Harcırahta süre genel zaman aşımı olan 5 yıl. Cafer ERGEN
Tarih: 06.10.2007 Saat: 01:37
Konu:


Yeni Sayfa 4

Danıştay Beşinci Dairesinin 2.11.2006 gün ve E:2006/5234, K:2006/5026 sayılı kararı.



Yeni Sayfa 3

Her ne kadar İdare Mahkemesi'nce davacının ilişiğini kestiği 1.9.2004 tarihinden itibaren altmış gün içinde idareye başvurarak ya da doğrudan dava açması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 16.1.2006 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı kabul edilmiş ise de; 24.8.2004 olur tarihli naklen atama işleminde "atamasının yolluksuz yapıldığı" hususunun belirtilmiş olup olmaması, dava açma süresinin başlangıcı açısından önem arz etmektedir.

Buna göre;

1- Davacıya tebliğ edilen naklen atama işleminde, işlemin "yolluksuz" olarak kurulduğu yolunda bir ibare yer almışsa, ilgili bu işlemin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren, atama işleminde yer alan "yolluksuz" ibaresinin iptali ve bu atama işlemi nedeniyle yoksun kaldığı yolluğun kendisine ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açabilir.

Bu durumda davacı, niteliği yukarıda belirtilen davayı, naklen atama işleminin kendisine tebliğ edildiği tarihi izleyen günden itibaren 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde öngörülen süre içerisinde doğrudan açabileceği gibi; anılan Kanun'un 11. maddesinin tanıdığı olanak nedeniyle idareye başvurarak, bu başvuru üzerine idarece kurulacak olan olası olumsuz işleme karşı bu maddedeki süreci işleterek de dava açabilir.

2- Davacıya tebliğ edilen naklen atama İşleminde "yolluksuz" ibaresi yok ise ilgilinin, naklen atama işleminden doğan yolluğunun tarafına ödenmesi için yaptığı başvuru 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi kapsamında olup, bu başvuru üzerine kurulacak işlemin İptali istemiyle açılacak davanın suresinin de 10. madde hükmüne göre belirlenmesi gerekmektedir.

 

Olayda; davacının Kızılcahamam İlçe Tapu Müdürlüğü’ndeki şeflik görevinden, Çankırı İli Çerkeş ilçesi Kadastro Müdürlüğüne kadastro teknisyeni olarak atanmasına ilişkin 24.8.2004 olur günlü işlemde atamanın yolluksuz olduğuna dair herhangi bir ibarenin mevcut olmaması karşısında; davacının yolluk ödenmesi istemiyle 12.12.2005 tarihinde idareye yaptığı başvuru 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında yapılmış bir başvuru niteliğini taşıdığından, bu konuda çıkan uyuşmazlıkta davacının ilişiğini kestiği tarihinin dava açma süresi için başlangıç olarak alınması mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan; davacının yolluk istemli başvurusunun reddine ilişkin 14,12.2005 günlü ret işleminin davacıya tebliğinden itibaren, bu işlemin iptali istemiyle 16.1.2006 tarihinde açılan davanın, 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca süresinde olduğu da açıktır.

Bu durumda, 2577 sayılı Yasa'nın 10. maddesinde yer alan hükümler uyarınca süresinde açılan davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın süresinde olmadığı gerekçesiyle reddi yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir. [1]


 

[1] Danıştay Beşinci Dairesinin 2.11.2006 gün ve E:2006/5234, K:2006/5026 sayılı kararı.







Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=830