3194
sayılı İmar Kanunu’nun 32. ve 42. maddesi uyarınca tesis edilen yıkım ve para
cezasına ilişkin Belediye Encümeni Kararının bildirimine yönelik davacılara
gönderilen ödemeye çağrı mektubunun iptali istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI
YERİNDE çözümlenmesinin gerektiği hk.
Uyuşmazlık Mahkemesi
Başkanlığından:
ESAS NO : 2007/1
KARAR NO : 2008/82
KARAR TR : 7.4.2007
(Hukuk Bölümü)
Ö Z E T : 3194 sayılı İmar
Kanunu’nun 32. ve 42. maddesi uyarınca tesis edilen yıkım ve para cezasına
ilişkin Belediye Encümeni Kararının bildirimine yönelik davacılara gönderilen
ödemeye çağrı mektubunun iptali istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE
çözümlenmesinin gerektiği hk.
K A R A R
Davacılar : 1. N. Z. Ö. 2. M. F. Ö.
Vekili : Av. O. B. K.
Davalı : Çankaya Belediye
Başkanlığı
O L A Y : Çankaya Belediyesi’nin
27.4.2006 gün ve 2296 sayılı Encümen Kararı ile, mal sahibi davacılara ait
gayrimenkulde projesine aykırı yapılan imalat ve tadilatların yıktırılmasına ve
davacıların 11.000,00 YTL para cezası ile cezalandırılmasına, 3194 sayılı İmar
Kanunu’nun 32. ve 42. maddeleri uyarınca karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından davacılara,
Gelir ?ube Müdürü imzalı 15.5.2006 tarihini taşıyan bir ödemeye çağrı mektubu
gönderilmiştir. Bu belgede, Belediye Encümenin anılan kararıyla davacıların
adlarına ceza kesildiği, borcun ödenmesi gerektiği, aksi halde 6183 sayılı
Yasanın ilgili hükümlerine göre işlem yapılacağı bildirilmiş, belgenin sonunda
da "Bu mektup bilgi mahiyetinde olup, hukuki bir özellik taşımamaktadır" ibaresi
yazılmıştır.
Davacılar vekili, kendilerine
27.4.2006 gün ve 2296 sayılı Encümen Kararının tebliğ edilmediğini belirterek,
para cezası öngören ödemeye çağrı mektubunun iptali istemiyle 26.5.2006
tarihinde adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.
{Başkanlık yazısı üzerine gönderilen
belgelerden; davacılar vekilinin 27.4.2006 gün ve 2296 sayılı Encümen Kararının
iptali istemiyle 1.8.2006 tarihinde ayrıca dava açtığı, uyuşmazlığın, Ankara 8.
İdare Mahkemesinin E: 2006/1998 sayılı dava dosyasına kayden görülmekte olduğu
anlaşılmıştır.}
ANKARA 2. SULH CEZA MAHKEMESİ;
6.7.2006 gün ve E: 2006/782 D.İş, K: 2006/782 D.İş sayı ile, Anayasa
Mahkemesinin 1.3.2006 tarihinde aldığı kararla Kabahatler Yasasının 3. maddesini
iptal etmesi karşısında yapılan değerlendirme sonucunda; davaya konu idari para
cezasının, İmar Yasasına aykırılıktan dolayı davalı Belediyece verilmiş olduğu,
2001 yılında Anayasa Mahkemesince İmar Yasasına aykırılıktan dolayı verilen
idari para cezalarına karşı başvuru yolunun Sulh Ceza Mahkemesi olduğunu
gösteren hükmün iptal edilmesi karşısında ve Anayasa Mahkemesinde açıkça başvuru
yolu olarak idari para cezalarına karşı İdare Mahkemesini görevli kılan kararı
karşısında mahkemelerinin görevsizliğine karar verilmesi hususunda mahkememize
tam bir kanaat oluştuğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar,
kesinleşmiştir.
Davacılar vekili, bu kez, aynı istemle
25.7.2006 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.
ANKARA 8. İDARE MAHKEMESİ; 15.8.2006
gün ve E: 2006/1822 sayı ile, davanın, davacıya davalı idarece 15.5.2006 gün ve
3661 sayı ile verilen 11.000,00 YTL' lik para cezasının iptali istemiyle açılmış
olduğu; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. maddesinde, "bu Kanunun genel
hükümleri diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanır" denilmiş olduğu,
Kanun'un genel hükümleri arasında yer alan 27. maddesinin 1 numaralı bendinde,
idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırımlara
karşı yapılacak itirazlarda Sulh Ceza Mahkemesinin genel görevli kılındığı;
Anayasa Mahkemesinin, 1.3.2006 tarihinde vermiş olduğu kararında Kanunun 3.
maddesini iptal ettiği ve idari para cezalarına karşı açılan davalarda görevli
yargı merciin İdari Mahkemeleri olduğuna karar verdiği ancak, yasama organına
gerekli düzenlemeleri yapmak için süre tanıdığı ve iptal kararının Resmî
Gazete’de yayımlanmasından başlayarak 6 ay sonra yürürlüğe gireceğine karar
vermiş olduğundan bu aşamada mahkemelerinin görevsiz bulunduğu; dosyanın
incelenmesinden, davacıya Çankaya Belediyesi Başkanlığı tarafından 15.6.2006 gün
ve 3661 sayı ile verilen 11.000,00 YTL'lik para cezasının iptali istemiyle
bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı; bu durumda mevzuat hükümleri ve
Anayasa Mahkemesinin kararının birlikte değerlendirilmesi sonucunda bakılmakta
olan davanın görüm ve çözümünde görevli yargı yerinin idari yargı değil adli
yargı olduğu; açıklanan nedenlerle; Mahkemelerinin görevsizliğine, 2247 sayılı
Uyuşmazlık Mahkemesi'nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi
uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık
Mahkemesi'ne gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık
Mahkemesi'nce karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün,
Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Erdoğan BUYURGAN, Habibe
ÜNAL, O. Cem ERBÜK, Serdar AKSOY ve Coşkun GÜNGÖR’ün katılımlarıyla yapılan
7.4.2008 günlü toplantısında;
I - İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247
sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince
anılan Yasanın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin
herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri
arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar
verildi.
II - ESASIN İNCELENMESİ:
Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu
yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca
görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BE?İNCİ ile Danıştay Savcısı
Gülen AYDINO?LU’nun davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü
açıklamaları da dinlendikten sonra GERE?İ GÖRÜ?ÜLÜP DÜ?ÜNÜLDÜ:
Dava, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32.
ve 42. maddesi uyarınca tesis edilen yıkım ve para cezasına ilişkin Belediye
Encümeni Kararının bildirimine yönelik davacılara gönderilen ödemeye çağrı
mektubunun iptali istemiyle açılmıştır.
Uyuşmazlık Mahkemesi’nce; 3194 sayılı
Yasa’nın 42. maddesine göre verilen idari para cezasının 5326 sayılı Kanun’un
16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 3194 sayılı
İmar Kanunu’nda idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin
gösterilmediği, ancak idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı
kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş
olması halinde idari para cezasına ilişkin kararın hukuka aykırılığı iddiasının
da, idari yargı yerinde görüleceğinin kuşkusuz olduğu belirtilerek; Kabahatler
Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesi ve aynı Kanunun 27. maddesine
5560 sayılı Kanun’la eklenen sekizinci fıkra hükmü bir arada
değerlendirildiğinde, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca verilen
para cezasına karşı açılan davalar, idari yargının görev alanında görülmektedir.
Öte yandan, 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1. maddesinde; Devlete, il özel
idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine
ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli; gecikme zammı, faiz
gibi fer'i amme alacakları... hakkında bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı
belirtilmiş, 54. maddesinde ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının
tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı öngörülmüş, 55. maddesinde ise ödeme
emrinin nasıl düzenleneceği, hangi hususları kapsayacağı açıklanmıştır. Anılan
kanunun 54. maddesinden başlayan ve "Amme alacağının cebren tahsili" başlığını
taşıyan cebri tahsil yöntemlerinin ilk aşamasını "Ödeme emri" oluşturmakta ve
ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmedikçe haciz yoluna başvurulması olanağı
bulunmamaktadır.
Olayda, idare tarafından davacılara,
Gelir ?ube Müdürü tarafından imzalanan 15.5.2006 günlü "ödemeye çağrı
mektubu"nun gönderildiği; bu belgede, Belediye Encümenin 27.4.2006 gün ve 2296
sayılı kararıyla, davacıların adlarına ceza kesildiği, borcun ödenmesi
gerektiği, aksi halde 6183 sayılı Yasanın ilgili hükümlerine göre işlem
yapılacağının belirtildiği, sonunda da "Bu mektup bilgi mahiyetinde olup, hukuki
bir özellik taşımamaktadır" ibaresinin yazıldığı görülmüştür.
Davacılar vekili tarafından anılan
işlemin iptali istemiyle dava açılmış ise de; bu cezanın, 6183 sayılı Kanunun
55. maddesinde belirtilen ödeme emri niteliğinde tanzim edilmediği; mahkemelerin
ise davanın konusu olarak, "para cezasını" esas alarak hüküm kurdukları
anlaşılmıştır.
Bu durumda, yıkım ve para cezasına
ilişkin Belediye Encümeni Kararının iptali istemiyle açılan ve yargılaması İdare
Mahkemesinde devam eden işlemin bildirimi niteliğinde olan, 6183 sayılı Yasada
öngörülen Ödeme Emrini niteliğini taşımayan ödemeye çağrı mektubunun iptali
istemiyle açılan davanın çözümünde, idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna
varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Ankara 8. İdare
Mahkemesince yapılan başvurunun reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Davanın çözümünde İDARİ
YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 8. İdare Mahkemesi’nce 15.8.2006
gün ve E:2006/1822 sayı ile yapılan BA?VURUNUN REDDİNE, 7.4.2008 gününde
OYBİRLİ?İ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Uyuşmazlık
Mahkemesi Kararları (Hukuk Bölümü)
Tıklayınız
Uyuşmazlık
Mahkemesi Kararları (Ceza Bölümü)
Tıklayınız