Yeni Sayfa 14
Düzenleme ortaklık payı ile elde edilen
alanın umumi hizmet alanları dışında kullanılamayacağı hk.
Yeni Sayfa 13
D. Altıncı D’nin 9.2.2000 gün ve
E: 1999/831, K: 2000/714 s.k.
Kararın Özeti
Düzenleme ortaklık payı ile elde edilen
alanın umumi hizmet alanları dışında kullanılamayacağı hk.
Dava, 1/1000 ölçekli ..... koruma imar
plânı kapsamında olan 161 pafta, 631 ada, 8-9 parsel sayılı taşınmazların 3194
sayılı imar Yasasının 18. maddesi uyarınca parselasyona tabi tutulmasına
ilişkin 7.3.1997 günlü, 816 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle
açılmış; İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, 161 pafta, 631 ada, 9
sayılı parsel ile bitişik 8 sayılı parselin 1/1000 ölçekli ..... Koruma Amaçlı
İmar Plânı kapsamında kaldığı, plân gereği imar parseli oluşturabilmek için 8
sayılı parsel ile 9 sayılı parselin 19.95 m2’lik kısmının tevhidi
gerektiği, ancak davacı kurumun muvafakatı olmadığı için tevhid işleminin
yapılamadığı, bunun üzerine imar parselinin teşekkülü için davalı idarece 8 ve
9 parsel sayılı taşınmazları içine alan adada, ada içi parsel düzenlemesi
yapıldığı, düzenleme sonucu 229 m2 yüzölçümlü 9 sayılı parselden,
düzenleme sahası için bir düzenleme ortaklık payı oranı belirlenmeden, belediye
encümeninin 25.10.1991 günlü, 3800 sayılı kararı ile plân kapsamında düzenlemeye
esas zayiat oranı olarak belirlenen %11 oranında, 25.19 m2 düzenleme
ortaklık payı alındığı, anılan düzenleme ortaklık payının düzenleme sahası
içindeki hangi kamusal kullanım alanları için alındığının belli olmadığı,
düzenleme sonrası oluşan 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazlara düzenleme ortaklık
payı kadar davalı idarenin hissedar edildiği anlaşıldığından, dava konusu
işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş,
karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali
yolundaki temyize konu ..... 2. İdare Mahkemesinin 6.10.1998 günlü, E: 1998/57,
K: 1998/824 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.
maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından
bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının ONANMASINA.