Yeni Sayfa 10
Plana ilişkin belediye meclisi kararının idari yargıda dava
konusu edilmesi halinde vesayet makamının 1580/73. Ve 74. Maddeleri uyarınca
belediye meclisi kararı hakkında karar vermesi mümkün olmadığından başvurunun
zımnen reddinde hukuka aykırılık bulunmadığı hk.
Yeni Sayfa 9
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
ALTINCI
DAİRE
2006
392
2004
842
08/02/2006
KARAR METNİ
PLANA
İLİ?KİN BELEDİYE MECLİSİ KARARININ İDARİ YARGIDA DAVA KONUSU EDİLMESİ HALİNDE
VESAYET MAKAMININ 1580/73. VE 74. MADDELERİ UYARINCA BELEDİYE MECLİSİ KARARI
HAKKINDA KARAR VERMESİ MÜMKÜN OLMADI?INDAN BA?VURUNUN ZIMNEN REDDİNDE HUKUKA
AYKIRILIK BULUNMADI?I HK.<
Temyiz İsteminde Bulunan : 1- İzmir Valiliği
2- Müdahil : ?
Karşı Taraf : ?, ?
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : İzmir 3. İdare Mahkemesinin 16.10.2003 günlü, E:2002/1133,
K:2003/1252 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri
bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği
savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Elif Emel Çelik'in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile
mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Münevver Demir'in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince
verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacılara ait İzmir İli, Foça İlçesi, ? Beldesi, ? Mevkii, ? pafta, ?
ada, ? sayılı parselin geldisi olan ? pafta, ? parsel sayılı taşınmazla ilgili
mevzi imar planının onaylanmasına ilişkin 7.12.1999 günlü, 8/2 sayılı Bağarası
Belediye Meclisi kararına yapılan itirazın cevap verilmemek suretiyle reddi
yolundaki davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince,
davalı idarece 1580 sayılı Yasanın 73. ve 74. maddelerindeki hükümler uyarınca
mevzii imar planına yapılan itirazın incelenerek bir karar verilmesi gerekirken
cevap verilmemek suretiyle tesis edilen dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu
gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare ve müdahil
tarafından temyiz edilmiştir.
T.C.Anayasasının değişik 74.maddesindeki vatandaşlar ve Türkiye'de ikamet eden
yabancıların yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkına sahip oldukları,
başvuruların sonucunun geciktirilmeksizin dilekçe sahiplerine bildirileceği
hükmü karşısında idarenin başvurulara cevap vermesi gerekmekte ise de, maddede
bu cevabın "gecikmeksizin" verileceği öngörülmüş, ancak hangi süre içinde cevap
verilmesi gerektiği belirtilmemiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 10.maddesinde ise altmış gün içinde cevap verilmemesi durumunda
istemin reddedilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. İlgililere idarenin cevabını
beklemeden dava açma olanağını tanıyan anılan madde hükmü uyarınca tesis edilen
ve uygulamada "zımnen ret" adı verilen işlemlere karşı açılan davalarda da söz
konusu işlemlerin yargı yerlerince hukuka uygunluk denetimine tabi tutulacakları
kuşkusuz olduğundan mahkemenin buna yönelik gerekçesinde isabet görülmemiştir.
Öte yandan işlem tarihinde yürürlükte bulunan 1580 sayılı Belediye Kanunu'nun 70
inci maddesinde, belediye meclisinin müzakere ederek karar vereceği işler
arasında sayılan imar plan ve programlarının anılan Yasanın 71. maddesi uyarınca
mahallin en büyük mülki amirinin onayıyla meriyet kazanacağı hükme bağlanmış ise
de, 3194 sayılı Yasanın planların hazırlanması ve yürürlüğe konulmasını
düzenleyen 8. maddesinde imar planlarının belediye meclisi onayıyla kabul
edilerek yürürlüğe gireceği kurala bağlanmış, bunun dışında başkaca bir makamın
tasdikine tabi bulunduğu konusunda bir hüküm yer almamıştır.
1580 sayılı Kanunun 73. ve 74. maddeleri, merkezi idarenin yerel yönetim
idareleri üzerindeki idari vesayet yetkisine ilişkin bulunmaktadır. Bu vesayet
yetkisi illerde il idare kurulu, merkezde Danıştay tarafından yerine
getirilmektedir.
Danıştayın yerleşik içtihatlarına göre ilgililerin yerel yönetimlerin idari
kararlarına karşı idari vesayet yoluna başvurmaları mümkün olduğu gibi yargı
yoluna da başvurma hakkına sahip oldukları kuşkusuzdur. Başka bir anlatımla,
yargı yoluna başvurulabilmesi 1580 sayılı Yasada öngörülen idari vesayete
ilişkin başvuruların tüketilmesine bağlı bulunmamaktadır. Ancak iki yolun aynı
anda kullanılmasına da hukuken olanak bulunmamaktadır.
Nitekim, 2577 sayılı Danıştay Kanunu'nun Birinci Dairenin görevlerini belirleyen
42. maddesinin "ı" fıkrasında da Belediye Kanunu ile Danıştaya verilen işlerin
idari davaya konu olmayanlarının Danıştay Birinci Dairesince incelenerek karar
verileceği hükme bağlanmıştır.
Olayda da, davacı planın iptali istemiyle idare mahkemesine E:2002/1132 sayılı
davayı açtığına göre yukarıda sözü edilen hükümler uyarınca aynı konuda vesayet
makamının karar verme yetkisinin bulunmaması karşısında, davanın reddi
gerekirken bu durum dikkate alınmaksızın davacının başvurusunun
cevaplandırılmaması kusurlandırılarak işin esası hakkında karar verilmesi
gerektiğinden bahisle işlemin iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu İzmir 3. İdare Mahkemesinin 16.10.2003 günlü,
E:2002/1133, K:2003/1252 sayılı kararının BOZULMASINA, 20,6 YTL. karar harcı ile
fazladan yatırılan 15,3 YTL harcın temyiz isteminde bulunanlardan müdahil'e
iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 8.2.2006 gününde
oybirliğiyle karar verildi.