Yeni Sayfa 6
27.12.2005 günlü, 5437 sayılı 2006 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu’na bağlı K Cetveli’nin “III. FAZLA ÇALI?MA ÜCRETİ” başlıklı
bölümünün “B. Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti” kısmının (2) numaralı bendinin;
1- İkinci paragrafının “… (10.7.2004 tarihli ve
5216 sayılı Kanun uyarınca bu illerin sınırları içine alınan ilçeler ile ilk
kademe belediyeler hariç)…” bölümünün,
2- Son paragrafının “… 10.7.2004 tarihli ve 5216
sayılı Kanun uyarınca büyükşehir sınırları içine alınan ilçeler hariç …”
bölümünün,
Anayasa’nın 2., 10. ve 11. maddelerine aykırılığı
savıyla iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi istemidir.
Yeni Sayfa 5
17 Mayıs 2007 PER?EMBE
Resmî Gazete
Sayı : 26525
ANAYASA MAHKEMESİ
KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2006/28
Karar Sayısı : 2006/108
Karar Günü : 23.11.2006
İPTAL DAVASINI AÇAN :
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri Ali TOPUZ,
Haluk KOÇ ile birlikte 121 milletvekili
İPTAL DAVASININ KONUSU :
27.12.2005 günlü, 5437 sayılı 2006 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu’na bağlı K Cetveli’nin “III. FAZLA ÇALI?MA ÜCRETİ” başlıklı
bölümünün “B. Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti” kısmının (2) numaralı bendinin;
1- İkinci paragrafının “… (10.7.2004 tarihli ve
5216 sayılı Kanun uyarınca bu illerin sınırları içine alınan ilçeler ile ilk
kademe belediyeler hariç)…” bölümünün,
2- Son paragrafının “… 10.7.2004 tarihli ve 5216
sayılı Kanun uyarınca büyükşehir sınırları içine alınan ilçeler hariç …”
bölümünün,
Anayasa’nın 2., 10. ve 11. maddelerine aykırılığı
savıyla iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi istemidir.
I - İPTAL VE YÜRÜRLÜ?ÜN DURDURULMASI İSTEMLERİNİN
GEREKÇESİ
İptal ve yürürlüğün durdurulması istemlerini
içeren dava dilekçesinin gerekçe bölümü şöyledir:
“…
III. GEREKÇE
a) 27.12.2005 Tarih ve 5437 Sayılı
2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa Bağlı K Cetvelinin “III. Fazla Çalışma
Ücreti” Başlıklı Bölümünün “B. Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti” Kısmının 2
Numaralı Bendinin İkinci Paragrafındaki “(10.07.2004 tarihli ve 5216 sayılı
Kanun uyarınca bu illerin sınırları içine alınan ilçeler ile ilk kademe
belediyeleri hariç)” İbaresinin Anayasaya Aykırılığı
27.12.2005 tarih ve 5437 sayılı 2006
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa Bağlı K Cetvelinin “III. Fazla Çalışma
Ücreti” başlıklı Bölümünün “B. Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti” Kısmının 2
numaralı bendinin ilk paragrafında, belediyeler ile bunlara bağlı müstakil
bütçeli kamu tüzelkişiliğini haiz kuruluşlarda (iktisadi işletmeler hariç)
görevlerinin niteliği gereği 657 sayılı Kanunda belirtilen çalışma süre ve
saatlerine bağlı olmaksızın zabıta ve itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan
personel (destek hizmeti yürüten personel hariç) ile kadrolu olarak fiilen
çalışan koruma ve güvenlik personeline belediye meclisi kararı ile tespit edilen
miktarın fazla çalışma ücreti olarak maktuen ödeneceği belirtilmiş; ikinci
paragrafında ise ödenecek fazla çalışma ücretinin azami miktarı gösterilmiştir.
Bu düzenlemeye göre, Ankara, İstanbul
ve İzmir büyükşehir sınırları içindeki tüm ilçe ve ilk kademe belediyelerindeki
itfaiye personelinin, 315 Yeni Türk Lirasını geçmeyecek şekilde Belediye Meclisi
kararıyla aylık maktu fazla çalışma ücreti alması mümkün iken, iptali istenen
ibare ile, 10.07.2004 tarihli ve 5216 sayılı Kanun uyarınca bu illerin sınırları
içine alınan ilçeler ile ilk kademe belediyelerinin söz konusu personeli bu
haktan mahrum bırakılmıştır.
10.07.2004 tarihli ve 5216 sayılı
Kanun uyarınca Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehir sınırları içine alınan
ilçeler ile ilk kademe belediyelerinin, bu illerin sınırları içerisindeki diğer
belediyeler ile aynı statü - hak ve yetkiye sahip oldukları, diğer bir anlatımla
aynı hukuki durumda oldukları kuşkusuzdur.
Diğer taraftan, fazla çalışma
ücretinin ödemesinde esas alınan temel kriter, söz konusu belediyelerin Ankara,
İstanbul ve İzmir büyükşehir sınırları içerisinde olup olmadıklarıdır. Bunlar
arasında illerin büyükşehir sınırları içine alınma nedeni yasaya göre bir ayrım
yapılması, haklı bir nedene dayandırılamaz.
Bu nedenle iptali istenen ibare,
Anayasanın 10 uncu maddesinde ifade edilen “eşitlik ilkesi”ne aykırı düşer.
Anayasa Mahkemesinin birçok kararında
vurgulandığı gibi, Anayasanın 10 uncu maddesinde öngörülen yasa önünde eşitlik,
herkesin her yönden aynı kurallara bağlı olacağı anlamına gelmez. Yasaların
uygulanmasında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din ve
mezhep ayrılığı gözetilmesi ve bu nedenlerle eşitsizliğe, yol açılması Anayasa
katında geçerli görülemez. Bu mutlak yasak, birbirinin aynı durumda olanlara
ayrı kuralların uygulanmasını ve ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını
engellemektedir. Kimi yurttaşların haklı bir nedene dayanılarak değişik
kurallara bağlı tutulmaları eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz. Durum ve
konumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları
ve değişik uygulamaları gerekli kılabilir. Özellikle, aykırılıklara dayandığı
için haklı olan nedenler, ayrı düzenlemeyi aykırı değil, geçerli kılar. Aynı
durumda olanlar için ayrı düzenleme aykırılık oluşturur. Anayasanın amaçladığı
eşitlik, eylemli değil hukuksal eşitliktir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı
hukuksal durumlar ayrı kurallara bağlı tutulursa Anayasanın öngördüğü eşitlik
çiğnenmiş olmaz. Başka bir anlatımla, kişisel nitelikleri ve durumları özdeş
olanlar arasında, yasalara konulan kurallarla değişik uygulamalar yapılamaz.
Durumlardaki değişikliğin doğurduğu zorunluluklar, kamu yararı ya da başka haklı
nedenlere dayanılarak yasalarla farklı uygulamalar getirilmesi durumunda
Anayasanın eşitlik ilkesinin çiğnendiği sonucu çıkarılamaz. Anayasa Mahkemesinin
yerleşik kararlarına göre, eşitliği bozduğu iddia edilen kural haklı bir nedene
dayanmakta veya kamu yararı amacıyla yürürlüğe konulmuş ise bu kuralın eşitlik
ilkesini zedelediğinden söz edilemez (Any. Mah. 27.06.1995 gün ve E. 1994/90, K.
1995/22)
Anayasanın 2 nci maddesinde yer alan
hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak
ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup
bunu geliştirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan,
hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün
kurallarıyla kendini bağlı sayıp yargı denetimine açık olan, yasaların üstünde
yasakoyucunun da uyması gereken temel hukuk ilkeleri ve Anayasanın bulunduğu
bilincinde olan devlettir. Bu nedenle söz konusu ibare, Anayasaya aykırı bir
nitelik taşıdığı ve adil olmadığı için hukuk devleti ilkesine ve dolayısı ile
Anayasanın 2 nci maddesine de aykırı düşmektedir.
Diğer taraftan, bir yasa kuralının
Anayasanın herhangi bir kuralına aykırılığının tespiti onun kendiliğinden
Anayasanın 11 inci maddesine de aykırılığı sonucunu doğuracaktır (Anayasa
Mahkemesinin 03.06.1988 tarih ve E. 1987/28, K. 1988/16 sayılı kararı, AMKD.,
sa. 24, shf. 225).
Açıklanan nedenlerle, 27.12.2005 tarih
ve 5437 sayılı 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa Bağlı K Cetvelinin “III.
Fazla Çalışma Ücreti” başlıklı Bölümünün “B. Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti”
Kısmının 2 numaralı bendinin ikinci paragrafındaki “(10.07.2004 tarihli ve 5216
sayılı Kanun uyarınca bu illerin sınırları içine alınan ilçeler ile ilk kademe
belediyeleri hariç)” ibaresi Anayasanın 2 nci, 10 uncu ve 11 inci maddelerine
aykırı olup, iptali gerekmektedir.
b) 27.12.2005 Tarih ve 5437 Sayılı
2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa Bağlı K Cetvelinin “III. Fazla Çalışma
Ücreti” Başlıklı Bölümünün “B. Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti” Kısmının 2
Numaralı Bendinin Son Paragrafındaki “10.07.2004 tarihli ve 5216 sayılı Kanun
uyarınca büyükşehir sınırları içine alınan ilçeler hariç” İbaresinin Anayasaya
Aykırılığı
27.12.2005 tarih ve 5437 sayılı 2006
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa Bağlı K Cetvelinin “III. Fazla Çalışma
Ücreti” başlıklı Bölümünün “B. Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti” kısmının 2
numaralı bendinin son paragrafında, yukarıdaki hükümlerin uygulanmasında,
10.07.2004 tarihli ve 5216 sayılı Kanun uyarınca büyükşehir sınırları içine
alınan ilçeler hariç büyükşehir sınırları içerisindeki ilçe belediyeleri, içinde
bulundukları büyükşehir nüfusuna tabi olduğu belirtilmiştir.
10.07.2004 tarihli ve 5216 sayılı
Kanun uyarınca büyükşehir sınırları içindeki ilçe belediyelerinin söz konusu
personeli, içinde bulundukları büyükşehir nüfusuna tabi olarak fazla çalışma
ücreti alabilecek iken, iptali istenen ibare ile haklı bir nedene dayanmaksızın
bu haktan mahrum edilmeleri ve ayrı tutulmaları “eşitlik ilkesi”ne aykırı bir
durumdur. Zira, 5216 sayılı Kanun ile büyükşehir kapsamına alınan belediyelerin,
alınma tarihinden itibaren büyükşehire bağlı diğer ilçe belediyeleri ile aynı
statü - hak ve yetkiye sahip oldukları, diğer bir anlatımla aynı hukuki durumda
oldukları kuşkusuz olduğu gibi bu şekilde bir ayrım da, haklı bir nedene
dayanmamaktadır.
Açıklanan nedenle, 27.12.2005 tarih ve
5437 sayılı 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa Bağlı K Cetvelinin “III.
Fazla Çalışma Ücreti” başlıklı Bölümünün “B. Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti”
Kısmının 2 numaralı bendinin son paragrafındaki “10.07.2004 tarihli ve 5216
sayılı Kanun uyarınca büyükşehir sınırları içine alınan ilçeler hariç” ibaresi,
yukarıda (a) işaretli başlık altında etraflıca belirtilen nedenlerle Anayasanın
2 nci, 10 uncu ve 11 inci maddelerine aykırı olup, iptali gerekmektedir.
IV. YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA İSTEMİNİN
GEREKÇESİ
27.12.2005 tarih ve 5437 sayılı 2006
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa Bağlı K Cetvelinin “III. Fazla Çalışma
Ücreti” başlıklı Bölümünün “B. Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti” Kısmının 2
numaralı bendinin ikinci ve son paragraflarındaki iptali istenen Anayasaya
açıkça aykırı olan ibarelerin uygulanması sonucu; bu ibareler kapsamında kalan
belediyeler personeli için, hak mahrumiyeti doğacağından sonradan giderilmesi
güç veya olanaksız durum ve zararlar doğabilecektir.
Diğer taraftan, Anayasal düzenin en
kısa sürede hukuka aykırı kurallardan arındırılması, hukuk devleti sayılmanın
gereğidir. Anayasaya aykırılığın sürdürülmesinin, bir hukuk devletinde sübjektif
yararların üstünde, özenle korunması gereken hukukun üstünlüğü ilkesini de
zedeleyeceği kuşkusuzdur. Hukukun üstünlüğü ilkesinin sağlanamadığı bir düzende,
kişi hak ve özgürlükleri güvence altında sayılamayacağından, bu ilkenin
zedelenmesinin hukuk devleti yönünden giderilmesi olanaksız durum ve zararlara
yol açacağında duraksama bulunmamaktadır.
Arz ve izah olunan nedenlerle söz
konusu ibareler hakkında, yürürlüğünün durdurulması da istenerek iptal davası
açılmıştır.
V. SONUÇ VE İSTEM
Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
27.12.2005 tarih ve 5437 sayılı 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa Bağlı K
Cetvelinin “III. Fazla Çalışma Ücreti” başlıklı Bölümünün “B. Aylık Maktu Fazla
Çalışma Ücreti” Kısmının 2 numaralı Bendinin;
a) İkinci paragrafındaki “(10.07.2004
tarihli ve 5216 sayılı Kanun uyarınca bu illerin sınırları içine alınan ilçeler
ile ilk kademe belediyeleri hariç)” ibaresinin, Anayasanın 2 nci, 10 uncu ve 11
inci maddelerine aykırı olduğundan,
b) Son paragrafındaki “10.07.2004
tarihli ve 5216 sayılı Kanun uyarınca büyükşehir sınırları içine alınan ilçeler
hariç” ibaresinin, Anayasanın 2 nci, 10 uncu ve 11 inci maddelerine aykırı
olduğundan,
iptallerine ve iptal davası
sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesine ilişkin
istemimizi saygı ile arz ederiz.”
II - YASA METİNLERİ
A - İptali İstenen Yasa Kuralları
5437 sayılı Yasa’ya bağlı K Cetveli’nin “III.
FAZLA ÇALI?MA ÜCRETİ” başlıklı bölümünün “B. Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti”
kısmının iptali istenen kuralları da içeren (2) numaralı bendi şöyledir:
“2. Belediyeler ile bunlara bağlı müstakil bütçeli
kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarda (iktisadi işletmeler hariç),
görevlerinin niteliği gereği 657 sayılı Kanunda belirtilen çalışma süre ve
saatlerine bağlı olmaksızın zabıta ve itfaiye zabıta ve itfaiye hizmetlerinde
fiilen çalışan personel (destek hizmeti yürüten personel hariç) ile kadrolu
olarak fiilen çalışan koruma ve güvenlik personeline belediye meclisi kararı ile
tespit edilen miktar, fazla çalışma ücreti olarak maktuen ödenir.
Ancak, bunlara ödenecek aylık fazla mesai ücreti
en son yapılan resmi nüfus sayımına göre belediye nüfusu;
- 250.000’e kadar olanlar için 116 Yeni Türk
Lirasını,
- 250.000 ile 1.000.000 arasında olanlar için 200
Yeni Türk Lirasını,
- 1.000.000’dan fazla olanlar için 232 Yeni Türk
Lirasını,
- Ankara, İstanbul ve İzmir Büyükşehir
Belediyeleri dışındaki büyükşehirlerin itfaiye personeli için 232 Yeni Türk
Lirasını,
- Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehir sınırları
içerisindekiler için (10.7.2004 tarih ve 5216 sayılı Kanun uyarınca bu
illerin sınırları içine alınan ilçeler ile ilk kademe belediyeleri hariç)
315 Yeni Türk Lirasını,
geçemez.
Yukarıdaki hükümlerin uygulanmasında, 10.7.2004
tarihli ve 5216 Kanun uyarınca büyükşehir sınırları içine alınan ilçeler hariç
büyükşehir sınırları içerisindeki ilçe belediyeleri, içinde bulundukları
büyükşehir nüfusuna tabidir.”
B - Dayanılan Anayasa Kuralları
Dava dilekçesinde, iptali istenilen kuralların
Anayasa’nın 2., 10. ve 11. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
III - İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi
uyarınca, Tülay TU?CU, Haşim KILIÇ, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIO?LU, Ahmet
AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, A. Necmi ÖZLER, Serdar ÖZGÜLDÜR, ?evket APALAK, Serruh
KALELİ ve Osman Alifeyyaz PAKSÜT’ün katılımlarıyla 27.2.2006 gününde yapılan ilk
inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının
incelenmesine, yürürlüğü durdurma isteminin bu konudaki raporun hazırlanmasından
sonra karara bağlanmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
IV - ESASIN İNCELENMESİ
Dava dilekçesi ve ekleri, işin esasına ilişkin
rapor, iptali istenilen Yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların
gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği
görüşülüp düşünüldü.
Dava dilekçesinde,
5216 sayılı Yasa uyarınca Ankara, İstanbul ve
İzmir büyükşehir sınırları içine alınan ilçeler ile ilk kademe belediyelerinin,
bu illerin sınırları içerisindeki diğer belediyeler ile aynı statü, hak ve
yetkiye sahip oldukları, diğer bir anlatımla aynı hukuksal durumda bulundukları,
bunlar arasında yasa ile ayırım yapılmasının haklı bir nedene dayanmadığı, bu
nedenle Kural’ın Anayasa’nın 2., 10. ve 11. maddelerine aykırı olduğu ileri
sürülmüştür.
İptali istenen kurallarda, 5216 sayılı Yasa ile
Büyükşehir belediyeleri sınırlarına alınan ilçe ve ilk kademe belediyeleri ile
bu Yasa’nın yürürlüğe girmesinden önce büyükşehir belediyelerinin sınırları
içinde bulunan belediyelerde ve bunlara bağlı müstakil bütçeli kamu tüzel
kişiliğine sahip kuruluşlarda çalışan zabıta, itfaiye, koruma ve güvenlik
personeli için farklı miktarlarda fazla mesai ücreti ödenmesi öngörülmüştür.
Anayasa’nın 10. maddesinde, “Herkes, dil, ırk,
renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle
ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya
sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde
kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”
denilmektedir. Bu yasak, birbirinin aynı durumunda olanlara ayrı kuralların
uygulanmasını, ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını engellemektedir.
Aynı durumda olanlar için farklı düzenleme eşitliğe aykırılık oluşturur.
Anayasa’nın amaçladığı eşitlik, mutlak ve eylemli eşitlik değil hukuksal
eşitliktir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar ayrı kurallara
bağlı tutulursa Anayasa’nın öngördüğü eşitlik çiğnenmiş olmaz. Başka bir
anlatımla, kişisel nitelikleri ve durumları özdeş olanlar arasında değişik
uygulamalar yapılamaz.
Bütün belediyelerde çalışan zabıta, itfaiye,
koruma ve güvenlik görevlisi personel başta 5393 sayılı Belediye Kanunu olmak
üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ve bazı durumlarda 5216 sayılı
Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na tabidirler. Ancak, değişik belediyelerde çalışan
personelin aynı yasalara tabi olmaları mutlak bir biçimde aynı özlük haklarına
sahip olmalarını gerektirmez. Özlük hakkının çeşitli kişiler için farklı
biçimlerde öngörülmesi; çalışılan yerin özelliğine, çalışma koşullarının
yoğunluğuna, merkeze olan uzaklığa, ekonomik gelişmişliğe, geçim koşullarına ve
çalıştırılan kişilerin temin edilmesindeki zorluğa bağlı olarak değişebilir.
5216 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesinden önce Ankara, İstanbul veya İzmir
Büyükşehir Belediyeleri sınırları içinde bulunan ilçe belediyeleri ile bu
Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra anılan Büyükşehir Belediyelerine katılan ilk
kademe ve ilçe belediyelerinde çalışan zabıta, itfaiye, koruma ve güvenlik
görevlilerinin çalışma koşulları farklıdır.
Bu farklılık nedeniyle, 5216 sayılı Yasa ile
Ankara, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyelerine katılan ilçe ve ilk kademe
belediyelerinde çalışan zabıta, itfaiye, koruma ve güvenlik personeli ile daha
önce Büyükşehir Belediye sınırları içinde bulunan belediyelerde çalışan zabıta,
itfaiye, koruma ve güvenlik görevlilerinin aynı yasa kurallarına tabi
tutulmamaları Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı değildir.
İptal isteminin reddi gerekir.
İptali istenen kuralların Anayasa’nın 2. ve 11.
maddeleri ile ilgisi görülmemiştir.
V - YÜRÜRLÜ?ÜN DURDURULMASI İSTEMİ
27.12.2005 günlü, 5437 sayılı “2006 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu”na bağlı K-CETVELİ’nin “III. FAZLA ÇALI?MA ÜCRETİ” başlıklı
bölümünün “B. Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti” kısmının (2) numaralı bendinin;
1 - İkinci paragrafının “ ... (10.7.2004 tarihli
ve 5216 sayılı Kanun uyarınca bu illerin sınırları içine alınan ilçeler ile ilk
kademe belediyeler hariç) ...” bölümü,
2 - Son paragrafının “ ... 10.7.2004 tarihli ve
5216 sayılı Kanun uyarınca büyükşehir sınırları içine alınan ilçeler hariç ...”
bölümü,
23.11.2006 günlü, E. 2006/28, K. 2006/108 sayılı
kararla reddedildiğinden, bu bölümlere ilişkin YÜRÜRLÜ?ÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN
REDDİNE, 23.11.2006 gününde OYBİRLİ?İYLE karar verildi.
VI - SONUÇ
27.12.2005 günlü, 5437 sayılı “2006 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu”na bağlı K-CETVELİ’nin “III. FAZLA ÇALI?MA ÜCRETİ” başlıklı
bölümünün “B. Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti” kısmının (2) numaralı bendinin;
1 - İkinci paragrafının “ ... (10.7.2004 tarihli
ve 5216 sayılı Kanun uyarınca bu illerin sınırları içine alınan ilçeler ile ilk
kademe belediyeler hariç) ...” bölümünün,
2 - Son paragrafının “ ... 10.7.2004 tarihli ve
5216 sayılı Kanun uyarınca büyükşehir sınırları içine alınan ilçeler hariç ...”
bölümünün,
Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin
REDDİNE, 23.11.2006 gününde OYBİRLİ?İYLE karar verildi.
Başkan
Tülay TU?CU
Başkanvekili
Haşim KILIÇ
Üye
Sacit ADALI
Üye
Fulya KANTARCIO?LU
Üye
Ahmet AKYALÇIN
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Mustafa YILDIRIM
Üye
A. Necmi ÖZLER
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
?evket APALAK
Üye
Serruh KALELİ