Danıştaya temyiz başvurusu için 60 YTL
Yürütmenin durdurulmasına ilişkin itirazlar dahil Bölge idare mahkemesine
itirazlarda 40 YTL harç gelerek yargıya gitmek palalılaştı. Çok yüksek miktarda
gelen bu harçlar nedeniyle davacıların yargı hizmetinden yararlanmaktan
vazgeçmeyeceği açık ise de....
"IV. Temyiz ve itiraz harçları:
a) Yargıtay ve Danıştay’a yapılacak
temyiz başvurularında 60 YTL
b) Yürütmenin durdurulmasına ilişkin
itirazlar dahil olmak üzere
Bölge Adliye ve Bölge İdare
Mahkemelerine itirazen yapılacak
başvurularda
40 YTL
c) Ağır Ceza Mahkemelerine itirazen
yapılacak başvurularda 30 YTL",
HARÇLAR KANUNU GENEL TEBLİ?İ (SERİ NO: 56)
Kapsam
Bilindiği gibi, 6/6/2008 tarihli ve 26898 mükerrer sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5766 sayılı "Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunda Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun"un 11 ile 15 inci maddelerinde 492 sayılı Harçlar Kanununa ilişkin
düzenlemeler yapılmıştır.
Bu Tebliğde, Harçlar Kanunu uygulamasına ilişkin olarak 5766 sayılı
Kanunla getirilen düzenlemelere yönelik açıklamalara yer verilmiştir.
I - 492 SAYILI HARÇLAR KANUNUNDA YAPILAN DE?İ?İKLİKLER
A - 42 nci maddede yapılan
değişiklikler
5766 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (a) bendi ile, 492 sayılı
Harçlar Kanununun 42 nci maddesinin ikinci fıkrası;
"Menkul ve gayrimenkul mallar hakkında alım, satım, taahhüt ve
rehinle ilgili her nevi mukavele, senet ve kâğıtlarda değer gösterilmesi
mecburidir. Rehin bordroları ile kamu idarelerine verilmek üzere ilgili
mevzuatla belirlenen kurallara uyulacağına ilişkin olarak düzenlenen
taahhütnameler hakkında bu hüküm uygulanmaz."
şeklinde değiştirilmiştir.
Yapılan düzenleme ile, kamu idarelerine verilmek üzere ilgili
mevzuatla belirlenen davranış kurallarına uyulacağına ilişkin olarak düzenlenen
taahhütnameler, değer gösterilmesi gereken işlemler kapsamından çıkarılmıştır.
Bu çerçevede, davranış kurallarına uyulacağına ilişkin olarak
düzenlenen taahhütnamelerin, belli bir değer ihtiva etmemeleri halinde maktu
esasa göre; değer gösterilmesi zorunlu olmamakla birlikte, belli bir değeri
ihtiva etmeleri halinde ise nispi esasa göre harca tabi tutulması gerekmektedir.
B- 59 uncu maddede yapılan
değişiklikler
5766 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (b) bendi ile, 492 sayılı
Kanunun 59 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan "Genel ve
katma bütçeli dairelerle" ibaresi "Genel ve özel bütçeli idarelerle",
(l) bendinde yer alan "ek 1 inci" ibaresi "ek 2 nci" olarak
değiştirilmiş ve (r) bendi madde metninden çıkarılmıştır.
5766 sayılı Kanunun 15 inci maddesi ile de, 2/3/1984 tarihli ve
2985 sayılı Toplu Konut Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"EK MADDE 12- Toplu Konut İdaresi
Başkanlığı, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu ve 492 sayılı Harçlar Kanunu
uygulaması açısından özel bütçeli idareler kapsamında değerlendirilir."
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile bütçe türleri
açısından "katma bütçe" uygulamasına son verildiğinden, yapılan düzenleme ile
492 sayılı Harçlar Kanununun 59 uncu maddesinde yer alan "katma bütçe" ibaresi
"özel bütçe" olarak değiştirilerek, 492 sayılı Harçlar Kanunu 5018 sayılı Kanun
ile uyumlu hale getirilmiştir.
2985 sayılı Toplu Konut Kanununa eklenen madde ile Toplu Konut
İdaresi Başkanlığının, 492 sayılı Harçlar Kanunu uygulaması açısından özel
bütçeli idarelere tanınan imkanlardan yararlanması sağlanmıştır. Bu suretle,
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı 492 sayılı Harçlar Kanununun 59 uncu maddesinin
(a) ve (j) bentleri kapsamında yapacağı işlemlerde tapu harcından bağışık
tutulacaktır.
Gayrimenkul alım-satımlarında olduğu gibi, karşılıklı harç
mükellefiyeti doğuran tapu işlemlerinde söz konusu hüküm münhasıran Toplu Konut
İdaresi Başkanlığına uygulanacak olup, karşı tarafa ait olan harç tahsil
edilecektir.
492 sayılı Kanunda özel bütçeli kuruluşlara yönelik olarak başka
bir istisna veya muafiyet hükmü bulunmadığından, Toplu Konut İdaresi
Başkanlığının Kanunun 59 uncu maddesinin (a) ve (j) bentleri kapsamı dışında
kalan işlemlerinde harç aranılacaktır.
Ayrıca, 492 sayılı Harçlar Kanununun 59 uncu maddesinin (r)
bendinde yer alan Toplu Konut İdaresi Başkanlığının işlemlerine yönelik olarak
istisna hükmü, mükerrerliğin önlenmesi amacıyla yürürlükten kaldırılmıştır.
C - 63 üncü maddede yapılan değişiklikler
5766 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (c) bendi ile, 492 sayılı
Kanunun 63 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu ve kadastro harcı,
emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan edilen devir ve iktisap bedeli
üzerinden hesaplanır.
Tapuda yapılan işlemden sonra, emlak
vergisi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin veya beyan
edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının tespit edilmesi
halinde, aradaki farka isabet eden harç ikmalen veya re’sen tarh edilir. Bu
suretle tarh edilecek tapu ve kadastro harcı için, 213 sayılı Vergi Usul
Kanununda yer alan vergi ziyaı cezası % 25 nispetinde uygulanır. Takdir
komisyonu kararlarına istinaden bu fıkra uyarınca tarhiyat yapılamaz."
Yapılan düzenleme ile, gayrimenkul devir ve iktisaplarında gerçek
alım-satım bedeli üzerinden tapu harcı tahsil edilmesi esasına geçilmiştir. Söz
konusu değişiklik, münhasıran gayrimenkul devir ve iktisaplarına yönelik
olduğundan, (4) sayılı tarifenin diğer bentlerine göre yapılacak tapu
işlemlerinde ilgili bentte gösterilen değer üzerinden tapu harcı
hesaplanacaktır.
Bu itibarla, 6/6/2008 tarihinden itibaren, yapılacak gayrimenkul
devir ve iktisaplarında gerçek alım-satım bedelinin tapu işlemine
yansıtılmadığının tespit edilmesi halinde, alıcı ve satıcı adına cezalı tarhiyat
yapılacaktır. Tapuda işlem yapıldıktan sonra, harcın gerçek alım-satım
bedelinden daha düşük bir bedel üzerinden beyan edilip ödendiğinin tespiti
halinde, aradaki farka isabet eden harç, %25 oranında vergi ziyaı cezası ile
birlikte tahsil edilecektir.
Alıcı ve satıcıların cezalı tarhiyatla karşılaşmamaları için,
tapuda yapılacak gayrimenkul devir ve iktisap işlemlerinde gerçek alım-satım
bedelinin beyan edilmesine özen göstermeleri gerekmektedir.
Kanun hükmü uyarınca, gayrimenkul devir ve iktisaplarında, gerçek
alım-satım bedelinin tespitine ilişkin takdir komisyonu kararlarına dayalı
tarhiyat yapılamayacaktır.
Örnek 1 : (A) şahsı, elinde bulunan gayrimenkulü (B) şahsına
12/6/2008 tarihinde 100.000 YTL karşılığında satmıştır. Söz konusu gayrimenkulün
emlak vergisi değeri 40.000 YTL dir. Taraflar, tapuda alım-satım bedelini 70.000
YTL olarak beyan ederek, bu tutar üzerinden tapu harcı ödemişlerdir.
Yapılan işlemin tapu harcı uygulaması açısından
değerlendirilmesi:
Alım-satım işlemi için beyan edilmiş olan 70.000 YTL, emlak vergisi
değerinin üzerinde olmakla birlikte, gerçek alım-satım bedeli olmadığından,
gerçek alım-satım bedeli idarece tespit edilerek aradaki fark matrah (100.000
YTL - 70.000 YTL =30.000 YTL) üzerinden alıcı ve satıcı adına cezalı harç
tarhiyatı yapılacaktır.
Örnek 2 : (A) şahsı konut almak üzere, halihazırda arsa olan
gayrimenkul üzerinde tesis edilen kat irtifakı sonucu ortaya çıkan arsa payını
(B) şahsından 20/6/2008 tarihinde 300.000 YTL karşılığı satın almıştır. Söz
konusu arsa payının emlak vergisi değeri 5.000 YTL olup, tapuda bu değer (5.000
YTL) üzerinden harç ödenmiştir.
Yapılan işlemin tapu harcı uygulaması açısından değerlendirilmesi:
Burada, üzerine kat irtifakı tesis edilmiş arsaya inşa edilecek
binaya ait bağımsız bölüme isabet eden arsa payının satışı söz konusu olup, arsa
payı satışının inşaatı tamamlanmış konut satışından bir farkı bulunmamaktadır.
Dolayısıyla, arsa payı vasfındaki gayrimenkulün alım-satımında alıcı ve satıcı
gerçek satış bedeli üzerinden harç ödeyecektir.
Örneğimizde; beyan edilen değer, arsa payı için belirlenen emlak
vergisi değeri olmakla birlikte, gerçek alım-satım bedelini yansıtmamaktadır.
Dolayısıyla, gerçek alım-satım bedeli ile emlak vergisi değeri arasındaki fark
matrah (300.000 - 5.000 =295.000 YTL) üzerinden alıcı ve satıcı adına cezalı
tapu harcı tarhiyatı yapılacaktır.
D- 123 üncü maddede yapılan değişiklikler
5766 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (ç) bendi ile, 492 sayılı
Kanunun 123 üncü maddesinin son fıkrasında yer alan "harca tabi tutulmaz."
ibaresi "bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır." şeklinde
değiştirilmiştir.
492 sayılı Kanunun 123 üncü maddesinin son fıkrasında Esnaf ve
Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri ile (Bu kooperatifler ile Kredi
Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim ?irketi tarafından bankalardan
kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler dahil) bankalar, yurt dışı
kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini
ve bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemlerde harç
aranılmayacağı hükme bağlanmıştır.
Kanunda sayılan kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini,
teminatları ve geri ödenmelerine ilişkin olarak noterde, tapuda, yargıda ve
icrada yapılacak işlemlerden harç aranılmaması gerekmektedir. Ancak, kredilerin
geri dönüşüne ilişkin icra işlemlerinde söz konusu istisna hükmünün yargı
harçlarını kapsayıp kapsamadığı hususunda icra dairelerinde tereddütler
yaşanmıştır. Yapılan bu düzenleme ile, kredilere ilişkin 123 üncü maddede yer
alan istisna hükmü daha açık bir şekilde vurgulanarak, söz konusu işlemlerin
hiçbir şekilde harca tabi tutulmayacağı belirtilmiş ve yargı harcı açısından
uygulamada oluşan tereddütlerin ortadan kaldırılması sağlanmıştır.
II- 492 SAYILI HARÇLAR KANUNUNA EKLİ
TARİFELERDE YAPILAN DE?İ?İKLİKLER
A - (1) Sayılı Tarifede Yapılan Değişiklikler
5766 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (d) bendi ile, 492 sayılı
Harçlar Kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin "A) Mahkeme Harçları" bölümünün
sonuna;
"IV. Temyiz ve itiraz harçları:
a) Yargıtay ve Danıştay’a yapılacak
temyiz başvurularında 60 YTL
b) Yürütmenin durdurulmasına ilişkin
itirazlar dahil olmak üzere
Bölge Adliye ve Bölge İdare
Mahkemelerine itirazen yapılacak
başvurularda
40 YTL
c) Ağır Ceza Mahkemelerine itirazen
yapılacak başvurularda 30 YTL",
B - (3) Sayılı Tarifede Yapılan
Değişiklikler
5766 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (e) bendi ile, 492 sayılı
Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı tarifenin "I- Başvurma harcı" başlıklı
bölümüne;
"c) Danıştay’a temyiz
başvurularında 60
YTL
d) Bölge İdare Mahkemesine itirazen
yapılan başvurularda 40 YTL",
fıkraları eklenmiştir.
Yapılan düzenleme ile, daha önce 492 sayılı Harçlar Kanununda yer
almayan adli ve idari yargıya ilişkin temyiz ve itiraz başvuruları harç
kapsamına alınmıştır. Söz konusu başvurular için "başvuru harcı" ihdas edilerek,
yargı organlarının daha hızlı ve verimli çalışmasına imkan sağlanmıştır.
C - (8) Sayılı Tarifede Yapılan Değişiklikler
5766 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (f) bendi ile 492 sayılı
Harçlar Kanununa bağlı (8) sayılı tarifenin sonuna aşağıdaki madde eklenmiştir.
"XII- Transfer fiyatlandırması ile ilgili yöntem belirleme
anlaşması harçları:
1- Başvuru
harcı
25.000 YTL
2- Yenileme harcı
20.000 YTL"
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin beşinci
fıkrasında, "İlişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında
uygulanacak fiyat veya bedelin tespitine ilişkin yöntemler, mükellefin talebi
üzerine Maliye Bakanlığı ile anlaşılarak belirlenebilir. Bu şekilde belirlenen
yöntem, üç yılı aşmamak üzere anlaşmada tespit edilen süre ve şartlar dahilinde
kesinlik taşır." hükmü yer almaktadır.
Buna göre, uygulayacağı yöntem konusunda tereddüdü bulunan
mükelleflerin gerekli bilgi ve belgelerle birlikte Maliye Bakanlığına başvurarak
belli bir dönem için yöntem tespiti talebinde bulunabilmesi mümkündür. Yapılan
düzenlemeyle, söz konusu anlaşma sürecine ilişkin başvuru ve yenileme işlemleri
harca tabi tutulmuştur.
Tebliğ olunur.