Yeni Sayfa 6
15 Haziran 2007
CUMA |
Resmî Gazete |
Sayı : 26553 |
DANI?TAY KARARLARI |
Yeni Sayfa 5
15 Haziran 2007
CUMA |
Resmî Gazete |
Sayı : 26553 |
DANI?TAY KARARLARI |
Danıştay
Üçüncü Daire Başkanlığından:
Esas No : 2006/3799
Karar No : 2007/414
Kanun Yararına Temyiz Eden : DANI?TAY BA?SAVCISI
Davacı : Mustafa GÖRMEZ
Vekili : Av.Savaş Barış
PEKER-Çark Cad.53/7-SAKARYA
Karşı
Taraf : Ali Fuat Cebesoy
Vergi Dairesi Müdürlüğü-SAKARYA
İstemin Özeti : Ankara 5. İş Mahkemesinin 17.11.2003 günlü ve
K:2003/1794 sayılı kararıyla, Tarım Kredi Kooperatifleri Sakarya Bölge Birliği
Müdürlüğünce 8.7.2003 tarihinde yapılan iş akti
feshinin geçersizliğine ve davacının işe iadesine; yasal sürede başvurmasına
rağmen işverenin işe başlatmaması halinde dört aylık ücreti tutarında tazminatın
ve kararın kesinleştiği tarihe kadar geçen süre için de dört aylık tutarında
ücret ve haklarının ödenmesine karar verilen davacının işe başlatılmaması
nedeniyle tarafına ödenen dört aylık ücreti tutarında tazminat ile kararın
kesinleşmesine kadar geçen süre için dört aya kadar doğan ücret ve hakları
toplamı üzerinden tevkif edilerek muhtasar beyanname ile beyan edilip ödenen
gelir vergisinin iadesi istemiyle vergi idaresine yapılan başvurunun reddine
ilişkin işleme ve yapılan tevkifata karşı açılan
davada; işveren tarafından davacıya yapılan ödemenin mahkeme kararı üzerine
ödenen bir tazminat olduğu ve Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesine göre
ücret olarak değerlendirilmesi gereken tazminatlardan olmadığından
vergilendirilemeyeceği gerekçesiyle tevkif edilerek ödenen verginin ret ve
iadesine karar veren Sakarya Vergi Mahkemesinin 20.7.2005 gün ve E:2005/48,
K:2005/180 sayılı kararını; iş mahkemesi kararında hükmedilen tazminat, işçiye
çalışılmayan sürelerde ödenmeyen ücret niteliğinde olduğundan, üzerinden vergi
tevkifatı yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı
gerekçesiyle bozan ve davayı reddeden Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin
20.10.2005 gün ve E:2005/426, K:2005/579 sayılı kararına karşı yapılan karar
düzeltme istemini; feshin geçersizliği ve işçinin işe iadesi yönünde verilen iş
mahkemesi kararının kesinleşmesine kadar çalışılmayan süre için davacıya ödenen
dört aylık ücreti ve diğer hakları üzerinden yapılan vergi
tevkifatında hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının işe başlatılmaması
nedeniyle dört aylık ücreti tutarında ödenen tazminatın ise Gelir Vergisi
Kanununun 25'inci maddesinde düzenlenen vergiden müstesna tutulan tazminatlardan
olmadığından bu ödeme üzerinden vergi tevkifatı
yapılmasının da hukuka uygun olduğu gerekçesiyle reddeden Sakarya Bölge İdare
Mahkemesinin 3.3.2006 gün ve E:2006/130, K:2006/184 sayılı kararının; 193 sayılı
Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesinde, işverene tabi ve belirli bir
işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile
sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerin ücret olarak tanımlandığı,
ücretin, tazminat, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, pirim, ikramiye
gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının
ya da ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli
bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş
olmasının mahiyetini değiştirmeyeceğinin ifade olunduğu, davacı hakkında, yargı
kararıyla iş akti feshinin geçersizliğine ve
işe başlatılmaması halinde yapılacak ödemelerle ilgili olarak kurulan hükümlerin
dayanağının, 4857 sayılı İş Kanununun 20 ve 21'inci maddeleri olduğu, işçinin
işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve
kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücreti ile diğer haklarını
kapsayan ödeme, hizmet aktine dayalı ve hizmeti
sürdürmesi gerektiği halde, aktin sebepsiz feshi
üzerine işçinin alıkonulduğu hizmeti ile ilgili olarak yapılmış bir ödeme
olduğundan Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesi hükmü kapsamında ücret
niteliğini taşıdığının kabulü ile vergi tevkifatına
tabi tutulmasında yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak, yasal süre içinde
başvurmasına rağmen işe başlatılmaması nedeniyle işverence davacıya dört aylık
ücreti tutarında ödenen tazminat ise; işverenin yeterli sebep göstermeden iş
aktine son vermesi önlenerek çalışanın işe
başlatılmasını zorlamaya yönelik bir ödeme olduğundan ve Gelir Vergisi Kanununun
61'inci maddesinde düzenlenen ücret tanımına girmeyen bu tazminatın
vergilendirilmesi mümkün olmadığından bu ödeme üzerinden yapılan vergilendirme
yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının Danıştay Başsavcısı tarafından
kanun yararına bozulması istenmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince Danıştay Başsavcısı
tarafından kanun yararına temyiz edilen Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin
3.3.2006 gün ve E:2006/130, K:2006/184 sayılı kararı incelendikten ve Tetkik
Hakimi Cennet Oksal'ın açıklamaları dinlendikten
sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarım Kredi Kooperatifleri Sakarya Bölge Birliği ile yaptığı iş
sözleşmesi işveren tarafından feshedilen davacının, feshin geçersizliği ve işe
iadesini isteyerek açtığı davayı sonuçlandıran Ankara 5.İş Mahkemesinin
17.11.2003 tarihinde verdiği K:2003/1794 sayılı kararıyla;
aktin feshinin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verildiği;
süresinde işe iadesini isteyen davacının bu istemi yerine getirilmeyerek işe
başlatılmadığı; dört aya kadar olmak üzere kararın kesinleşmesine kadar olan
sürede doğan ücret ve hakları dışında işe başlatılmaması nedeniyle dört aylık
ücretinin de tazminen ve iş mahkemesi kararı
gereğince davacıya ödenmesi sırasında bu ödemelerden gelir vergisi kesintisi
yapıldığında çekişme bulunmamaktadır.
Yapılan bu tevkifata karşı açılan
davayı inceleyen Sakarya Vergi Mahkemesince verilen 20.7.2005 gün ve K:2005/180
sayılı kararla davacıya yapılan ödemelerin iş mahkemesi kararına dayandığı ve
Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesinde ücret olarak vergilendirilmesi
gereken ödemelerden olmadığı gerekçesiyle tevkif edilen vergilerin davacıya ret
ve iadesine karar verilmişse de bu kararı itiraz yoluyla inceleyen Sakarya Bölge
İdare Mahkemesince verilen 3.3.2006 günlü ve E:2006/130, K:2006/184 sayılı
kararla, kesilen vergilerin davacıya ret ve iadesine ilişkin hükmün bozulduğu ve
2577 sayılı Yasanın 45'inci maddesinin 4'üncü fıkrası uyarınca davanın reddine
karar verildiği anlaşılmaktadır.
Kanun yararına bozma istemi; iş mahkemesi kararı gereğince işveren
tarafından davacının işe başlatılmaması nedeniyle ödenen tazminattan vergi
kesintisi yapılmasında hukuka aykırılık görülmeyerek verilen davanın reddi
yolundaki hüküm fıkrasına ilişkindir.
Sözleşmenin feshinin geçersizliğine ve çalışanın işe iadesine karar
verilmesi üzerine bu istemle başvurulmasına karşın işe başlatmayan işveren
aleyhine hükmolunan tazminatın ödenmesi, iş
sözleşmesinin tarafları arasındaki çalışma ilişkisinin sona ermesi sonucunu
yaratmaktadır.
Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesinde ücret ve ücret sayılan
ödemelerin ortak özelliği, bu ödemelerin çalışanın işverene bağlılığı ve hizmet
karşılığı sağlanan ve para ile temsil edilen yahut edilebilen ödemeler
olmasıdır.
Çalışanı işe iade etmeyerek çalışma ilişkisini sona erdiren işveren
tarafından yargı kararında öngörüldüğü için ödenen tazminat, ücret sayılan
ödemelerin ortak özelliklerini taşımadığından, bu ödemelerden Gelir Vergisi
Kanununun 61'inci ve 94'üncü maddesinin birinci fıkrasına bağlı (1) işaretli
bent uyarınca vergi kesintisi yapılmasına olanak bulunmamaktadır.
Yargı kararıyla işe iadesine karar verilen davacıya, başvurusuna
rağmen işe başlatılmayarak işsiz bırakılması nedeniyle işverence yapılan bu
ödeme; Gelir Vergisi Kanununun 25'inci maddesinin birinci fıkrasına bağlı (1)
işaretli bentte vergiden müstesna tutulan işsizlik sebebiyle verilen tazminat
niteliğinde olduğu halde, 25'inci maddede sadece çalışanlara ödenen kıdem
tazminatının 24 aylığı aşmayan kısmının vergiden müstesna tutulduğuna
dayanılarak verilen hükmün bozulması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının temyiz isteminin
kabulü ile Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin 3.3.2006 gün ve E:2006/130,
K:2006/184 sayılı kararının, davacıya, işe başlatılmaması sebebiyle dört aylık
ücreti tutarında ödenen tazminatın tevkifata tabi
tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesine dayanan davanın reddine
ilişkin hüküm fıkrasının; 2577 sayılı İdare Yargılama Usulü Kanununun 51'inci
maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak
üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile Danıştay
Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmî Gazete’de yayımlanmasına, 15.2.2007
gününde oybirliğiyle karar verildi.
—— • ——
Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığından:
Esas No : 2006/3800
Karar No : 2007/415
Kanun Yararına Temyiz Eden : DANI?TAY BA?SAVCISI
Davacı : Savaş ÇABUK
Vekili : Av.Savaş Barış
PEKER-Çark Cad.53/7-SAKARYA
Karşı
Taraf : Ali Fuat Cebesoy
Vergi Dairesi Müdürlüğü-SAKARYA
İstemin Özeti: Ankara 5. İş Mahkemesinin 3.10.2003 günlü ve
K:2003/1641 sayılı kararıyla, Tarım Kredi Kooperatifleri Sakarya Bölge Birliği
Müdürlüğünce 9.7.2003 tarihinde yapılan iş akti
feshinin geçersizliğine ve davacının işe iadesine; yasal sürede başvurmasına
rağmen işverenin işe başlatmaması halinde dört aylık ücreti tutarında tazminatın
ve kararın kesinleştiği tarihe kadar geçen süre için de dört aylık tutarında
ücret ve haklarının ödenmesine karar verilen davacının işe başlatılmaması
nedeniyle tarafına ödenen dört aylık ücreti tutarında tazminat ile kararın
kesinleşmesine kadar geçen süre için dört aya kadar doğan ücret ve hakları
toplamı üzerinden tevkif edilerek muhtasar beyanname ile beyan edilip ödenen
gelir vergisinin iadesi istemiyle vergi idaresine yapılan başvurunun reddine
ilişkin işleme ve yapılan tevkifata karşı açılan
davada; işveren tarafından davacıya yapılan ödemenin mahkeme kararı üzerine
ödenen bir tazminat olduğu ve Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesine göre
ücret olarak değerlendirilmesi gereken tazminatlardan olmadığından
vergilendirilemeyeceği gerekçesiyle tevkif edilerek ödenen verginin ret ve
iadesine karar veren Sakarya Vergi Mahkemesinin 20.7.2005 gün ve E:2005/47,
K:2005/179 sayılı kararını; iş mahkemesi kararında hükmedilen tazminat, işçiye
çalışılmayan sürelerde ödenmeyen ücret niteliğinde olduğundan, üzerinden vergi
tevkifatı yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı
gerekçesiyle bozan ve davayı reddeden Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin
16.11.2005 gün ve E:2005/425, K:2005/641 sayılı kararına karşı yapılan karar
düzeltme istemini; feshin geçersizliği ve işçinin işe iadesi yönünde verilen iş
mahkemesi kararının kesinleşmesine kadar çalışılmayan süre için davacıya ödenen
dört aylık ücreti ve diğer hakları üzerinden yapılan vergi
tevkifatında hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının işe başlatılmaması
nedeniyle dört aylık ücreti tutarında ödenen tazminatın ise Gelir Vergisi
Kanununun 25'inci maddesinde düzenlenen vergiden müstesna tutulan tazminatlardan
olmadığından bu ödeme üzerinden vergi tevkifatı
yapılmasının da hukuka uygun olduğu gerekçesiyle reddeden Sakarya Bölge İdare
Mahkemesinin 31.3.2006 gün ve E:2006/124, K:2006/245 sayılı kararının; 193
sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesinde, işverene tabi ve belirli bir
işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile
sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerin ücret olarak tanımlandığı,
ücretin, tazminat, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, pirim, ikramiye
gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının
ya da ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli
bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş olmasının mahiyetini değiştirmeyeceğinin
ifade olunduğu, davacı hakkında, yargı kararıyla iş akti
feshinin geçersizliğine ve işe başlatılmaması halinde yapılacak ödemelerle
ilgili olarak kurulan hükümlerin dayanağının, 4857 sayılı İş Kanununun 20 ve
21'inci maddeleri olduğu, işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde
müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok
dört aylık ücreti ile diğer haklarını kapsayan ödeme, hizmet
aktine dayalı ve hizmeti sürdürmesi gerektiği halde,
aktin sebepsiz feshi üzerine işçinin alıkonulduğu
hizmeti ile ilgili olarak yapılmış bir ödeme olduğundan Gelir Vergisi Kanununun
61'inci maddesi hükmü kapsamında ücret niteliğini taşıdığının kabulü ile vergi
tevkifatına tabi tutulmasında yasaya aykırılık
bulunmadığı, ancak, yasal süre içinde başvurmasına rağmen işe başlatılmaması
nedeniyle işverence davacıya dört aylık ücreti tutarında ödenen tazminat ise;
işverenin yeterli sebep göstermeden iş aktine son
vermesi önlenerek çalışanın işe başlatılmasını zorlamaya yönelik bir ödeme
olduğundan ve Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesinde düzenlenen ücret
tanımına girmeyen bu tazminatın vergilendirilmesi mümkün olmadığından bu ödeme
üzerinden yapılan vergilendirme yönünden davanın reddine ilişkin hüküm
fıkrasının Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına bozulması istenmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince Danıştay Başsavcısı
tarafından kanun yararına temyiz edilen Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin
31.3.2006 gün ve E:2006/124, K:2006/245 sayılı kararı incelendikten ve Tetkik
Hakimi Cennet Oksal'ın açıklamaları dinlendikten
sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarım Kredi Kooperatifleri Sakarya Bölge Birliği ile yaptığı iş
sözleşmesi işveren tarafından feshedilen davacının, feshin geçersizliği ve işe
iadesini isteyerek açtığı davayı sonuçlandıran Ankara 5.İş Mahkemesinin
3.10.2003 tarihinde verdiği K:2003/1641 sayılı kararıyla;
aktin feshinin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verildiği;
süresinde işe iadesini isteyen davacının bu istemi yerine getirilmeyerek işe
başlatılmadığı; dört aya kadar olmak üzere kararın kesinleşmesine kadar olan
sürede doğan ücret ve hakları dışında işe başlatılmaması nedeniyle dört aylık
ücretinin de tazminen ve iş mahkemesi kararı
gereğince davacıya ödenmesi sırasında bu ödemelerden gelir vergisi kesintisi
yapıldığında çekişme bulunmamaktadır.
Yapılan bu tevkifata karşı açılan
davayı inceleyen Sakarya Vergi Mahkemesince verilen 20.7.2005 gün ve K:2005/179
sayılı kararla davacıya yapılan ödemelerin iş mahkemesi kararına dayandığı ve
Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesinde ücret olarak vergilendirilmesi
gereken ödemelerden olmadığı gerekçesiyle tevkif edilen vergilerin davacıya ret
ve iadesine karar verilmişse de bu kararı itiraz yoluyla inceleyen Sakarya Bölge
İdare Mahkemesince verilen 31.3.2006 günlü ve E:2006/124, K:2006/245 sayılı
kararla, kesilen vergilerin davacıya ret ve iadesine ilişkin hükmün bozulduğu ve
2577 sayılı Yasanın 45'inci maddesinin 4'üncü fıkrası uyarınca davanın reddine
karar verildiği anlaşılmaktadır.
Kanun yararına bozma istemi; iş mahkemesi kararı gereğince işveren
tarafından davacının işe başlatılmaması nedeniyle ödenen tazminattan vergi
kesintisi yapılmasında hukuka aykırılık görülmeyerek verilen davanın reddi
yolundaki hüküm fıkrasına ilişkindir.
Sözleşmenin feshinin geçersizliğine ve çalışanın işe iadesine karar
verilmesi üzerine bu istemle başvurulmasına karşın işe başlatmayan işveren
aleyhine hükmolunan tazminatın ödenmesi, iş
sözleşmesinin tarafları arasındaki çalışma ilişkisinin sona ermesi sonucunu
yaratmaktadır.
Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesinde ücret ve ücret sayılan
ödemelerin ortak özelliği, bu ödemelerin çalışanın işverene bağlılığı ve hizmet
karşılığı sağlanan ve para ile temsil edilen yahut edilebilen ödemeler
olmasıdır.
Çalışanı işe iade etmeyerek çalışma ilişkisini sona erdiren işveren
tarafından yargı kararında öngörüldüğü için ödenen tazminat, ücret sayılan
ödemelerin ortak özelliklerini taşımadığından, bu ödemelerden Gelir Vergisi
Kanununun 61'inci ve 94'üncü maddesinin birinci fıkrasına bağlı (1) işaretli
bent uyarınca vergi kesintisi yapılmasına olanak bulunmamaktadır.
Yargı kararıyla işe iadesine karar verilen davacıya, başvurusuna
rağmen işe başlatılmayarak işsiz bırakılması nedeniyle işverence yapılan bu
ödeme; Gelir Vergisi Kanununun 25'inci maddesinin birinci fıkrasına bağlı (1)
işaretli bentte vergiden müstesna tutulan işsizlik sebebiyle verilen tazminat
niteliğinde olduğu halde, 25'inci maddede sadece çalışanlara ödenen kıdem
tazminatının 24 aylığı aşmayan kısmının vergiden müstesna tutulduğuna
dayanılarak verilen hükmün bozulması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının temyiz isteminin
kabulü ile Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin 31.3.2006 gün ve E:2006/124,
K:2006/245 sayılı kararının, davacıya, işe başlatılmaması sebebiyle dört aylık
ücreti tutarında ödenen tazminatın tevkifata tabi
tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesine dayanan davanın reddine
ilişkin hüküm fıkrasının; 2577 sayılı İdare Yargılama Usulü Kanununun 51'inci
maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak
üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile Danıştay
Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmî Gazete’de yayımlanmasına, 15.2.2007
gününde oybirliğiyle karar verildi.
—— • ——
Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığından:
Esas No : 2006/3801
Karar No : 2007/416
Kanun Yararına Temyiz Eden : DANI?TAY BA?SAVCISI
Davacı : Metin ÜZBE
Vekili : Av.Savaş Barış
PEKER-Çark Cad.53/7-SAKARYA
Karşı
Taraf : Ali Fuat Cebesoy
Vergi Dairesi Müdürlüğü-SAKARYA
İstemin Özeti: Ankara 5. İş Mahkemesinin 17.11.2003 günlü ve
K:2003/1792 sayılı kararıyla, Tarım Kredi Kooperatifleri Sakarya Bölge Birliği
Müdürlüğünce 8.7.2003 tarihinde yapılan iş akti
feshinin geçersizliğine ve davacının işe iadesine; yasal sürede başvurmasına
rağmen işverenin işe başlatmaması halinde dört aylık ücreti tutarında tazminatın
ve kararın kesinleştiği tarihe kadar geçen süre için de dört aylık tutarında
ücret ve haklarının ödenmesine karar verilen davacının işe başlatılmaması
nedeniyle tarafına ödenen dört aylık ücreti tutarında tazminat ile kararın
kesinleşmesine kadar geçen süre için dört aya kadar doğan ücret ve hakları
toplamı üzerinden tevkif edilerek muhtasar beyanname ile beyan edilip ödenen
gelir vergisinin iadesi istemiyle vergi idaresine yapılan başvurunun reddine
ilişkin işleme ve yapılan tevkifata karşı açılan
davada; işveren tarafından davacıya yapılan ödemenin mahkeme kararı üzerine
ödenen bir tazminat olduğu ve Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesine göre
ücret olarak değerlendirilmesi gereken tazminatlardan olmadığından
vergilendirilemeyeceği gerekçesiyle tevkif edilerek ödenen verginin ret ve
iadesine karar veren Sakarya Vergi Mahkemesinin 20.7.2005 gün ve E:2005/46,
K:2005/178 sayılı kararını; iş mahkemesi kararında hükmedilen tazminat, işçiye
çalışılmayan sürelerde ödenmeyen ücret niteliğinde olduğundan, üzerinden vergi
tevkifatı yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı
gerekçesiyle bozan ve davayı reddeden Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin
20.10.2005 gün ve E:2005/424, K:2005/578 sayılı kararına karşı yapılan karar
düzeltme istemini; feshin geçersizliği ve işçinin işe iadesi yönünde verilen iş
mahkemesi kararının kesinleşmesine kadar çalışılmayan süre için davacıya ödenen
dört aylık ücreti ve diğer hakları üzerinden yapılan vergi
tevkifatında hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının işe başlatılmaması
nedeniyle dört aylık ücreti tutarında ödenen tazminatın ise Gelir Vergisi
Kanununun 25'inci maddesinde düzenlenen vergiden müstesna tutulan tazminatlardan
olmadığından bu ödeme üzerinden vergi tevkifatı
yapılmasının da hukuka uygun olduğu gerekçesiyle reddeden Sakarya Bölge İdare
Mahkemesinin 3.3.2006 gün ve E:2006/129, K:2006/183 sayılı kararının; 193 sayılı
Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesinde, işverene tabi ve belirli bir
işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile
sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerin ücret olarak tanımlandığı,
ücretin,tazminat, tahsisat, zam, avans, aidat,huzur hakkı, pirim, ikramiye gider
karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının ya
da ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi
şeklinde tayin edilmiş olmasının mahiyetini değiştirmeyeceğinin ifade olunduğu,
davacı hakında, yargı kararıyla iş
akti feshinin geçersizliğine ve işe başlatılmaması
halinde yapılacak ödemelerle ilgili olarak kurulan hükümlerin dayanağının, 4857
sayılı İş Kanununun 20 ve 21'inci maddeleri olduğu, işçinin işe iadesi için
işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın
kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücreti ile diğer haklarını kapsayan
ödeme,hizmet aktine dayalı ve hizmeti sürdürmesi
gerektiği halde, aktin sebepsiz feshi üzerine
işçinin alıkonulduğu hizmeti ile ilgili olarak yapılmış bir ödeme olduğundan
Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesi hükmü kapsamında ücret niteliğini
taşıdığının kabulü ile vergi tevkifatına tabi
tutulmasında yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak, yasal süre içinde başvurmasına
rağmen işe başlatılmaması nedeniyle işverence davacıya dört aylık ücreti
tutarında ödenen tazminat ise; işverenin yeterli sebep göstermeden iş
aktine son vermesi önlenerek çalışanın işe
başlatılmasını zorlamaya yönelik bir ödeme olduğundan ve Gelir Vergisi Kanununun
61'inci maddesinde düzenlenen ücret tanımına girmeyen bu tazminatın
vergilendirilmesi mümkün olmadığından bu ödeme üzerinden yapılan vergilendirme
yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının Danıştay Başsavcısı tarafından
kanun yararına bozulması istenmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince Danıştay Başsavcısı
tarafından kanun yararına temyiz edilen Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin
3.3.2006 gün ve E:2006/129, K:2006/183 sayılı kararı incelendikten ve Tetkik
Hakimi Cennet Oksal'ın açıklamaları dinlendikten
sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarım Kredi Kooperatifleri Sakarya Bölge Birliği ile yaptığı iş
sözleşmesi işveren tarafından feshedilen davacının, feshin geçersizliği ve işe
iadesini isteyerek açtığı davayı sonuçlandıran Ankara 5.İş Mahkemesinin
17.11.2003 tarihinde verdiği K:2003/1792 sayılı kararıyla;
aktin feshinin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verildiği;
süresinde işe iadesini isteyen davacının bu istemi yerine getirilmeyerek işe
başlatılmadığı; dört aya kadar olmak üzere kararın kesinleşmesine kadar olan
sürede doğan ücret ve hakları dışında işe başlatılmaması nedeniyle dört aylık
ücretinin de tazminen ve iş mahkemesi kararı
gereğince davacıya ödenmesi sırasında bu ödemelerden gelir vergisi kesintisi
yapıldığında çekişme bulunmamaktadır.
Yapılan bu tevkifata karşı açılan
davayı inceleyen Sakarya Vergi Mahkemesince verilen 20.7.2005 gün ve K:2005/178
sayılı kararla davacıya yapılan ödemelerin iş mahkemesi kararına dayandığı ve
Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesinde ücret olarak vergilendirilmesi
gereken ödemelerden olmadığı gerekçesiyle tevkif edilen vergilerin davacıya ret
ve iadesine karar verilmişse de bu kararı itiraz yoluyla inceleyen Sakarya Bölge
İdare Mahkemesince verilen 3.3.2006 günlü ve E:2006/129, K:2006/183 sayılı
kararla, kesilen vergilerin davacıya ret ve iadesine ilişkin hükmün bozulduğu ve
2577 sayılı Yasanın 45'inci maddesinin 4'üncü fıkrası uyarınca davanın reddine
karar verildiği anlaşılmaktadır.
Kanun yararına bozma istemi; iş mahkemesi kararı gereğince işveren
tarafından davacının işe başlatılmaması nedeniyle ödenen tazminattan vergi
kesintisi yapılmasında hukuka aykırılık görülmeyerek verilen davanın reddi
yolundaki hüküm fıkrasına ilişkindir.
Sözleşmenin feshinin geçersizliğine ve çalışanın işe iadesine karar
verilmesi üzerine bu istemle başvurulmasına karşın işe başlatmayan işveren
aleyhine hükmolunan tazminatın ödenmesi, iş
sözleşmesinin tarafları arasındaki çalışma ilişkisinin sona ermesi sonucunu
yaratmaktadır.
Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesinde ücret ve ücret sayılan
ödemelerin ortak özelliği, bu ödemelerin çalışanın işverene bağlılığı ve hizmet
karşılığı sağlanan ve para ile temsil edilen yahut edilebilen ödemeler
olmasıdır.
Çalışanı işe iade etmeyerek çalışma ilişkisini sona erdiren işveren
tarafından yargı kararında öngörüldüğü için ödenen tazminat, ücret sayılan
ödemelerin ortak özelliklerini taşımadığından, bu ödemelerden Gelir Vergisi
Kanununun 61'inci ve 94'üncü maddesinin birinci fıkrasına bağlı (1) işaretli
bent uyarınca vergi kesintisi yapılmasına olanak bulunmamaktadır.
Yargı kararıyla işe iadesine karar verilen davacıya, başvurusuna
rağmen işe başlatılmayarak işsiz bırakılması nedeniyle işverence yapılan bu
ödeme; Gelir Vergisi Kanununun 25'inci maddesinin birinci fıkrasına bağlı (1)
işaretli bentte vergiden müstesna tutulan işsizlik sebebiyle verilen tazminat
niteliğinde olduğu halde, 25'inci maddede sadece çalışanlara ödenen kıdem
tazminatının 24 aylığı aşmayan kısmının vergiden müstesna tutulduğuna
dayanılarak verilen hükmün bozulması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının temyiz isteminin
kabulü ile Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin 3.3.2006 gün ve E:2006/129,
K:2006/183 sayılı kararının, davacıya, işe başlatılmaması sebebiyle dört aylık
ücreti tutarında ödenen tazminatın tevkifata tabi
tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesine dayanan davanın reddine
ilişkin hüküm fıkrasının; 2577 sayılı İdare Yargılama Usulü Kanununun 51'inci
maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak
üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile Danıştay
Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmî Gazete’de yayımlanmasına, 15.2.2007
gününde oybirliğiyle karar verildi.