Yeni Sayfa 4
Adalet
Bakanlığından
İdarî Yargı Hâkim Adaylığı Sınavıyla İlgili
Olarak Bazı Basın-Yayın Organlarında Çıkan
Yazılarla İlgili Duyuru
Yapıldı.
Yeni Sayfa 3
Bazı yazılı
basın-yayın organlarında “Adalet Bakanlığının 2006 yılının Ekim ayında 100 idarî
hâkim alınması amacıyla yazılı sınav yaptığı, bu sınava 8.000 adayın katıldığı,
bu adaylardan en başarılı olan 482 adayın mülâkata çağırıldığı, 100 kişilik
kadro için 482 kişinin mülâkata çağırılmasının nedeni
sorulduktan sonra, Bakanlığın yazılıda kimi
yandaşlarını işe alma amacıyla böyle davrandığı, bunun
üzerine kimi adaylar tarafından açılan dava sonucu Danıştay’ca 150 adayın
mülâkata çağırılabileceği yönünde hükme varıldığı, Bakanlığın ise ilk 150’ye
giremeyen kendi adamlarını alabilmek için Danıştay’ı dinlemediği ve Yönetmeliğe
bir madde ekleyerek 482 kişiyi yine mülâkata çağırdığı, bu mülâkatı
kazanamayanlar tarafından tekrar Danıştay’a gidildiği, Adalet Bakanlığı’nca
yargı kararlarına uyulmaması nedeniyle açılmasına neredeyse iki yıl önce karar
verilen sınavın sonuçlanamadığı, bu durumun bileğinin hakkı ile yargıç olmayı
düşleyen diğer gençleri de isteksizleştirdiği”, “iki yıla
yakın bir süre geçmiş olmasına karşın sınav yasaların öngördüğü ve yargının da
belirttiği biçimde tamamlanmadığından mülâkata öngörülen sayının üstünde kişinin
çağrıldığı, yasa maddeleri ile birlikte onların uygulanması ile ilgili olan
yargı kararları kendi yandaşlarını işe sokmak amacıyla devletin erkini ellerinde
tutanlar tarafından çiğnendiği” ileri sürüldüğünden konu ile ilgili olarak
Bakanlığımızca aşağıda yer alan açıklamaların yapılması gerektiği düşünülmüştür.
Söz konusu yazılara
konu edilen 100 idarî yargı hâkim adayı alımına ilişkin yazılı
yarışma sınavı, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından
15.10.2006 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Sınava toplam 8579 kişi başvurmuş
olup, bunlardan 482’si yetmiş ve üzeri puan aldıklarından mülâkata çağrılmıştır.
Öncelikle şu hususu vurgulamak
gerekir ki; Hâkimler ve Savcılar
Kanunu’nun yayımlandığı 1983 yılından itibaren alınan ve halen görevde bulunan
bütün Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları aynı mevzuat çerçevesinde,
Adalet Bakanlığınca tespit edilen kadro ve sınavlara tabi olarak göreve
atanmışlardır. Bu dönem içerisinde yazılı yarışma sınavı ve mülâkatın usul ve
esaslarının düzenlendiği yönetmelik hükümlerine karşı Danıştay’da çok sayıda
dava açılmış ve bu davaların tamamına yakını Bakanlığımız lehine sonuçlanmıştır.
Yazılarda bahsedilen sınava
ilişkin olarak Bakanlığımızca
yapılan ilânda, yazılı yarışma sınavında 100 tam
puan üzerinden yapılan değerlendirme sonucu en az 70 puan alan adayların
mülâkata çağırılacakları belirtilmiş, ÖSYM tarafından test usulü
ile yapılan ve optik okuyucular vasıtasıyla yine anılan Kurum tarafından
değerlendirilen yazılı yarışma sınavı sonucu 70 puanı aşan 482 kişi mülâkata
çağırılmak üzere Bakanlığımıza bildirilmiştir. Bakanlığımızca bu adayların
mülâkatları sürerken YARSAV tarafından açılan davada Danıştay İdarî Dava
Daireleri Kurulu’nun 29.03.2007
gün ve YD İtiraz No: 2007/234 sayılı kararı ile Adli ve İdarî Yargıda Hâkim
ve Savcı Adaylığı Yazılı Sınav, Mülâkat ve Atama Yönetmeliğinin bazı hükümleri
ile mülâkat sınavının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş, yazılı yarışma
sınavına ilişkin yürütmenin durdurulması istemi ise reddedilmiştir.
Yazılarda belirtildiğinin aksine,
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun söz konusu yürütmenin durdurulmasına
ilişkin kararında, mülâkata sadece
150 adayın çağırılabileceğine ilişkin bir ifade yer almamaktadır. Söz konusu
kararda aday adaylarının yarıştırıldığı bir sınavda ilân edilen kadro
sayısının en başarılıdan başlayarak kaç katı adayın mülâkata çağrılacağının
önceden açıklanması gerektiği hususu ifade edilmekle yetinilmiştir. Yargı
kararında bu oranın ilân edilen kadronun 4 katı ya da 5 katı şeklinde
belirlenmemesi konusunda bağlayıcı bir hüküm yer almamakta iken, Bakanlığımızca
mümkün olduğu kadar objektif uygulamaların yapılabilmesi amacı ile bu oran ilân
edilen kadronun yüzde 50 fazlası olarak belirlenmiştir.
ÖSYM
tarafından yazılı yarışma sınavını kazandığı ilân edilen 482 kişinin mülâkatının
yapılması aşamasında Danıştay tarafından söz konusu mülâkatın yürütmesi
durdurulduğundan, anılan yürütmeyi durdurma kararı dikkate alınarak Yönetmelik
değiştirilmiş eklenen Geçici 1 inci madde ile ilgililerin kazanılmış hakları da
gözetilerek ilân edilen kadronun beş katı adayın mülâkata çağırılacağı hükmü
getirilmiş ve bu madde gereğince ilgililer mülâkata alınmıştır.
Nitekim kazanılmış hak kavramı
ile ilişkili olarak Yönetmeliğin Geçici 1 inci maddesi paralelinde verilmiş pek
çok yargı kararı bulunmaktadır:
Anayasa Mahkemesi’nin;
28.09.1988 gün ve E:1988/12, K:1988/32 sayılı kararında; “Kamu hukuku
alanında ortaya çıkan kazanılmış haklara Anayasa’nın hukuk devleti ilkesine göre
saygı gösterilmesi, bu hakların korunması ve konulacak kurallarda adalet ve
hakkaniyet ölçülerinin göz önünde tutulması gerektiği… yasa
koyucunun bir kamu hizmetinde görevin gerektirdiği, nitelikleri ve koşulları
saptamayı ya da saptanmış olanları değiştirmeyi Anayasa çerçevesi içerisinde
kalmak kaydıyla görevin ve ülkenin gereklerine ve zorunluluklarına göre
serbestçe takdir edilebileceği,”
16.07.1999 gün ve E:1999/23,
K:1999/18 sayılı kararında; “Geçici maddelerin genellikle geçiş dönemlerine
ilişkin işlemlerin uygulama yöntemleri ve kapsamını gösteren ayrık hükümler
içerdiği, bu durumun yasaların yayımlanmalarından sonraki olaylara ve durumlara
uygulanması ilkesinin istisnai bir durum olduğu,”
Danıştay 10.Dairesi’nin
14.06.1989, E.1989/1, K.1989/1337 sayılı kararında, eski yönetmelik
hükümlerine göre verilmiş olan iznin, yeni yönetmeliğin
yürürlüğe girmesi sonrasında geçici madde uyarınca korunmasında kazanılmış
hakkın varlığının kabulü gerektiği,
Yargıtay Hukuk Genel
Kurulu’nun 06.10.1999, E.1999/1-678 K.1999/808 sayılı kararında, Türk
Anayasal sisteminde benimsenen iptal kararının geriye yürümezliği kuralının
getiriliş amacının, devlet yaşamında
kargaşaya neden olmamak ve toplumsal huzuru sağlamak olduğu, bu nedenle bir
hukuk kuralının yürürlüğü sırasında bu kurala uygun biçimde tüm sonuçlarıyla
birlikte elde edilmiş hakların korunması gerektiği, kazanılmış hakları
ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumların Anayasa’nın 2.
maddesinde açıklanan hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturacağı gibi,
hukuksal güvenceyi ortadan kaldırarak belirsiz bir ortamın doğmasına neden
olacağı, bu nedenle Anayasa Mahkemesi’nce kazanılmış hakkın vücut
bulmasından sonra Yasa hükmünün yürürlüğünün durdurulması kararı verilmesi
nedeniyle bu kararın geriye etkili biçimde hukuksal sonuç doğurmayacağı
belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen hukuki
gerekçeler göz önüne alınarak ÖSYM tarafından yazılı yarışma sınavını kazandığı
açıklanan 482 kişi kazanılmış haklarının korunması amacı ile mülâkata tabi
tutulmuştur. Yazılarda bahsedildiğinin aksine bu kişilerin mülâkata alınmasının
Adalet Bakanlığı’nın kendi yandaşlarını işe yerleştirme niyeti ile bir ilgisi
bulunmamaktadır. Ayrıca, sınav ve atama sürecinin uzamasının
nedeni, yargı kararının gereğini yerine getirmek olup, başka bir amaç
taşınmamaktadır.
Yazılarda
ileri sürülen hususlar yanlış bilgiye dayanan hususlardır. Bu çeşit yazı ve
yorumlar mesleğin başında olan hâkim adayları ile birlikte aynı yöntemle
adaylığa alınan ve halen görev yapan bütün Hâkim ve Cumhuriyet Savcılarını
töhmet altında bırakmaktadır. Adalet dağıtmakla görevli olan ve görevini yerine
getirmek için büyük bir özveri ile çalışan yargı mensuplarına olan güveni
sarsıcı ve gerçekle ilgili olmayan bu tür yayınlar
yapılırken azami dikkat ve hassasiyet gösterilmelidir.
Hâkim ve
Cumhuriyet Savcılarımız görevlerini Anayasa’da belirtilen bağımsızlık ve
tarafsızlık anlayışı içinde ve bütün etkilerden uzak olarak yerine getirmeye ve
adalet dağıtmaya devam edeceklerdir. Bundan kimsenin kuşkusu bulunmamalıdır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.