Yeni Sayfa 22
Türkiye
Cumhuriyeti Anayasa’sının 125. maddesinde, idarenin, kendi eylem ve
işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış olup; 129.
maddenin 5. fıkrasında; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini
kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu
edilmek edilmek kaydıyla ve Kanun’un gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak,
ancak idare aleyhine açılabileceği kuralına yer verilmiştir.
Davalı idareye
bağlı Afyonkarahisar Devlet Hastanesinin, sağlık hizmetlerini yürütmekle görevli
olduğu, hastanelerde yapılacak tedavilerin ve cerrahi müdahalelerin tıbbi
esaslara uygun biçimde, hizmetin gerektirdiği yeterliğe sahip personelle ve
gerekli dikkat ve özenin gösterilerek yapılmasını sağlamakla yükümlü olduğu
kuşkusuzdur.Kamu hizmetlerinin yürütülmesi dolayısıyla idarenin, tazminat
ödemekle yükümlü tutulabilmesi için ortada bir idari eylemin bulunması; bu
eylemden zarar meydana gelmesi ve bu idari eylem ile zarar arasında nedensellik
bağının bulunması gerekir. Zarar doğuran eylemin idareye
bağlanabilmesinden sonra doğan zararın kusurlu ve kusursuz sorumluluk ilkelerine
göre tazmini cihetine gidilebilir.
Yeni Sayfa 21
T.C.
AFYONKARAHİSAR
İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2004/267
KARAR NO : 2005/520
DAVACI
:Rıfat ÖZPAZARCIK
V E
K İ L İ :Av.
C. Mümtaz AKINCI
Karaman Mah. Mine Cad. Kat:1 No:1
AFYONKARAHİSAR
DAVALI :Sağlık
Bakanlığı-ANKARA
DAVANIN ÖZETİ
:Davacının, Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde
tedavi görmekte iken 17.08.1999 tarihinde hatalı yapılan enjeksiyon sonucu sağda
kalıcı düşük ayak arazı (uzuv kaybı) meydana gelmesinde hizmet kusuru
bulunduğundan bahisle 30.000.000.000 TL maddi ve 30.000.000.000 TL manevi
zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini
istemidir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
:Davanın süresinde açılmadığı, esas açısından
ise olayda hizmet kusuru bulunmadığı, riskin hizmetin işleyişinde bulunduğu,
nedensellik bağının kurulamadığı, manevi tazminatın zenginleştirme vasıtası
olarak kullanamayacağı hususları öne sürülerek davanın reddi gerektiği
savunulmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm
veren Afyonkarahisar İdare Mahkemesince, önceden belirlenip taraflara duyurulan
24.11.2004 tarihinde yapılan duruşmada, davacı vekili Av.C. Mümtaz AKINCI’nın
gelmediği, davalı idareyi temsilen Sağlık İl Müdürü Sabri UYSAL ile Hazine Av.
İsmail CO?KUN’un geldikleri görülmekle, taraflara usulüne uygun şekilde iki kez
söz verilip dinlendikten sonra dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler
incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının, Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde
tedavi görmekte iken 17.08.1999 tarihinde hatalı yapılan enjeksiyon sonucu sağda
kalıcı düşük ayak arazı (uzuv kaybı) meydana gelmesinde hizmet kusuru
bulunduğundan bahisle 30.000.000.000 TL maddi ve 30.000.000.000 TL manevi
zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini
istemiyle açılmıştır.
Türkiye
Cumhuriyeti Anayasa’sının 125. maddesinde, idarenin, kendi eylem ve
işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış olup; 129.
maddenin 5. fıkrasında; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini
kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu
edilmek edilmek kaydıyla ve Kanun’un gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak,
ancak idare aleyhine açılabileceği kuralına yer verilmiştir.
Davalı idareye
bağlı Afyonkarahisar Devlet Hastanesinin, sağlık hizmetlerini yürütmekle görevli
olduğu, hastanelerde yapılacak tedavilerin ve cerrahi müdahalelerin tıbbi
esaslara uygun biçimde, hizmetin gerektirdiği yeterliğe sahip personelle ve
gerekli dikkat ve özenin gösterilerek yapılmasını sağlamakla yükümlü olduğu
kuşkusuzdur.
T.C.
AFYONKARAHİSAR
İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2004/267
KARAR NO : 2005/520
Kamu
hizmetlerinin yürütülmesi dolayısıyla idarenin, tazminat ödemekle yükümlü
tutulabilmesi için ortada bir idari eylemin bulunması; bu eylemden zarar meydana
gelmesi ve bu idari eylem ile zarar arasında nedensellik bağının bulunması
gerekir. Zarar doğuran eylemin idareye bağlanabilmesinden
sonra doğan zararın kusurlu ve kusursuz sorumluluk ilkelerine göre tazmini
cihetine gidilebilir.
Dava dosyasının
incelenmesinden; davacının 27.07.1999 tarihinde bıçakla yaralanma nedeniyle
Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde tedavi gördüğü sırada hatalı enjeksiyon
sonucunda sağ tarafında ayak arazı meydana geldiği, bu olayda idarenin hizmet
kusurunun bulunması nedeniyle iş gücü kaybı nedeniyle uğranılan 30.000,00 YTL
maddi ve 30.000,00 YTL manevi zararın olay tarihinden itibaren hesaplanacak
yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle bakılan davanın açıldığı
anlaşılmaktadır.
Davacıda
meydana gelen fonksiyon kaybında davalı idarenin hizmet kusurunun bulunup
bulunmadığı ve yine hizmet kusuru bulunması halinde adıgeçenin % kaç oranında iş
gücü kaybı oluştuğuna ilişkin olarak Adli Tıp Kurumunca yapılan incelemeler
sonunda davacının % 28.0 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu ve
idare görevlisi tarafından yapılan enjeksiyonun hatalı olduğu belirtilmiş olup
bu olayla ilgili olarak davacıya kusur affedilemeyeceği ifade edilmiştir.
Adli Tıp
Kurumunca belirlenen işgücü kaybı oranı ve kusur oranı dikkate alınarak
davacının işgücü kaybı tutarının hesaplanması amacıyla yaptırılan bilirkişi
incelemesi sonucu adıgeçenin işgücü kaybının 46.541.227.320 TL olduğu beyan
edilmiştir.
Bilirkişi
raporu davanın taraflarına tebliğ edilmiş olup davalı idarece yapılan itirazda
isabet görülmemiştir.
Bu durumda, davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle davacıda oluşan
işgücü kaybına yönelik olarak davacının talebiyle bağlı kalınarak 30.000, 00 YTL
maddi tazminat isteminin kabulü gerekmektedir.
Doktrinde de kabul edildiği üzere manevi tazminat, patrimuanda
meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı olmayıp, manevi
tatmin aracıdır. Başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı
manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunla hale getirmektedir.
Olayın gelişimi ve sonucu ilgilinin durumu itibariyle uğradığı manevi zarara
karşılık takdir edilecek manevi tazminatın, manevi tatmin aracı olmasından
dolayı zenginleşmeye yol açmayacak miktarda, fakat idarenin olaydaki kusurun
niteliğini ve ağırlığını ifade edecek ölçüde saptanması zorunlu bulunmaktadır
Bu açıklamalar ışığında davacının olay nedeniyle duyduğu elem ve
ızdırabı karşılayacak şekilde ve idarenin olaydaki kusurunun niteliği ve
ağırlığı ölçüsünde takdiren 10.000,00 YTL manevi tazminat ödenmesi
gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacının maddi tazminat
isteminin kabulüne, 30.000,00 YTL maddi tazminatın davacıya tazminen ödenmesine,
manevi tazminat kısmının 10.000,00 YTL’lık kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin
kısmının reddine, kabul edilen toplam 40.000,00 YTL tazminat tutarına dava
tarihi olan 13.11.2001 tarihinden itibaren yasal faiz verilmesine, aşağıda
dökümü yapılan 2.616,24 YTL yargılama giderinin haklılık oranına göre
(2/6) 872,08 YTL’nın davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, geriye
kalan 1744,16 YTL ‘nın davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret
Tarifesi uyarınca toplam 3.950 YTL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak
davacı vekiline verilmesine,1.110 YTL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak
davalı idare vekiline verilmesine, 1,350.00 YTL nisbi
T.C.
AFYONKARAHİSAR
İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2004/267
KARAR NO : 2005/520
harcın
davacıya tamamlattırılmasına, posta giderinden artan 45,90 YTL’nin istemi
halinde davacıya iadesine, iş bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün
içinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere 11.08.2005 gününde oybirliği ile
karar verildi.
Başkan V.
Üye
Üye
Cafer
ERGEN Sedat
KOÇ Aydın TOPRAK
(32691)
(37998) (94866)