Yeni Sayfa 7
26.12.2006 günlü, 5565 sayılı 2007
Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu’nun :
A - 1- 5.
maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca düzenlenen “Bazı Ödeneklerin
Kullanımına ve Harcamalara İlişkin Esaslar” başlıklı (E) cetvelinin (6)
no’lu sırası,
2- 30. maddesinin;
a- (8) numaralı fıkrasının (b) bendinin son paragrafı,
b- (9) numaralı fıkrasının son paragrafı,
c- (10), (14) ve (16) numaralı fıkraları,
5.4.2007 günlü, E.
2007/17, K. 2007/45 sayılı kararla iptal edildiğinden, bu kuralların,
uygulanmalarından doğacak sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve
zararların önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmî
Gazete’de yayımlanacağı güne kadar YÜRÜRLÜKLERİNİN DURDURULMASINA,
B - 30. maddesinin
(2) ve (15) numaralı fıkralarının yürürlüklerinin durdurulması isteminin,
koşulları oluşmadığından REDDİNE,
C - 30. maddesinin
(1) numaralı fıkrasının (ç) bendine yönelik iptal istemi, 5.4.2007 günlü, E.
2007/17, K. 2007/45 sayılı kararla reddedildiğinden, bu bende ilişkin yürürlüğün
durdurulması isteminin REDDİNE,
5.4.2007 gününde
OYBİRLİ?İYLE karar verildi.
Yeni Sayfa 8
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı
: 2007/17
Karar Sayısı :
2007/45
Karar Günü : 5.4.2007
İPTAL DAVASINI
AÇAN : Türkiye
Büyük Millet Meclisi Üyeleri Ali TOPUZ ve Muharrem KILIÇ ile birlikte 121
Milletvekili
İPTAL DAVASININ
KONUSU :
26.12.2006
günlü, 5565 sayılı 2007 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun;
A - 5.
maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca düzenlenen “Bazı Ödeneklerin
Kullanımına ve Harcamalara İlişkin Esaslar” başlıklı (E) Cetvelinin (6)
no’lu sırasının,
B - 30.
maddesinin;
1 - (1) numaralı fıkrasının (ç) bendinin,
2 - (2) numaralı fıkrasının,
3 - (8) numaralı fıkrasının (b) bendinin son
paragrafının,
4 - (9) numaralı fıkrasının son paragrafının,
5 - (10), (14), (15) ve (16) numaralı fıkralarının,
Anayasa’nın 2., 11.,
87., 88., 89. ve 161. maddelerine aykırılığı savıyla iptalleri ve
yürürlüklerinin durdurulması istemidir.
I - İPTAL VE YÜRÜRLÜ?ÜN DURDURULMASI
İSTEMİNİN GEREKÇESİ
İptal ve yürürlüğün durdurulması istemlerini içeren
dava dilekçesinin gerekçe bölümü şöyledir:
“1) 26.12.2006 Tarih ve 5565 Sayılı
2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun “Kısmen veya tamamen uygulanmayacak
hükümler” Başlıklı 30 uncu Maddesinin; Birinci Fıkrasının (ç) Bendinin, İkinci
Fıkrasının, Sekizinci Fıkrasının (b) Bendinin Son Paragrafının, Dokuzuncu
Fıkrasının Son Paragrafı ile Onuncu, Ondördüncü,
Onbeşinci ve Onaltıncı
Fıkralarının Anayasaya Aykırılığı
- 26.12.2006
tarih ve 5565 sayılı 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun 30 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde, “5018 sayılı Kanunun 42
nci maddesinin üçüncü fıkrasının (g) bendi,”nin
2007 yılında uygulanmayacağı öngörülmüştür.
5018 sayılı Kamu Yönetimi ve Mali
Kontrol Kanununun 2007 yılında uygulanmayacağı belirtilen bu hükmünde, kesin
hesap kanunu tasarısının ekinde “Maliye Bakanlığı tarafından gerekli görülen
diğer belgeler”in de yer alacağı hükme bağlanmıştır.
5018 sayılı Kamu Yönetimi ve Mali Kontrol Kanunu; Anayasanın 161 inci maddesinin
ikinci fıkrası uyarınca çıkarılan kamu malî yönetiminin yapısını ve işleyişini,
kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını, tüm malî işlemlerin
muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve malî kontrolü düzenleyen genel bir
kanundur. İptali istenen kural ile, 2007 yılında 5018
sayılı Kanunun 42 nci maddesinin üçüncü fıkrasının
(g) bendi,”nin 2007 yılında uygulanmayacağının
öngörülmesi, bu kuralın o yıl için değiştirilmesi sonucunu doğurmaktadır.
- 26.12.2006
tarih ve 5565 sayılı 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun 30 uncu
maddesinin iptali istenen ikinci fıkrasında, “22.12.2005 tarihli ve 5436 sayılı
Kanunun geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrasındaki “31.12.2006 tarihine”
ibaresi, “ilgili idarelerin talebi ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine
31.12.2007 tarihine” şeklinde uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
22.12.2005 tarihli ve 5436 sayılı
Kamu Yönetimi ve Mali Kontrol Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 1 inci maddesinin
dördüncü fıkrası aynen şöyledir:
“Bütçe Dairesi başkanlıklarında görev
yapan Bütçe Dairesi Başkanı ve Bütçe Dairesi Başkan Yardımcısı kadrolarında
bulunan personel dışındaki diğer Maliye Bakanlığı personeli bulundukları
kadrolarıyla birlikte 01.01.2006 tarihi itibarıyla başka bir işleme gerek
kalmaksızın bulundukları ilin defterdarlığına devredilir. Ancak bunlar halen
bulundukları kadrolarda kaldıkları sürece 31.12.2006 tarihine kadar nezdinde
görev yaptıkları kamu idaresinin Strateji Geliştirme Başkanlığı veya Strateji
Geliştirme Daire Başkanlığında görev yapmaya devam ederler. Bunlardan sınav
sonucunda Malî Hizmetler Uzmanı kadrolarına atanacaklar ile halen nezdinde görev
yaptıkları idarelerin ve kendilerinin talep etmeleri halinde bu idarelerin
kadrolarına atanacaklar için Maliye Bakanlığının muvafakati aranmaz.”
Görüldüğü üzere, iptali istenen
kuralla 5436 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrasında
değişiklik yapılmaktadır.
- 26.12.2006
tarih ve 5565 sayılı 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun 30 uncu
maddesinin iptali istenen sekizinci fıkrasının (b) bendinin son paragrafında
“1479 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin üçüncü ve
dördüncü fıkraları ile 50 nci maddesinin ikinci
cümlesi hükmü ve 2926 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü
2007 yılı için uygulanmaz ve bu fıkra kapsamında sayılanların aylıklarında
31.05.2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre ayrıca artış yapılmaz.”
denilmiştir.
1479 sayılı Esnaf ve
Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanununun “Yaşlılık aylığının hesaplanması başlıklı” 36
ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkralara göre;
hesaplanan yaşlılık aylığı, ayrıca, gelir tablosunun son olarak değiştirildiği
ay ile aylık başlangıç tarihi arasında geçen her ay için, Devlet İstatistik
Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici
fiyatları indeksindeki değişim oranları kadar artırılır.
Bu Kanuna göre
bağlanan yaşlılık, malûllük ve ölüm aylıklarının, her ay bir önceki aya göre
Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel
yerler tüketici fiyatları indeksindeki değişim oranları kadar artırılacağını
öngören üçüncü ve dördüncü fıkralarının iptali istenen kural ile 2007 yılında
uygulanmayacağının öngörülmesi, bu kuralın o yıl için değiştirilmesi sonucunu
doğuracağı ve dolayısıyla 1479 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı alanların bu
aylıklarının o yıl için arttırılamayacağı açıktır.
Yine iptali istenen bu kural ile 2926
sayılı Kanunun “Primlere ve aylıklara esas gelir basamakları”nı düzenleyen 33
üncü maddesinin de 2007 yılında uygulanmayacağı, diğer bir ifade ile o yıl için
değiştirilmesi öngörülmüştür.
- 26.12.2006
tarih ve 5565 sayılı 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun 30 uncu
maddesinin iptali istenen dokuzuncu fıkrasının son paragrafında “17.10.1983
tarihli ve 2926 sayılı Kanuna tâbi sigortalılardan; 2007 yılının birinci altı
aylık dönemi için, aynı Kanunun 33 üncü maddesine göre belirlenen gelir
basamaklarından ilk altı basamakta bulunanlardan altıncı basamak gösterge
tutarının, yedi ve daha yukarı basamaklarda bulunanlardan ise bulundukları
basamak gösterge tutarının % 20’si oranında sağlık sigortası primi tahsil
edilir.” denilmek suretiyle bu hükümde belirtilen sigortalılarına sağlık
sigortası primi ödemeleri konusunda ek bir mükellefiyet getirilmektedir.
- 5502
sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu; kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve malî
açıdan özerk, bu Kanunda hüküm bulunmayan durumlarda özel hukuk hükümlerine tâbi
Sosyal Güvenlik Kurumu kurulmasını düzenleyen genel bir kanundur.
26.12.2006 tarih ve 5565 sayılı 2007 Yılı Merkezi Yönetim
Bütçe Kanununun 30 uncu maddesinin iptali istenen onuncu fıkrasında, “16.05.2006
tarihli ve 5502 sayılı Kanunun geçici 2 nci
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “yetkileri Kurum Yönetim Kurulu tarafından
mülga kanun hükümlerine göre kullanılır.” ibareleri, “yetkileri Kurum Yönetim
Kurulu tarafından ilgili kanunların mülga hükümlerine göre kullanılır ve bu
yetkilerden uygun gördüklerini Başkana veya ilgili birimlere devredebilir.”
şeklinde uygulanacağı öngörülerek 5502 sayılı Kanununun geçici 2
nci maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik
yapılmıştır.
- 26.12.2006
tarih ve 5565 sayılı 2006 Yılı Merkezi Yönetim Kanununun 30 uncu maddesinin
iptali istenen ondördüncü fıkrası ile 16.05.2006
tarihli ve 5502 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin üçüncü fıkrasının “Bu şekilde
çalıştırılacak olanların ücretleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü
maddesinin (B) bendine göre istihdam edilenlere uygulanan sözleşme ücreti
tavanının iki buçuk katını geçemez ve bu fıkrada belirtilen ücret dışında
herhangi bir ödeme yapılamaz.” şeklindeki ikinci cümlesinin “Bu şekilde
çalıştırılacak olanlardan Kurumca belirlenecek en fazla beş kişiye ödenecek
ücret, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) bendine göre
istihdam edilenlerin sözleşme ücreti tavanının beş katını, diğer beş kişiye dört
katını, geri kalanlara ise iki buçuk katını geçemez ve bunlara bu fıkrada
belirtilen ücret dışında herhangi bir ödeme yapılamaz.” şeklinde uygulanacağı
öngörülmüştür. Yapılan bu değişiklikten de anlaşılacağı üzere, Sosyal Güvenlik
Kurumu’nda “bilişim hizmetlerini yürütmek ve 50 kişiyi geçmemek üzere sözleşmeli
olarak çalıştırılacak uzman personelden Kurumca belirlenecek toplam on kişinin
sözleşme ücretlerinin arttırılmasına olanak tanınmaktadır.
- 26.12.2006
tarih ve 5565 sayılı 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun 30 uncu
maddesinin iptali istenen onbeşinci fıkrası ile;
31.05.2005 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasındaki
“üçte biri” ibaresinde, 68 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde ve
88 inci maddesinin üçüncü fıkrasında değişiklik yapılmaktadır.
Bu fıkranın (c)
bendi hükmüyle, 5510 sayılı Kanunun 16 ncı
maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, sigortalı kadına veya sigortalı olmayan
karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, çocuğun yaşaması şartıyla
doğumdan sonraki altı ay süresince her ay, doğum tarihinde geçerli olan asgarî
ücretin üçte biri tutarında ödenmesi öngörülen emzirme ödeneğinin miktarı asgari
ücretin onda birine indirilmiştir.
Yine iptali istenen bu kural
ile, 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin üçüncü
fıkrasında değişiklik yapılarak bir kısım kamu görevlilerinin sigorta prim
matrahı daraltılmıştır. Bu durumda yapılan bu düzenleme sonucunda hem emzirme
ödeneği miktarı azalmakta hem de sigorta prim matrahı daraltılmış olduğundan
buna bağlı olarak hesaplanan emekli aylığı düşmektedir.
Anayasanın 2 nci
maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal bir hukuk devleti olduğu
belirtilmiştir. Bu maddede belirtilen sosyal hukuk devleti,
temel hak ve özgürlükleri en geniş ölçüde gerçekleştiren ve güvence altına alan,
toplumsal gerekleri ve toplum yararını gözeten, kişi ve toplum yararı arasında
denge kuran, toplumsal dayanışmayı en üst düzeyde gerçekleştiren, güçsüzleri
güçlüler karşısında koruyarak eşitliği, sosyal adaleti sağlayan, çalışma
hayatının gelişmesi için önlemler alarak çalışanları koruyan, sosyal güvenlik
sorunlarını çözmeyi yüklenmiş, ülkenin kalkınmasıyla birlikte ulusal gelirin
sosyal katmanlar arasında adaletli biçimde sağlanmasını amaç edinmiş devlettir.
Güçsüzleri güçlülere ezdirmemek ilkesi, herkesi, bu arada çalışanları,
emeklilerle yaşlıları, durumlarına uygun düzenlemelerle, sağlıklı, mutlu ve
güven içinde yaşatmayı gerektirir.
Anayasa Mahkemesinin 17.10.1972 tarih
ve E.1972/16, K.1972/49 sayılı kararında da, “Anayasanın 2
nci maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyeti, sosyal bir hukuk Devletidir.
Sosyal hukuk devletidir, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek
eşitliği yani sosyal adaleti ve böylece toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü
Devlet demektir Çağdaş uygar görüşü ve Anayasanın temel yapı ve felsefesine göre
gerçek hukuk devleti ancak toplumsal Devlet anlayışı içinde ise bir anlam
kazanır.
Hukuk devletinin amaç edindiği
kişiliğin korunması, toplumda sosyal güvenliğin ve sosyal adaletin sağlanması
yoluyla gerçekleştirilebilir.” görüşüne yer verilmiştir.
Bu nedenle iptali istenen bu kural,
çalışanları koruyan bir düzenleme olmadığı gibi kazanılmış hakları da
zedelediğinden Anayasanın 2 nci maddesine aykırıdır.
İptali istenen 15 inci fıkra hükmü
ayrıca aşağıda etraflıca açıklanan nedenlerle Anayasanın 2
nci, 11 inci, 87 nci, 88 inci, 89 uncu ve 161
inci maddelerine aykırıdır.
- 26.12.2006
tarih ve 5565 sayılı 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun 30 uncu
maddesinin iptali istenen onaltıncı fıkrasında
“29.06.2001 tarihli ve 4706 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesindeki, “rayiç
değerleri” ibaresi “492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinin birinci
fıkrasına göre hesaplanacak değerlerinin yüzde yirmi fazlası” şeklinde uygulanır
denilmiştir.
Böyle bir düzenleme
ile; Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya mazbut vakıflar
ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait, üzerinde toplu yapılaşma bulunan
taşınmazların Hazineye ait taşınmazlar ile trampa edilmesinde, trampaya konu
taşınmazların rayiç değerleri yerine bu taşınmazların 492 sayılı Harçlar
Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hesaplanacak değerlerinin
yüzde yirmi fazlasının esas alınması öngörülmüş, diğer bir anlatımla söz konusu
trampa işlemlerinin konusu taşınmazların değerlerinde değişiklik yapılmıştır.
Görüldüğü üzere, iptali istenen
kuralların tümünde diğer yasalarla düzenlenmesi gereken ve bütçe ile ilgili
olmayan konular bütçe yasası ile düzenlenmiştir.
Anayasanın 161 inci maddesinin son
fıkrasında, “Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm
konulamaz” denilmekte; gerekçesinde de, bütçe kanunlarına bütçe dışı hüküm
konulmaması, mevcut kanunların hükümlerini açıkça veya dolaylı değiştiren veya
kaldıran hükümler getirilmemesi ilkelerine Anayasal kuvvet ve hüküm tanındığı
belirtilmektedir.
Anayasa
Mahkemesinin birçok kararında yinelenip vurgulandığı gibi, başlıca ereği, bütçe
yasalarını yapısına ve amacına aykırı kurallardan ayıklamak ve bir sıkı düzene
bağlayarak yalnızca bütçeye ilişkin bütçeyle ilgili konuları içermesini sağlamak
olan Anayasanın 161 inci maddesi, bütçe yasalarında öbür yasa kurallarını
değiştiren, onların alanına ve konularına el atan kurallara açık ve kesin
engeldir. (Anayasa
Mahkemesinin 02.07.1991 gün ve E.1991/16, K.1991/19 sayılı Kararı, R.G.
02.07.1991, sa. 27).
Bu nedenle, söz konusu hükümler
Anayasanın 161 inci maddesine açıkça aykırıdır.
Öte yandan yine Anayasa Mahkemesinin
bir çok kararında belirtildiği üzere (Örneğin,
30.01.1992 gün ve E.1991/8, K.1992/5; 15.02.1995 gün ve E.1994/69, K.1995/8;
13.06.1995 gün ve E.1995/2, K.1995/12 sayılı kararları);
“Anayasanın 87
nci maddesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görev ve yetkileri
belirtilirken bütçe yasa tasarısını görüşmek ve kabul etmek dışında diğer
yasaları koymak, değiştirmek ve kaldırmak biçiminde bir ayrım yapılmıştır. Bütçe
yasalarını öteki yasalardan ayrı tutan bu Anayasa ilkesi karşısında, herhangi
bir yasa ile düzenlenmesi gereken bir konunun bütçe yasası ile düzenlenmesi veya
herhangi bir yasada yer alan hükmün bütçe yasaları ile değiştirilmesi ve
kaldırılması olanaksızdır.” Bu nedenle de söz konusu hükümler, Anayasanın 87
nci maddesine de aykırı düşmektedir.
Yine Anayasa Mahkemesinin 21.09.1999
tarih ve E.1999/29, K.1999/36 sayılı kararında,
“Bir yasa kuralının bütçeden gider
yapmayı ya da bütçeye gelir sağlamayı gerektirir nitelikte bulunması, mutlak
biçimde “bütçe ile ilgili hükümlerden” sayılmasına yetmez. Her yasada gidere
neden olabilecek değişik türde kurallar bulunabilir. Böyle kuralların
bulunmasıyla örneğin, yargı, savunma, eğitim, sağlık, tarım, ulaşım ve benzeri
kamu hizmeti alanlarına ilişkin yasaların bütçeyle ilgili hükümler içerdiği
kabul edilirse, bu konulardaki yasaların değiştirilip kaldırılması için de bütçe
yasalarına hükümler koymak yoluna gidilebilir. Oysa,
bu tür yasa düzenlemeleri, bütçenin yapılması ve uygulanması yöntemiyle ilişkisi
bulunmayan, yasakoyucunun başka amaçla ve bütçe
yasalarından tümüyle değişik yöntemlerle gerçekleştirilmesi gereken yasama
işlemleridir. 161 inci maddedeki “bütçe ile ilgili hüküm” ibaresine dayanılarak,
gider ya da gelirle ilgili her konuyu olağan bir yasa yerine bütçe yasası ile
düzenlemek, Anayasanın 88 inci ve 89 uncu maddelerine aykırı düşer.
Anayasanın 161 inci ve 162
nci maddelerinin getiriliş amacı, bütçe yasalarında
yıllık bütçe kavramı dışındaki konulara yer vermemek, böylece bütçe yasalarını
ilgisiz kurallardan uzak tutarak kendi yapısı içinde bütünleştirmektir.”
görüşüne
yer verilmiştir.
Açıklanan
nedenlerle ve yukarıda değinilen Anayasa Mahkemesinin kararları karşısında,
26.12.2006 tarih ve 5565 sayılı 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun
“Kısmen veya tamamen uygulanmayacak hükümler” başlıklı 30 uncu maddesinin;
birinci fıkrasının (ç) bendi, ikinci fıkrası, sekizinci fıkrasının (b) bendinin
son paragrafı, dokuzuncu fıkrasının son paragrafı ile onuncu,
ondördüncü, onbeşinci ve
onaltıncı fıkraları bütçe dışındaki yasalarla
yapılması gereken bir düzenlemeyi Bütçe Yasası ile yapmaları nedeniyle
Anayasanın 87 nci, 88 inci ve 89 uncu maddelerine;
bu değişiklikler bütçe ile ilgili olmadığı için Anayasanın 161 inci maddesine;
yasama erki Anayasaya aykırı biçimde kullanıldığı için Anayasanın 11 inci
maddesindeki Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi ile 2
nci maddesindeki hukuk devleti ilkesine aykırı
düşmekte ve iptal edilmeleri gerekmektedir.
2) 26.12.2006 Tarih ve 5565 Sayılı
2007 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun 5 inci Maddesinin Dördüncü Fıkrası
Uyarınca “Bazı Ödeneklerin Kullanılmasına ve Harcamalara İlişkin
Esaslar”ın Gösterildiği (E) Cetvelinin (6) Sıra
No.lu Maddesinin Anayasaya Aykırılığı
26.12.2006 tarih
ve 5565 sayılı 2007 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun “Bağlı cetveller”
başlıklı 5 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca “Bazı Ödeneklerin
Kullanılmasına ve Harcamalara İlişkin Esaslar”ın
gösterildiği (E) cetvelinin iptali istenen (6) sıra no.lu maddesinde, Maliye
Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı hizmetlerinde kullanılacak binaların
inşaatı, bakım ve onarımı ile tefriş ve donanımına ilişkin alımlarda 180 sayılı
KHK’nin 32 nci madde
hükmünün uygulanmayacağı öngörülmüştür.
14.12.1983 tarih ve 180 sayılı
Bayındırlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yükümlülüğü” başlıklı 32
nci maddesinde,
“Kamu kurum ve kuruluşları; katma
bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler; 2 nci
maddenin (n) bendinde belirtilen tüzük, yönetmelik, tip sözleşme, şartname,
rayiç, fiyat analizleri ve birim fiyatlarına uymak ve uygulamakla yükümlüdür:
Belediyelerince yapılmış veya
yaptırılmış imar ve şehir alt yapı tesisleri planları ile varsa
değişikliklerinin onaylı birer örneğinin Bayındırlık ve
İskan Bakanlığına gönderilmesi zorunludur.
9 uncu maddenin (a), (b), (c)
bentlerindeki hükümler, Bayındırlık ve İskan
Bakanlığınca yeterli teknik teşkilatı olduğu kabul edilen kuruluşlara
uygulanmayabilir.”
hükmüne
yer verilmiştir. Görüleceği üzere, iptali istenen kuralla uygulanmayacağı
belirtilen bu kuralda; kamu kurum ve kuruluşları; katma bütçeli daireler, il
özel idareleri, belediyelerin; 2 nci maddenin (n)
bendinde belirtilen tüzük, yönetmelik, tip sözleşme, şartname, rayiç, fiyat
analizleri ve birim fiyatlarına uymak ve uygulamakla yükümlü oldukları
belirtilmektedir.
Bu kuralın uygulanmayacağının
öngörülmesinin, söz konusu kuralın değiştirilmesi sonucunu doğurduğu açıktır.
Yukarıda (1) numaralı başlık altında etraflıca belirtilen
nedenlerle; bütçe dışındaki herhangi bir yasa ile düzenlenmesi gereken bir
konunun bütçe yasası ile düzenlenmesi veya herhangi bir yasada yer alan hükmün
bütçe yasaları ile değiştirilmesi ve kaldırılması olanaksız olduğu gibi, bir
yasa kuralının bütçeden gider yapmayı ya da bütçeye gelir sağlamayı gerektirir
nitelikte bulunması, mutlak biçimde “bütçe ile ilgili hükümlerden” sayılmasına
yetmez. O halde, iptali istenen bu kural da yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasanın 87 nci, 88 inci, 89 uncu ve 161 inci
maddelerine aykırı düşmektedir.
Öte yandan, Maliye Bakanlığı ile
Gelir İdaresi Başkanlığı hizmetlerinde kullanılacak binaların inşaatı, bakım ve
onarımı ile tefriş ve donanımına ilişkin alımlarda; rayiçlere, tip sözleşmelere,
şartnamelere ve birim fiyatlara uyulmayacaksa söz konusu işler neye göre
yaptırılacaktır? Böyle bir durumun belirsizliğe ve söz konusu alımlarda
keyfiliğe yol açması kaçınılmazdır.
Anayasanın 2 nci
maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de, vatandaşlarına
hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve
öngörülebilirlik gerektirir.
Bu durumda, dava konusu kural
belirlilik ve öngörülebilirlik özellikleri taşımaması nedeniyle hukuk devleti
ilkesi ile de bağdaşmamaktadır. Açıklanan nedenlerle iptali istenen kural,
Anayasanın 2 nci maddesine de aykırıdır.
Diğer taraftan bir yasa kuralının
Anayasanın herhangi bir kuralına aykırılığının tespiti onun kendiliğinden
Anayasanın 11 inci maddesine de aykırılığı sonucunu doğuracaktır (Anayasa
Mahkemesinin 03.06.1988 tarih ve E.1987/28, K.1988/16 sayılı kararı, AMKD.,
sa. 24, shf. 225).
Açıklanan
nedenlerle, 26.12.2006 tarih ve 5565 sayılı 2007 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe
Kanununun “Bağlı cetveller” başlıklı 5 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca
“Bazı Ödeneklerin Kullanılmasına ve Harcamalara İlişkin
Esaslar”ın gösterildiği (E) cetvelinin (6) sıra no.lu maddesinin bütçe
dışındaki yasalarla yapılması gereken bir düzenlemeyi Bütçe Yasası ile yapması
nedeniyle Anayasanın 87 nci, 88 inci ve 89 uncu
maddelerine; bu değişiklikler bütçe ile ilgili olmadığı için Anayasanın 161 inci
maddesine; yasama erki Anayasaya aykırı biçimde kullanıldığı için Anayasanın 11
inci maddesindeki Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi ile 2
nci maddesindeki hukuk devleti ilkesine aykırı olup,
iptali gerekmektedir.
IV. YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA İSTEMİNİN
GEREKÇESİ
Dava dilekçemizde iptali ve iptal
davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüğünün durdurulması istenen hükümler, bütçe
ile ilgili olmayan hususları düzenlemektedirler. Halbuki
Anayasanın 161 inci maddesi bütçe kanunlarında bütçe ile ilgili olmayan
hususların yer alamayacağını bildirmektedir. Anayasa Mahkemesinin de bu nedenle,
bütçe kanunlarında yer alan bütçeyle ilgisiz hükümler hakkında verdiği sayısız
iptal kararı vardır. Anayasa Mahkemesinin, Anayasanın 161 inci ve 162
nci maddelerinde yer alan kuralları çerçevesinde
bütçe kanunlarına konulan ve fakat bütçe ile ilgisi bulunmayan hükümleri
bir çok defa iptal etmiş olmasına karşın, kanun
koyucunun (yasama
organının) tıpkı 2005 ve 2006 Mali Yılı Bütçe Kanunlarının iptalini ve
yürürlüğünün durdurulmasını istediğimiz hükümlerinde olduğu gibi, 2007 Mali Yılı
Bütçe Kanununun belirtilen hükümlerinde de Anayasa Mahkemesinin söz konusu
kararlarına ve Anayasanın ilgili hükümlerine uymadığı görülmektedir.
Anayasa Mahkemesi kararlarıyla
bağlılık, özellikle yasama organı yönünden, Anayasa Mahkemesinin kararlarındaki
iptal gerekçesiyle de bağlılığı içerir (Anayasa
Mahkemesinin 24.05.1988 gün ve E.1988/11, K.1988/1, AMKD. S.24,
shf. 145-146).
Hukuk devleti ilkesi, her üç erkin de
yetkilerini Anayasanın öngördüğü biçimde ve sınırlar içinde kullanmalarını
gerektirir. Bunun kaçınılmaz sonucu da yasama organının, Anayasa hükümlerine ve
Anayasa Mahkemesi kararlarına uymasıdır. Bu ilke, Anayasada ayrıca belirtilmiş
olmasaydı, hatta aksine bir düzenleme olsaydı bile, “hukuk devleti”nin bir
gereğidir ve aksi düzenlemeler, doğrudan bu ilkeye aykırıdır.
Yasama organının Anayasa hükümlerine
ve Anayasa Mahkemesi kararlarındaki esaslara uymayarak Anayasaya aykırılığı
ısrarla sürdürmesinin, bir hukuk devletinde sübjektif yararların üstünde, özenle
korunması gereken hukukun üstünlüğü ilkesini de zedeleyeceği kuşkusuzdur.
Anayasal düzenin en kısa sürede
iptalini ve yürürlüğünün durdurulmasını istediğimiz hukuka aykırı bu tür
kurallardan arındırılması, hukuk devleti sayılmanın da bir gereğidir. Anayasaya
aykırı oldukları gerekçemizde gösterilen hükümlerin uygulanması halinde ortaya
çıkacak ve giderilmesi olanaksız durum ve zararların önlenebilmesi, hukukun ve
Anayasanın üstünlüğünün korunabilmesi için, bu hükümlerin yürürlülüklerinin
iptal davası sonuçlanıncaya kadar durdurulması gerekmektedir.
V. SONUÇ VE İSTEM
Yukarıda açıklanan gerekçelerle
26.12.2006 tarih ve 5565 sayılı 2007 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun;
1) 30 uncu maddesinin; birinci
fıkrasının (ç) bendinin ikinci fıkrasının, sekizinci fıkrasının (b) bendinin son
paragrafının dokuzuncu fıkrasının son paragrafı ile onuncu,
ondördüncü, onbeşinci ve
onaltıncı fıkralarının Anayasanın 2 nci, 11
inci, 87 nci, 88 inci, 89 uncu ve 161 inci
maddelerine aykırı olduğundan,
2) (E) cetvelinin (6) sıra no.lu
maddesinin Anayasanın 2 nci, 11 inci, 87
nci, 88 inci, 89 uncu ve 161 inci maddelerine aykırı
olduğundan,
iptallerine
ve iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulmasına karar
verilmesine ilişkin istemimizi saygı ile arz ederiz.”
II - YASA METİNLERİ
A - İptali İstenen Yasa Kuralları
26.12.2006 günlü, 5565 sayılı 2007
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun iptali istenen kuralları da içeren
maddeleri şöyledir:
1- “E- Cetveli
Bazı Ödeneklerin Kullanımına ve
Harcamalara İlişkin Esaslar
…
6. Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi
Başkanlığının hizmetlerinde kullanılacak binaların inşaatı, bakım ve onarımı ile
tefriş ve donanımına ilişkin alımlarda 13/12/1983
tarihli ve 180 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32 nci
maddesi hükmü uygulanmaz.”
2- “Kısmen
veya tamamen uygulanmayacak hükümler
MADDE 30 – (1) a)
2547 sayılı Kanunun 46, 58, ek 25, ek 26, ek 27 ve 3843 sayılı Kanunun 7
nci maddelerinin özel gelir ve özel ödenek
uygulaması ile devrine ilişkin hükümleri ve 2547 sayılı Kanunun 46
ncı maddesinin yedinci fıkrası,
b) 12/3/1982
tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 21 inci maddesinin ikinci
fıkrası,
c) 2828 sayılı Kanunun 31 inci
maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi,
ç) 5018 sayılı Kanunun 42
nci maddesinin üçüncü fıkrasının (g) bendi,
d) 21/4/2005
tarihli ve 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunun geçici 2 nci maddesi,
2007 yılında uygulanmaz.
(2) 22/12/2005
tarihli ve 5436 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrasındaki
“31/12/2006 tarihine” ibaresi “ilgili idarelerin talebi ve Maliye Bakanlığının
uygun görüşü üzerine 31/12/2007 tarihine” şeklinde uygulanır.
(3) 5/4/1983
tarihli ve 2813 sayılı Telsiz Kanununa göre cep telefonu faturalı abonelerinin
(ön ödemeli cep telefonu aboneleri hariç olmak üzere) ödemek zorunda oldukları
ruhsatname ve yıllık kullanım ücretleri, 2007 yılında işletmecinin sistemine
abone olunan ay itibarıyla geriye kalan aylar için yıl sonuna kadar eşit
taksitlere bölünerek alınır.
(4) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununun 108 inci maddesindeki “1/1/2007”
ibaresi “1/7/2007” olarak uygulanır.
(5) 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 91 inci maddesinin yedinci fıkrasında
geçen “31/12/2005” ibaresi “30/6/2007” olarak uygulanır.
(6) 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanunu, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanunu, 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu ve
2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanununa göre gelir ve/veya aylık ödenenlere, bu kanunlar gereğince ödenmekte
olan gelir ve/veya aylık tutarlarında (506 sayılı Kanuna göre gelir ve/veya
aylık ödenenlerin bu Kanunun geçici 76 ncı maddesine
göre yapılan telafi edici ödemeler dahil), 2006 yılı için 8/2/2006 tarihli ve
5454 sayılı Kanuna göre yapılan yıllık kümülatif
artış oranı ile aynı dönemde memur aylıklarında katsayıların yükseltilmesi
suretiyle yapılan kümülatif artış oranı arasındaki farkı telafi edecek şekilde
hesaplanacak fark tutarları 2006 yılı Temmuz-Aralık ayları ödeme dönemleriyle
sınırlı olmak üzere bir defada ayrıca ödenir. 2006 yılı ikinci altı aylık
döneminde altı aydan daha az süreyle gelir ve/veya aylık almış olanlara
yapılacak ödemelerde fiilen yararlanılan gelir ve/veya aylık ödeme dönemi sayısı
dikkate alınır. Bu şekilde yapılacak ödemenin bir aylık tutarının 2006 yılı
Aralık ayı ödeme dönemi gelir ve/veya aylık tutarına ilave edilmesi sonucunda
bulunacak tutar, 2007 yılı Ocak ayı ödeme döneminde yapılacak artışlara esas
alınır.
(7) 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanunu ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa göre:
a) 1/1/2007
tarihinden önce bağlanmış gelir ve/veya aylıklar ile 506 sayılı Kanunun geçici
76 ncı maddesine göre yapılan telafi edici ödemeler,
2007 yılının Ocak ayı ödeme döneminden itibaren % 5 oranında, 2007 yılı Temmuz
ayı ödeme döneminden geçerli olmak üzere de 2007 yılının birinci altı aylık
dönemi için Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı
tüketici fiyatları genel endeksindeki değişim oranı kadar artırılarak ödenir.
b) 2007 yılında
bağlanacak malûllük, yaşlılık veya ölüm aylıklarının, 506 sayılı Kanunun 55, 61,
67 ve geçici 82 nci maddelerine göre 2007 yılı Ocak
ayı itibarıyla hesaplanan aylık tutarları; 2007 yılı Ocak ayı ödeme döneminden
itibaren % 5 oranında, 2007 yılı Temmuz ayı ödeme döneminden geçerli olmak üzere
de 2007 yılının birinci altı aylık dönemi için Türkiye İstatistik Kurumu
tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel endeksindeki
değişim oranı kadar artırılarak ödenir.
c) İş kazaları
ile meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan gelirlere esas günlük kazanç
hesabına giren son takvim ayı 2007 yılının birinci yarısına ait olanlara
bağlanacak gelirler, son takvim ayı itibarıyla hesaplanan gelir tutarı % 5
oranında, 2007 yılı Temmuz ayı ödeme döneminden geçerli olmak üzere de 2007
yılının birinci altı aylık dönemi için Türkiye İstatistik Kurumu tarafından
açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel endeksindeki değişim oranı
kadar artırılarak ödenir.
Son takvim ayı 2007 yılının ikinci
yarısına ait olanlara bağlanacak gelirler, son takvim ayı itibarıyla hesaplanan
gelir tutarı 2007 yılının ilk altı aylık döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu
tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel endeksindeki
değişim oranında artırılarak belirlenir. Ancak bunlara 2007 yılı Ocak ayı ödeme
dönemine ait artış uygulanmaz.
d) Bağlanan gelir ve/veya aylıklar
ile telafi edici ödemelerin artırılmasında ve yukarıdaki (b) ve (c) bentleri
uygulanmak suretiyle bağlanacak gelir ve/veya aylıkların artırılmasında, 506
sayılı Kanunun ek 38 inci maddesi hükümleri; 2007 yılında malûllük veya yaşlılık
aylığı bağlanması talebinde bulunan sigortalılar ile ölen sigortalıların hak
sahiplerinin 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci
maddesine göre 2007 yılı Ocak ayı itibarıyla hesaplanan aylıkları için Ocak 2007
ile aylık başlangıç tarihi arasında Türkiye İstatistik Kurumu tarafından
açıklanan tüketici fiyatları endeksi artış oranları ile iş kazaları ve meslek
hastalıkları sigortasından hak kazanılan gelirlere esas günlük kazanç hesabına
giren son takvim ayı 2007 yılına ait olanların gelirlerinin artırılmasında 506
sayılı Kanunun ek 44 üncü maddesi hükümleri uygulanmaz ve bu fıkra kapsamına
girenlerin gelir ve/veya aylıklarında 31/5/2006
tarihli ve 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre ayrıca artış yapılmaz.
(8) 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar
ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile 2926 sayılı
Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre:
a) Malûllük,
yaşlılık ve ölüm aylığı alanların, 2006 yılı Aralık ayı ödeme döneminde
aldıkları aylıkları 2007 yılı Ocak ayı ödeme döneminden itibaren % 5 oranında,
2007 yılı Temmuz ayı ödeme döneminden geçerli olmak üzere de 2007 yılının
birinci altı aylık dönemi için Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en
son temel yıllı tüketici fiyatları genel endeksindeki değişim oranı kadar
artırılarak ödenir.
b) 2007 yılında bağlanacak aylıklar,
2003 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan gelir tablosu ve gösterge tutarları
esas alınarak hesaplanır. Bu şekilde hesaplanan aylık, sırasıyla
8/1/2003 tarihli ve 4784 sayılı Kanunun 1 inci
maddesine, 22/1/2004 tarihli ve 5073 sayılı Kanunun 2 nci
maddesinin (a) bendine, 30/12/2004 tarihli ve 5282 sayılı Kanunun 2
nci maddesinin birinci fıkrasına ve 8/2/2006 tarihli
ve 5454 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (a) bendine göre artırılır ve bulunan
tutar, ayrıca bu fıkranın (a) bendi ile bu maddenin altıncı fıkrasına göre
artırılarak ödenir.
2007 yılında,
1479 ve 2926 sayılı Kanunlar kapsamındaki sigortalılardan alınacak primlere esas
olan ve 2006 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan gelir tablosu ile katsayı
sabit kalmak kaydıyla gösterge tablosu, 506 sayılı Kanuna göre prime esas günlük
kazanç alt sınırında 2006 yılına göre 2007 yılında meydana gelen artış oranı
kadar artırılarak uygulanır.
1479 sayılı Kanunun 36
ncı maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları ile 50
nci maddesinin ikinci cümlesi hükmü ve 2926 sayılı
Kanunun 33 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü 2007 yılı için uygulanmaz ve bu
fıkra kapsamında sayılanların aylıklarında 31/5/2006
tarihli ve 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre ayrıca artış yapılmaz.
(9) 24/7/2003
tarihli ve 4956 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinin (d)
bendi ile aynı Kanunun geçici üçüncü maddesinde geçen “1/1/2005” ibareleri ve
22/1/2004 tarihli ve 5073 sayılı Kanunun 17 nci
maddesinde geçen “1/1/2005” ibaresi “30/6/2007” şeklinde uygulanır.
17/10/1983
tarihli ve 2926 sayılı Kanuna tâbi sigortalılardan; 2007 yılının birinci altı
aylık dönemi için, aynı Kanunun 33 üncü maddesine göre belirlenen gelir
basamaklarından ilk altı basamakta bulunanlardan altıncı basamak gösterge
tutarının, yedi ve daha yukarı basamaklarda bulunanlardan ise bulundukları
basamak gösterge tutarının % 20’si oranında sağlık sigortası primi tahsil
edilir.
(10) 16/5/2006
tarihli ve 5502 sayılı Kanunun geçici 2 nci
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “yetkileri Kurum Yönetim Kurulu tarafından
mülga kanun hükümlerine göre kullanılır.” ibareleri, “yetkileri Kurum Yönetim
Kurulu tarafından ilgili kanunların mülga hükümlerine göre kullanılır ve bu
yetkilerden uygun gördüklerini Başkana veya ilgili birimlere devredebilir.”
şeklinde uygulanır.
(11) 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin (f) bendinde geçen
“% 4’ü” ibaresi “% 5’i” şeklinde uygulanır.
(12) 5434 sayılı
Kanunun ek 79 uncu maddesinin altıncı fıkrasının son cümlesi “Bu yardımlar yılda
bir kez olmak üzere Eylül ayında toptan ödenir, okullarına ilk defa kayıt
yaptırma veya kayıt uzatma işlemleri ilgili mevzuatı gereğince zorunlu olarak
Eylül ayından sonra tamamlananların eğitim ve öğretim yardımları da aynı eğitim
ve öğretim yılı içinde başvurmaları kaydıyla ve ilgili eğitim öğretim yılının
Eylül ayında geçerli olan memur aylık katsayısı dikkate alınarak başvurularını
izleyen ay içinde ödenir.” şeklinde uygulanır.
(13) 1/7/1976
tarihli ve 2022 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “bir
sağlık kurulunca” ibaresi “sağlık kurullarınca” şeklinde uygulanır.
(14) 16/5/2006
tarihli ve 5502 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci
cümlesi “Bu şekilde çalıştırılacak olanlardan Kurumca belirlenecek en fazla beş
kişiye ödenecek ücret, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin
(B) bendine göre istihdam edilenlerin sözleşme ücreti tavanının beş katını,
diğer beş kişiye dört katını, geri kalanlara ise iki buçuk katını geçemez ve
bunlara bu fıkrada belirtilen ücret dışında herhangi bir ödeme yapılamaz.”
şeklinde uygulanır.
(15) 5510 sayılı Kanunun;
a) 16 ncı
maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “üçte biri” ibaresi “onda biri” olarak,
b) 68 inci
maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi “Birinci fıkranın (a) bendi gereği
belirlenen katılım payını; birinci basamak sağlık hizmet sunucularında yapılan
muayenelerde almamaya ya da daha düşük tutarlarda belirlemeye veya tekrar
birinci fıkranın (a) bendi için belirlenen tutara getirmeye, ikinci ve üçüncü
basamak sağlık hizmet sunucularında yapılan muayenelerde ise önceki
basamaklardan sevkli olarak başvurulup başvurulmadığı dikkate alınmak suretiyle
yarısına kadar indirmeye veya beş katına kadar artırmaya, gerektiğinde bu
tutarları kanunî tutarlarına getirmeye veya indirmeye Kurum yetkilidir.”
şeklinde,
c) 88 inci maddesinin üçüncü fıkrası
“60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b), (c), (d)
ve (g) bentleri gereği genel sağlık sigortalısı sayılanlar için her ay otuz tam
gün genel sağlık sigortası primi ödenmesi zorunludur. Ancak, anılan maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına girenler için prim ödeme yükümlülerinin
ödeyecekleri genel sağlık sigortası primi, primin tahakkuk ettirileceği ay
itibarıyla bu kapsamda genel sağlık sigortalısı sayılan toplam kişi sayısının
dörde bölünmesi suretiyle bulunacak kişi sayısı esas alınmak suretiyle
hesaplanır.” şeklinde,
uygulanır.
(16) 29/6/2001
tarihli ve 4706 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesindeki, “rayiç değerleri”
ibaresi “492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre
hesaplanacak değerlerinin yüzde yirmi fazlası “ şeklinde uygulanır.”
B - Dayanılan Anayasa Kuralları
Dava dilekçesinde Anayasa’nın 2.,
11., 87., 88., 89., ve 161. maddelerine dayanılmıştır.
III - İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8.
maddesi uyarınca, Tülay TU?CU, Haşim KILIÇ,
Sacit ADALI, Fulya
KANTARCIO?LU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, A. Necmi
ÖZLER, Serdar ÖZGÜLDÜR, ?evket APALAK, Serruh KALELİ
ve Osman Alifeyyaz PAKSÜT’’ün katılmalarıyla
19.2.2007 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik
bulunmadığından işin esasının incelenmesine ve yürürlüğü durdurma isteminin bu
konudaki raporun hazırlanmasından sonra karara bağlanmasına oybirliğiyle karar
verilmiştir.
IV - ESASIN
İNCELENMESİ
Dava dilekçesi ve
ekleri, işin esasına ilişkin rapor, iptali istenen Yasa kuralları, dayanılan
Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup
incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A- Bütçeye İlişkin
Genel Açıklama
Anayasa’nın 161.
maddesinde bütçenin hazırlanması ve uygulanmasının kanunla düzenlenmesi
öngörülmüştür. Bu kural gereğince 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanunu’nda bütçenin nasıl hazırlanacağına ve uygulanacağına ilişkin hususlar
düzenlenmiştir. Kanun’un 3. maddesine göre bütçe, “belirli bir dönemdeki gelir
ve gider tahminleri ile bunların uygulanmasına ilişkin hususları gösteren ve
usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan belgeyi” ifade etmektedir. Öte yandan
bütçe, iktidarların program ve politikalarını hayata geçirme konusunda
kullandıkları bir araçtır.
Her ne kadar,
gelirlerin ve giderlerin toplanma ve harcanmalarına ilişkin usul, esas ve
yükümlülükler değişik yasalarla düzenlenmişse de bunların uygulanmaya konması
5018 sayılı Kanun kuralları uyarınca ancak bütçe yasalarının verdiği izinle
olanaklıdır. Bütçe yasaları ile gelirlerin toplanması ya da giderlerin
yapılmasını düzenleyen yasaların o yıl içinde uygulanmasına izin verilebileceği
gibi, uygulanmamaları da öngörülebilir.
5018 sayılı Yasa’nın
37. maddesinde, vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla
konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, genel yönetim kapsamındaki kamu
idarelerinin gelirlerinin kanuni dayanaklarının bütçelerinde gösterileceği,
bütçelerde yer alan gelirlerin, ilgili kanunlarında belirtilen usullere göre
tarh, tahakkuk ve tahsil edileceği belirtilmektedir. Aynı Yasa’nın “Ödeneklerin
kullanılması” başlıklı 20. maddesinde bütçe ödeneklerinin kullanılmasında
uyulması zorunlu olan esaslar açıklanmıştır.
Anayasa’nın 161.
maddesi gereğince bütçeler yıllık yapılır, bütçe yasasına bütçe ile ilgili
hükümler dışında hiçbir