Uğur Akay... Adaleti sağlamakla görevli ağır
ceza hakimiydi. Polislerce tartaklanınca adalete başvurdu.
Açtığı dava 7.5 yılda sonuçlanmadı. Zaman aşımı polisleri cezadan
kurtardı. AİHM’e gitti ve haklı bulundu.
ADALETİ sağlamakla görevli ağır ceza hakimi, kendisi için
aradığı adaleti AİHM’de bulabildi. Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi eski
Başkanı Uğur Akay, yol kontrolü sırasında kendisine hakaret eden ve
tartaklayan polisler hakkında açtığı dava zaman aşımından düşünce,
AİHM’de dava açtı. AİHM hakimi haklı buldu ancak tazminat istemediği
için Türkiye’yi tazminata mahkum etmedi.
TRAFİKÇİLERLE KAPI?TI
HAKİM Uğur Akay’ın verdiği hukuk mücadelesi Diyarbakır Ağır
Ceza Reisi olarak görev yaptığı 1992 yılında başladı. Arkadaşı H.K. ile
birlikte özel otomobiliyle gezerken rutin trafik kontrolüne giren Hakim
Akay, alkol muayenesi yapmadan ceza kesmeye çalışan polislerle tartıştı.
Alkollü olmadığını ayrıca hakim olduğu için kendisine para cezası
kesmeye yetkili olmadıklarını söylediği komiser M.Ö. ve polis memuru Y.P
hakim Uğur Akay’ı tartaklamaya başladı.
İLK KARAR ÜÇ YILDA ÇIKTI
OLAYIN ardından alkollü olmadığını gösterir rapor alan Hakim
Akay, polisler hakkında dava açtı. Soruşturmayı yürüten Diyarbakır İl
İdare Kurulu, dosyanın gelmesinden 6 ay sonra yetkisizlik kararı vererek
dosyayı Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi. Olayın meydana gelmesinden tam
bir yıl sonra açılabilen dava 1995 yılında karara bağlandı ve Asliye
Ceza Mahkemesi polis memurlarını 2 milyon 325 bin TL tazminat ve 50
milyon TL manevi tazminat ödemeye mahkum etti.
Tarafların temyizi üzerine Yargıtay’a giden dosya, 1997’de bozularak
tekrar Diyarbakır’a gönderildi. 1999 yılında çıkan ikinci kararda manevi
tazminat miktarı aynı kaldı ancak tazminat 2 milyon 700 bin TL’ye
yükseltildi. İtiraz üzerine tekrar Yargıtay’a gelen dava, 27 Mart
2001’de 7.5 yıllık zaman aşımı dolduğu için düştü.
DA?ITTI AMA BULAMADI!
BULUNDU?U kürsüden her gün onlarca dava dosyasını inceleyip
adalet dağıtan ağır ceza reisi, aradığı adaleti bulamayınca davayı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıdı. AİHM’de yapılan incelemede
1993 ve 1997 yılları arasındaki sürenin sanık polislerden birinin kimlik
tespiti ile geçtiği belirlendi. Ayrıca Hakim Uğur Akay’ın alkollü
olmadığını gösterir raporun dava dosyasından çalındığı için maksatlı
olarak uzatıldığı kanatine varıldı.
AİHM AKAY’I HAKLI BULDU!
DAVAYI karara bağlayan AİHM, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin 6’ıncı maddesinde yer alan ‘yargı süreci ve makul süre’
koşulunun ihlal edildiği gerekçesiyle hakim Uğur Akay’ı haklı buldu.
Maddi manevi tazminat talebi olmadan açtığı davayı kazanan hakim Uğur
Akay’ın şikayetçi olduğu polislerin cezalandırılması isteği yine de
gerçekleşmedi. Tazminata hükmetmekten başka bir müeyyidesi olmayan AİHM,
tartaklanan hakimin haklılığını tescil etmekle kaldı.
HAKİM Akay’ın görev yaptığı adalet müessesesini AİHM’e şikayet etmesi
ve bundan sonra karıştığı bazı olaylar ‘tenzili rütbeye’ maruz kalmasına
yol açtı. Akay, Diyarbakır’daki görev süresinin dolmasının ardından
memleketi Zonguldak’a tayinini isteyerek ailesinin yanına döndü.
Zonguldak’ta da Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı yapan Akay, burada
verdiği iki karar sonrası İzmir 3. İcra Mahkemesi’nde hakim olarak
görevlendirildi. ZAFER KÜTÜK
SÖZÜNÜ HiÇ ESiRGEMEDi
ZONGULDAK’TA Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı yapan Uğur Akay,
2002 yılında bir cinayet davasında tanık olarak dinlenen iki kişiye
‘Savcı, doktor ve jandarma birlikte oldunuz paraları yediniz. Delilleri
gömdünüz. Klasik otopsi yapmadınız’ deyince ortalık karıştı.
Suçlamaların hedefi olan iki savcı, Akay hakkında iftira davası açtı.
Bir başka davada da bir hakimin, bir kadını taciz ettiği iddialarında
kadının hazırladığı kasedin tutanaklarını müfettişlere verince İzmir’e
İcra Hakimi olarak tayin edildi. |