Yeni Sayfa 9
Davalı idarenin deprem sonucu
yıkılan yapının inşası aşamasında yürütülmesi gereken faaliyetlerini gereği gibi
yerine getirmemesi sonucu oluşan hizmet kusuru nedeniyle ortaya çıkan zarar
kusuru oranında tazminle sorumlu bulunduğundan, yapı kullanma izin belgesi
bulunmayan ve kat irtifakı kurulmayan bir binada oturan davacının, yapının
deprem sonucu yıkılmasında tümüyle kendi kusuru bulunduğu gerekçesine dayalı
olarak davanın reddi yolunda verilen temyize konu mahkeme kararında isabet
görülmediği hk.
Yeni Sayfa 8
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
ALTINCI
DAİRE
2006
6675
2004
4177
29/12/2006
KARAR METNİ
Temyiz İsteminde Bulunan : ?
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : Avcılar Belediye Başkanlığı - İSTANBUL
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 21.10.2003 günlü, E:2000/1349
K:2003/1176 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi
bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği
savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi İsmet Can'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile
mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı M.İclal Kutucu' nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince
verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı ve Onbirinci Daireleri müşterek heyetince, 2575
sayılı Danıştay Kanunu'nun Ek:1 maddesi uyarınca birlikte yapılan toplantıda
Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten
sonra davacının adli yardım istemi 4539 sayılı Yasa uyarınca kabul edilerek işin
gereği görüşüldü:
Dava, davacının ikamet ettiği ? numaralı dairenin de bulunduğu İstanbul, Avcılar
İlçesi, Gümüşpala Mahallesi, Kaynata Sokak, ? pafta, ? sayılı parselde bulunan ?
kapı numaralı ? Apartmanının 17.08.1999 günü meydana gelen deprem sonucu
yıkılması nedeniyle uğranıldığı öne sürülen 50.000.000.000.-lira daire bedeli
karşılığı maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle
birlikte tazmini istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dosyanın
incelenmesinden, 2.bodrum+1.bodrum+zemin+3.normal kat ruhsatlı yapıya kaçak
olarak 4. normal katın tabliye kalıbı yapılırken 18.06.2002 günlü tespit üzerine
23.07.1992 günlü, 2594 ve 2595 sayılı Küçükçekmece Belediye Encümeni kararları
ile ruhsatsız katın yıkımı ile para cezası verilmesinin öngörüldüğü, daha sonra
kaçak 4. normal katın üzerine 17,00mx11,00m ebadında dış tuğla duvarları
örülerek çekme katın yapıldığının 01.10.2002 günlü tespiti üzerine Avcılar
Belediye Encümeninin 09.02.1993 günlü, 256 sayılı yıkım kararının alındığı,
davacının yapı kullanma izni alınamayan ve kat mülkiyeti kurulmayan bir binada
satın alarak oturduğu dairenin meydana gelen deprem sonucu yıkılmasında kendi
kusurunun bulunduğu, hukuken korunması gereken bir zarardan söz edilemeyeceği,
yıkım nedeniyle davalı idarenin tazminle yükümlü tutulamayacağı, kaldı ki deprem
sonucu davacının hak sahibi kabul edilerek Çerkezköy Kumlu Geçit konutlardan
daire verildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu
karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Anayasanın 125. maddesinin 1. fıkrasında; idarenin her türlü eylem ve
işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra son fıkrasında;
idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme
bağlanmış; 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde ise: Bu Kanun hükümlerine
göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya
başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti,
fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali
olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit
edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil
zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu
tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay
içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak,
belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan
yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu
ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe
kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal
edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il
idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı
yapı sahibinden tahsil edilir kuralı yer almıştır.
Dava dosyası ile Danıştay Altıncı Dairesinin 02.12.2005 günlü, E:2003/7153,
K:2005/5915 sayılı kararının birlikte incelenmesinden, İstanbul, Avcılar İlçesi,
Gümüşpala Mahallesi, Kaynata Sokak, ? pafta, ? sayılı parselde bulunan ? kapı
numaralı ? Apartmanının 13.02.1991 günlü, 991/406 sayılı yapı ruhsatına göre
h:12.50 m irtifada 3.bodrum+2.bodrum+1.bodrum+zemin+3 normal kat+çatı arası
piyesi olmasına karşın onaylı mimari projeye aykırı olarak ruhsatsız 4.normal
katın tabliye betonu atılmış, kalıbı yapılır durumda 18.06.1992 günü
Küçükçekmece Belediyesi tarafından tespit edilerek 3194 sayılı İmar Kanunu'nun
32.maddesi uyarınca ruhsatsız kısmın yıkımı ile 42.maddeye göre para cezası
verilmesi yolunda Küçükçekmece Belediye Encümenince 23.07.1992 günlü, 2594 ve
2595 sayılı kararların alındığı, inşaata devam edilerek ruhsatsız 4.normal kat
üzerine çekme kat yapıldığının Avcılar Belediyesince 01.10.1992 günü tespit
edilerek kaçak kısımlarının yıkımı ve para cezası verilmesine ilişkin Avcılar
Belediye Encümeninin 09.02.1993 günlü 256 ve 257 sayılı kararların alındığı
halde ruhsata aykırı kısımların yıkımının gerçekleştirilmediği, davacı
tarafından 12 nolu dairenin arsa malikinden satın alındığı ve arsa hissesi
devrinin ise depremden sonra 24.09.1999 günü tapuda gerçekleştirildiği,
17.08.1999 günü meydana gelen deprem sonucu yıkılan yapının enkazında aynı
binada oturan ? tarafından Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/505 D.İş
sayılı dosyasında yaptırılan tespit sonucu düzenlenen 13.09.1999 günlü bilirkişi
raporunda, bölgede çöken binaların büyük kısmının 5-8 katlı köşe konumundaki
binalar olduğu, ağır hasarlı binalarda kolonlarda, kiriş ve kolonların birleşim
yerlerinde patlamalar oluştuğu, donatılarda burkulmalar nedeniyle yapılarda
aşırı kalıcı yanal değişmeler gözlendiği, kiriş ve kolon bağlantılarındaki
etriye aralıklarının olması gerekenden fazla olduğu, depremde dikkat çeken en
önemli hususlardan birisinin de hasarsız veya hasarlı iki bina arasında kalan
aynı irtifada ve ebattaki binaların tamamen yıkılmasının oluşturduğu, bu durumun
çöken binaların deprem Yönetmeliğine göre yapılmadığı, malzeme ve işçiliğin
kalitesiz olduğu, yüklenicinin hatalı imalat yaptığı gerçeğini ortaya çıkardığı,
deprem kuvvetinin bina ağırlığı ve deprem katsayısıyla doğru orantılı olduğu,
deprem katsayısının binaya ait dinamik katsayısı ile doğru orantılı olmasının
zemin etüdü ve jeolojik etüt ile jeolojik yapının çok önem taşıdığını
gösterdiği, tespit konusu olan binanın tamamen yıkıldığı halde çevredeki
yapıların hafif hasarlı veya hasarsız olmasının aynı zemin özelliklerine haiz
olan bu bölgede binanın imalat hatası ve fazla yüklenme sonucu taşıyıcıların
yeterli olmamasından kaynaklandığına işaret ettiği, binanın kaldırılmış olan ve
çok az bir kısmı zeminde bulunan enkazında, taşıyıcı sistemde kullanılan bazı
elemanların ebad ve techizat adet ve kalınlıklarından taşıyıcının yeterli
olmadığı kanaatini kuvvetlendirdiği, apartman girişinin sağında kesilmiş olduğu
gösterilen kolonun tespit edildiği bilgilerine yer verildiği, Danıştay Altıncı
Dairesinin E:2005/6366 sayılı dosyasına sunulan Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk
Mahkemesi tarafından yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine
düzenlenen raporda ise, uyuşmazlık konusu yapının inşaasındaki imalat hatası,
fazla yükleme yapılması, taşıyıcı sistemde kullanılan bazı elemanların ebat ve
techizat adet ve kalınlıklarının yetersiz oluşu, binanın projesine aykırı kaçak
katlarının yapımına zamanında müdahale edilmemesi sonucu depremde yapının
yıkılmasında davalı idarenin %25 oranında sorumluluk taşıdığının belirtildiği,
taşınmazın 1992 yılında Avcılar Belediyesi sınırları içine alındığı, Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nün
12.04.2000 günlü, 999 sayılı yazısında, uyuşmazlık konusu taşınmazın yer aldığı
bölgenin 2.derece deprem bölgesinde kaldığı, bu bölgede yapıldığı tarihte
geçerli şartname (Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik, 1975)
hükümlerine uyularak projelendirilip inşa edilen bir binanın aletsel büyüklüğü
7,4 olan 17.08.1999 depreminde daha sonra tamir edilecek miktarda kısmen hasar
görmesinin normal karşılanabileceği ancak yıkılmaması ve ölüme sebebiyet
vermemesi gerektiğinin belirtildiği, dosyada yer alan 11.06.1987 günlü ve
15.12.1989 günlü imar durumlarında h:12.50m, 4 kat, çatı katı yapılamaz şartına
karşılık, onaylanan mimari projeye esas alınan 19.03.1990 günlü imar durumuna
göre yapının 3.B+2.B+1.B+zemin+3 normal+çatı katlı olmasının öngörüldüğü
anlaşılmaktadır. Onaylı mimari projesine ve yapı ruhsatına aykırı kat yapıldığı
gerek Küçükçekmece Belediye Başkanlığı gerek davalı idarece tespit edilerek
mühürlenen ve hakkında alınan yıkım kararlarına karşın inşai faaliyete devam
edilip sonra da yerleşilmesine olanak sağlanan 2.derece deprem bölgesinde yer
alan uyuşmazlık konusu yapı deprem sonucu yıkılmış bulunmaktadır.
Ruhsatlı yapıda ruhsatsız ilave katlar yapılan inşaat hakkında yıkım kararları
alınmışsa da 3194 sayılı Yasanın yukarıda yer alan açık kurallarına karşın
yıkımın gerçekleştirilmediği gibi yapının imalatına ilişkin aykırılıkların da
yeterince tespit edilemediği olayda, davacı tarafından bu şekliyle satın alınan
ve yerleşilmesine olanak sağlanan uyuşmazlık konusu yapının imalatından depremde
yıkımına kadar geçen sürede davalı idarenin denetim görevini de içeren idari
faaliyetlerini kusurlu olarak işlettiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, davalı idarenin deprem sonucu yıkılan yapının inşaası aşamasında
yürütülmesi gereken faaliyetlerini gereği gibi yerine getirmemesi sonucu oluşan
hizmet kusuru nedeniyle ortaya çıkan zararı kusuru oranında tazminle sorumlu
bulunduğundan, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan ve kat irtifakı kurulmayan
bir binada oturan davacının,yerinin deprem sonucu yıkılmasında tümüyle kendi
kusuru bulunduğu gerekçesine dayalı olarak davanın reddi yolunda verilen temyize
konu mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Öte yandan, davacının deprem sonucu afetzede kapsamında görülerek adına bedeli
karşılığında kalıcı konut tahsis edilmesinin görülen tazminat davasında kusurun
belirlenmesine herhangi bir etkisinin bulunmadığı ancak tazminat tutarının
hesabında dikkate alınması gereken konulardan birini oluşturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 21.10.2003 günlü,
E:2000/1349 K:2003/1176 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen
mahkemeye gönderilmesine 29.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
B?/ÖEK