/5103

Karar   No:1999/4284

ÖZETİ : Sahil şeridi içinde kalan taşın­mazda kamu yararına yönelik yeşil alan düzenlenmesi yapılacağından geçici inşaat ruhsatı verilmemesine ilişkin işlemde hu­kuka aykırılık bulunmadığı hk.-DD.103

Tecyiz İşteşinde Bulunan :  ...

Vekili_______ ı Av....

Karşı Taraf  : ... Belediye Başkanlığı

Vekili______ ^Av. ...

İstenin Özeti : Aydın 1.İdare Mahkenesirrin 3.3.1998 günlü. E:1997/43. K:1998/116 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunraa verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Ömer Köroğlu'nun Düşüncesi : Teayiz ist eninin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Savcı Anıl Genc'in Düşüncesi : Teniyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirti­len nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nite­likte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi    kararının, onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, ...............  Köyü, ... Mevkiinde ... pafta. ... parsel sayılı taşınmaz­
da konaklama tesisi yapmak amacıyla geçici ruhsat verilmesi istemiyle yapılan
başvurunun reddine ilişkin 27.11.1990 günlü. 1679 sayılı belediye encümeni kara­
rının iptali istemiyle açılmış: idare mahkemesince. Danıştay 6. Dairesinin
26.11.1996 günlü, E-.1996/1997. K:1996/5326 sayılı bozma kararına uyularak. Kıyı
Kanununda sahil şeritlerinde yapılanma haklarının iki bölüm halinde tanımlandı­
ğı, sahil şeridinin birinci bölümünün kıyı kenar çizgisinden itibaren kara üze­
rinde yatay olarak 50 metre genişliğindeki alan olduğu ve bu alanın öncelikle
imar mevzuatı çerçevesinde kamunun yararlanması amacıyla düzenlenmesi gerektiği.
sahil şeridinin 2.bölümünün ise. yatay olarak kara yönünde ilk 50 metreden son­
raki ikinci 50 metre genişliğindeki alan olduğu ve bu alan üzerinde kıyı ve dol­
durma yoluyla kazanılan araziler üzerinde yapılabilecek yapı ve tesislerle bir­
likte toplum yararına açık olmak koşuluyla, konaklama hariç günübirlik turizm
yapı ve tesislerine yer verilebileceği dava konusu taşınmazın imar planı bulun­
mayan alanda, sahil şeridinin ilk 50 metresi içinde kaldığı, burada   yapılaşmaya

gidileaeyeceği. sadece rekreaktif amaçlı kaau yararına yönelik yeşil alan düzen-

lenesi yapılacağının 29.12.1993 günlü i»ar duruau belgesinin incelemesinden an­laşıldığı, sahil şeridi içinde yeralan uyuşmazlık konusu taşımsıda içeren böl­geye ilişkin olarak inşaat ruhsatı verilmesi uygulamasına ara verilmesine iliş­kin belediye meclisi kararının alındığı 6.2.1990 tarihinden önce 7.11.1989 tari­hinde ruhsat için başvurulmasının kazanılmış hak oluşturmayacağı açık olduğu gi­bi İmar Hukuku'nda ruhsat alınmak suretiyle yapımına başlanılması halinde inşa­atın ulaştığı seviye esas alınarak kazanılmış hakkın değerlendirilmesinin zorun lu olduğu. 6.5.1997 günlü ara kararına verilen yanıtla 21.3.1984 tarihinde dava­cının taşınmazının olduğu yerdeki kıyı kenar çizgisinin bakanlıkça onaylanmak suretiyle çizildiği, bu kıyı kenar çizgisine göre davacıya ait 44 sayılı parse­lin kıyı kenar çizgisinden itibaren ilk 50 metrelik sahil şeridi içinde kaldığı, bu durumda anılan taşınmazda kamu yararına yönelik yeşil alan düzenlemesi yapı­labileceğinden davacıya geçici inşaat ruhsatı verilmemesi yolundaki dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar veril­miş: bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davanın yukarıda Özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu Aydın 1. İdare Mahkemesinin 3.3.1998 günlü. E:1997/43. K:1998/116 sayılı kararında. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü'Kanununun 49. maddesinin 1 fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi yerinde görüîmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına dosyanın adı geçen «ahkeneve gönderil»esine 5.10.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Altıncı Daire

Esas     No:1998/6077

Karar   No:1999/5998 

ÖZETİ : Dolgu alam üzerine inşa edilen çimento dolum ve paketleme tesisinin Kıyı Kanununun 6 ve yönetmeliğinin 13. 14. maddelerinde tanımlanan kıyılarda ve dol­gu alanları üzerinde yapılabilecek yapı ve tesisler kapsamında olmadığı. "liman" tamun içinde değerlendirilemeyeceği hk.-DD.103

Temyiz İsterinde Bulunanlar: 1-Türkiye Tabiatını Korusa Derneği adına ...

2-  ...

Karşı Taraf        :  1- Türkiye Denizcilik İşletmeleri Vekili   : Av.   ...

2-          ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili  : Av.   ...

3-          ... Belediye Başkanlığı
Vekili  : Av.   ...

İstemin Özeti : Antalya 1.İdare Mahkemesinin 26.3.1998 günlü, E:1996/58. K:1998/244 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

T.  Denizcilik işletmeleri Gen. Müdürlüğü ve Antalya Büyükşehir Belediye

Başkanlığı'mn Savunmalarının Özeti: Temyiz edtlen kararda bozma nedenle­rinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerek­tiği savunulmaktadır.

... Belediye Başkanlığının Savunmasının Özeti  : Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Leyla Kodakoğlu'nun Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması  gerektiği düşünülmektedir.

Savcı Tülin Özgenç'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen husus­lar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında be­lirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen karann da­yandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerekti­rir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği  görüşüldü:

Dava         Liman sahası içinde çimento dolum ve paketleme tesisleri­
nin yapılmasına izin verilmesi ve bu inşatın durdurulmaması yolundaki işlemlerin
iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince. Danıştay Altıncı Dairesince veri­
len 13.2.1996 günlü,  E:95-5130 K:96-839 sayılı bozma kararına uyularak.   ...    Bü-

yükliman sahası içinde dava konusu tesisin yapılması için 2000 m2 Tik bir alanın Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğünden kiralandığı, ruhsatsız inşa edilen tesis için bu davanın devamı sırasında cezalı inşaat ruhsatının alındığı, Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. nin faaliyet alanını belirleyen ana statüsü­nün 4/3 maddesindeki tekel olarak liman iskele ve rıhtımlarda, yükleme boşaltma. aktarma ve hammaliye işlerini yapma ve bunlar için gerekli tesisleri kurup im­letme amacına yönelik bir tesis niteliği taşıyan dava konusu yapıların özel bir şirket aracılığı ile yaptırılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı. Kıyı Kanunu uyarınca limanlarda inşa edilmesi mümkün olan yapılar kapsamında bulunan ve çev­reye olumsuz bir etkisi olmayan tesislerin yapılmasına izin verilmesine <je mşa atının durdurulmamasına ilişkin işlemlerin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle da­vanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

3621 sayılı Kıyı Kanununun 6. maddesi ile Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 13. ve 14. maddesinde kıyılarda ve dolgu alanları üzerinde ya­pılabilecek yapı ve tesisler ayrıntılı olarak belirlenmiştir.

Anılan yasa ve yönetmelik kuralları uyarınca, herkesin eşitlik ve ser­bestlikle yararlanmasına açık olan kıyıda iskele, liman, barınak gibi kıyının kamu yararına kullanılmasına ve kıyının korunması amacına yönelik alt yapı ve tesisler ile. faaliyetlerinin özelliği gereği kıyıdan başka yerde yapılmaları mümkün olmayan tersane, gemi söküm yeri gibi özelliği olan tesisler yapılabile­ceği: doldurma ve kurutma suretiyle kazanılan arazilerde ise. kara. deniz, hava ulaşımına yönelik alt yapı tesisleri, yeşil alan düzenlemeleri kapsamında park. çocuk bahçesi, açık spor alanları ile açık alan ağırlıklı olmak iizef"e takılıp sökülebilir eleman ile inşa edilen lokanta, gazino. ^ay bahçesi, sergi üniteleri ve idare binalarını içeren fuar. piknik, eğlence alanları >am toplum yararına açık olmak şartıyla konaklama hariç günübirlik turizm yapı ve tesisleri yapılma­sı mümkündür.

Uyuşmazlık konusu olayda ise. önce ruhsatsız olarak inşa edilen, daha sonra ... Belediyesince cezalı ruhsata.bağlanan tesisin denizyolu ile gelen dök­me çimentonun depolanarak, daha sonra paketlenmesi ve liman dışına çıkartılarak pazarlanmasına yönelik bir tesis olduğu ve ... Büyükliıuan Sahası içindeki dolgu alam üzerine yapıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durum karşısında, dolgu alanı üzerinde yapılması mümkün olmayan ve "Liman" tanımı içinde değerlendirilmesi olanağı bulunmayan böyle bir tesisin ya­pılmasını durdurmayan ve daha sonra cezalı ruhsata bağlayan davalı idare işlem­lerinde mevzuata uyarlık bulunmadığından, aksı yoldaki idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle Antalya 1.İdare Mahkemesinin 26 3.199S günlü. E:1996/58. K-.1998/244 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 24.11.1999 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

tdare mahkemesi kararında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek mahkeme kararının onanması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.

 

 

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas    No  :  1999/3060

Karar No : 2000/2707

ÖZETİ : Liman yapımı için yapılan ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun 7. maddesi uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onayla­nan dolgu alanı uygulama imar planında şehircilik ilkelerine, planlama esasları­na ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı ve dolgu suretiyle kazanılan taşınmazın liman şirketine tahsisinin mevzuata uygun olduğu hk.-DD.105

Davacı                 :  ... Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğü

Veki 1 i_________ ı Av.   ...

Davalılar_____ ı 1- Bayındırlık ve İskan Bakanlığı

2- Maliye Bakanlığı

Davalı  İdareler Yanında Davaya Katılan:   ...  Liman İşletmeleri ve

Depoculuk A.Ş.

Vekili________ :_ Av.   ...   - Av.   ...

İstemin   Özeti   :   ................................  Mevkiinde,  konteyner   limanı    yapacak

olan ... Liman İşletmeleri ve Depoculuk A.Ş.nin dolgu çalışmaları yapabilmesi amacıyla hazırlanan ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun 7.maddesine göre 2.10.1995 ta­rihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan uygulama imar planının ve anılan şirkete liman -inşa etmesi yolunda verilen kullanım izninin: üniversite çalışmaları için sahil şeridinin korunması gerektiği, kampus alanının önünün li­man inşaatıyla kapanacağı. Biyoloji. Çevre ve Deniz Bilimleri ve Teknoloji Fa­kültesi bünyesinde yürütülecek araştırma, inceleme ve eğitim öğretim faaliyet­leri amacıyla denizin ve sahilin kullanılmasının olanaksız hale geleceği, uygu­lama   alanlarının   tamamen   kapanacağı, dolgu ve liman alanının ... Geçiş OtoyolBağlantısının yanında olduğu, jeolojik yapının dalgakıran yapımım zorlaştırması nedeniyle liman yapımının güç olduğu, şirketin aynı kesimde kimyasal madde depo­lama tesirleri de kurması, nedeniyle çevre güvenliğinin tehlikeli hale geleceği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

Davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığının. Maliye Bakanlığının ve

Müdahi1 i n Savunmaları mn Özeti: Davanın süresinde açılmadığı, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Selçuk Topal'in Düşüncesi : Dava konusu yerde yap­tırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu işlemlerde plan­lama esaslarına, kamu yararına ve mevzuata aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Aynur Şahinok'un Düşüncesi : Dava; Bayındırlık ve İskan
Bakanlığınca 2.10.1995 tarihinde onaylanan uygulama imar planının ve ... Liman
İşletmeleri ve Depoculuk A-Ş'Re-•• ilçesi, .,.-... Köy mevkiinde sahil dolgu ve
Liman yapılmasına ilişkin olarak verilen kullanım izninin iptali istemiyle açıl­
mıştır.                                                ■     '

3621 sayılı Yasanın 6. maddesinde; kıyıda uygulama imar planı kararlan ile iskele, liman, dalyan vb. gibi kıyının kamu yararına kullanımı ve kıyıyı ko­rumak amacına yönelik olarak alt yapı ve tesislerin yapılabileceği, aynı yasanın 7. maddesinde kamu yararının gerektirdiği haller de uygulama imar planı kararı ile deniz göl ve akarsularda... doldurma ve kurutma suretiyle arazi elde edile­bileceği, valiliğe yapılan teklifin valilik görüşü ile birlikte Bayındırlık ve İskan Bakanlığına gönderileceği, bakanlıkça teklifin uygun bulunması halinde il­gili idare tarafından uygulama imar planının hazırlanacağı ve bu planlar hakkın­da İmar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı yine aynı yasanın 11. maddesinde de bu kanun hükümlerine göre kıyıda ve doldurma, kurutma yoluyla kazanılan araziler üzerinde yapı ve"tesis yapılması için Maliye Bakanlığından izin alınmasının ge­rektiği, yapı ruhsatı verilmesinde bu izin belgesinin yeterli olacağı kurala bağlanmıştır.

Olayda yukarıda belirtilen yasa kuralları uyarınca dava konusu alanda dolgu ve 1-iman yapılacak olan yerin sınırlı bir alan ve kumlanmanm olmadığı bir yamacın eteğinde olması bölgede Önemli sayılabilecek bir kum hareketinine olma­ması nedeniyle dolgu ve liman yapımının davacı ... Yüksek Teknoloji Enstitüsünün bünyesinde yapılacak çalışmaları tamamen engellemeyeceği, dolgu ve limanın kör­feze geçişi ile ... Limanındaki işletme sırasında baz_ı tedbirlerin alınması ko­şulu ile dogalgaz boru hattına olumsuz etkisinin olmayacağı, bölgenin jeolojik yapısının dolgu ve liman yapımına elverişli olduğu, ayrıca limanın konteyner ve Ro-Ro taşımacılığına sağlayacağı önemli kapasite artışı ve kolaylıklar ile ih-racaat ve ithalatlarla ilgili yük taşımacılığında ekonomik bir taşıma şekli olan kombine taşımacılığın gelişmesine önemli katkısı olacağı dava.dosyasının ince­lenmesinden anlaşılmaktadır.

Bu durumda limanın ülkemize sağlayacağı ekonomik yarar ve yaratacağı is­tihdam ile limanın yapımında kamu yararı bulunduğu kuşkusuz olduğundan dava ko­nusu uygulama imar planında kamu yararına,    şehircilik   ilkelerine   ve   planlama

esaslarına aykırılık bulunmamaktadır.

Ayrıca plan değişikliğine konu olan denizden dolgu suretiyle kazanılan

taşınmazın davalı idareler yanında davaya katılan şirkete liman inşa etmesi yo­lunda kullanım izni verilmesi yolundaki işlemde de hukuka aykırılık bulunmamak­tadır.

Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince önceden belirlenen 9.5.2000 gü­nünde davacı vekili Av. ...'in. davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığını temsilen Hukuk Müşaviri ..."in. Davalı Maliye Bakanlığını temsilen Av. ... in ve davalı­lar yanında davaya katılan şirket vekilleri Av. ... ve Av. ...'in geldiği görül­mekle, Danıştay Savcısı Aynur Şahinok'un katılmasıyla duruşma yapıldı. Aynı gün yapılan duruşma müzakeresinde tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dos­yadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dosyadaki savunmalar ekinde yer alan belgelerin davada süreaşımı bulundu­ğunun kabulüne yeterli olmaması nedeniyle, davalı idareler ile müdahil şirketin süreaşımı itirazları ile davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı yolundaki itirazları yerinde görülmemiştir.

Dava...... , .... ... Mevkiinde, konteyner limanı yapacak olan ... Li­
man İşletmeleri ve Depoculuk A.Ş.nin dolgu çalışmaları yapabilmesi amacıyla ha­
zırlanan ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun 7. maddesine göre 2.10.1995 tarihinde Ba­
yındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan uygulama imar planının ve anılan şir­
kete liman inşa etmesi yolunda verilen kullanım izninin iptali istemiyle açıl­
mıştır.

3621 sayılı Kıyı Kanununun (6/a) maddesinde, kıyıda uygulama imar plam kararı ile yapılacak yapılar arasında liman tesisi de belirtilmiş bulunmaktadır.

Aynı kanunun 7. maddesinde: "Kamu yararının gerektirdiği hallerde, uygu­lama imar planı karan ile deniz, göl ve akarsularda ekolojik özellikler dikkate alınarak doldurma ve kurutma suretiyle arazi elde edilebilir.

Bu gibi yerlerde doldurma veya kurutmayı yapacak ilgili idarenin valiliğe iletilen teklifi, valilik görüşü ile birlikte Bayındırlık ve İskan Bakanlığına gönderilir. Bakanlık, konusuna göre ilgili kuruluşların görüşünü de almak sure­tiyle teklifi inceler. Uygun bulunması halinde ilgili idare tarafından uygulama imar planı hazırlanır. Bu yerler için yapılacak planlar hakkında İmar Kanunu hü­kümleri uygulanır. Ancak, bu planlar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından ... tasdik edilir. Doldurma ve kurutma işlemleri yürürlükteki mevzuat hükümleri­ne göre yapılır. Bu araziler devletin hüküm ve tasarrufu altındadır, özel mülki­yet konusu olamaz.

Bu alanlar üzerinde 6 ncı maddede belirtilen yapılar ile yol. açık oto­park, park. yeşil alan ve çocuk bahçeleri gibi teknik ve sosyal altyapı alanları düzenlenebilir." hükmü ile 11. maddesinde ise: "Bu kanun hükümlerine göre. kıyı­da ve doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler üzerinde yapılması mümkün olan yapı ve tesislerin yapılabilmesi için Maliye Bakanlığından gerekli iznin alınması zorunludur.

Yapı ruhsatı verilmesinde bu izin belgesi yeterlidir." hükmü yer almakta­dır.

Dava   konusu   alanda   dolgu ve liman yapıntının, jeolöik yapı ile birlikte

sahil şeridi ve kıyı yapısında oluşabilecek değişiklikler de göz Önünde bulundu­rularak davacı  ... Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğü bünyesindeki fakültele­rin çalışmalarına (Biyoloji .Çevre ve Deniz Bilimleri; ve Teknolojisi   Fakültele­rinin   deniz   ile ilgili yapacağı Marmara Denizi kıyı ve su kirliliği araştırma, deniz ürünlerini araştırma-geliştirme. deniz teknolojisi ve hidrografisi,    deniz tabam hareketleri ve batımetrtk tespitlerin izlenmesi, araştırma ve geliştiril­mesi,    liman iskeletlerinin rehabilitasyonu, kıyılarda meydana gelen tahribat'Ve etkilerin araştırılması, deniz tabam ve zemindeki sismik araştırma çalışmaları) kısmen ya da tamamen engel oluşturup   oluşturmayacağının,    körfez   geçiş'  otoyol bağlantısı   ve doğalgaz boru hattına etkisinin ne olduğunun ve bölgenin jeolojik yapısının dolgu ve liman yapımına elverişli olup olmadığının belirlenmesi    sure­tiyle . dava konusu edilen uygulama imar planının-şehircilik ile planlama esasla­rına ve kamu yararına uygun bulunup bulunmadığının saptanabilmesi amacıyla   dai­remizin   6.7.1999   günlü   ara kararı üzerine 3.12.1999 gününde uyuşmazlık konusu yerde Naip Üye Bekir Aksoylu tarafından re'sen seçilen Prof   Dr.    .....   Prof.Dr.

... ve Prof. Dr. ...'dan oluşan bilirkişi kurulunca keşif ve bilirkişi inceleme­si yapılmış, inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle: davacı ... Yüksek Tekno­loji' Enstitüsüne(GYTE) ait arazi ile ... Limanının yapılmakta olduğu arazinin deniz tarafında kıyı boyunca TCDD Genel Müdürlüğü'ne ait 1456 sayılı parselin uzandığı, bu parselin liman tarafında kalan kısmının denize dik bir eğimle inen dar bir bant halinde olduğu. TCDD'na ait bu kıyı şeridin™ gerisinde yer alan GYTE arazisi dosyadaki bilgilere göre 5 Milyon metrekare büyüklükte olup genelde az engebeli ve doğudaki ... tepesi hariç büyük kısmı kıyıya takriben 15-20 dere­celik bir eğimle inen topoğrafik yapıya sahip bulunduğu, arazinin doğusunda ka­lan 70 metre rakımlı ... Tepesinin uyuşmazlık konusu limana komşu olduğu, GYTE Kampus projesinde üzerinde rektörlük, misafirhane ve akademik kültür merkezinin -yer alacağı idari forum ismi ile belirtilen bu tepenin denize dik bir şev (ya­maç) ile ulaştığı. TCDD'ye ait-demiryolu hattının bu tepeyi deniz tarafından .ol­mak üzere tünel olarak geçti§1. belde limanı için yapılan dolgunun yaklaşık 1,0 km. sinin bu kesimde yani davacı GYTE'ne ait arazinin önünde sahilde kaldığı, bu kesimde su derinliğinin nisbeten fazla olduğu ve kıyıda bir kum!anmamn bulunma­dığı, GYTE'ne ait arazinin ... Tepesinin batısında kalan bölümünün çeşitli fa­külteler, teknopark ve spor tesisleri, gölet tesislere ayrıldığı ve genelde az engebeli ve denize doğru tatlı bir eğimle indiği;geniş kavisli bir koy oluşturan kıyının batı tarafında darda cflsa kumlanma olan yerlerin.bulunduğu. GYTE'ne ait kampus yerleşim projesinde koyun takriben ortasına düşen ve dolgu yapılmak iste­nen kesimin hemen batısında kalan yerin marina olarak gösterildiği, buradan do­ğalgaz boru "hattının geçtiği, kıyılarda yapılan dolguların, -insanların, ve kurum­ların kıyı kullanımını, özellikle su Ürünlerinden ve kıyılardan faydalanma ba­kımlarından oldukça sınırlandırdığı, kıyıdaki ekolojik dengeyi değiştirdiği sa­hildeki sığ kesimler ve kumsalları yok ettiği, dava konusu yerin sınırlı bir alan olduğu ve kumlanmanın olmadığı, bir yamaç eteğinde bulunduğu için, söz ko­nusu etkinin fazla olmayacağının düşünüldüğü, bölgede önemli sayılabilecek- bir kum. hareketi bulunmadığından yapılacak dolgu ve limanın kıyıda^ oyulma ve yığıl­malara sebep olmayacağının söylenebileceği, dolgu've liman yapımının "deniz   ta-

banı    hareketi ve batımetrik tespitlerin izlenmesi" gibi araştırma çalışmalarına önemli bir olumsuzluğunun olmayacağı, dolgu yapılmak istenen ve plandaki ölçüle­re göre 1.0 km. dolayında bir uzunluğa sahip olan ve enstitünün arazisinin   kar­şısına gelen 2.5 km. dolayındaki kıyı uzunluğunun yaklaşık X 40"im işgal edecek olan   liman   dolgusunun bulunduğu kesimden, enstitünün, bünyesindeki değişik bi­rimlere yapılması düşünülen araştırmaların bir kısmı  için yararlanılmasının müm­kün olduğu, limanın gerçekleşmesi durumunda, davacı enstitüsü'    nün   kullanımına 1.5   km.   dolayında   uzunluğa sahip bir kıyı kaldığı, yapılacak dolgu ve limanın davacı enstitünün mutasavver bilimsel  araştırma faaliyetleri ile.  eğitim ve   ög-' renim   çalışmalarım kısmen engelleyeceği, bütünüyle engellemenin söz konusu ol­mayacağı, Karayolları Genel Müdürlüğünün 22.2.1999   günlü.    0179   sayılı    yazısı ile. gerektiğinde dolgu alanının hiç bir koşul ileri sürülmeksizin Karayollarına devredileceği   konusunda   taahhüt   verilmesi   koşulu ile dolgu yapılması onayını verdiği,  körfez geçişine ait ve ...  ile karşıdaki    ...    Burnu   arasında   geçmesi planlanan   köprüye   ait kesin uygulama projesi olmadığı için yapılacak köprü ile limanın ilişkisinin tam olarak bilinemediği, bununla birlikte   köprünün   inşaatı sırasında dolgu alanından çeşitli amaçlar için yararlanmanın gerekebileceği.   ...

Liman   İşletmeleri    ve Depoculuk AŞ'nin Karayolları Genel Müdürlüğüne bu hususta
koşulsuz geçici veya sürekli kullanma izni taahhüdü verdiği -için   bu   yönde   bir
sorun   yaşamayacağı,    inşaatın   tamamlanıp işletmeye açılmasından sonra oluşacak
liman trafiğinin körfez geçişi ile ilgili yapıya olumsuz bir etkisinin olmayaca­
ğı, limanda patlayıcı ve yanıcı özelikte kimyasal madde depolaması   yapılmayaca­
ğına   göre köprü için bu yönde de bir tehlikenin bulunmadığı. GYTE'ne ait arazi­
den geçip denize giren doğalgaz boru hattının liman dolgu   alanının   batı    ucuna
yani konteyner depolama alam olarak kullanılacak kısma en yakın mesafesinin 760
metre.rıhtıma   olan   mesafesinin   ise 4420 metre, BOTAŞ'ın bu hususdaki güvenlik
mesafesinin ise 23 metre olduğu,   ...  Limanındaki  işletme sırasında, boru hattına
400 metreden daha yakın mesafeye gemi yanaştınlmaması ve demirleme yapılmaması,
ayrıca boru hattı güvenlik alam için ger'ekli ve yeterli.işaretlemenin yapılması
ve projede gösterildiği üzere dolgu alanının batı ucu ile rıhtımın batı ucu ara­
sındaki 366 metre uzunluklu alanın sadece konteyner depolama alanı olarak kulla­
nılması durumunda limanın doğalgaz boru hattına olumsuz bir   etkisi   olmayacağı.
nitekim   BOTAŞ'ın 14.09.1999 günlü.  183 sayılı yazısı  ile 400   metrelik güvenlik
sahası  için gereken önlemlerin alınması koşulu ile herhangi bir   itirazının   bu­
lunmadığının   bildirildiği,    bölgenin jeolojik-yapısının dolgu ve liman yapımına
elverişli olduğu; konteyner taşımacılığının özellikle taşıma maliyeti    açısından
çok   önemli   yararlan ve diğer taşıma şekillerine göre avantajlarının bulunduğu.
Marmara Bölgesindeki sanayi ve ticari faaliyetlerinin çok büyük kısmının   yeral-
dığı ve gayri safi yurtiçi  hasılanın X 30'mn elde edildiği Körfez çevresi yani.
...............................  ve ... illeri, hatta ... civarında bir konteyner limanı yapı­
lıncaya kadar sanayinin hızla yoğunlaştığı ....... bölgesi için yapılmak istenen

ve   tamamı hizmete açıldığında 754.000 TEU/yıTlık bir kapasitesi olacak ... Li­manının büyük bir boşluğu dolduracağı ve konumu itibariyle çok uygun bir bölgede bulunduğu. Marmara Bölgesindeki başlıca üretim ve tüketim merkezlerine yakın   ve merkezi    bir konumda bulunan limanın demiryolu hattı üzerinde olduğu, Avrupa ile Ortadoğu arasındaki transit trafiğe de hizmet veren TEM Otoyolu ve D-100   Devlet

Yolu ile, projesi yapılmış ve yakında inşaatına başlanması, beklenen ....... Oto­yolunun (Körfez Geçişi) limana çok yakın mesafeden geçtiği, demiryolu ve yüksek kapasiteli karayollarına olan bu erişme kolaylığının ülkemiz ekonomisi açısından çok önemli olan ve dünyada çeşitli avantajları sebebiyle öne geçmiş bulunan kom­bine taşımacılık için çok elverişli bir durum yarattığı, limanın yerinin ülkemiz üzerinden yapılacak transit taşımalar için de uygun düştüğü, limandan konteyner taşımacılığı yanında Ro-Ro taşımacılığı için de yararlanılması planlandığı. Ro-Ro taşımacılığının yük taşıma maliyetinde önemli azalmalar sağladığı, ağır kamyonlann. karayolunu kul!anmaları konteyner ve Ro-Ro taşımacılığının yaygın­laşması ölçüsünde azalacağından yolların bozulmasında, dolayısıyla bakım masraf­larında, ayrıca kamyonlann sebep olduğu trafik kazalarında azalmanın beklenebi­leceği, bu bakımdan konteyner ve Ro-Ro taşımacılığının, yolların bakım maliyeti­ni ayrıca ülkemizin başta gelen güncel konulardan biri olan karayolu trafik ka­zalarım azaltmak bakımlarından teşvik edilmesi uygun olan bir taşıma şekli ol­duğu, yapılmak istenen limanın yük taşımacılığı açısından ülkemiz için önemli yararlarının olacağı, yaratacağı istihdam ile de liman yapımında kamu yararı bu­lunduğu belirtilmiştir..

Anrlan, bilirkişi raporunun taraflara tebliği üzerine taraflar rapora her­hangi bir itirazda bulunmamışlardır.

Ayrıntılı bir inceleme ürünü olan bilirkişi raporuyla dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; konteyner limanı yapımına yönelik uyuşmazlık konusu dolgu alanına ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onay­lanan 1/1000 ölçekli uygulama isnar planında mevzuata, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yaranna aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Diğer taraftan, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki ve denizden dolgu suretiyle kazanılan taşınmazın müdahil şirkete 29 yıllığına irtifak hakkı tesisi suretiyle liman yapımına izin verilmesine ilişkin işlemde de imar planı hükümle­rine ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davammn reddine. 9.5.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas No : 1998/6393

Karar No: 1999/5518

ÖZETİ : 3621 sayılı Kıyı Kanunuyla öngö­rülen idari para cezalarının belirlenme­sinde 765 sayılı Türk Ceza Kanununa 3506 sayılı Yasayla eklenen ek 2. madde hükmü­nün esas alınması gerektiği hk.-DD.103

Temyiz İsteminde Bulunan: ... Belediye Başkanlığı

Vekili_____ : Av. ...

Karşı Taraf  j. ... Taşıma Beton ve Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.§.

Vekili_____ _: Av. ...

İstemin Özeti : İstanbul 2.İdare Mahkemesinin 6.5.1998 günlü.E:1997/1323. K:1998/439 sayılı kararının iptale ilişkin bölümünün usul ve yasaya aykırı oldu ğu Öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

.,  .   .   .. .

Tetkik Hakimi Ayhan Çarıkçı'mn Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Savcı Turan Karakaya'mn Düşüncesi : Dava. 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Kı-

yi Kânununun Uygulannasına Dair Yönet»elik hükümleri uyarınca 560.000.000 lira idari para cezası verilisine ilişkin işlemin iptali isteriyle açılmış, idare mahkemesince, yönetmeliğin yol1 anada bulunduğu Türk Ceza Kanununa ek madde geti­ren 3506 ve 3591 sayılı kanun hükümlerinin özel nitelikte bir kanun olan Kıyı Kanunundaki idari para cezalarına uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı gerek­çesiyle verilen para cezasının 3621 sayılı Yasada belirtilen 10.000.000 liralık kısmının reddine, 550.000.000 liralık bölümünün ise iptaline karar verilmiş, ka­rarın iptale ilişkin bölümü davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

14.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3506 sayılı Kanunun ek 2. maddesinin ikinci paragrafında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kabul edilecek kanunlardaki para cezalan içinde, müteakip yıllar bütçe kanununda belirtilen katsayı miktarlarında artırma yapıldığı takdirde birin sayısının tesbitinde baş­langıç olarak o kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki Bütçe Kanununda geçerli olan devlet memurları aylıkları katsayısı esas alınacağı 17.4.1990 tarihinde yürürlü­ğe giren kıyı kanununun 15/a-2 maddesinde de kıyıda ve uygulama imar planı bulu­nan sahil şeritlerinde moloz, toprak, cüruf, çöp gibi kirletici ve çevreyi bozu­cu etkisi olan atık ve artıkları dökenlere 10 milyon lira para cezası verileceği hükme bağlanmıştır.

Kıyı Kanununda cezaların artırım ile ilgili bir düzenleme bulunmamakta ise de. kıyılarla ilgili düzenlemeler getiren Kıyı Kanunu konusu itibariyle ge­nel bir kanun,içerdiği ceza hükümleri nedeniyle 3506 sayılı Kanun ise özel bir kanun niteliğinde olduğundan, ceza artırımı ile ilgili olarak 3506 sayılı Kanuna yollamada bulunulmasına gerek yoktur.

Ek 2. aaddede yer alan açık kanun hükmü karşısında kıyı kanununa göre ve­rilen cezalarda da artırım yapılabileceğinden, mahkemece kanunların yürürlük ta­rihi ve 3621 sayılı Kanunun özel bir kanun olduğu gerekçesiyle para cezasının 550.000.000 liralık bölümünün iptali yolunda verilen kararda isabet görülmemiş­tir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile cezanın tesbitinde 3501 ve 3591 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten işin gereği görüşüldü:

Dava, davacı şirkete 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca 560.000.000 lira para cezası verilmesine ilişkin 8.10.1997 günlü işlemin iptali istemiyle açıl­mış: idare mahkemesince, dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, hazır beton üretim tesislerindeki kum, mıcır ve benzeri malzeme ile atıkları dere kı­yısına dökmek suretiyle ... Deresini kirlettiği açık olan davacıdan istenilen idari para cezasının 3621 sayılı Kanununun 15/2.maddesiyle öngörülen 10.000.-000.liralık kısmında mevzuata aykırılık bulunmadığı, anılan Kanunun Uygulanma­sına Dair Yönetmeliğin Yollamada Bulunduğu Türk Ceza Kanununa ek madde getiren 3506 ve 3591 sayılı Kanun hükümlerinin özel nitelikte bir kanun olan Kıyı Kanu­nundaki idari para cezalarına uygulanmasına yasal imkan olmadığından idari para cezasının 550.000.000 liralık kısmında mevzuata uyarlık görülmediği gerekçesiyle davacıdan istenilen idari para cezasının 10.000.000.liraya   ilişkin   kısmı    için

davanın reddine, fazlaya ilişkin kısıra için ise işlemin iptaline karar veri İmi-j: kararın iptale ilişkin kısmı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

765 sayılı Türk Ceza Kanununa 14.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3506 sayılı Yasayla eklenen ek 2.maddede. "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Ek 1.madde kapsamına giren para cezalan; 1988 yılı Bütçe Kanununda 84 olarak belirlenen memur maaş katsayısının arttırılması halinde Bütçe Kânununda her 75 puan artış, bir birim olarak kabul edilerek, ek 1.maddeye göre tespit edilen ceza miktarının bulunacak birim sayısıyla çarpımı suretiyle belirlenir.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kabul edilecek kanunlardaki para cezalan için de. müteakip yıllar. Bütçe Kanununda belirlenen katsayı mik­tarında arttırma yapıldığı takdirde birim sayısının tespitinde başlangıç olarak. o kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki Bütçe Kanununda geçerli olan devlet memur­ları aylık katsayısı esas alınır" hükmü getirilmiş, anılan maddeyle <


imar hukukcusu








Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.

Yayınlanma:: 2007-06-09 (4575 okuma)

[ Geri Dön ]