imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

Danıştayın imar hukuku ile ilgili karar örnekleri 68
imar hukuku



imar


Yeni Sayfa 1

T.C.

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas No : 2002/468

Karar No : 2003/2524

Özeti : Motorlu kara taşıtlarının egzoz gazı emisyon ölçümünün de dahil olduğu teknik muayenelerinin Karayolları Genel Müdürlüğünce yapılması veya yaptırılması gerektiği, bu konuda Çevre Bakanlığının tebliğ ile düzenleme yapmasında yetki yönünden mevzuata uyarlık bulunmadığı hk.-DKD.2

Davacı                   : ... Turizm Servis Ve Tic. Ltd. Şti.

Davalı                    : Çevre Bakanlığı

Davanın Özeti : Çevre Bakanlığınca 27.11.2001 günlü, 24596 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Motorlu Kara Taşıtlarınrn Egzoz Emisyonlarının Ölçüm ve Denetlenmesine ilişkin Tebliğ'in 6. maddesi, 7. maddesinin son fıkrası, 8. maddesinin son fıkrası ve 10. maddesinin üçüncü fıkrasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istenilmektedir.

Çevre Bakanlığının Savunmasının Özeti : Usule ilişkin olarak, davacının davayı açmakta "kişisel, meşru ve güncei" menfaatinin bulunmadığı nedeniyle davanın ehliyet yönünden reddi, esasa ilişkin olarak da haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Gül Filiz Ercan Aslantaş'ın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden uyuşmazlık konusu Tebliğ'in 10. maddesinin üçüncü fıkrasının 28.3.2002 günlü, 24709 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Motorlu Kara Taşıtlarının Egzoz Emisyonlarının Ölçüm ve Denetlenmesine ilişkin Tebliğde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ'in 1. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı anlaşıldığından anılan maddenin iptali istemine yönelik olarak dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer taraftan Karayolları Trafik kanununda egzoz gazı ölçümü konusunda yetkili kurum ve kuruluşların açıkça belirtmiş ve Yasanın uygulamasına yönelik çıkarılan yönetmelikler i!e de Ölçümün ne şekilde ve hangi sürelerde yapılacağı ölçüm sonucu düzenlenecek belgeler ile alınacak ücretlerin düzenlenmiş olması karşısında Çevre Bakanlığınca ilgili kanunlarda açıkça kendisine yetki verilmeyen bu konularda dava konusu tebliğ ile düzenleme yapılmasında yetki yönünden mevzuata uyarlık görülmememsi karşısında uyuşmazlık konusu tebliğin 6. maddesi, 7. maddenin son fıkrası ve 8. maddenin son fıkrasının iptalinin uygun olacağı düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Turan Karakaya'nın Düşüncesi : Dava, 27.11.2001 gün ve 24596 sayılı Resmi Gazetede Çevre Bakanlığınca yayımlanan Motorlu Kara Taşıtlarının Egsoz Emisyonlarının Ölçüm ve Denetlenmesine İlişkin Tebliği'in 6. maddesi, 7. maddesinin son fıkrası, 8. maddesinin son fıkrası ve 10. maddesinin 3. fıkrasının iptali istemi ile açılmıştır.

Motorlu kara taşıtlarının egsoz gazlarının yol açtığı hava kirliliğinin önüne geçmek, bu konuda kurum ve kuruluşlar ile standartların yükümlülük ve sorumluluklarını belirlemek için getirilecek usul ve esasların düzenlenmesi amacıyla Çevre Bakanlığınca 27.11.2001 gün

ye 24596 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Motorlu Kara Taşıtlarının Egzoz Emisyonlarının Ölçüm ve Denetlenmesine İlişkin Tebliğ yürürlüğe konulmuştur.

Söz konusu tebliğin 6. maddesinde; Tebliğ kapsamındaki motorlu kara taşıtlarına yılda bir kez olmak üzere egzoz emisyon ölçümü yaptırmak zorundadır. Trafiğe yeni çıkan taşıtlar, trafiğe çıkış tarihini izleyen bir yıl süresince egzoz emisyon ölçümü yaptırmaktan muaftır. Muafiyet süresinin bitim tarihinden İtibaren bir ay içerisinde egzoz emisyon ölçümü yaptırılması zorunludur. Takip eden emisyon ölçümleri ise taşıtın trafiğe çıkış tarihi esas alınarak belirlenir. Söz konusu emisyon ölçümlerinin de bu şekilde belirlenecek tarihi takip eden bir aylık süre içerisinde yaptırılması zorunludur." 7. maddesinin son fıkrasında; "ölçüm sonucu ekte verilen egzoz emisyonu sınır değerlerine uygun çıkan taşıt sahiplerine Çevre Bakanlığı'nca düzenlenmiş "Egzoz Emisyon Ölçüm Pulu" ve hizmetin bedelini belgeleyen fiş veya makbuz verilir."; 8. maddesinin son fıkrasında; "Bir takvim yılı süresince geçerli olacak ölçüm işlemi ücreti, bir önceki yılın Aralık ayı içerisinde Çevre Bakanlığı tarafından belirlenir" hükümleri yer almaktadır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 7. maddesinin (J) bendinde, tescile bağlı araçların muayenelerini yapmak veya yaptırmanın Karayolları Genel Müdürlüğünün görev ve yetkisinde bulunduğu hükme bağlanmış, 34. maddesinde trafiğe çıkacak motorlu araçların muayenesi düzenlenmiş ve 35. maddesinde de, araçların muayenelerinin Karayolları Genel Müdürlüğüne ait muayene istasyonlarında veya bu kuruluş tarafından işletme belgesi ile yetki verilen gerçek veya tüzel kişilere ait muayene istasyonlarında yeterli makina ve gereçlerle ve yetkili kılınan görevlilerce yapılacağı, alınacak ücret, muayene İstasyonlarında bulunacak makine, araç, gereç ile personelin nitelikleri, işletme, çalışma ve denetleme usulleri ile işletme belgesi ile yetki verilen muayene istasyonlarında alınacak ücretin tespiti ile diğer şartlar ve esasların Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte gösterileceği öngörülmüştür.

Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 9.1.1989 günlü, 20044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Araçların Muayeneleriyle Muayene İstasyonlarının Açılması ve İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesinde, yetki verilen muayene İstasyonlarında egzoz gazı kontrol cihazının da bulundurulmasının zorunlu olduğu, 9. maddesinde araç muayenelerinin yönetmeliğe ekli (Ek 1 sayılı) cetveldeki kıstaslara göre yapılacağı belirtilmiş, 15. maddesinde araçların muayene ücretinin, bir önceki yılın aralık ayı sonuna kadar Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca tespit edileceği hükme bağlanmıştır. Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 11.7.2002 günlü, 24812 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik ile bu yönetmelik yürürlükten kaldırılmış ise de önceki yönetmelikle paralel düzenlemelere yer verilmiştir.

Diğer taraftan Çevre Kanunu uyarınca çıkarılan Hava Kalitesini Konrol Yönetmeliği'nin 47. maddesinde; taşıtların işletilmesi ve teknik muayenesi ile ilgili esasların kara taşıtları için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğünce belirleneceği hükme bağlanmıştır.

Yukarıda yer verilen kanun ve yönetmelik hükümlerine göre motorlu kara taşıtlarının egzoz gazı emisyon ölçümünün de dahil olduğu teknik muayenelerinin Karayolları Genel Müdürlüğünce yapılması veya yaptırılması gerekmektedir.

2872 sayılı Çevre Kanunu ile 443 sayılı KHK ile Çevre Bakanlığına çevrenin korunması ve denetlenmesi konusunda yetki verilmiştir. Egzoz gazları ile ilgili olarak ise, hava kirliliğinin önlenmesi amacı ile ölçüm, tespit, kalite belirleme, kirlilik halinde uygulanacak yaptırım konusunda yetkili olduğu, başkaca bir yetkisinin olmadığı kuşkusuzdur.

Bu durumda, 2918 sayılı Trafik Kanunu ile egzoz gazı ölçümü konusunda yetkili kurum ve kuruluşların belirtilmiş olması karşısında, Çevre Bakanlığınca yetkisi bulunmayan bir konuda tebliği çıkarılmasında mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.

Davacının uyuşmazlık konusu tebliğin 10. maddesinin 3. fıkrasının iptali İstemine gelince;

Anılan maddenin, 28.3.2002 gün ve 24709 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlar Tebliğ ile yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu tebliğin 6. maddesi, 7. maddesinin son fıkrası ile 8. maddesinin son fıkrasının iptaline, 10. maddesinin 3. fıkrası hakkında İse karar verilmesine yer oimadığına karar verilmesi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, Çevre Bakanlığınca 27.11.2001 günlü, 24596 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan "Motorlu Kara Taşıtlarının Egzoz Emisyonlarının Ölçüm ve Denetlenmesine İlişkin Tebliğ"in 6. maddesi, 7. maddesinin son fıkrası, 8. maddesinin son fıkrası ve 10. maddesinin üçüncü fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden uyuşmazlık konusu Tebliğ'in 10. maddesinin üçüncü fıkrasının 28.3.2002 günlü, 24709 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Motorlu Kara Taşıtlarının Egzoz Emisyonlarının Ölçüm ve Denetlenmesine ilişkin Tebliğde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ'in 1. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı anlaşıldığından anılan maddenin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.

Uyuşmazlık konusu tebliğin iptaii istenilen diğer maddelerine gelince;

27.11.2001 günlü, 248956 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan dava konusu Motorlu Kara Taşıtlarının Egzoz Emisyonlarının Ölçüm ve Denetlenmesine ilişkin Tebliğ; motorlu kara taşıtlarının egzoz gazlarının yol açtığı hava kirliliğinin önüne geçilmesi, bu konuda kurum ve kuruluşlar ile vatandaşların yükümlülük ve sorumluluklarını belirlemek için getirilecek usul ve esasların düzenlenmesi amacıyla Çevre Bakanlığınca çıkarılmış ve tebliğ ile ölçüm esasları ve sınır değerleri , ölçümün ne şekilde yapılacağı, hava kirliliğinin artması halinde alınacak önlemler ile bakım ve ölçüm yaptırma yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere uygulanacak yaptırım konuları düzenlenmiştir.

Anılan tebliğin iptal istemine konu 6. maddesinde; "Tebliğ kapsamındaki motorlu kara taşıtlarına yılda bir kez olmak üzere egzoz emisyon ölçümü yaptırmak zorunludur. Trafiğe yeni çıkan taşıtlar, trafiğe çıkış tarihini izleyen bir yıl süresince egzoz emisyon ölçümü yaptırmaktan muaftır. Muafiyet süresinin bitim tarihinden itibaren bir ay içerisinde egzoz emisyon ölçümü yaptırılması zorunludur. Takip eden emisyon ölçümleri ise taşıtın trafiğe çıkış tarihi esas alınarak belirlenir. Söz konusu emisyon ölçümlerinin de bu şekilde belirlenecek tarihi takip eden bir aylık süre içerisinde yaptırılması zorunludur" 7. maddesinin son fıkrasında; "ölçüm sonucu; ekte verilen egzoz emisyonu sınır değerlerine uygun çıkan taşıt sahiplerine Çevre Bakanlığınca düzenlenmiş "Egzoz Emisyon ölçüm Pulu" ve hizmetin bedelini beigeleyen fiş veya makbuz verilir." 8. maddesinin son fıkrasında: " Bir takvim yılı süresince geçerli olacak ölçüm işlemi ücreti, bir önceki yılın Aralık ayı içerisinde Çevre Bakanlığı tarafından belirlenir" hükümleri yer almaktadır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 7. maddesinin (j) bendinde, tescile bağlı araçların muayenlerini yapmak veya yaptırmanın Karayolları Genel Müdürlüğünün görev ve yetkisinde bulunduğu hükme bağlanmış , 34. maddesinde trafiğe çıkacak motorlu araçların teknik şartlara uygunluğunun muayenesi düzenlenmiş ve 35. maddesinde de, araçların muayenelerinin Karayolları Genel Müdürlüğüne ait muayene istasyonlarında veya kuruluş tarafından işletme belgesi ile yetki verilen gerçek veya tüzel kişilere ait muayene istasyonlarında yeterli makine ve gereçlerle ve yetkili kılınan görevlilerce yapılacağı, alınacak ücret, muayene istasyonlarında bulunacak makine, araç gereç ile personelin nitelikleri, işletme çalışma denetleme usulleri ile işletme belgesi İle yetki verilen muayene istasyonlarında alınacak ücretin tespiti ile diğer şartlar ve esasların Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte gösterileceği düzenlenmiştir.

Karayolları Tarafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 9.1.1989 günlü, 20044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Araçların Muayenelerİyle Muayene istasyonlarının Açılması ve İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesinde, yetki verilen muayene istasyonlarında egzoz gazı kontrol cihazının da bulundurulmasının zorunlu olduğu, 9. maddesinde araç muayenelerinin Yönetmeliğe ekli (Ek 1 sayılı) cetveldeki kıstaslara göre yapılacağı belirtilmiş, 13. maddesinde ilk tescilde muayenenin nasıl yapılacağı 14. maddesinde periyodik muayene süreleri düzenlenmiş, 15. maddesinde araçların muayene ücretinin, bir önceki yılın Aralık ayı sonuna kadar Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca tespit edileceği ve 16. maddesinde de araçların muayenelerinin Trafik Belgesine işleneceği ve ayrıca araç üzerine bir sonraki muayene tarihine kadar geçerli olduğunu gösteren ve araca yapıştırılacak bir etiket bulundurulacağı hükme bağlanmıştır. Bayındırlık ve İskan Bakanlığın'ca 11.7.2002 günlü, 24812 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik ile bu yönetmelik yürürlükten kaldırılmakla birlikte, önceki yönetmelikle parelel düzenleme getirilerek araçların muayenelerinde dikkate aiınacak esaslar ekli (Ek 1) cetvel ile daha ayrıntılı olarak açıklanmış, egzoz emisyonu sınır değerleri belirlenmiştir.

Öte yandan, Çevre Kanunu uyarınca çıkarılan Hava Kalitesini Kontrol Yönetmeliğİ'nin 47. maddesinde; taşıtların işletilmesi ve teknik muayenesi ile ilgili esasların kara taşıtları için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğünce belirleneceği hükme bağlanmıştır.

Yukarıda yer alan yasa ve yönetmelik hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, motorlu kara taşıtlarının egzoz gazı emisyon ölçümünün de dahil olduğu teknik muayenelerinin Karayolları Genel Müdürlüğünce yapılması veya yaptırılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Dava konusu tebiiğ, 2872 sayılı Çevre Kanununun 8. maddesi 443 sayılı Çevre Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. ve 9. maddeleri ile Hava Kalitesi Kontrol Yönetmeliğine dayanılarak çıkarılmış olup, anılan Yasalar ve Yönetmelik ile Çevre Bakanlığı'na genel olarak çevrenin korunması, iyileştirilmesi, su, toprak ve hava kirlenmesinin önlenmesi, bunun için gerekli politikaların belirlenip tedbirlerin alınması, uygulama esaslarının belirlenmesi ve denetlenmesi yetkisi verilmiştir. Buna göre Çevre Bakanlığının egzoz gazlarının yol açtığı hava kirliğinin önlenmesi amacı ile ölçüm tespit, kalite (kriterler ve standartlarını) belirleme, kirlilik halinde uygulanacak yaptırım konularında düzenleme yapmaya yetkili olduğu açıktır. Ancak Karayolları Trafik Kanununda egzoz gazı ölçümü konusunda yetkili kurum ve kuruluşlar açıkça belirtilmiş ve yasanın uygulanmasına yönelik çıkarılan Yönetmelikler ile de ölçümün ne şekilde ve hangi sürelerde yapılacağı, ölçüm sonucu düzenlenecek belgeler ile alınacak ücretler düzenlemiş olduğuna göre, Çevre Bakanlığınca ilgili kanunlarda açıkça kendisine yetki verilmeyen bu konularda da dava konusu tebliğ ile düzenleme yapılmasında yetki yönünden mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu Tebliğin 10. maddesinin 3. fıkrası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6. maddesi, 7. maddesinin son fıkrası ve 8. maddesinin son fıkrasının ise iptaline; 42.980.000,- lira yargılama giderlerinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine artan posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine 22.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

T.C.

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas    No:1998/4989

Karar No:1999/5754

ÖZETİ : 2872 sayılı Çevre Kanununun 20. 21 ve 22. maddelerinde yer alan para ce­zalarının beş katına çıkarılmasına iliş­kin . 1.8.1998 günlü. 23420 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 98/11415 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında ve deniz kirlili­ğine neden olan gemiye para cezası veril­mesine ilişkin Büyükşehir belediye baş­kanlığı işleminde mevzuata aykırılık bu­lunmadığı  hk.-DD.103

Davacı______ :_ ...  Gemi si Kaptanı   ...

Vekili             :  Av.   ...

Davalılar      :   1-  Başbakanlık

2- Çevre Bakanlığı

3- ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili ; Av. ...

Davanın Özeti: 2872 sayılı Çevre Kanununun 20. 21 ve 22. maddelerinde yer alan para cezalarının 5 kat artırılması yolundaki 1.a.1998 gunlu. 23420 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 98/11415 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının ve 2872 sa­yılı Çevre Kanununun 22,/b maddesi uyarınca 11.400.000.000, lira para cezası ve­rilmesine ilişkin ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ışleminıp; yasama yetkisi­nin Bakanlar Kurulunca kullanılmış olduğu. ce2a arttınmının yasa ile yapılması gerektiği, cezaların memur maaş katsayısı esasına bağlanmasından sonra Bakanlar Kurulunun yetkisinin zımnen ortadan kalktığı, ayrıca raspa yaparken önlemlerin alındığı, deniz, kirliliğinin başka gemiden kaynaklandığı, tespitten 3 saat önce raspa işlemlerinin bittiği, gemiye şat yanaştığı ve kirlilik önlemlerinin alın­dığı. ... Belediyesinden izin alındığı ve bu belediye elemanlarının tutanağının bulunduğu öne sürülerek iptali istenilmektedir.

Başbakanlığın Savunmasının Özeti : 2872 sayılı Yasanın Ek 1. maddesi ile para cezalarım 10 kata kadar artırmaya Bakanlar Kurulunun yetkili kılındığı, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Çevre Bakanlığının Savunmasının Özeti_^ 2872 sayılı Yasanın Ek 1. maddesi ile para cezalarım 10 kata kadar artırmaya Bakanlar Kurulunun yetkili kılındı­ğı, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerek­tiği savunulmaktadır.

İstanbul Süyükşehir Belediye Başkanlığının Savunmasının Özeti: Dava konu­su işlemlerin hukuka uygun olduğu, dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerekti­ği savunulmaktadır.

Tetkik Hakimi Selçuk Topal'm Düşüncesi: 2872 sayılı Yasaya 3301 sayılı Yasayla eklenen Ek-1. maddede yer alan, bu kanunun 20. 21 ve 22. maddelerinde belirtilen ceza miktarlarım 10 katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulunun yetki­li olduğu yolundaki hüküm uyarınca 98/11415 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla pa­ra cezalarının 5 kat artırıldığı, bunun da yasaya uygun olduğu ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığınca verilen para cezasının da ilgili yasalarda belirtilen usuller çerçevesinde hesaplandığı anlaşıldığından, davanın reddine karar veril­mesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

Savcı Turan Karakaya'mn Düşüncesi: Dava. 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 22/b maddesi uyarınca 11.400.000.000 lira para cezası verilmesine ilişkin işlem ile 1.8.1998 gün ve 23420 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 98/11415 sayılı Ba­kanlar Kurulu kararının iptali istemi ile açılmıştır.

2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrasında "Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde ilgili yönetmeliklerde belirlenen stan­dartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak ya­saktır" hükmü ile aynı kanunun 3301 sayılı kanunla değişik 22. maddesinin (b) bendinde. 8. maddenin 1. fıkrasındaki kirletme yasağına uymayan gemiler ile de­niz vasıtalarından, her türlü atık ve artık döken, sintine tahliyesi yapanlara. 1000 gros tondan fazla olanlara 10 milyon lira para cezası verileceği öngörül­müştür.

Aym Kanuna 3301 sayılı Kanun ile eklenen Ek 1. madde ile. Çevre Kanunu' nun 20.21 ve 22. maddelerinde belirtilen ceza miktarlarını on katına kadar ar­tırmaya Bakanlar kuruluna yetki verilmiştir.

Diğer taraftan Türk Ceza Kanununa 3506 sayılı kanunla eklenen Ek 1. madde ile 1.1.1981 tarihinden 31.12.1987 tarihine kadar yürürlüğe giren kanunlardaki para cezaları üç misline çıkartılmış, aym kanunun Ek 2. maddesi ile de. Ek 1. madde kapsamına giren para cezalarının. 1988 yılı Bütçe Kanununda 84 olan memur maaş katsayısının artması halinde ceza miktarının hesaplanma şekli Öngörülmüş­tür.

Her ne kadar davacı. Bakanlar Kuruluna ceza miktarım arttırma yetkisi verilmesinin, cezaların kanuniliği ilkesine aykırı olduğunu ileri sürmekte ise de, 2872 sayılı Çevre Kanunu ile hangi suçlara hangi cezaların verileceği (para veya hapis cezası olarak) düzenlenmiş, sadece para cezalarının artırılabilmesi konusunda idareye yetki  verilmiş yeni  suç ihdas edebilme yetkisi  tanınmamıştır.

Bu durumda, para cezasının sınırlarını belirleyen Bakanlar Kurulu kara­rında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Dava konusu işleme gelince:

Dava dosyasının incelenmesinden 25.8.1998 günü yapılan denetimde. ... Tersanesi bölgesinde ... adlı gemide deniz kirliliğini önleyici hiç bir tedbir olmadan kumraspası yapıldığı ve bu nedenle deniz kirliliğine sebep olduğu tesbit edilerek dava konusu işlemle para cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.

Olay   yerinde çekilen fotoğraflar ile denizden alınan numune üzerinde ya-

pılan analiz sonucu düzenlenen raporlardan deniz kirliliğine sebep olunduğu sa­bit bulunduğundan 2872 sayılı kanunun 22/b maddesinde öngörülen para cezasının artırımlı olarak uygulanmasına ilişkin dava konusu işlemde yukarıda yer alan hükümlere aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir. TÜRK MÎLLETÎ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Önceden belirlenen 16.11.1999 gü­nünde davacı vekili Av. ...'nun. davalı Başbakanlıktı temsilen Hukuk Müşaviri ..."ün. davalı Çevre Bakanlığım temsilen Hukuk Müşaviri ...*mn geldiği, davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin gelmediği görülmekle Savcı ...'nın katılmasıyla duruşma yapıldı. Aynı gün yapılan duruşma müzakeresinde Tetkik Ha­kiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşül dür

Dava. 2872 sayılı Çevre Kanununun 20. 21 ve 22. maddelerinde yer alan pa­ra cezalarının 5 kat artırılması yolundaki 1.8.1998 günlü, 23420 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 9B/11415 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 22/b maddesi uyarınca 11.400.000.000. lira para cezası verilme­sine ilişkin ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı işleminin iptaTi isteariyle açıl­mıştır.

2872 sayılı Yasaya 3301 sayılı Yasayla eklenen Ek Madde l'de: "Bu Kanunun 18 nci maddesinin (a), (b). (c) ve (d) fıkralarında öngörülen fona katılma pay­ları ile 20. 21 ve 22 nci maddelerinde belirtilen ceza miktarlarını on katına kadar artırmaya Bakanlar KuruTu yetkilidir." hükmü yer almaktadır.

Dava konusu edilen 1.8.1998 günlü. 25420 sayılı Resim Gazetede yayımlanan 98/11415 sayılı Bakanlar Kurulu karanyTa yukarıda belirtilen yasa hükmüne daya­nılarak 2872 sayılı Çevre Kanununun 2G.21 ve 22 ncı maddelerinde yer alan para cezaları 5 katına çıkarılmış olup anılan Bakanlar Kurulu kararında mevzuata ay-kırrlıic bulunmamaktadır.

2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrasında "Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde ilgili yönetmeliklerde belirlenen stan­dartlara ve yöntemlere aykırı alarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak ya­saktır" hükmü ile aynı kanunun 3301 sayılı kanunla değişik 22. maddesinin (b) bendinde, 8. maddenin 1. fıkrasındaki kirletme yasağına uymayan gemiler ile de niz vasıtalarından, her türlü atık ve artık döken, sintine tahliyesi yapanlara. 1000 gros tondan fazla alanlara 10 milyon lira para cezası verileceği öngörül­müştür .

Türk Ceza Kanununa 3506 sayılı kanunla eklenen Ek 1. madde ile de 1.1. 1981 tarihinden 31.12.1987 tarihine kadar yürürlüğe giren kanunlardaki para ce­zalan üç misline çıkartılmış, aynı kanunun Ek 2. maddesi ile de. Ek 1. madde kapsamına giren para cezalarının, 1988 yılı Bütçe Kanununda 84 olan memur maaş katsayısının artması halinde ceza miktarının hesaplanma şekli öngörülmüştür.

Dava konusu edilen ve yukarıda yer alan Bakanlar Kurulu kararıyla da para cezaları  5 katına çıkarılmış bulunmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, 25.8.1998 gününde yapılan denetimde ... Büyük* şehir   Belediyesi sınırları içinde ... Tersanesinde ... Gemisinde deniz kirlili-

ğini önleyici hiçbir önlem almadan raspa yapıldığı ve deniz kirliliğine neden olunduğunun olay yerinde çekilen fotoğraflar ve tutulan tutanakla birlikte de­nizden alınan numune üzerinde yapılan analiz sonucu düzenlenen raporla saptanma­sı üzerine 2872 sayılı Yasanın (22/b) maddesine göre dava konusu ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı işlemiyle para cezası verildiği anlaşılmaktadır.

Deniz kirlilğine neden olunduğunun tutanak ve çekilen fotoğrafla birlikte denizden alınan numunelerin analizi sonucu açıkça saptanması üzerine tesis edi­len dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gibi, 11.400.000.000.-lira olarak belirlenen para cezasının hesaplanmasında ilgiTi mevzuat hükümlerin­de belirtilen usullere de bir aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddine. 16:11.1999 gününde oybirliğiyle karar »erildi.

 

 

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas  No:1998/4388

Karar No:1999/4681

ÖZETİ : Gerekli önlemleri almayarak hava ve çevre kirliliğine neden olduğu belir­lenen davacı kuruma 2872 sayılı Yasa uya­rınca para cezası verilmesine ilişkin iş­lemde hukuka aykırılık bulunmadığı hk.-DD.103

Temyiz İsteminde Bulunan: ... Valiliği                 

Karşı Taraf  : Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü

Vekili______ _ Av. ...

İstemin Özeti : Erzurum İdare Mahkemesinin 14.5.1998 günlü. E:1998/106. K:1998/324 sayılı kararının usul ve yasaya aykın olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bu­lunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmak-tadır.

Tetkik Hakimi Ömer Köroğlu'nun Düşüncesi : Çevre kirliliğine sebep olduğu belirlenen davacı kuruma para cezası verilmesine ilişkin işlemde mevzuata aykı­rılık bulunmadığı gerekçesiyle temyize konu mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Savcı Tülin Özgene.'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen husus­lar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında be­lirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın da­yandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerekti­rir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava. 2872 sayılı Çevre Kanununun 8/1 ve 20.maddeleri uyarınca para ce­zası verilmesine ilişkin 9.2 1998 günlü. 16 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince. 25.1.1998 tarihinde il çevre müdürlüğünce yapılan denetimde davacı kurumun bacasından çevreyi kirletecek nitelikte duman çıktığı ve brülörün arızalı olduğunun saptandığı. 2872 sayılı Yasanın 15.maddesi uyarın­ca davacı kurumun yükümlülüklerini yerine getirmesi için yeteri kadar süre ve­rilmeksizin ve usulüne uygun biçimde tutanak tutulmaksızın tesis edilen dava ko­nusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

2872 sayılı Çevre Kanununun 8.maddesinde; Her türlü atık ve artığı çevre­ye zarar verecek şekilde ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yön­temlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depola­mak, taşımak uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır" hükmü yer almıştır.

Aynı Yasanın 15.maddesinde ise. bu kanunda yazılı yasaklara aykırı hare­ket eden veya kanunla belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kurum, kuruluş ve işletmelere mahallin en büyük mülki amiri, bu yasaklara aykırı faaliyeti dü­zeltmek ve kanunla belirtilen yükümlülükleri yerine getirmek üzere esasları yö­netmelikte belirlenen yeteri kadar btr süre verileceği, bu süre içinde yasaklara aykırı hareket eden ve yükümlülüğü yerine getirmemekten dolayı ayrıca ceza ve­rilmeyeceği kurala bağlanmıştır.

Dosyanın ve temyiz dilekçesinin incelenmesinden. Enerji ve Tabii Kaynak­lar Bakanlığının 1994/1 nolu genelgesiyle 1.derece hava kirliliği olan şehirler arasında bulunan ...'da Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesinin kalorifer bacasın­dan çıkan dumanın oluşturduğu kirliliğin 8.11.1994 tarihine kadar giderilmesi. il çevre müdürlüğüne bu konuda bilgi verilmesi gerektiği, aksi takdirde hava kirliliğine sebebiyet verilmesi nedeniyle 2872 sayılı Yasanın 8.maddesinin ihla­linin ikinci kez tespiti halinde para cezası verılceğinin 4.11.1994 günlü yazıy­la il çevre müdürlüğünce davacı kuruma bildirildiği. 25.1.1998 günlü tutanakla ise 4.11.1994 günlü yazıya rağmen önlem alınmadığı, kalorifer bacasından aşın derecede kirli duman çıktığı, kalorifer kazanının arızalı olduğu belirlenerek para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmakta­dır.

Bu durumda gerekli önlemleri almayarak ve hava ve çevre kirliliğine neden olduğu tespit edilen davacı kuruma 2872 sayılı Yâfsâ Uyarınca para cezası veril­mesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle. Erzurum İdare Mahkemesinin 14.5.1998 günlü. E:1998/ 106. K:1998/324 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gön­derilmesine 12.10.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

T.C

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas     No:1998/1948

Karar    No:1999/2055

ÖZETİ : Bulvar ve caddelere gelişigüzel ve çok fazla miktarda atılan küçük el ilanlarının çevre kirliliğine neden ola­cağı hk. –DD.102

Temyiz İsteminde Bulunan :  ... Valiliği

Karşı Taraf     :   ... Alışveriş Hizmetleri Tic. ve San. A.Ş.

İstemin Özeti : Adana 1. İdare Mahkemesinin 15.10.1997 günlü, E:1997/573, K:1997/102Q sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulma­sı istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Aylin Bayram'm Düşüncesi : Davacı şirket tarafından bıra­kılan ilanlar ile çevrenin kirletildiği açık olduğundan, dava konusu işlemde hu­kuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle aksi yönde verilen idare mahkemesi karan mn bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

Savcı Tülin Özgenç'in Düşüncesi : Davacı şirket adına 2872 sayılı Çevre Kanununun 8. maddesi uyarınca para cezası tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, idare mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verien kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

2872 sayılı Çevre Kanununun 8. maddesinde: hertürlü atık ve artığı çevre­ye zarar erecek şekilde ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yön­temlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depola­mak, taşımak uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır" hükmü getirilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirket ile Türk Hava Kurumu İş­birliği ile kurbanlık alım ve satımıyla ilgili olarak reklam ve duyuru amaçlı bastırılan küçük el ilanlarının ...'daki bulvar ve ana caddelere gelişigüzel ve çok fazla miktarda atıldığının çevre koruma şube müdürlüğünce tesbit edildiğin­den bahisle para cezası verildiği; idare mahkemesince küçük el ilanlarının her-hangibir faaliyet sonucunda çevreye atılan veya bırakılan zararlı madde niteliği taşımadığı bu nedenle para cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerek­çesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.

Oysa reklam ve duyuru amacıyla uçak ile gelişigüzel atılan ve çevreyi kirleten el ilanlarının atık olarak nitelendirilmesi gerektiğinden, anılan yasa hükmü uyarınca davacı şirket adına para cezası tahakkuk ettirilmesinde mevzuata aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, davacı şirket tarafından çevre kirliliğine neden olunduğu gerekçe­siyle 2872 sayılı Çevre Kanununun 81. maddesi uyarınca 64.500.000.-lira para ce­zası verilmesi yolundaki 12.5.1997 günlü, 532 sayılı .,. Valiliği il Çevre Mü­dürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, dosyanın ince­lenmesinden, davacı şirket ile THK işbirliği ile kurbanlık alım ve satımıyla ilgili   olarak   reklam ve duyuru amaçlı bastırılan küçük el ilanlarının ...'daki bulvar ve ana caddelere gelişigüzel ve çok fazla miktarda atıldığının saptanması üzerine dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı. Çevre Kanununun 8/1. maddesi uyarınca para cezası verilebilmesi için atık ve artığın çevreye zarar verecek şekilde alıcı ortama verilmesi, depolanması, taşınması, uzaklaştırılması gibi faaliyetlerde bulunulduğunun somut bir şekilde saptanması gerektiği, olayda ise reklam ve duyuru amaçlı bastırılan küçük el ilanlarının herhangi bir faaliyet sonucu çevreye atılan veya bırakılan zararlı bir madde niteliği taşımadığı, atık ve artık kapsamında olmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

T.C. Anayasa'sının 56. maddesinde "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek çevre sağlığım korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatım, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak, insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarım tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler" kuralı yer almıştır.

2872 sayılı Çevre Kaununu'nun 1. maddesinde, bu kanunun amacının, bütün vatandaşların ortak varlığı olan çevrenin korunması iyileştirilmesi; kırsal ve kentsel alanda arazinin ve doğal kaynakların en uygun şekilde kullanılması ve korunması; su. toprak ve hava kirlenmesinin önlenmesi: ülkenin bitki ve hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel zenginliklerinin korunarak, bugünkü ve gelecek kuşakların sağlık, uygarlık ve yaşam düzeyinin geliştirilmesi ve güvence altına alınması için yapılacak düzenlemeleri ve alınacak önlemleri, ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleriyle uyumlu olarak belirli hukuki ve teknik esaslara göre düzenlemek olduğu belirtilmiştir.

Aynı yasanın tanımlar başlıklı 2. maddesinde, çevre korunması teriminin; ekolojik dengenin korunması, havada, suda. toprakta kirlilik ve bozulmaların önlenmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan çalışmaların bütününü; çevre kirliği teriminin her türlü faaliyetleri sonucu havada, suda ve toprakta meydana gelen olumsuz gelişmelerle ekolojik dengenin bozulması ve aynı faaliyetler sonucu ortaya çıkan koku. gürültü ve atıkların çevrede meydana getirdiği arzu edilmeyen sonuçlan; atık teriminin de herhangi bir faaliyet sonucunda çevreye atılan veya bırakılan zararlı maddeleri ifade ettiği. 8. maddesinde de her türlü atık ve artığın, çevreye zarar verecek şekilde ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama verilmesi, depolanması, taşınması.uzaklaştırılması ve benzeri faaliyetlerde bulunulmasının yasak olduğu hükme bağlanmıştır.

Yukarıda anılan yasa maddeleri ve devletin, insanın dengeli ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının korunması ve devamı için çevre sağlığının korunması. çevre kirliliğinin Önlenmesi görevi gözönünde bulundurulduğunda, sadece çevre ve insan sağlığına zarar verecek maddelerin çevreye atılması sonucu oluşan kirliliğin değil, insanın her türlü faaliyeti sonucu, insan yaşamının sürdürüldüğü do- ğal çevrenin dengesini bozan, insanlar tarafından istenmeyen sonuç doğuran kir­liliğin de önlenmesinin amaçlandığı sonucuna varılmaktadır. Belirtilen amaçların gerçekleştirilebilmesi için yapılacak düzenlemeler, alınacak önlemler, çevreyi kirleten atık ve artıkların bertaraf edilmesi usulleri ve bu gereklere uymayan­lar hakkında uygulanacak cezalar da Çevre Kanunu ve ilgili yönetmelikler ile dü­zenlenmiş bulunmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket ile Türk Hava Kurumu işbirliği ile kurbanlık alım ve satımıyla ilgili olarak reklam ve duyuru amaçlı bastırılan küçük el ilanlarının ...'daki bulvar ve ana caddelere gelişigüzel ve çok fazla miktarda atılmak suretiyle çevre kirliliğine neden olunduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.

Yukarıdaki açıklamalar karşısında, davacı şirket tarafından reklam amacı­nın gerçekleştirilmesi doğrultusunda yapılan faaliyet sonucu çevreye bırakılan ve bertaraf edilmeyen atıkların çevre dengesini bozduğu ve doğal çevreyi kirlet­tiği tartışmasız olduğundan, bu işlem nedeniyle çevre kanunu uyarınca para ceza­sı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı nedeniyle aksi yönde verilen idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle. Adana l.îdare Mahkemesinin 15.10.1997 günlü. E:1997/573. K:1997/1020 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahke­meye gönderilmesine 20.4.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

T.C.

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas No : 2003/131

Karar No : 2003/2312

Özeti : 1. derece doğal sit alanı olarak ilan edilen taşınmazın, tescil tarihinden günümüze kadar geçen sürede değişen hangi nedenlerle bu özelliğini yitirdiğine İlişkin bir gerekçeye yer verilmeden, kesinleşen yargı kararının hukuki sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar verilemeyeceği hk.-DKD.2

Temyiz İsteminde Bulunan        : Kültür Bakanlığı
Karşı Taraf        : ...
Vekili                     : Av. ...

İ


imar hukukcusu








Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.

Yayınlanma:: 2007-06-09 (2819 okuma)

[ Geri Dön ]