imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

Danıştayın imar hukuku diğer usul ile ilgili karar örnekleri 27
imar hukuku




Yeni Sayfa 35

T.C

DANIŞTAY.

Altıncı Daire

Esas     No:1998/6787

Karar   No:1999/5568

ÖZETİ : Dava konusu işlem ile ilgili ola­rak kesinleşmiş ve birbirine aykırı mah­keme kararlan bulunduğundan, kararın yargılamanın yenilenmesine konu olabile­ceği hk.-DD.103

Temyiz İsteminde Bulunan :  ... Valiliği

Vekilleri_ ı Av....   - Av....

Karşı Taraf        :   ...

Vekili_____ L Av.  ...

İstemin Özeti : Adana 2.İdare Mahkemesinin 9.7.1998 günlü, E:1998/729. K:1998/684 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savurmamn Özeti: Savunma verilmeniştir.

Tetkik Hakimi Aylin Bayram'in Düşüncesi : Oosyamn incelenmesinden, dava konusu işleme ilişkin olarak kesinleşmiş farklı mahkeme kararlan bulunması ne­deniyle, yargılamanın yenilenmesi istemi kabul edilerek konu hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekirken istemin reddinde isabet bulunmadığından mankene kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Savcı Tülin Özgenç'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen husus­lar. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında be­lirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın da­yandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerekti­rir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MÎLLETÎ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

... İli. ... İlçesi. ... pafta, ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştı­rılması yolundaki 1.2.1993 günlü. 66 sayılı il daimi encümeni kararının iptaline ilişkin 6.4.1994 günlü, E:1993-767. K:1994-289 sayılı kararın yargılanmasının yenilenmesi istenilmiş, idare mahkemesince, 2577 sayılı Yasanın 53. maddesinde belirtilen koşulların bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiş, karar davalı idare vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Uusulü Kanununun 53. maddesinde Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında yargılama­nın yenilenmesinin işlenebilmesi için sebepler sayılmış; l/h maddesinde, taraf­ları,  konusu ve sebebi  aynı olan bir dava hakkında verilen    karara    aykırı    yeni

 

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas  No:1998/5242

Karar No:1999/5976

ÖZETİ : Mahallinde keşif ve bilirkişi in­celemesi yaptırılmasına ilişkin kararın taraflara keşif gününden makul bir süre önce tebliğ edilerek tarafların keşfe ka­tılmalarının sağlanması gerektiğinden, bu usule uyulmadan yaptırılan keşif «e bi­lirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor esas alınarak karar verilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı hk.-DD.103

Temyiz İsteminde Bulunan : Bayındırlık ve İskan 8akanlığı

Diğer Davalı  : ... Valiliği

Karşı Taraf   : ...

Vekili______ j_ Av. ...

İstemin Özeti___ -._ Samsun İdare Mahkemesinin 15.6.1998 günlü. E:1998/166.

K:1998/552 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Ahmet Berberoğlu'nun Düşüncesi : Uyuşmazlığın çözümü ama­cıyla yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesinin davalılardan Bayındırlık ve İskan Bakanlığının, keşif gününden sonra tebligat yapılması nedeniyle, katılımı sağlanmadan yapılması ve bu keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen ra­por esas alınarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde yargılama usulüne uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasının uvgun olacağı düşünülmektedir.

Savcı Anıl Genc'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde Öne sürülen hususlar.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirti­len nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nite­likte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava...... İlçesi. ... Köyü kıyı kesimine ilişkin 1/1000 ölçekli 21M-

IVb. 21M-IIIa. 21M-IIIb. 21M-IIc sayılı harita paftaları üzerine çizilen kıyı kenar çizgisinin iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, kıyı kenar çizgisinin geçi­rildiği alanda yapılan jeolojik, jeomorfolojik, topografik ve toprak Özelliği incelenmeleri sonucu mevcut onanlı kıyı kenar çizgisinin bilimsel kriterlere uy­gun olmadığı anlaşıldığından, tesis edilen işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş: bu karar davalılardan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından temyiz edilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31.maddesinde bu Kanunda hü­küm bulunmayan hususlardan, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gibi ko­nularda. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 275.maddesinde mahkemenin, çözümü özel teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin ay ve görüşünün alınma­sına karar vereceği hükmüne yer verilmiş, aynı Yasanın 364.maddesinde de keşfin ■fkt tarafın usulen davet ediTdikten sonra vicahlannda ve davete icabet etmedik­leri halde gıyaplarında mahkeme veya tahkikat hakimi tarafından yapılacağı kuraT altına alınmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, dava konusu kıyı kenar çizgisinin mevzuatta ön­görülen ölçü ve ilkelere uygun olarak çizilip çizilmediği husununun tespiti ama­cıyla keşif ve bilirkişi incelemesinin 17.4.1998 gününde yaptırılmasına karar verildiği, bu kararın davalılardan ... Valiliğine 2.4.1998 gününde diğer davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na 20.4.1998 gününde tebliğ edildiği, anılan ba­kanlıkça keşif ve bilirkişi incelemesine ilişkin yazının keşif gününden sonra ellerine ulaştığı gerekçesiyle usul yönünden bilirkişi raporuna itiraz edildiği, idare mahkemesince de aynı davada davalı taraf olan ... Valiliğini temsilen il­gili Bakanlığın ... İl Müdürlüğünde görevli elemanların keşfe katıldığı belirti­lerek, yapılan keşif ve bilirkişi incelemesinin tekrarlanmasına gerek olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, dava konusu kıyı kenar çizgisinin mevzuatta öngörülen ölçü ve ilkelere uygun olarak çizilip çizilmediği husununun tespiti amacıyla yaptırıla­cak keşif ve bilirkişi incelemesine ilişkin kararın davacı ve davalılara keşif gününden makul bir süre önce tebliğ edilerek tarafların keşfe katılmalarının sağlanması gerektiğinden, bu usule uyulmadan yaptırılan keşif ve bilirkişi ince­lemesi sonucu düzenlenen rapor esas alınarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde mevzuata uyarlık görülmemiştir.

Diğer taraftan, mahkeme kararında, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca ke­şif ve bilirkişi incelemesi yapılacağına ilişkin 2.4.1998 günlü mahkeme yazısı­nın, bakanlığa keşif tarihi geçtikten sonra 20.4.1998 tarihinde tebliğ edildi­ğinden keşfe katılamadıklarının belirtildiği, ancak aym davada davalı ...'Va­liliğini temsilen ilgili Bakanlığın ... İl Müdürlüğünde görevli elemanlarından ... ve ...'un keşfe katıldıkları tespit edildiğinden yaptırılan keşif ve bilir­kişi incelemesinin tekrarlanmasına gerek olmadığına hükmedilmiş ise de. adı ge­çen şahısların keşfe davalılardan ... Valiliğini temsilen katıldıkları. keşfe Bayındırlık ve İskan Bakanlığım temsilen kimsenin katılmadığı gibi Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yine bu şahıslara bakanlığı temsil yetkisi verilmediği an laşıldığından mahkeme kararının bu gerekçesi yerinde görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle. Samsun İdare Mahkemesinin 15.6.1998 günlü. E:1998/ 166, K:1998/552 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gön­derilmesine 23.11.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

T.C

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas  No:1998/1024

Karar No:1999/1727

ÖZETİ : Özel çevre koruma bölgelerinin her ölçekteki plan ve projelerini yapma ve onaylama yetkisinin özel çevre koruma kurumu başkanlığına ait olması nedeniyle davalı idarece hazırlanarak onaylanan 1/1000 ölçekli imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılan davada uyuşmazlı­ğın işlemi tesis eden özel çevre koruma kurumu başkanlığının hasım mevkiine alı­narak çözümlenmesi gerektiği hk.-DD.101

Karşı Taraf       : 1-  ...

2" Davacı Yanında Davaya Katılan :   ...

İstemin Özeti : Adana 1.İdare Mahkemesinin 21.10.1997 günlü. E:1997/360. K:1997/1052 sayılı kdrarımn usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulma­sı istenilmektedir.

Davacının Savunmasının Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği sa­vunulmaktadır.

Davacı Yanında Davaya Katılanın Savunmasının Özeti : Savunma verilmemiş­tir.

Tetkik Hakimi Özlem Şimşek'in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mah­keme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Savcı Habıbe Ünal'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçelerinde öne sürülen husus­lar. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında be­lirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın da­yandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerekti­rir nitelikte görülmemektedir.-    .

" Açıklanan   nedenlerle   temyiz istemlerinin reddiyle idare mahkemesi kara­rının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra ışın gereği görüşüldü:

Dava. ... İli. ... İlçesi. ... Beldesi. ... Mahallesi. ... paftalarına yönelik 1/1000 ölçekli imar planı değişikliği ile yapılan itirazın reddine iliş­kin Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı'mn 18.11.1996 günlü, 3417 sayılı kararı ve 2.12.1996 günlü. 805 sayılı belediye başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmış: idare mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan rapor ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte de­ğerlendirilmesinden, imar planı değişikliği onama sınırı içinde yer alan 100 metrelik sahil şeridinde yapılaşmanın olmamasına karşın konut ve resmi kurum alanlarına dönüştürülmesinin Kıyı Kanununun uygulanmasına dair yönetmelikte be­lirtilen kısmi yapılaşmanın özüne uygun olmadığı. sosyal ve teknik alanların kaldırılarak 9.500 m2 lik bir alanda konut kullanımı getirilmesiyle İmar Plam Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair.Yönetmeliğin 22. maddesindeki gerekliliğin gözardı edildiği, ayrıca uygulama imar planında onama-sınırı dışın­da bırakılan hassas bölgenin onama sınırı içine alınarak spor ve oyun alanı ola­rak belirlendiği, söz konusu alanın ... Deltası Özel Koruma Alanı içinde bulun­duğu, bu nedenle doğal sit sınırı içinde bulunan alanlarda doğal yapının ve eko­lojik dengenin korunması bakımından imar planı ile harhangi bir kullanımın geti­rilmemesinin ve alanın karakteristik özelliklerinin korunmasının uygun olacağı anlaşıldığından, dava konusu işlemde kıyı kanunu ve uygulama yönetmeliği hüküm­lerine,    imar   planı    yapılması ve değişikliklerine dair yönetmelik hükümlerine.

şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu .karar davalı idarelerce temyiz edilmiştir.

383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 1. maddesinde; özel çevre koruma kurumu başkanlığının ku­rulması amacının. 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 9. maddesine göre "Özel Çevre Ko­ruma Bölgesi" olarak ilan edilen ve edilecek alanların sahip olduğu çevre değer­lerini korumak ve kullanma esaslarını belirlemek.imar planlarım yapmak, mevcut her ölçekteki plan ve plan kararlarını revıze etmek ve resen onaylamak olduğu belirtildikten sonra anılan başkanlığın çevre bakanlığına bağlı ve tüzel kişili­ğe sahip bulunduğu hükmü yer almış aynı kararnamenin 10. maddesinde de. Özel çevre koruma bölgelerinin her ölçekteki plan ve projeleri yapma ve onaylama yet­kisi kurum başkanlığına verilmiştir.

Yukarıda yer alan düzenleme ile tanınan yetkiye dayanılarak ... Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesinin 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planının koruma kuru­mu başkanlığınca yapılması. ... Beldesi, ... Mahallesinin yeraldığı 1/1000 öl­çekli ... ve ... paftalarına yönelik imar planı değişikliğinin hazırlanarak 26.1.1996 tarihinde onaylanması nedeniyle dava konusu işlemi tesis eden özel çevre koruma kurumu başkanlığının hasım mevkiine alınarak uyuşmazlığın çözümlen­mesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle. Adana 1.İdare Mahkemesinin 21.10.1997 günlü. E:1997/360, K:1997/1052 sayılı kararının bozulmasına dosyanın adı geçen mahkeme­ye gönderilmesine 24.3.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

T.C.

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas No : 2002/2164

Karar No : 2003/5645

Özeti : Anayasa Mahkemesinin 1.2.2001 günlü, 24305 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 6 ay sonra yürürlüğe giren 15.5.1997 günlü, E:1996/72, K:1997/51 sayılı kararı ile 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 5. fıkrasının iptal edilmiş olması nedeniyle, bu madde uyarınca davalara bakan sulh ceza mahkemelerinin görevlen ve söz konusu mahkemelerce verilen kararların hukuken kesin olduğu yolundaki hüküm de kaldırıldığından, davanın süreaşımı nedeniyle reddi yolundaki kararda isabet bulunmadığı hakkında.-DKD.4

Temyiz İsteminde Bulunan :...

Karşı Taraf        :... Belediye Başkanlığı

Vekili       : Av...

İstemin Özeti : İzmir 3. İdare Mahkemesinin 9.1.2002 günlü, E:2001/980, K:2002/l sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Gonca Temizhan'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Turan Karakaya'nın Düşüncesi :Dava, davacıya 3194 sayılı kanunun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin ... Belediye Encümen kararının iptali istemi ile açılmış, İdare Mahkemesince dava süre aşımı nedeniyle reddedilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, davanın ... 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11.9.2001 gün ve E:2001/110,K:2002/141 sayılı görev ret kararı üzerine açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, anılan görev ret karan üzerine açılan davanın süresinde olup olmadığı araştırılmadan verilen İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, davacıya, ..., 5697 Sokak, 30483 ada, 8 sayılı parselde bulunan taşınmaz üzerindeki ruhsatsız yapı nedeniyle 3194 Sayılı Yasanın 42. maddesi uyarınca 23.312.350.000- lira para cezası verilmesine ilişkin 12.6.2001 günlü, 1219 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden,

dava konusu belediye encümeni kararının davacıya 2.7.2001 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihten itibaren 60 günlük yasal dava açma süresi içinde açılması gerekirken 24.10.2001 tarihinde açılan davada süreaşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

2577 Sayılı Yasanın 9. maddesinin 1. fıkrasında: " Çözümlenmesi Danıştay'ın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış, bulunan davaların, görev noktasından reddi halinde bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden İtibaren otuzgün içinde görevli mahkemede dava açılabilir, görevsiz yargı merciine başvurma tarihi Danıştay'a, İdare ve Vergi Mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir," hükmüne yer verilmiştir.

Mahkemelerin görev yönünden redde ilişkin kararlarının yargı yoluna değiştirmeleri nedeniyle bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulması mümkündür.

Öte yandan Anayasa Mahkemesinin 1,2.2001 günlü, 24305 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 6 ay sonra yürürlüğe giren 15.5.1997 günlü E:1996/72, K:1997/51 sayılı kararı ile 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 5. fıkrası İptal edilmiş olması nedeniyle bu madde uyarınca davalara bakan ... Ceza Mahkemelerinin görevleri ve söz konusu mahkemelerce verilen kararların hukuken kesin olduğu yolundaki hüküm de kaldırılmış bulunmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, dava konusu para cezasına karşı ... 1. Suth Ceza Mahkemesinde İtirazda bulunulduğu ve anılan mahkemenin 11.9.2001 günlü yasal yollar açık olmak üzere verdiği görev ret kararı üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşıldığından, davanın süresinde açılıp açılmadığı hususunun yukarıda yer alan Yasa hükümleri ve Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bu nedenle, davanın süreaşımı nedeniyle reddi yolundaki kararda isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, İzmir 3.İdare Mahkemesinin 9.1.2002 günlü, E:2001/980, K:2002/l sayılı kararının bozulmasına, 10.120.000- lira karar harcı İle fazla yatırılan 7.530.000- lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 11.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas      No:1999/2712

Karar   No:2000/2819

ÖZETİ : İdari yargılama usulünde, ilgili­lerin fazlaya ilişkin haklarını saklı tu­tarak tam yargı davası açabi1melerine olanak tanınmadığı hk.-DD.105

Temyiz İsteminde Bulunan : 1-  ... Belediye Başkanlığı

Vekili    : Av.  ..,

2-  ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı .Vekili    : Av.  ... Karşı Taraf       :   ...

Vekili      : Av.   ...

İstemin Özeti : İstanbul 5.İdare Mahkemesinin 31.12.1998 günlü. E:1998/ 572, K:1998/1164 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bo­zulması  istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Sedef Polat'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Günay Erden'in Düşüncesi : Davacının, idari yargıda aç­tığı tam yargı davasında istemle sınırlı olarak tazminata hükmedilmesi ancak bi­lirkişi raporunda belirtilen zarar miktarının isteminden daha fazla olması nede­niyle, fazlaya ilişkin maddi haklarının tazminat olarak ödenmesi isteminin cevap verilmemek suretiyle zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile 207.205.000. TL' sının yasal faiziyle birlikte Ödenmesine dair idare mahkemesi kararının bozulma­sı istenilmektedir.

İdari Yargılama Usulü Kanununda, ilgililerin fazlaya ilişkin maddi hakla­rının saklı tutarak tam yargı davası açabilecekleri yolunda bir hükme yer veril­mediğinden adı geçenin 1993 yılında açtığı davada, bilirkişi raporunda belirti­len zarar miktarının bu davada hükmolunan tazminat miktarını aşan kısmının taz­mini istemiyle yaptığı başvurusu üzerine açılan davanın bu nedenle reddi gerek­tiğinden temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşü­nülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADIM

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, davacının, İstanbul 5. İdare Mahkemesinin de fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla açtığı-tazminat davasının 31.12.1996 günlü. E:1993/524, K:1996/1697 sayılı karar ile istemle sınırlı olarak kabul edilerek tazminine ka­rar verilen tazminat miktar ile bilirkişi raporunda tespit edilen zarar tutan arasındaki 207.205.000.- lira farkın yapının yıkım tarihinden itibaren yürütüle­cek yasal faizi ile birlikte tazmini ve bu farkın ödenmesi istemiyle davalı ida­reye yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin ipta­li istemiyle açılmış, idare mahkemesince; mahkemenin E:1993/524 esas sayısına kayıtlı dosyasında, bilirkişilerce 'davacı zararının 586.037.812_ lira olduğunun tesbıt edildiği, bilirkişi raporuna yapılan itirazların reddedildiği, mahkemenin 31.12.1996 günlü. E.1993/524, K:1996/1697 sayılı karan ile tazminat isteminin kabulüne karar verildiği. bu kararın Danıştay 6. Dairesinin ■ 27.10.1998 günlü. E:1997/3029. K:1998/4924 sayılı kararı ile onandığından fazlaya ilişkin 207.205. 000.- lira tazminat isteminin davalı idarece zımnen reddine ilişkin işlemin ip­taline, tazminat isteminin kabulü ile davanın açıldığı tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödemesine karar verilmiş, karar davalı idareler vekillerince temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden. ... İlçesi, ... Mahallesi. ... pafta. ... ada. 38 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının yıktırılması nedeniyle davacı tarafından uğramldığı öne sürülen 583.000.000.-lira maddi, 750.000.000.- lira manevi zararın en yüksek banka faiziyle tazmini  istemiyle açtığı davada.    İstan-

bul 5. İdare Mahkemesinin 31,12.1996 günlü, E:1993/524, K:1996/1697 sayılı kara­rı ile 378.832.000.- lira için maddi tazminat İsteminin kabulü ile davacıya ya­sal faiziyle birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat istemi ile ma­nevi tazminat istemine yönelik olarak davanın reddine karar verildiği, bu kara­rın Danıştay 6. Dairesinin 27.10.1998 günlü. E:1997/3029. K:1998/4924 sayılı ka­ran ile onandığı, davacı tarafından anılan tazminat davası nedeniyle bilirkişi incelemesi sonucunda davacı zararının 586.037.812.- lira olduğunun tesbit edil­diği, daha Önce fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması koşuluyla tazminat da­vası açtığından bilirkişilerce saptanan maddi zarar ile mahkemece istemiyle sı­nırlı olarak kabul edilerek tazminine hükmedilen tazminat arasındaki farkın yı­kım tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte Ödenmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İdari Yargılama Usulünde, ilgililerin fazlaya ilişkin haklarını saklı tu­tarak tam yargı davası açabilmelerine olanak tanınmamıştır.

Bu durumda, davacı tarafından daha önce açılan tazminata ilişkin davanın Mahkemenin 31.12.1996 gün ve E:1993/524. K:1996/1697 sayılı kararıyla sonuçlan-dınldığına göre, bu defa mahkemece hükmolunan tazminat miktarım aşan kısmın tazmini istemiyle açılan davada süre aşımı bulunduğu açık olduğundan tazminata hükmedilmesine ilişkin mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle İstanbul 5.İdare Mahkemesinin 31.12.1998 günlü. £:1998/572, K:1998/1164 sayılı kararının bozulmasına, 11.5.2000 gününde oybirli­ğiyle karar verildi.

T.C.

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas No   : 2003/812

Karar No   : 2003/4044

Özeti: İptal davalarında kabulün, dava konusu işlemin değiştirilmesi, kaldırılması veya geri alınması biçiminde ortaya çıkması gerektiğinden, dava konusu işlemi tesis eden ve bu işlemi geri almaya veya kaldırmaya yetkili olan belediye meclisince bu konuda bir karar alınmamış olması nedeniyle, davalı idare tarafından salt davanın kabul edildiğine ilişkin bir dilekçe verildiğinden bahisle davanın bu yönde sonuçlandırılmasının mümkün olmadığı hakkında.-DKD.3

Temyiz İsteminde Bulunan:... Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili                     : Av...

Karşı Taraf        :...

Vekili                     : Av...

İstemin Özeti : Ankara 3. İdare Mahkemesinin 14.11.2002 günlü, E:2002/84, K:2002/1653 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması İstenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet Berberoğlu'nun Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Aynur Şahinok'un Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, ... İli, ... İlçesi, 16614 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın belediye hizmet alanından çıkarılarak akaryakıt satış ve servis istasyonu alanına alınmasına ilişkin 1/2000 Ölçekli nazım imar planın değişikliğine yapılan itirazın reddine ilişkin 2.11.2001 tarihli, 580 sayılı belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılmış; idare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu parselin Akaryakıt istasyonu ve Ticaret Merkezi olarak belirlenmesine yönelik daha önce yapılan plan değişikliğinin iptali istemiyle ... Belediye Başkanlığı tarafından açılan dava sonucunda, parselin akaryakıt istasyonu olarak belirlenmesinin uygun olmadığı gerekçesi ile işlemin iptali yolunda verilen Ankara 9. İdare Mahkemesinin 5.5.1996 tarihli, K:1997/581 sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 27.11.1997 tarihli, E:1996/6293f K:1997/5365 sayılı kararı ile bozulması üzerine anılan Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu akaryakıt istasyonunun Şehrin giriş ve çıkışında öngörülmesi, taşınmazın akaryakıt istasyonu için uygun bir alan olması, yakın çevrede konut alanı bulunmaması, risk planlaması açısından bir sorun görülmemesi, taşınmazın ulaşım sistemi, konumu açısından akaryakıt istasyonu için uygun bir alan olması yolundaki belirlemeler karşısında nazım imar planı değişikliğinde hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle 25.6.1999 tarihli, K.1999/707 sayılı karar ile davanın reddedilmesi sonrasında yargı kararını uygulaması amacıyla uyuşmazlık konusu işlemin tesis edildiği sonucuna varıldığından dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz dilekçesinde davalı idare vekili tarafından, dava devam ederken verilen dilekçe ile davanın kabul edildiği ileri sürülmekte ise de, İdare Hukukunda, iptal davasında kabulün, dava konusu işlemin değiştirilmesi, kaldırılması veya geri alınması biçiminde ortaya çıkması gerektiği açıktır. Ayrıca bir iptal davasının konusuz kalabilmesi için, işlemin tesis edildiği andan itibaren doğurduğu tüm hukuksal sonuçlarıyla birlikte geri alınması gerekmektedir. Bir idari işlemin geri alınmasıyla iptal kararının doğurduğu tüm hukuksal sonuçların doğacağı da tartışmasızdır.

Bu itibarla, dava konusu işlemi tesis eden ve bu işlemi geri almaya veya kaldırmaya yetkili olan belediye meclisince bir karar alınmamış olması nedeniyle, salt davanın kabul edildiğine ilişkin bir dilekçe verildiğinden bahisle davanın sonuçlandırılması mümkün değildir.

Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu Ankara 3. İdare Mahkemesinin 14.11.2002 günlü, E:2002/84, K:2002/1653 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasina, fazla yatırılan 11.970.000.- lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 18.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

T.C.

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas No : 2004/359

Karar No : 2004/1691

Özeti : Davacıların murisinin, askerlik görevinin ifası sırasında 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen Marmara depreminde göçük altında kalarak vefat etmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan davacılara maddi ve manevi tazminat ödenmesi gereği, belirli bir miktar paraya ilişkin olarak saptanan ve manevi zararın telafisi için hükmedilecek manevi tazminata idareye başvuru tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun gereği olduğu ve avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenen avukatlık ücretine ayrıca Katma Değer Vergisi ekleme olanağı bulunmadığı hakkında.-DKD.5

Temyiz İsteminde Bulunan : 1-Milli Savunma Bakanlığı

2-... kendi adına asaleten ...adına velayeten ...
Vekili                     : Av. ...

Karşı Taraf        : 1-... kendi adına asaleten ... adına velayeten ...
Vekili                    : Av....

2-Milli Savunma Bakanlığı

İstemin Özeti : Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 3.4.2003 günlü, E:2001/443, K:2003/307 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Tarafların Savunmalarının Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Gonca Temizhan'ın Düşüncesi : Temyize konu kararın maddi tazminat isteminin kabulü ile AYİM'e dava açma tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacılara Ödenmesine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin bölümünde hukuka aykırılık bulunmadığından onanması, manevi zararın telafisi için hükmedilen miktara, idareye başvuru tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun uyarınca faiz yürütülmesi gerekeceğinden mahkeme kararının manevi tazminat miktarına faiz uygulanması isteminin reddine yönelik kısmının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Aynur Şahinok'un Düşüncesi : Davacıların yakınının 17 Ağustos 1999 depreminde vefat etmesinden dolayı talep edilen maddi ve manevi tazminatın yasal faziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davayı mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ve dosyada bulunan diğer belgelerin incelenmesi sonucunda destekten yoksun kalma nedeniyle uğranılan maddi zararın AYİM'e davanın açıldığı 2.6.2000 terhinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine olay tarihi ile dava açma tarihleri arasındaki faiz isteminin reddine, manevi tazminat isteminin  kısmen  kabulüne,  fazla  olan  kısmının  reddine,  manevi tazminata  ilişkin faiz

isteminin reddine,kararın verildiği tarihteki Avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanan Avukatlık ücreti+KDV nin taraflara ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmiştir.

Davacıların maddi tazminat isteminin kabulü ile AYİM'e dava açma tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte Ödenmesine,manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuka aykıılık ve anılan kararda 2577 sayılı yasanın 49. maddesinde belirtilen bozma nedenleri bulunmadığından temyiz isteminin reddiyle temyiz konusu İdare Mahkemesi kararının onanması; Diğer taraftan temy


imar hukukcusu








Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.

Yayınlanma:: 2007-06-05 (1983 okuma)

[ Geri Dön ]