Yeni planın farklı olması halinde imarda kazanılmış hak nasıl yorumlanır.
Tarih: 27.11.2008 Saat: 14:14
Konu: imar


Bilirkişi raporunda davacının 1970 yılında ruhsat gereği yapılacak yapının sonradan yapılan parselasyon planına göre inşaat emsali ile imar yönetmeliğine aykırılığı vurgulanmış ise de oluşan parsele paydaşlarca ayrı ayrı yapı yapılmış olsa bile bu yapının tek kadastro parseli için de kalması sebebiyle tek bir yapı kabul edilmesi gerektiği, ilk ruhsata göre inşaata deva edilebileceği, diğer paydaş tarafından yapı sebebiyle inşaata başlama gerçekleştiği belirtildiğinden davacının kazanılmış hakkı olduğu gerekçesiyle davacının kazanılmış hakkı bulunmadığı yolundaki işlemde isabet görülmediği, davacının idare sunduğu yeni projenin ise imar mevzuatına aykırı olduğu hk. Danıştay Altıncı Dairesinin 30.01.1992 gün ve E:1990/2227, K:1992/390 sayılı kararı.



Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Esas Yılı

Esas No

Karar Tarihi

ALTINCI DAİRE

1992

390

1990

2227

30/01/1992

 

KARAR METNİ

Bilirkişi raporunda davacının 1970 yılında ruhsat gereği yapılacak yapının sonradan yapılan parselasyon planına göre inşaat emsali ile imar yönetmeliğine aykırılığı vurgulanmış ise de oluşan parsele paydaşlarca ayrı ayrı yapı yapılmış olsa bile bu yapının tek kadastro parseli için de kalması sebebiyle tek bir yapı kabul edilmesi gerektiği, ilk ruhsata göre inşaata deva edilebileceği, diğer paydaş tarafından yapı sebebiyle inşaata başlama gerçekleştiği belirtildiğinden davacının kazanılmış hakkı olduğu gerekçesiyle davacının kazanılmış hakkı bulunmadığı yolundaki işlemde isabet görülmediği, davacının idare sunduğu yeni projenin ise imar mevzuatına aykırı olduğu hk. Danıştay Altıncı Dairesinin 30.01.1992 gün ve E:1990/2227, K:1992/390 sayılı kararı.

 

Dava, davacının hissedarı olduğu parsel üzerine yaptırmak istediği inşaatla ilgili olarak 1970 yılında almış olduğu inşaat ruhsatının 5 yıl içerisinde yenilenmediğinden hükümsüz kaldığı, belediyeye ibraz olunan projenin ise 3194 sayılı Yasa ve mevcut şehir imar planı hükümlerine aykırı olduğu yolundaki işlemin iptali isteğiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, 14 sayılı kadastro parselinde 1/2 oranında hissedar olan diğer hissedarın davacı ile birlikte 1970 yılında bir inşaat ruhsatı aldıkları, kadastro parselinin yarısına diğer hissedarın hem 1970 yılında alınan ruhsat ve hem de 1975 yılında aldığı yenileme ruhsatı ile yığma 2 katlı yapı yaptığı ve iskan ettiği, davacının ise, 1970 yılında aldığı ilk ruhsata dayanarak, 1989 yılında alacağı ruhsata esas olan projeleri betonarme ve 3 kat olarak hazırlattığı, şehir imar planında bu adanın 4 kata kadar yapılaşmaya müsait ve inşaat emsalinin %35 olduğu, ön yola terkten sonra 353 m2 olan 14 sayılı parselde, ruhsat yenilenmesi istenen yapının mevcut bölümünün yani diğer 1/2 lik kısma yapılmış olan 2 katlı yapı ile yeni yapılacak kısımla birlikte taban alanın (balkonlar dahil) 194.8 m2 olduğu, 353 m2.lik parselde imar düzenine göre 4 katta 494.20 m2 inşaat yapılabilmesi olanaklı iken 194.8 m2 lik taban alanına sahip yapının 3 katlı projesine göre yapılması halinde 194.8x3=584.4 m2 olarak inşaat emsalinin aşılmış olacağı vurgulanmış, ruhsat eki projenin inşaat emsaline ve Alanya İmar Yönetmeliğine aykırı olduğu ancak, 3194 sayılı Kanununun 29.maddesi gereği, kazanılmış hak açısından da aynı kadastro parselinin 1/2 hisse itibariyle iki eşit parçaya ayrılıp her bir kısmına hissedarlar tarafından ayrı ayrı yapı yapılmış olsa bile bu yapının tek kadastro parseli içinde kalması sebebiyle tek bir yapı olarak kabulünün mümkün olduğu ve ilk 1970 tarihli proje ve ruhsata göre de inşaatın devam ettirilebileceği belirtilmekte olup, dava konusu parselde davacı ve diğer hissedar tarafından alınmış ruhsatla, diğer hissedar tarafından yapılan yapı sebebiyle 3194 sayılı Yasanın 29.maddesinde belirtilen "inşaatın başlanmış olması" şartı gerçekleştiğinden 25.8.1970 tarihli ruhsata göre olayda davacının kazanılmış hakkı olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin davacının müktesep hakkı bulunmadığı yolundaki bölümünün iptaline, davacının ruhsat yenilenmesi için idareye sunduğu yeni projenin ise imar planı ve mevzuatına aykırı olduğu bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden anlaşıldığından dava konusu işlemin bu bölümüne yönelik davanın da reddine karar verilmiş, kararın iptale ilişkin bölümü davalı, redde ilişkin bölümü de davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyize konu Antalya İdare Mahkemesinin 29.3.1990 günlü, 1990/368 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının iptale ilişkin bölümünün onanmasına oyçokluğuyla, redde ilişkin bölümünün onanmasına oybirliğiyle karar verildi.

KAR?I OY:

Kazanılmış hak, yapılmış olan yapı ile sınırlı olup, davacının inşaatını 1984 yılında yürürlüğe giren yeni imar planında belirlenen koşullara göre yeniden inşaat ruhsatı alarak yapması gerektiğinden, İdare Mahkemesince, 1970 yılında alınan ruhsatın davacının kazanılmış hakkı olduğundan bahisle verilen iptal kararının bozulması gerektiği oyu ile kararın bu bölümüne karşıyım.






 

 

 







Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=1670