Yeni Sayfa 20
Dava konusu olayda ise kapanan kadastro yollarının belediye
adına parsel oluşturulması ve böylece uygulama alanındaki parsel maliklerinden
daha fazla düzenleme ortaklık payı alınması suretiyle yapılan imar
uygulamasının Mahkememizce iptal edilerek bu kararın Danıştay’ca onaylanıp
kesinleşmesinden sonra, yargı kararına uygun işlem tesisi gerekirken,
belirtilen kapanan kadastro yollarından elde edilen alanın değişik şekilde
belediye adına parsel oluşturularak yine aynı sonucu doğuran imar
uygulamasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Yeni Sayfa 19
Kayseri İdare Mahkemesinin
19.2.2003 günlü ve E: 2002/1277 s.k.
Dava; ..... İli, ..... İlçesi ..... Beldesi, 4769
parsel sayılı davacıya ait taşınmazı da kapsayan alanda 3194 sayılı
Yasanın 18. maddesi uyarınca parselasyon yapılması yolundaki 4.10.2002 günlü,
29/62 sayılı ..... Belediye Encümeni işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinde, “İmar hududu içinde
bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya hak sahiplerinin
muvafakatı aranmaksızın birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya
belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına
uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti
esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini
yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan
dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.
Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve
arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha,
düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında “düzenleme
ortaklık payı” olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme
ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden
önceki yüzölçümlerinin yüzde otuz beşini geçemez.
Düzenleme ortaklık payları,
düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark,
çocuk bahçesi, yeşil saha, cami ve karakol gibi umumi hizmetlerden ve bu
hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarda kullanılamaz.
Düzenleme ortaklık paylarının toplamı,
yukarıdaki fıkrada sözü geçen umumi hizmetler için, yeniden ayrılması gereken
yerlerin alanları toplamından az olduğu takdirde eksik kalan miktar belediye
veya valilikçe kamulaştırma yolu ile tamamlanır.
Herhangi bir parselden bir miktar
sahanın kamulaştırılmasının gerekmesi halinde düzenleme ortaklık payı,
kamulaştırmadan arta kalan saha üzerinden ayrılır…” hükmü yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; dava konusu taşınmazı kapsayan alanda, daha
önce 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin,
uygulama alanında bulunan, kapanan kadastral yolların kamu alanlarına ayrılan
yerler toplamından düşülerek DOP alınması gerekirken bu şekilde elde edilen
yerlerin belediye adına parsel oluşturulması hukuka aykırı bulunarak iptal
edildiği, bu durum üzerine, davalı idarece uygulama alanındaki kapanan
kadastral yolları önce belediye adına parsel oluşturduğu bilahare imar
uygulaması yaptığı, böylece kapanan kadastral yollardan oluşturulan 5505, 5506,
5507, 5508, 5509, 5510, 5511, 5512, 5513, ve 5514 sayılı taşınmazların imar
uygulamasına belediye parseli olarak girdiği, bakılan davada ise bahsedilen
biçimde yapılan imar uygulamasına ilişkin işlemin iptali istenildiği
anlaşılmaktadır.
Parselasyon işlemleri sonucunda iskana açılan alanlarda imar planı ile
öngörülmüş park, otopark, yeşil saha ve umumi hizmet alanlarının sağlanması
için, düzenlemeye giren kadastro parsellerinin %40’ı oranındaki kısmının
düzenleme ortaklık payı olarak bedelsiz alınması mümkündür. Ancak kamu
alanlarına ayrılan yerler toplamından kapanan kadastral yolları gibi alanların
miktarı düşüldükten sonra kalan miktarın parsel maliklerinden alınması
gerekir. Belediyenin bu usulle kendi adına parsel oluşturması ve şahıs
arazilerinden daha fazla düzenleme ortaklık payı alması mümkün değildir.
Değişik bir ifade ile bir taraftan uygulama sahasında yol, park, otopark, yeşil
saha gibi umumi hizmet alanlarının oluşturulabilmesi amacıyla parsel
maliklerinden DOP alınırken diğer taraftan aynı bölgedeki kapanan yolların
belediye adına alınmasına olanak yoktur.
Dava konusu olayda ise kapanan kadastro yollarının belediye
adına parsel oluşturulması ve böylece uygulama alanındaki parsel maliklerinden
daha fazla düzenleme ortaklık payı alınması suretiyle yapılan imar
uygulamasının Mahkememizce iptal edilerek bu kararın Danıştay’ca onaylanıp
kesinleşmesinden sonra, yargı kararına uygun işlem tesisi gerekirken,
belirtilen kapanan kadastro yollarından elde edilen alanın değişik şekilde
belediye adına parsel oluşturularak yine aynı sonucu doğuran imar
uygulamasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, açıkça hukuka aykırı olan dava konusu
işlemin uygulanması halinde davacının telafisi güç ve imkansız zararları
doğacağından 2577 sayılı Yasanın 4001 sayılı Yasanın 12. maddesi ile değişik
27/2 maddesi uyarınca teminatsız yürütmesinin durdurulmasına, 19.2.2003 gününde
oybirliği ile karar verildi.