Yeni Sayfa 4
Danıştay Sekizinci Dairesinin 4.10.2006 gün ve
E:2006/3622, K:2006/3348 sayılı kararı.
Yeni Sayfa 3
İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne
alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve
yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin, bu idari işlemlerle
kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilgisi olanlar tarafından iptal davasına
konu edilebileceğinin kabulü zorunludur.
Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel bir
menfaat alakasının varlığı, davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı
yerlerince belirlenmekte, davacının idari işlemle ciddi ve makul, maddi ve
manevi bir ilişkisinin bulunduğunun anlaşılması, dava açma ehliyeti için yeterli
sayılmaktadır.
Ayrıca, iptal davaları ile idari işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının
saptanmasına, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, böylece de idarenin hukuka
bağlılığının belirlenmesine, sonuçta hukuk devleti ilkesinin
gerçekleştirilebilmesine olanak sağlandığından bu davalarda menfaat ilişkisinin
bu amaç doğrultusunda yorumlanması gerekmektedir.
İdare Mahkemesince, davacının İstanbul’da ikamet etmesi ve naklini istediği
mezarların bulunduğu taşınmazların davacıya ait olmaması nedeniyle davanın
ehliyet yönünden reddine karar verilmiş ise de, davacının sözü geçen mezarların
yanında evinin bulunduğu tartışmasızdır.
Bu durumda, menfaatin etkilenmesi sürekli oturulan kentle sınırlı
tutulamayacağından, İstanbul'da ikamet etse bile, davacının tatillerde gittiği
köyünde yaptırdığı evinin önünde bulunan mezarların kaldırılması amacıyla
idareye ve yargıya başvurmada kişisel, güncel ve meşru bir menfaati
bulunmaktadır
Bu nedenle, dava açma ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar
verilmesinde usul hukuk uyarlık görülmemiştir.