imar uygulaması iptal ettikten sonra ne olacak.
Tarih: 18.05.2007 Saat: 15:45
Konu:


Yeni Sayfa 18

Yürütmenin Durdurulması  "Yürütmenin Durdurulması"  ve İptal Kararlarının Uygulanması



Yeni Sayfa 17

Yürütmenin Durdurulması  "Yürütmenin Durdurulması"  ve İptal Kararlarının Uygulanması

İmar uygulamasına  “İmar Uygulaması"  ilişkin işlemlerin iptali ile yürütmenin durdurul­ması XE “Yürütmenin Durdurulması"  istemli davalarda, yargı yeri tarafından verilen yürütmenin durdurul­ması ya da iptal kararının idarelerce nasıl uygulanacağı bir başka ifade ile yargı kararı uygulamasının (yerine getirilmesinin), dava açan şahsın dava konusu yaptığı taşınmazlarla sınırlı olarak mı, yoksa yeniden tüm parselas­yon  “Parselasyon"  sahasını kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca yeniden imar uygulaması XE “İmar Uygulaması"  yapılarak mı uygulanacağı tartışılabilir.

Bir idare yapmış olduğu imar uygulamasın XE “İmar Uygulaması" ın tapu siciline tescilinden sonra herhangi bir gerekçeye dayanmaksızın uygulamanın iptal edilerek kadastro parseline XE “Kadastro Parseli"  dönüşünü isteme yetkisine sahip değildir. Ancak beledi­yeler önkoşulları sağlamaları halinde ikinci uygulama yetkisine sahip ola­bilmektedir. Sözü edilen koşullar ise;

a.    İdari yargıya intikal etmeden ortaya çıkan bir hatanın yeniden doğru şekline getirilmesine yönelik olabilir.

b.    Yeni bir imar revizyonu veya değişikliği (umumi hizmetlere ayrı­lan alanların değişmesi) nedeniyle yeniden uygulamaya konu olabilir.

Ancak her iki durum için de yeniden düzenlenecek parseller birinci uy­gulama ile tescil edilen imar parselleri olmalıdır.107

Davacı tarafından yalnızca imar uygulamasının XE “İmar Uygulaması"  kendi taşınmazıyla il­gili kısmının iptali istenilmişse yahut yargı yeri tarafından imar uygulama­sının davacı taşınmazına yönelik kısmının iptaline karar verilmişse, bu ka­rarın uygulamasının, yargı kararında belirtilen ve davacı talebine uygun şe­kilde davacı taşınmazının bulunduğu kısmın yeniden uygulanmasının ya­pılması suretiyle, başka bir ifade ile davacı taşınmazının durumunun yargı kararının gerekçesinde belirtilen hale getirilmesiyle ilam yerine getirilmiş olur.

Kadastro parsellerine geri dönüş hem teknik yönden hem de mükerrer haklara (parsellerin eski yerinin başka parsellere tahsis XE “Tahsis"  edilmiş olması) se­bebiyet vermesi nedeniyle mahkemece karar verilen tapu iptallerinin ger­çekleştirilmesi mümkün olmamaktadır. Çünkü, iptal edilen imar uygulaması XE “İmar Uygulaması"  ile kadastro parselin XE “Kadastro Parseli" e dönecek dava konusu parselin imar uygulamasıyla sınırları değişmekte ve hatta çoğu zaman eski mülkiyet konumundan sirküle olmaktadır. Bu nedenle bu tür kısmi iptallere adli yargıda yine aynı sonuç­ları doğuracak tapu iptal davası açılmadan Anayasanın 138. maddesi ve bu fık­raya paralel olarak getirilen 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesinin birinci fıkrasına istinaden birinci uygulamayı yapan idare­nin, iptal kararına uygun olarak kadastral parsellere dönülmeksi­zin ikinci uygulamayı yapması gerekmektedir.108

Davacı tarafından kendi taşınmazına yönelik ayırım yapılmadan “imar uygulamasını XE “İmar Uygulaması" n iptali” şeklide dava açılması ya da yargı yeri tarafın­dan dar alan belirtilmeden “davalı idarece yapılan imar uygulamasının iptaline” yahut “davacı taşınmazını da kapsayan alanda imar uygula­ması yapılmasına ilişkin belediye encümeninin ../../.... tarih ve ... sayılı işleminin iptaline” şeklinde de karar verilmesi halinde, kararı uygulama için yargı kararının gerekçesine bakılır. Yargı kararında iptal gerekçesi ola­rak, düzenleme sınırın XE “Düzenleme Sınırı" ın hatalı geçirilmesi, düzenleme ortaklık payını XE “Düzenleme Ortaklık Payı" n hu­kuka aykırı olarak hesaplânarak tüm uygulamaya katılan taşınmazlardan fazla DOP alınması, imar plânı bulunmayan yerde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca imar uygulaması yapılması, düzenlemeye giren parsel sa­yısı ve alanlarının hatalı hesap edilmesi gibi tüm uygulamanın hukuken sa­kat olduğu gerekçesine yer verilmesi halinde, ilgili idarece imar uygula­ma­sının tamamen yeniden yapılarak yargı kararının uygulanması yerine geti­rilmiş olur.[1]

Bu durumlarda, eski kadastro parsellerine dönülmesi ve böylece doğru verilerle yeniden ikinci uygulamanın yapılması gerekmektedir. Eski ka­dastral parsellere dönüş için geriye dönüş cetvelleri hazırlanmalı­dır. Ay­rıca oluşturulan imar parsellerinde aynı hak iktisap eden kişilerin haklarının kaybolmaması nedeniyle geriye dönüş için gerekli ilan ve tebli­gatlar İmar Yasasının 19. maddesi gereğince yapılmalıdır. Belediye encüme­ninin ilan ve tebligatların yapılarak geriye dönüş düzenlemesinin kesinleşti­ğine dair kararına istinaden ilgili tapu sicil müdürlükleri kadastro parselle­rine dönüşü sağlayan tescil işlemlerini yapacaklardır.109

Bunun dışında, sadece davacı taşınmazında değişiklik yapılması ya da bir kaç taşınmazın durumunu düzeltilmesiyle yargı kararının gerekçesine uygun çözüm elde edilebilecekse ve bu husus uygulamaya giren diğer ta­şınmazların haklarına dokunmuyorsa o zaman tüm uygulamanın yeniden yapılmasına gerek olmayabilir.

Yine, parselasyon XE “Parselasyon"  işleminin idare mahkemesince iptal edilmiş olma­sına rağmen, aradan uzun yıllar geçmiş ve taşınmaz iyi niyetli üçüncü şahıs adına tescil edilmiş olması halinde, bu durumda üçüncü şahıs adına yapılan tescil işlemi tamamen özel hukuku ilgilendirdiğinden, bu durumda üçüncü kişi adına yapılan tescile karşı adli yargıda dava açılacaktır. Medeni Kanu­nun 931. maddesine göre tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımının korunacağı hüküm altına alınmıştır.

İmar uygulamalarına karşı dava açıp da, lehine karar verilen şahıslar, bir şekilde taşınmazlarına sahip olamaz ya da elde edemezler ise, bu du­rumda tazminat davası gündeme gelir. Çünkü, imar uygulaması XE “İmar Uygulaması"  sonucu olu­şan parselin üçüncü kişiye satılması halinde, imar uygulaması iptal edilse bile eğer taşınmazı satın alan kişi iyi niyetli ise artık bu kişilerin elinden anılan parseli geri alma imkanı bulunmamaktadır. Yargıtay’a göre böyle iyi niyetli kişiler korunmaktadır110. Ya da parselasyon XE “Parselasyon"  işlemine karşı açı­lan da­vada verilen iptal kararı, idarelerce uygulanmadığı hallerde de, taz­minat davası açılabilir. İşte bu bahsedilen durumlarda açılacak tam yargı davaları da yine idare mahkemelerinde açılacaktır. Burada görevli ve yetkili idare mahkemesinin, ilk işleme bakan idare mahkemesi olmasında pratik ve hu­kuki açıdan fayda vardır.


 

107 Kemal ÇELİK, Bayram UZUN, Osman DEMİR, Recep Nİ?ANCI, İmar Uygulamala­rında Yargı Denetimi Sonuçlarının İkinci Uygulama Yönünden Değerlemesi, Samsun Barosu Dergisi, Yıl 2000, Sayı: 2-3, s. 86.

108 Kemal ÇELİK, Bayram UZUN, Osman DEMİR, Recep Nİ?ANCI, İmar Uygulamala­rında Yargı Denetimi Sonuçlarının İkinci Uygulama Yönünden Değerlemesi, Samsun Barosu Dergisi, Yıl 2000, Sayı: 2-3, s. 86-87.

[1] D. Altıncı D’nin 19.3.2002 gün ve E: 2001/50, K: 2002/1722 s.k.

109 Kemal ÇELİK, Bayram UZUN, Osman DEMİR, Recep Nİ?ANCI, İmar Uygulamala­rında Yargı Denetimi Sonuçlarının İkinci Uygulama Yönünden Değerlemesi, Samsun Barosu Dergisi, Yıl 2000, Sayı: 2-3, s. 87.

110 Bkz. Taşınmaz mülkiyetini iyi niyetle iktisap eden kişi, Medeni Kanunun 931. maddesin­den yararlanacağı hakkında, Y. İçt. Bir. Ka. 27.12.1929 gün ve 11/60 sayılı kararı.







Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=432