Görev tazminatı hakkında D A N I ? T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU ima
Tarih: 08.03.2007 Saat: 11:11
Konu:


Görev Tazminatı Görev Tazminatı Görev Tazminatı Görev Tazminatı Görev Tazminatı Görev Tazminatı Görev Tazminatı Danıştay Görev tazminatı konusunda son sözünü söyledi.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : Karşı Taraf (Davalı) : Başbakanlık -ANKARA İstemin Özeti : Danıştay Onbirinci Dairesinin 3.3.2003 günlü, E:2002/1645, K:2003/1046 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Danıştay Onbirinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Düşüncesi : Temyize konu Danıştay Onbirinci Dairesinin 3.3.2003 günlü, E:2002/1645, K:2003/1046 sayılı kararında yazılı düşünce doğrultusunda Daire kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü: Dava, 14.3.2002 günlü, 24695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan bir kısım kamu görevlilerine Görev Tazminatı ödenmesine ilişkin 10.1.2002 günlü, 2002/3546 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının; 1.,8. ve 9. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır. Danıştay Onbirinci Dairesi 3.3.2003 günlü, E:2002/1645, K:2003/1046 sayılı kararıyla; 4639 sayılı Yasanın 1. ve 2. maddesi, bu Yasanın verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. maddesiyle eklenen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1/ (C) maddesi ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 18. maddesi hükümlerine göre temsil tazminatı almayan personelden 7000 den daha düşük göstergeler üzerinden makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolara atanmış olanlarla, 631 sayılı K.H.K. nin 11/2. maddesinde yer verilen en az beş yılını doldurmuş kamu personelinin tamamına görev tazminatı ödenmesinin öngörülmediği, belirtilen personelden kimlere görev tazminatı ödeneceği hususunda belirleme yapmaya Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu ve bu konuda takdir yetkisinin bulunduğunun anlaşıldığı, Bakanlar Kurulunca kullanılan bu yetkinin eşitlik ilkesine aykırı olduğundan sözedebilmenin ancak hukuki statüsü aynı olan personel arasında farklı uygulamalar yapılması halinde mümkün olduğu, diğer bir ifadeyle anılan Bakanlar Kurulu Kararı ile görev tazminatından yararlanacak kamu personeli için farklı statünün öngörüldüğü, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında bu personel için görev tazminatından yararlanma açısından farklı kriterlerin belirlendiği, iptali istenen Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesiyle görev tazminatının öncelikle makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolara atanmış olanlara ödeneceğinin öngörüldüğü ve bu personel arasında da bu tazminattan yararlanma yönünden bir ayırım yapılmadığı, 11. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında sayılan personelin hukuki açıdan farklı statülere tabi olduğu, bunlar arasında görev tazminatının uygulanması bakımından mutlak eşitlikten sözetmeye hukuken olanak bulunmadığı, öte yandan Bakanlar Kuruluna Yasa ile verilmiş bir takdir yetkisinin bulunduğu ve bu yetki kullanılırken anılan K.H.K'nin 18. maddesine göre bu amaç için öngörülmüş ek mali imkanların aşılamayacağı hükmü karşısında, idarenin yargı kararı ile anılan maddede öngörülen ek mali imkanlar aşılacak şekilde düzenleme yapmaya zorlanamayacağının da açık olduğu, bu durumda 4639 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri Hakkında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 631 sayılı K.H.K. uyarınca çıkarılan 10.1.2002 tarih ve 2002/3546 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının görev tazminatının uygulanmasına yönelik birinci maddesinde yasaya aykırılık görülmediği, davacı tarafından anılan Bakanlar Kurulu Kararının 8. ve 9. maddelerinin 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14. maddesine aykırı olduğu iddia edilmiş ise de , söz konusu maddede özel kanunlarla kamu tüzel kişiliğini haiz olan kurul, üst kurul, kurum, enstitü, teşebbüs, teşekkül, fon ve sair adlarla kurulmuş bütün kamu kurum ve kuruluşlarında yönetim ve denetim kurulu ve kurul ve üst kurul üyeleri dahil tüm personelin ücretlerinin düzenlendiği, bu düzenlemelerin dava konusu görev tazminatı ile ilgisi olmadığından anılan iddiaya itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, bu kararı temyiz etmekte ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesinde görev tazminatının kimlere verileceğinin açıkça düzenlendiği, Bakanlar Kuruluna öncelik belirleme ve bir gruba ödeme yapmama yetkisinin tanınmadığı iddialarıyla bozulmasını istemektedir. Temyize konu Danıştay Onbirinci Dairesi kararının dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı'nın 8. ve 9. maddelerine ilişkin bölümünün usul ve hukuka uygun bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesine ilişkin bölümüne gelince; 4639 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri Hakkında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun "Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesiyle, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin çalışmalarında etkinliği artırmak ve kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini temin etmek amacıyla bunların mali ve sosyal hakları arasındaki adaletsizlikleri gidermek üzere Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilmiş, "İlkeler ve yetki süresi" başlıklı 2. maddesinde ise, Bakanlar Kurulu'nun bu yetkiyi kullanırken kamu hizmetlerinin verimli ve etkin bir şekilde yürütülmesini, ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu dikkate alarak, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarında hizmetin özellik ve gereklerine uygun olarak adaletsizlikleri giderecek hususları göz önünde bulunduracağı hükme bağlanmıştır. Bu yasanın verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan ve 13.7.2001 günlü, 24461 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4.7.2001 günlü, 631 sayılı, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. maddesiyle eklenen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesinin (C) bendinde, "(A) bendi kapsamına giren ve temsil tazminatı almayan personelden; 1-.7000 'den daha düşük göstergeler üzerinden makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolara atanmış olanlara, 15000 gösterge rakamını geçmemek üzere Bakanlar kurulunca tespit edilecek gösterge rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda görev tazminatı ödenir. 2-Yukarıda sayılanlar dışında kalanlardan en az beş hizmet yılını dolduranlara, hizmet sınıfı ve yılları, tabi oldukları personel kanunları, kariyerleri, kamu görevlerine giriş dereceleri ve öğrenim durumları birlikte veya ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle ve 10.000 gösterge rakamını geçmemek üzere Bakanlar Kurulunca tespit edilecek gösterge rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda görev tazminatı ödenir. 3-(1) ve (2) numaralı alt bentlere göre ödenecek görev tazminatının uygulanmasına ilişkin esas ve usulleri tespit etmeye, çalışanlar ve emekliler için gösterge rakamları belirlemeye Bakanlar Kurulu Yetkilidir. "hükmü yer almıştır. 631 sayılı KHK uyarınca görev tazminatı ödenmesi ve 657 sayılı Yasa kapsamına giren kurumlardan aylık alanlara 1.1.2002 tarihinden itibaren ne miktarda zam ve tazminat verileceğine ilişkin 10.1.2002 günlü, 2002/3546 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinde ise, 15.1.2002 -14.7.2002 tarihleri arasında geçerli olmak üzere, aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununa göre almakta olan personelden, makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolara atanmış olanlardan, makam veya yüksek hakimlik tazminatı gösterge rakamları; 6000 olanlara 9000 5500-4500 olanlara 7000 4000 ve daha az olanlara 6000 gösterge rakamının, almakta oldukları makam veya yüksek hakimlik tazminatı gösterge rakamlarına ilave edilmesi suretiyle bulunan gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda görev tazminatı ödeneceği belirtilmiştir. Yukarıda yer verilen 631 sayılı K.H.K nin 18. maddesinde, Bakanlar Kuruluna bu Kanun Hükmünde Kararname ile verilen yetkilerin kullanılması sırasında, bu amaç için öngörülmüş ek mali imkanların aşılamayacağı hükmü yer almıştır. Dosyanın incelenmesinden, Karayolları Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliğinde 657 sayılı Yasaya tabi avukat olarak çalışan ve 1. derecenin 2. kademesinde bulunan davacı tarafından, 4639 sayılı Yetki Kanunu tüm kamu çalışanlarını kapsadığı halde dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında kamu avukatlarına yer verilmediği iddiasıyla bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 4639 sayılı Yasa, Yasa ile öngörülen kriterler gözönünde bulundurularak memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları arasındaki adaletsizliklerin giderilmesi amacıyla çıkarılmıştır. Bu Yasa ile verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesinde de Yasa'nın amacı çerçevesinde, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesinin (A) bendi kapsamına giren, yani aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununa göre almakta olan ve temsil tazminatı almayan personelden, 7000'den düşük göstergeler üzerinden makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolara atanmış olanlara ve bunlar dışında kalıp da en az beş hizmet yılını dolduran diğer personele, öngörülen kriterlere göre belirlenen gösterge rakamını geçmemek üzere görev tazminatı ödeneceği belirtilmiştir. 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin bu hükmü ile, maddede sayılan personele ödenecek görev tazminatının uygulanmasına yönelik olarak Bakanlar Kurulu'na yetki verilmiş ise de, verilen bu yetki madde kapsamındaki tüm personele yapılacak olan ödemelerde 4639 sayılı Yetki Kanunu'nun 2. maddesinde belirtilen ilkeler ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesinde öngörülen ölçütlere uyulmasını sağlamak, Kanun Hükmünde Kararname'de öngörülen kriterler dikkate alınarak tavan gösterge rakamını aşmayacak surette farklı gösterge rakamları belirlemekle sınırlı olup, hangi personele ödeme yapılacağı konusunda bir yetki verilmemiş olması nedeniyle, Bakanlar Kurulunca 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesi kapsamında bulunan personelden bir kısmına görev tazminatı ödenmemesi sonucunu doğuran bir düzenleme yapılmasına olanak bulunmamaktadır. Olayda ise, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı'nın 1. maddesi ile 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesi kapsamında bulunan personelden sadece 7000'den düşük göstergeler üzerinden makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolarda bulunanlara görev tazminatı ödenmesi yolunda düzenleme yapılmış, bunlar dışında kalan ve en az beş hizmet yılını dolduran personel ise 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye aykırı olarak kapsam dışında bırakılmış olması nedeniyle, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesinde yer alan amir hükme aykırı biçimde tesis edilen eksik düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir. Davalı idare tarafından 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 18.madde hükmü uyarınca bu ödenti için bütçe olanaklarının zorlanamayacağı, ayrılan kaynağın aşılmasının mümkün olmadığı öne sürülmekte ve ödemelerin beş yıllık sürede uygulanan ekonomik program ve bütçe olanakları elverdiği ölçüde diğer kamu çalışanlarını da kapsayacak şekilde yaygınlaştırılacağı belirtilmekte ise de; dava konusu Bakanlar Kurulu Kararından sonra bugüne kadar bu yolda bir düzenleme yapılmadığı gibi, bütçe olanaklarının kısıtlı olmasının, görev tazminatı ödenmesi öngörülen personel arasında bir ayırıma gidilmesini gerektirmemesi karşısında, ayrılan kaynağın görev tazminatı ödenmesi öngörülen bütün personeli kapsayacak şekilde ve mümkün olduğunca adaletli paylaştırılmasının sağlanarak dağıtılması gerektiğinden bu iddiaya itibar edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Kaldı ki, 4639 sayılı Yasa ile memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları arasındaki adaletsizliklerin giderilmesi amacıyla düzenleme yapılması ilkesi benimsenmiş bulunduğundan, Yasa'nın amacına aykırı olarak, personel arasındaki adaletsizliğin daha da artmasına yol açacak bir düzenleme yapılamayacağı da açıktır. Bu durumda, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesi kapsamında bulunan bir kısım personele görev tazminatı ödenmemesi öngörülmek suretiyle eksik düzenlemeye yönelik dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinin iptali gerekmektedir. Ancak bu durum Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca görev tazminatı almakta olan diğer personelin aleyhine bir sonuç doğurmamakla birlikte, yapılacak olan yeni bir düzenlemeyle ayırım yapılmaksızın kapsamda bulunan tüm personeli kapsayacak şekilde 4639 sayılı Yetki Kanunu ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde değerlendirme yapılmak suretiyle adaletli bir paylaşım usulünün belirlenmesini gerektirmektedir. Açıklanan nedenlerle, temyize konu Danıştay Onbirinci Dairesinin 3.3.2003 günlü, E:2002/1645, K:2003/1046 sayılı kararının dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının 8. ve 9. maddesine yönelik bölümünün ONANMASINA, oybirliği ile, Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesine yönelik bölümünün ise BOZULMASINA, oyçokluğu ile 28.12.2006 günü karar verildi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu K A R ? I O Y X- Dava, 14.3.2002 günlü, 24695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan bir kısım kamu görevlilerine Görev Tazminatı ödenmesine ilişkin 10.1.2002 günlü, 2002/3546 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının; 1.,8. ve 9. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır. Davacı tarafından 4639 sayılı Yetki Kanunu ile memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları arasındaki adaletsizliklerin giderilmesinin amaçlandığı, bu yasaya dayanılarak çıkarılan 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. maddesi ile de belirtilen amaç doğrultusunda görev tazminatı ödenmesinin kararlaştırıldığı ve bu tazminatın kimlere ödeneceğinin açıkça belirtildiği, buna karşın dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı ile 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin kapsamındaki personelden sadece bir kısmına görev tazminatı ödenmesinin öngörülmesi nedeniyle bu eksik düzenlemenin iptali istenilmektedir Bakılmakta olan dava ile, davacı ve davacı konumunda olan, yani 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede görev tazminatı ödenmesi öngörülen (7000'den daha düşük göstergeler üzerinden makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolara atananlar dışında kalanlardan en az beş hizmet yılını dolduran) personele de görev tazminatı ödenmesinin sağlanması amaçlandığından, bu doğrultuda öncelikle davalı idareye başvuru ile dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında yer almayan personel için de düzenleme yapılmasının istenilmesi, istem üzerine idarece tesis edilecek olan işlemin sonucuna göre iptal davası açılması yoluna gidilmesi gerekmektedir. Dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının eksik düzenleme nedeniyle iptali halinde ise, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında yer almayan personele herhangi bir ödeme yapılamayacağı gibi mevcut düzenlemeden yararlananların da aleyhine sonuç doğuracağı ve bu personelin ödemelerinin kesilmesine neden olunacağı açıktır. Yukarıda yer verilen açıklamalar karşısında, davacı tarafından davalı idareye başvurulmaksızın doğrudan eksik düzenleme nedeniyle dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının iptalinin istenilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolundaki Danıştay Onbirinci Dairesi kararının bu gerekçeyle onanması oyuyla karara karşıyız.





Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=221