imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

Danıştayın imar hukuku ile ilgili karar örnekleri 36
imar hukuku




Yeni Sayfa 21

T.C.

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas    No  :  1998/2072

Kara   No:    1999/6209

ÖZETİ : "Uyuşmazlık konusu taşınmazların üniversite alanı" olarak belirlenmesine ilişkin 1/50.000 ölçekli ... metropoliten nazım imar planında ve kamu hizmeti yap­tığı tartışmasız olan vakıf üniversitele­rinin bu hizmeti yerine getirdiği bina ve tesislerin resmi bina olarak nitelendi­rilmesi yönündeki dava konusu yönetmelik değişikliklerinde kamu yararına aykırılık bulunmadığı  hk.-DD.103

Davacı______ ı ... Büyükşehır Belediye Başkanlığı

Vekili             : Av.  ...  - Av.  ...

OayaTj _.__ __ ı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı

Davalı İdare Yanında Davaya Katılan : ... Üniversitesi Rektörlüğü

Vekili  ____ ı Av....

Davanın Özeti: .......  İlçesi....... pafta......................

... sayılı parseller ile ... pafta.................... sayılı parsellerin "...

Üniversitesi Alanı" olarak belirlenmesine ilişkin olan ve Bayındırlık ve Iskan Bakanlığınca 27.1.1998 gününde onanan 1/50.000 ölçekli ... Metropol iten N«j.:ım İmar Planı ile 25.7.1997 günlü. 23060 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Belediye, ve Mücavir Alan Sınırları İçinde ve Dışında Planı Bulunmayan Al ani arda-Uygulana -cak İmar Yönetmeliğinde Oeğişiklik Yapılmasına Oair Yönetmeliğin ve ti.8.199/ günlü. 23072 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Oair Yönetmeli ğin: söz konusu alanın Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 29.7.1980 gününde otu nan 1/50.000 Ölçekli planda kısmen orman kısmen de tarım alanında kaldığı. Büyükşehir Belediye Başkanlığınca 15.11.1995 gününde onanan planda ise kısmen bölge parkı ve orman alam olarak belirlendiği, dava konusu imar planının Inwr Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 24.maddesi ne aykırı olarak nazım plan ana kararlarını bozucu fonksiyonel değişiklikler getir digi. yürürlükte olan planın planlama genel ilkelerini, stratejilerini, hedefle­rini ve üniversite alam için getirdiği düzenlemeleri bozduğu, büyükledir bele­diyesinin görüşünün alınmadığı, su toplama havzalarına ilişkin ... yönetme!iyine aykırı bulunduğu, yeşil alan miktarının azaltıldığı, o^el üniversiteler bakımın dan plan yapma yetkisini sağlamak amacıyla yapılan yönetmelik değişikliklerinin hukuka aykırı olduğu iddialarıyla iptali istenilmektedir

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti : ... Bıiyukşelnr Belediye Meclisince onanan 1/50.000 ölçekli plam-n yetki yönünden iptal edildiği. ... Üniversitesi nin vakıf üniversitesi olarak kurulduğu, vakıf üniversitelerinin resmi bina ola­rak değerlendirilebileceğine ilişkin yönetmelik değişiklikleri uyarınca bakanlı­ğın 3194 sayılı İmar Kanununun 9.maddesine verdiği yetkiye dayanak onadığı. d.ıva konusu imar planında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına aykırılık bulun­madığı, yönetmelik değişikliklerinin ise hukuka uygun olduğu oııe sürülerek dava­nın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Müdahilin Savunmasının Özeti: Bir bölgenin planda belirtilen fonksiyonunu sağlayacak işlemler gerçekleştirilmeden sadece plan üzerinde fonksiyon verilerek korunmasının mümkün olmadığı, uyuşmazlık konusu alanın orman vasfını kdybettujı ve gecekondulaşma eğiliminde bulunduğu, anılan alandaki üniversite yerleşiminin çevreyi koruyacağı ve yerleşim kalitesini artıracağı, ayrıca ... ÜrvU'ers.ı testtim bir kamu kuruluşu olduğu öne sürülerek davanın reddi gerektiği savuimilmakLatİıı .

Tetkik Hakimi Özlem Şimşek'in Düşüncesi: Dosyada yer alan bilgi ve helke­lerin bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirilmesinden, dava knnuMi p I anıl,) şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uy.ırl ık bu Ummadım gerekçesiyle iptali, diğer taraftarı Anayasanın 130.maddesindeki v<ıkıfl<ır Utı fından kurulan üniversitelerin akademik çalışmaları, öğretim elemanlar inin ',jıj lanması ve güvenlik yönlerinden devlet eliyle kurulan Üniversite Un1 ıçı,n ftnıiv.ı sa'da belirtilen hükümlere tabi bulunduğu yolundaki düzenleme ile bil' ütfıver, Uf ler arasında ayrım yapılmamış olması karşısında, kamu humetı yaptığı tartışma

sız olan vakıf üniversitelerinin bu hizmetin gerçekleştirildiği yapılarına resnri bina niteliğini kazandıran yönetmelik değişikliklerinde kamu yararına ve hukuka aykırılık olmadığı sonucuna varılması nedeniyle davanın bu kısmının reddi gerek­tiği düşünülmektedir.

Savcı    Habibe   Ünal' in   Düşüncesi:    Dava....................... pafta......................

........... sayılı parseller ile ... pafta........................................ ___  sayılı par­
sellerin ... Üniversitesi alam olarak belirlenmesine ilişkin 3194 sayılı Yasa­
nın 9.maddesi ne göre Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 27.1.1998 gününde onay­
lanan 1/50.000 ölçekli ... Metropoliten Alan Nazım İmar Plam ile 25.7.1997 gün­
lü, 23060 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Belediye ve Mücavir
Alan Sınırları İçinde ve Dışında Planı Bulunmayan Alanlarda Uygulanacak İmar Yö­
netmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin ve 6.8.1997 günlü. 23072
sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dı­
şında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yö­
netmeliğin iptali isteğiyle açılmıştır.

İmar planlan insan, toplum, çevre münasebetlerinde kişi ve aile mutlulu­ğu ile toplum hayatım yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın koruma, kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek amacıyla hazırlanırlar.

İmar planlarının yargısal denetiminde de taşınmazın yer. büyüklük, konum ve işlevi açısından ayrıldığı amaca şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından uygun olup olmadığının incelenmesi gerekir.

Danıştay 6.Dairesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu dü­zenlenen raporda bilirkişiler. 3194 sayılı Yasanın yerel yönetimlere verdiği yetkinin nazım plan yapılmasında sadece 1/5000 ölçeğe indirgenemiyeceğini, ge­rekli olduğu durumlarda özellikle metropoliten kentlerde 1/100.000. 1/50000 ve 1/25.000 gibi kentlerin gelişme ve koruma stratejilerini belirleyen ölçeklerin nazım plan olarak değerlendirilmesi ve büyükşehir belediyelerince yapılabilecek­lerinin kabulü gerektiği görüşünden hareketle dava konusu planın da 15.11.1995 gününde büyükşehir belediye başkanlığınca onaylanan ... Metropoliten İmar Planı­nı değiştiren bir plan olduğunu belirtmişler ve incelemelerine temel dayanak olarak büyükşehir belediye başkanlığınca onaylanan bu plam almışlar ve bu plana dayalı  irdelemeler yapmışlardır.

3194 sayılı İmar Kanununun 8.maddesinde planların tanımlarına yer verile­rek planlar, bölge plam. çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademelendiriİmiş, belediye ve mücavir alan sınırlan içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının belediyelerce yapılacağı hükmü geti­rilmiş: 3030 sayılı Yasanın "Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görevleri" baş­lıklı 6.maddesinin A fıkrasında da. büyükşehir belediyelerine ait görevler sa­yılmış, (b) bendinde, "Büyükşehir nazım imar planlarını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak, ilçe belediyelerinin nazım plana uygun olarak hazırlaya­cakları tatbikat imar planlarını onaylamak ve uygulanmasını denetlemek" görevi­nin büyükşehir belediyelerine ait olduğu hükme bağlanmıştır.

Yukarıda yer alan Yasa hükümleri uyarınca büyükşehir belediyelerine 1/ 5000 ölçekli nazım imar plam yapmak ve ilçe belediyelerince yapılan 1/1000   Öl-

çeki i uygulama imar planım onaylamak dışında herhangi bir planı yapmak ya da onaylamak yetkisi tanınmamıştır.

... Büyükşehir Belediye Başkanlığınca 15.11.1995 gününde onaylanan 1/ 50000 ölçekli ... Metropoliten Alan imar planı da yetki yönünden hukuka aykırı görülerek İstanbul 3.İdare Mahkemesinin 21.1.1998 günlü. E:1996/1455. K:1998/20 sayılı kararıyla iptal edilmiş ve bu karar Danıştay 6.Dairesinin 13.5.1999 gün­lü. E:1998/1793. K:1999/2611 sayılı kararıyla onaylanmıştır. Belirtilen durum karşısında bilirkişi raporundaki yargı kararıyla da iptal edilmiş bulunan plana dayalı irdelemelere itibar etmeye olanak yoktur.

Bilirkişi raporunda; uyuşmazlık konusu alana ilk bakışta ... Barajı uzak mesafeli koruma alam. ağaçlık olmamasına karşın orman alam olduğu gibi konular dışlandığında burada bir üniversite alanı olabilir izlenimi doğduğu. ... Barajı­nın uzak mesafeli koruma alanı içinde olmaması gereken ... yerleşmesinin varlı­ğı, yine alanın yakınındaki kaçak fabrika yapıları da dikkate alındığında burada düzenli bir üniversite yerleşmesinin mantıklı olarak nitelendirilebileceği, üni­versite yerleşimi içinde kalan orman arazîsinin büyük bölümünde ağaç. çalı ve benzeri bitki örtüsü bulunmadığı, bu tür alanları bugünkü yapısı ile mera ala­rak tanımlamak gerektiği, alanda sulu tarım arazisi bulunmadığı, alanın tümünde gerek meyil, gerekse toprak yapısı açısından 6. ve 7.sınıf arazilerin yaygın ol­duğu, arazinin kullanım kabiliyeti bakımından yapısının, yürürlükteki "Tarım Alanlarının Tarım Dışı Gaye ile Kullanılmasına Dair Yönetmelik" hükümlerine ay-kırılık göstermediği, bu nedenle üniversite yerleşimi için kullanılmasının anı­lan yönetmelik hükümleriyle de çelişmediği belirtilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun birlikte değerlendiril meşinden: bölgenin kaçak yapılaşma ve gecekondulaşma tehdidi altında bulunduğu, bütün bunların su havzalarına ve ormana verecekleri sınırsız zarar ve yağma dik­kate alındığında, burada yapılacak bir üniversitenin bölgeyi bu tür oluşumlardan kurtaracağı, çevreyi ve ormanı koruyacağı, ilave ağaçlandırmalarla yeşil alan örtüsünü geliştireceği, vereceği eğitim hizmeti ile de yüksek öğretime ve toplu-ma yarar sağlayacağı sonucuna ulaşıldığından ... Üniversitesi yerleşim alanını belirleyen dava konusu planda şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu ya­rarına aykırılık görülmemiştir.

Davanın yönetmeliklerin iptali istemine yönelik bölümünün incelenmesine gel i nce:

T.C.Anayasa'sımn 124.maddesinde; Başbakanlık bakanlıklar- ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarım ilgilendiren kanunların ue tüzüklerin uygulan­masını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabile­cekleri kurala bağlanmıştır.

3194 sayılı tmar Kanununun 5.maddesinde "Resmi bina" tanımı yapılmamış, ancak maddenin son fıkrasında, bu kanunda geçen diğer devimlerin bakanlıkla ha­zırlanacak yönetmelikte tarif edileceği belirtilmiş olup. Bayındırlık ve Iskan Bakanlığınca hazırlanarak 2.11.1985 günlü. 18916 Mükerrer Resmi Gazeti' ile yavıra­lanan Belediye ve Mücavir Alan Sınırları içinde ve Dışında Planı Bulunmayan Alanlarda Uygulanacak imar Yönetmeliğinin 4,maddesinin 5.bendinde ve 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tıp İmar Yönetmeliğinin 16.maddesinin 20.bendinde "Resmi bina" Genel, katma ve özel bütçeli idarelerle il özel idaresi

ve belediyeye veya bu kurumlarca sermayesinin yansından fazlası karşılanan ku­rumlara ait olan ve bir kamu hizmeti için kullanılan binalardır" sekinde tanım­lanmış, dava konusu yönetmeliklerle de bu tanım "Genel katma ve özel bütçeli idarelerle, il özel idaresi ve belediyeye veya bu kurumlarca sermayesinin yan­sından fazlası karşılanan kurumlara, kanunla veya kanunun verdiği yetki ile ku­rulmuş kamu tüzel kişilerine ait bina ve tesislerdir" şeklinde değiştirilmiştir.

Diğer taraftan T.C.Anayasa'sımn "Yükseköğretim Kurumlan" başlıklı 130. maddesinde üniversitelerin tanımı yapıldıktan sonra devlet tarafından yasayla kurulacakları belirtilmiş, yasada gösterilen usul ve esaslara göre kazanç amacı­na yönelik olmamak koşuluyla vakıflar tarafından da devletin gözetim ve deneti­mine tabi yükseköğretim kurumlan kurulabileceği açıklanmış, vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlarının mali ve idari konular dışındaki akademik ça­lışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönTerinden devlet eliy­le kurulan yükseköğretim kurumlan için Anayasa'da belirtilen hükümlere tabi bu­lunduğu kuralları yer almıştır.

Anayasa'mn metni açıklanan bu maddesi ile getirilen düzenlemede ister devlet eliyle kurulsun ister vakıflar tarafından kurulsun üniversitelerin akade­mik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden hiçbir ayırım yapılmamış veya farklı ölçütler getirilmemiştir.

Bu açıklamalar çerçevesinde vakıflarca kurulan üniversitelerin kamu hiz­meti yaptığı ve bu hizmeti gerçekleştirdiği yapılarının da resmi bina olduğunda kuşku yoktur. Dolayısıyla dava konusu yönetmeliklerle getirilen düzenleme sadece vakıf üniversitelerini kapsama almak amacıyla yapılmış olsa bile hukuka ve kamu yararına aykırılık söz konusu edilemez.

Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmüştür. TÜRK MÎLLETÎ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma "için Önceden belirlenen 7.12.1999 gününde davacı vekili Av. ...'in. davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlı­ğı temsilcisi Hukuk Müşaviri ...'in ve davalı idare yanında davaya katılanın vekili Av. ...'in geldiği görülerek. Savcı Habibe Ünal'in katılmasıyla duruşma yapıldı. Aynı gün tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki bel­geler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava................. İlçesi.................... pafta...............................     ..................     sayılı

parseller ile ... pafta...................................... sayılı parsellerin "... Üniversite­
si Alam" olarak belirlenmesine ilişkin olan ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığın­
ca 27.1.1993 gününde onanan 1/50.000 ölçekli ... Metropoliten Nazım İmar Planı
ile 25.7.1997 günlü, 23060 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Belediye ve Mücavir
Alan Sınırları İçinde ve Dışında Planı Bulunmayan Alanlarda Uygulanacak İmar Yö­
netmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin ve 6.8.1997 günlü. 23072
sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Bele­
diyeler Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptali
istemiyle açılmıştır.

Dairemizin 10.2.1999 günlü kararı üzerine 27.5.1999 gününde Naip Üye Be­
kir Aksoylu niyabetinde Prof.Dr............. Prof.Dr............. Doç.Dr. ... katılımıyla olu­
şan bilirkişi kurulunca yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda
hazırlanan raporda özetle;  3194 sayılı Yasanın yerel  yönetimlere verdiği    yetki-

nin nazım plan yapılmasında yalnızca 1/5000 Ölçeğe indirgenemeyecegi, gerekli olduğu durumlarda özellikle metropoliten kentlerde 1/100.000. 1/50.000 ve 1/25.

000  gibi kentlerin gelişme ve koruma stratejilerini belirleyen ölçeklerin nazım
plan olarak değerlendirilmesi ve büyükşehır belediyelerince yapılabileceklerinin
kabulünün gerektiği, bu nedenle dava konusu planın 15.11.1995 günü büyükşehir
belediye başkanlığınca onaylanan ... Metropoliten imar planım değiştiren bir
plan oTduğıl. 15.11.1995 günü onaylanan 1/50.000 ölçekli ... Metropoliten İmar
Planı gelişme ve koruma stratejilerine göre ...'nin 3.kademe merkezi olduğu, bu
merkezin kuzeyindeki sırtların diğer tarafından TEM otoyoluna doğru arazının
düzleştiği ve ... Barajı Uzun Mesafeli Koruma Alanının başladığı, daha üd ku
zeyde bulunan ... yerleşmesinin bu koruma alam ile büyük çelişkiler yarattığı.
planın ...'yi bir vakıa olarak kabul ederek nüfus tahdidi getirdiği. ... ile ..
arasında ise orman, bölge parkı, askeri alan gibi açık kullanım alanları bulun
duğu. dolayısıyla planlama stratejisi açısından yöre açık alan kullanımları ile
korunmaya çalışılarak, kentsel kullanımların daha doğuda ... 3.kademe merkezinde
yogunlaştırıl digı. bu alanda 3 bölgede üniversite alam ayrıldığı, yörenin gü­
ney, batı ve doğusunda yoğun orman dokusunun bulunduğu, onama sınırı içinde bu­
lunan 426 sayılı parselin ormanda açılmış bir alan olduğu, üniversite kararı
başka işlevleri de çekeceğinden. ... Barajı'nin uzun mesafeli koruma alanında
olması nedeniyle baraj suyunun kirlenmeden korunmasının yanışıra. yakın çevre
deki orman alanlarının korunmasını da tehlikeye atacak nitelikte olduğu, üni­
versite alanının, plan stratejilerini. dolayısvla Nazım Plan kararlarını bozucu
nitelik taşıdığı ve planın ulaşım sistemine ve kararın yan etkilerine ilişkin
hiçbir çalışma yapılmadan, yalnızca parsel numaralarına gönderme yapılarak onay

1 andığı. 1/50.000 Ölçekte kadastro parsellerine gönderme yapılarak plan onaması
yapıldığı için arazinin biçimi net olmadığından "ilerde nasıl bir parselasyon
yapılacaktır" sorusunun yanıtının bulunmadığı, dere koruma alanı içinde bulunan
taşınmazlarda herhangi bir inşaat yapılmaması gerekirken 424. 425. 449. 443. İb6
sayılı parsellerde yapılaşma önerildiği, planlama ve şehircilik ilkeleri açısın­
dan dava konusu plan kararının üst ölçekteki uyumsuzluğun yanısıra. alt Ölçek­
lerde daha da büyük sıkıntılar yaratacağı, bölge parkı oluşturulmasına ilişkin
plan kararı ile stratejik bir hedef ortaya'konulduğu, hem çevredeki ormanlık
alanlar üstündeki baskı önlenmeye hem de ... Barajım besleyen havzanın su kav-
nakları sürdürülerek temiz tutulmaya çalışıldığı, çevre yerleşmelerde yoğun ya­
pılaşmanın olduğu, yeşil alan arzı mevzuatın öngördüğü standartın çok altında
kalan bu yörede büyük bir bölge parkı oluşturulmasına ilişkin plan kararının şe­
hircilik ilkelerine kamu yararına uygun olduğu, üniversite kurulmasının altyapı
getirilmesini gerektirerek, daha çok yapılaşma talebini ödendireceği, davalı
idarece eğitim tesisi kurulmasında kamu yaran olduğu ifade edilmekte ise de. su
kaynağı için yeni alanlar üretilmesi olası değil iken eğitim tesisi için başk.ı
yerler bulunabileceği, gerek ülkede ve gerekse söz konusu alanda mevrut ormanın
aynen korunmasında zorunluluk ve kamu yararı olduğu, üniversite alanı olarak L>».>
lirlenen dava konusu parsellerin bulunduğu yerin ... Barajının "Uzun Mesafeli
Koruma Alanı" (2000 metre ve daha uzak mesafeli) içinde, d1! an in uzun konur ı hn-
yunca uzanan ... Deresinin 100 metre genişliğindeki, çevresin.*!? de "Rer-Rnvı,y Hut ■
lak Koruma AlanV'nda bulunduğu. İSKİ Genel Müdürlüğünün İçmesuyu Havzaları Ko-

ruma Yönetmeliğine göre dava konusu plan değişikliğiyle arazi kullanışı üniver­site olarak belirlenen alanın orman sınırlan içinde bulunan bölümünün üzerinde üniversite inşa edilmek üzere satılması, tahsis edilmesi, kiraya verilmesi veya devredilmesinin mümkün olmadığı, yönetmeliğin içmesuyu kaynakları koruma alanla­rı içindeki orman arazilerinin yalnızca orman olarak kullanımım öngördüğü, dava konusu plan değişikliği ile orman alanının üniversite kullanımına ayrılmasının yönetmelik hükmüne aykırı olduğu, keşif ve bilirkişi incelemesi sırasında bilir­kişi kuruluna verilen üniversiteyi tanıtma broşüründe sunulan yerleşim planında rektörlük binası, kütüphane, fakülte binaları, amfiler ve sağlık birimleri ya­pılmasının öngörüldüğü, gerçekten geniş bir düzlükten oluşan bir sırt niteliğin­deki arazinin bu kesiminin broşürde Öngörülen yapılar için en uygun yer olduğu, ancak İçmesuyu Havzaları Koruma Yönetmeliğine göre 426 sayılı orman parselinin ... Üniversitesine devredilerek üzerine yapı yapılmasının mümkün olmadığı, sonuç olarak; ... Nazım Planının kentin çeperlere doğru geliştirilerek merkezdeki bas­kıyı azaltmayı hedeflediği, bu çerçevede ...'da ikinci kademe. ... ve ...'te üçüncü kademe merkezler geliştirildiği, yeni üniversite alanlarının ... yöresin­de önerildiği, bu nedenlerle nazım planda belirlendiği gibi dava konusu yörenin açık alan kullanımlarına ayrılması şehircilik ilkeleri açısından uygun olup dava konusu nazım plan değişikliğinin bu ilkelere aykırı olarak nitelendirildiği, 15.11.1995 günü onaylanan 1/50.000 ölçekli ... Metropoliten Nazım İmar Planı ge­lişme ve koruma stratejilerine göre arazi kullanışı bölge parkı olarak belirlen­miş olan alana, bu plan kararlan ile çelişen bir kullanımın, bölge parkı için yeni bir yer belirlenmeden yerleştirilmesi, bu onamanın 1/50.000 ölçekte parsel numaralan belirtilerek yapılması. ortaya çıkan formun kadastral dokunun belir­sizliklerine bırakılması ve ulaşım ağı ile üniversitenin getireceği diğer etki­lerin düşünül memesinin şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına aykırı olduğu, uyuşmazlık konusu plan değişikliği yapılan alan. İSKİ İçme Suyu Havzaları Koruma Yönetmeliği kapsamında. ... Barajı'mn uzak mesafeli koruma alanında arazinin bir bölümü de aynı yönetmeliğe göre dere mutlak koruma bandında kaldığından, hem söz konusu yönetmelik ilkeleri açısından, hem de özellikle orman statüsündeki bir alanın yerleşime açılması yönünden yapılan nazım plan değişikliğinin planla­ma ilkeleri ve kamu yararı ile çeliştiği, belirtilmiştir.

Yukarıda içeriği açıklanan bilirkişi raporu davanın taraflarına gönderil­miş, davacı tarafından bilirkişi raporunun yerinde olduğu belirtilmiş, davalı idare tarafından büyükşehir belediyesi tarafından yapılan planın yetki yönünden iptal edildiği, yoğunluğun 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planların yapımı aşamasında değerlendirilebileceği iddialarıyla itiraz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 8.maddesinde planların tanımlarına yer-verile­rek planlar bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademelendirilmiş. belediye ve mücavir alan sınırlan içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının belediyelerce yapılacağı hükmü ge­tirilmiş. 3030 sayılı Yasanın "Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görevleri" başlıklı 5.maddesinin A fıkrasında da. büyükşehir belediyelerine ait görevler sayılmış, (b) bendinde "Büyükşehir nazım imar planlarını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak, ilçe belediyelerinin nazım plana uygun olarak hazırlaya­cakları tatbikat imar planlarım  onaylamak ve uygulanmasını denetlemek"    görevi-

nin büyükşehir belediyelerine ait olduğu hükme bağlanmıştır.

Yukarıda yer alan yasa hükümleri uyarınca büyükşehir belediyelerine 1/ 5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı dışında herhangi bir planı yapmak ya da onaylamak yetkisi verilmemiştir.

... Büyükşehir Belediye Başkanlığınca 15.11.1995 günü onaylanan 1/50.000 ölçekli ... Metropoliten Alan imar planında yetki yönünden hukuka uyarlık bulun­madığından bahisle İstanbul 3.idare Mahkemesinin 21.1.1998 günlü. E:i996/1455. K:1998/20 sayılı kararıyla iptaline karar verilmiş, anılan karar dairemizin 13.5.1999 günlü. E:1998/1793. K:1999/2611 sayılı kararıyla onanmıştır. Bu du­rumda, bilirkişilerin incelemelerinin temel dayanağım oluşturan 1/50.000 ölçek­li plan yargı kararıyla iptal edilmiş olduğundan rapordaki bu plana dayalı ir­delemeler dikkate alınmamıştır.

Bilirkişi raporunda üniversite arazisinin yaklaşık 20 hektarlık bölümünün dere mutlak koruma bandında kaldığı belirtilmekte ise de. yağış mevsimi olan Ma­yıs ayında dahi derenin kurumuş dere yatağı olduğu keşif mahallindeki gözlemler­den anlaşılmıştır.

Üniversite alam ile birlikte ... Barajı uzak mesafeli koruma alanında kalan ... yerleşmesi ile yine alanın yakınında ruhsatsız fabrika yapılan dikka­te alındığında bölgenin kaçak yapılaşma ve gecekondulaşma tehdidi altında bulun­duğu gözlemlenmiştir. Üniversitenin Öngörüldüğü orman alanında ağaç. çalı ve benzeri bitki örtüsünün olmadığı, bugünkü yapısı ile mera arazisi olarak tanım lanmasT gerektiği, alanın tümünde sulu tarım arazisinin bulunmadığı, toprak ya pisi açısından Ş.ve 7,sınTf ^paztTerin yaygın olduğu, arazinin kul lam» kabili yeti bakımından yapısının yürürlükteki Tarım Alanlarının Tarım Dışı Gaye ile Kullanılmasına Dair Yönetmelik hükümlerine aykırılık göstermediği, üniversite yerleşkesi olarak kullanılmasının anılan yönetmelik hükümleri ile çelişmediği bilirkişi raporunda da vurgulanmıştır.

Ülkemizin en değerli varlıklarından biri oldn orman alanlarının korunma­sı, geliştirilmesi devletin ve ilgtli .ktırumtarın en önemli görevlerindendir. Ancak bu görevin yerine getirilmesi sırasında Çevre Kanununun 3/b maddesinde de belirtildiği gibi kalkınma çabalarına olumlu ve olumsuz etkileri ile fayda ve sakıncaları dikkate almak kısa ve uzun vadeli değerlendirmeler yapmak suretiyle kamu yaran açısından dengeyi kurmak gerekmektedir.

Günümüzde plansız ve aşırı kentleşme olgusu sağlıklı kentleşmenin önünde­ki en ciddi engel olduğundan kentsel gelişmenin yönlendirilmesinde imar planla­ması ile yön, şekil ve büyüklükle ilgili: belirlemeler yapılması zorunludur Kentsel planlama sürecinde zorlayıcı, kısıtlayıcı ve yönlendirici kararlerin tü­mü birden rol oynar. Çağdaş bir kentin oluşturulması ve yaşatılması için aşın yapılaşmanın etkisinden korunmuş kent estetiği ve kentleşme kalitesini yükselti­ci alanların oluşturulması zorunludur.

tmar planlarının yargısal denetimi sırasında şehircilik ilkeleri, pldtıl.ı ma esasları ve kamu yaran kriterleri ile birlikte özelliği itibariyle imar (>ld mmn bütünlüğü, genel yapısı, kapsadığı alanın nitelikleri ve çevrenin korunma sı gibi olguların yamsıra "üstün kamu yararı" ilkesinin de gözetilmesi /orunlu­dur.

Uyuşmazlık konusu olay. plan bütünlüğü, planın kapsadığı alan. yakın çev-

resi, baraj koruma alam, ... kent makroformu, sağlıklı ve düzenli bir çevre oluşturulması çabası açısından birlikte ele alınarak değerlendirildiğinde: üni­versite alanı olarak öngörülen alan ile ... Barajı arasındaki ... yerleşimi ve çevredeki ruhsatsız fabrikaların yörenin hızlı ve çarpık kentleşme eğilimi için­de olduğu izlenimini yaratması, dava konusu olan ve çevresinde ağaçlık alanların bulunmaması, üniversite alanım kısmen mutlak koruma alanı içinde bıraktığı id­dia edilen derenin kurumuş dere yatağı olması, üniversite yerleşim planında dere mutlak koruma alam sınırları ve orman alanının varlığının devamı için gerekli önlemlerin alınacağı hususları göz önünde bulundurulduğunda, yüksek öğretime ve topluma yapacağı katkılarla kamu yararının en belirginleştiği kullanımlardan bir olan üniversite alanı oluşturulmasına yönelik dava konusu planda şehircilik planlama ilkelerine aykırılık görülmediği gibi getirdiği işlevde de üstün kamu yaran bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Davanın, yönetmeliklerin iptali istemine yönelik kısmının incelenmesine gelince;

T.C.Anayasa'sımn 124.maddesinde: Başbakanlık, Bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kendi görev alanlarım ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygu­lanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecek­leri hükmüne yer verilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 5.maddesinde "Resmi bina" tanımı yapılmamış, ancak maddenin son fıkrasında, bu Kanunda geçen diğer deyimlerin bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte tarif edileceği belirtilmiş olup. Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca hazırlanarak 2.11.1985 günlü,18916 Mükerrer Resmi Gazete'de yayım­lanan Belediye ve Mücavir Alan Sınırlan İçinde ve Dışında Planı Bulunmayan Alanlarda Uygulanacak İmar Yönetmeliğinin 4.maddesinin 5.bendinde ve 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinin 16.maddesinin 20.bendinde "Resmi bina" Genel, katma ve Özel bütçeli idarelerle il özel idaresi ve belediyeye veya bu kurumlarca sermayesinin yarısından fazlası karşılanan ku­rumlara ait olan ve bir kamu hizmeti için kullanılan binalardır" sekinde tanım­lanmış, dava konusu yönetmeliklerle de bu tanım "Genel katma ve özel bütçeli idarelerle, il özel idaresi ve belediyeye veya bu kurumlarca sermayesinin yarı­sından fazlası karşılanan kurumlara.kanuni a veya kanunun verdiği yetki ile ku­rulmuş kamu tüzel kişilerine ait bina ve tesislerdir" şeklinde değiştirilmiştir.

Diğer taraftan T.C.Anayasa'sımn "Yükseköğretim Kurumlan" başlıklı 130. maddesinde Üniversitelerin tanımı yapıldıktan sonra devlet tarafından yasayla kurulacakları belirtilmiş, yasada gösterilen usul ve esaslara göre kazanç amacı­na yönelik olmamak koşuluyla vakıflar tarafından da devletin gözetim ve deneti­mine tabi yükseköğretim kurumları kurulabileceği açıklanmış, vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlarının mali ve idari konular dışındaki akademik ça­lışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden devlet eliy­le kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasa'da belirtilen hükümlere tabi bu­lunduğu kuralları yer almıştır.

Yukarıda yer alan Anayasal düzenleme ile akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden herhangi bir ayrım gözetilmek­sizin vakıflar tarafından kurulan yüksek öğretim kurumlarının devlet tarafından kurulan yüksek öğretim kurumları ile eşit statüde olduğu belirlenmiştir.

Bu çerçevde değerlendirildiğinde, kamu hizmeti yaptığı tartışmasız olan vakıf üniversitelerinin bu hizmeti yerine getirmekte kullandığı yapılarının res­mi bina olduğu açıktır.

Bu durumda, uyuşmazlık konusu yönetmelik değişiklikleri ile getirilen va kıf üniversitelerine ait bina ve tesislerin resmi bina olarak nitelendirilmesi yönündeki düzenlemede kaimi yararına aykırTİık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddine. 7.12.1999 gününde oybirliğiyle ka­rar verildi

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas     No:1998/3572

Karar   No:1999/5278

ÖZETİ : ... kıyı" bandı turizm merkezi ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu KARARININ mevzuata aykırı olduğu hk.-DD.103

Davacı________ ı TEMA,Türkiye Erozyonla Mücadele

Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı

Vekili________ : Av. ...

Dava! ti ar______ ı 1- Başbakanlık

2- Turizm Bakanlığı

İstemin Özeti : 11.1.1998 günlü, 23227 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6.1.1998 günlü. 98/10496 sayılı Bakanlar Kurulu karan eki listenin "Yeni ilan edilen yerler" başlıklı grubun 1.sırasında yer alan "... Kıyı Barah Turizm Mer­kezi" ilanına ilişkin işlemin; kıyı bandımn ... Gölü, ... Gölü ve ... Lagünleri gibi ülkemiz ve dünya için çok önemli sulak alanları kapsadığı, bu sulak alanla­rın ... kıyı şeridindeki diğer alanlara göre insan faaliyetlerinden en az etki­lenen bölgeler olduğu, geçmişte bolca bulunan bitki ve hayvan türlerinin çoğunu bünyesinde bulundurduğu, biyolojik çeşitlilik nedeniyle Uluslararası Önemli Su­lak' Alanlar Listesine dahil edilmesi için ...'a aday olarak gösterilen sulak alanlar arasında yer aldığı, bölgede az da olsa tarımsal faaliyetlerin ve yapı­laşmanın sözkonusu olduğu, turizm merkezi kapsamındaki faaliyetler nedeniyle doğal ortamların ekosistem içindeki yapıcı işlevlerini yitirebileceği. turizm faaliyetleri sonucunda sulak alanların yanı sıra kumullar ve kıyı bitki örtüsü ile hemen arkasındaki doğal Akdeniz bitki örtüsünün zarar göreceği, uygulamala­rın doğa koruma ölçütüne ters ve Anayasa'ya. yasalara ve kamu yararına aykırı olduğu öne sürülerek iptali istenilmektedir.

Başbakanlık'm Savurmasının Özeti: Turizm alan ve merkezlerinin 2634 sa­yılı Yasaya göre ilgili bakanlıkların görüşü doğrultusunda hazırlanan Turizm Ba-

kanlığı'mn önerisi ve Bakanlar Kurulu karan ile gerçekleştirildiği. Turizm Ba­kanlığınca henüz planlama, altyapı, önizin. tahsis.gibi işlemlerin yapılmadığı. dava konusu işlemin mevzuata uygun olduğu belirtilerek davanın isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Turizm Bakanlığı'mn Savunmasının Özeti: Turizm merkezlerinin öncelikle turizm yönünden önem taşıyan yörelerde ilan edilerek ülkenin turizm kaynaklan açısından değerlendirilmeyi bekleyen ve dünya ölçeğinde yarışma olanakları suna­cak olan doğal, tarihi, arkeolojik, kış. av. su sporları, sosyo-kultürel değer­ler ve sağlık turizmine yönlendirme ile turizmi genel dinlenme ve rekreasyon planlaması içinde ele alındığı, turizm merkezi ilanım takiben ve mevcut üst öl­çekli planlara ve mevzuata göre uygulama imar planlarının gündeme geleceği, bir yerin turizm merkezi ilan edilmesinin plansız bir yapılaşmaya açılması anlamını taşımadığı, henüz planlama, altyapı, önizin. tahsis gibi işlemlerin gerçekleşti­rilmediği, dava konusu işlemin, mevzuta uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Tetkik Hakimi Selçuk Topal'tn Düşüncesi: Yerinde yaptırılan keşif ve bi­lirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyanın birlikte değerlendiril­mesinden, bölgenin Özellikleri dikkate alındığında dava konusu işlemin şehirci­lik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı anlaşıldı­ğından, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünül-mektedi r.

Savcı Aynur Şahinok'un Düşüncesi: Dava. 11.1.1998 günlü. 23227 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6.1.1998 günlü, 98/10496 sayılı Bakanlar kurulu Karan eki Listenin "Yeni ilan edilen yerler" başlıklı grubun 1. sırasında yer alan "... Kıyı Bandı Turizm Merkezi" ilanına ilişkin işlemin iptali istemiyle açıl­ım ştı r.

Dava konusu turizm merkezi ilanına ilişkin işlemin 2634 sayılı Yasanın 3 ve 4. maddeleri ile 37. Maddesinin CA) fıkrası uyarınca çıkartılan yönetmelikte öngörülen koşullara ve şehircilik ile planlama esaslarına, kamu yararına uygun olup olmadığının saptanabilmesi amacıyla Danıştay 6. Dairesi tarafından yaptırı­lan bilirkişi incelemesi sonucunda "turizm merkezi ilan edilen alanın özellikle YD 2 drenaj kanalı doğusundaki kesiminin doğal yapı ve potansiyel bakımından önemli özellikler taşıdığı, alanın büyük bir bölümünün kışın yüzey sularının bi­riktiği mevsimlik sulak alan niteliğinde olduğu, bu alan üzerinde oluşacak olum­suzlukların aynı zamanda doğuda bulunan ve çok Önemli ekolojik işlevleri taşıyan ... Lagününü de etkileyeceği, mevsimlik sulak alanın. Özellikle kış sezonunda yöreye gelen yoğun göçmen su kuşları için beslenme habitatlarım oluşturduğu bu alanlardaki bölgenin turizm merkezi olarak planlamaya konu olabileceği. ... Do­ğal Sit alanına komşu olan 3. bölgenin üzerinde yapılaşma bulunmadığı, doğal sit alanının uzantısı niteliğinde ve etkileme alanı konumunda bulunduğu, yapılaşma ve planlama sınırı dışında tutulması gerektiği saptanmış bulunmaktadır.

Bu durumda bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyanın birlikte değerlendirilmesinden dava konusu işlemin şehircilik ilkelerine, plan­lama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı anlaşıldığından ... Kıyı Bandı Turizm Merkezi ilanına ilişkin dava konusu işlemin iptali gerekeceği düşünülmek­tedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA                                                      .,      .      .

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, 11.1.1998 günlü, 23227 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6.1.1998 günlü, 1998/10496 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki listenin "Yeni ilan edilen yerler" başlıklı grubun 1.sırasında yer alan "... - ... Kıyı Bandı Turizm Mer­kezi" ilanına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 3.maddesinde, turizm merkezleri: tu­rizm bölgeleri içinde veya dışında yeri. mevkii ve sınırları bakanlığın önerisi. Bakanlar Kurulu karan ile tesbit ve ilan edilen turizm yönünden önem taşıyan yerler veya bölümler şeklinde tanımlanmış, aynı Yasanın 4.maddesinde de. turizm bölgeleri, turizm alanları ve turizm merkezlerinin tesbitinde, ülkenin doğal, tarihi, arkeolojik ve sosyo-kültürel turizm değerleri, kış, av ve su sporları ve sağlık turizmi ile mevcut diğer turizm potansiyelinin dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.

2634 sayılı Yasa ile doğal, tarihi, arkeolojik ve sosyo-kültürel turizm değerleri, mevcut diğer potansiyeller de dikkate alınarak planlama ilkeleri doğ­rultusunda Turizm Bakanlığının önerisi ve Bakanlar Kurulu karan ile turizm mer­kezlerinin tesbit edileceği belirlenmiş ve bu bölgelerde mevcut doğal, kültürel değerlerin kamu yararına korunması, turizm hizmetlerinin gereği olarak bu alan­ların geliştirilmesi, turizm yatırım ve işletmelerinin teşvik edilmesi ve denet­lenmesi de aynı Yasa ile düzenlenmiştir.

Dava konusu turizm merkezi ilanına ilişkin işlemin 2634 sayılı Yasanın 3
ve 4.maddeleri ile 37.maddesinin (A) fıkrası uyarınca çıkartılan yönetmelikte
Öngörülen koşullara ve şehircilik ile planlama esaslarına, kamu yararına uygun
bulunup bulunmadığının saptanabilmesi amacıyla dairemizin 7.7.1998 günlü ara
kararı üzerine 24.12.1998 gününde uyuşmazlık konusu yerde. Naip Üye Faruk Öztürk
tarafından re'sen seçilen Prof.Dr.................... Prof.Dr. ... ve Dr. ...'den oluşan bi­
lirkişi kurulunca keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış, davacı temsilcisinin
keşif sırasında bilirkişi kurulunda zooloji, botanik ve orman konularında uzman
kişilerin de bulunmasının uygun olacağı yolundaki iddiası; bilirkişi kurulunun,
şehir ve bölge plancısı (arazi kullanım planlaması}, ziraat mühendisi (peyzaj
planlaması, doğal ve tarımsal konular ve sulak alanlar konusunda uzman) ve tu­
rizm planlamacısından (turizm sektörü yatırımları ve planlama konuları) oluşması
ve dava konusu olayın yerinde keşfi ve bilirkişi incelemesi için yeterli olması
nedeniyle yerinde görülmemiş, inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle: turizm
merkezi ilan edilen alanın özellikle YD2 drenaj kanalı doğusundaki kesiminin do­
ğal yapı ve potansiyel bakımından önemli özellikler taşıdığı, alanın büyük bir
bölümünün kışın yüzey sularının biriktiği mevsimlik sulak alan niteliğinde oldu­
ğu, bu alan üzerinde oluşacak olumsuzlukların aynı zamanda doğuda bulunan ve çok
Önemli ekolojik işlevleri taşıyan ... Lagününü de etkileyeceği, mevsimlik sulak
alanın, özellikle kış sezonunda yöreye gelen yoğun göçmen su kuşları için bes­
lenme habitatlarını oluşturduğu, ... Lagünü ve çevresinde 1992 sayımlarına göre
kış mevsiminde 35.500 su kuşunun bulunduğu, bu tip habitatlann ülkemizde hızla
azaldığı ve titizlikle korunması gerektiği. ... Deltasında iki tür deniz kaplum­
bağasının   önemli   yaşama ve çoğalma ortamı olduğu, Caretta Caretta ve ondan çok

daha fazla önemli ve nesli tükenme tehlikesi altında olan Chelonia mydas'ın (Ye­şil Kaplumbağa) deltadaki kumsallara yumurta bıraktıkları, bu alanlardaki bitki örtüsü ve biyolojik çeşitliliğin de doğa koruma açısından önemli olduğu. ... Deltasının ... kıyı kesimindeki kumul alanların ve tuzlu bataklıkların bu tür alanlara özgü oldukça zengin bir floristik yapıya sahip olduğu, kumullar üzerin­de yaygın olarak bulunan türlerin kumul erozyonunu engelleyerek kumul hareketle­rinin daha iç kesimlere ilerlemesini durdurduğu, kumullar üzerinde yalnızca bu bölgede yer alan (endemik) türlerin bulunduğu, daha iç kesimlerde yer alan tuzlu bataklıkların çok sayıda halofit (tuzcul) türü içerdiği, turizm merkezi ilan edilen alanın önemli bir kısmının ciddi bir ikincil konut işgalinde olduğu, or­talama 100-300 metre derinliğinde ve 7 km uzunluğunda bir bant şeklindeki alanın 3 bölgede gruplandınlabileceği. en batıda yer alan ortalama 3.000 metre uzunlu­ğundaki 1.bölgenin halihazırda ikinci konut türünden yapılaşma ile dolduğu, or­tada kalan yaklaşık 2500 metre uzunluğundaki 2.bölgenin turizm merkezi olarak planlamaya konu olabileceği, doğudaki yaklaşık 2000 metre uzunluğunda ... Doğal Sit alanına komşu olan 3.bölgenin üzerinde yapılaşma bulunmadığı, doğal sit ala­nının uzantısı niteliğinde ve etkileme alam konumunda bulunduğu, yapılaşma ve planlama sınırı dışında tutulması gerektiği ve hatta bu bölgenin arzettiği özel­likler itibariyle doğal sit alanı olarak önerilebileceği. .... Kıyı Bandı Turizm Merkezi ilanına ilişkin dava konusu işlemin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı belirtilmiştir.

Anılan bilirkişi raporunun taraflara tebliği üzerine, davalı idarelerce itiraz edilmiş ise de, öne sürülen iddialar, ayrıntılı bir inceleme ürünü olan bilirkişi raporunun içeriği ve dosyadaki bilgi ve belgeler karşısında yerinde görülmemiştir.

Dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte de­ğerlendirilmesinden, dava konusu turizm merkezi kararının bölgenin özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı  sonucuna varılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline. 8.11.1999 gününde oy­birliğiyle karar verildi.

 

 

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas  No:1998/405

Karar No:1999/948

ÖZETİ : 2634 sayılı Yasanın (37/c-3) mad­desi uyarınca hazırlanan Turizm Amaçlı Sportif Faaliyet Yönetmeliğinde ve kayak sporunun bu yönetmelik kapsamında olduğu­na ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bu­lunmadığı hk.-DD.101

Davacı     : ..'.

Davalı______ -._ Turizm Bakanlığı

İstemin Özeti: Kayak sporunun Turizm Amaçlı Sportif Faaliyet Yönetmeliği kapsamında olduğuna ilişkin 9.12.1997 günlü, 2076-23874-41562 sayılı işlem i>e bu işlemin dayanağı olan 15.6.1997 günlü,23020 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Turizm Amaçlı Sportif Faaliyet


imar hukukcusu








Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.

Yayınlanma:: 2007-06-06 (3183 okuma)

[ Geri Dön ]