İMAR PLANI DE?İ?İKLİKLERİNDE PLAN MÜELLİFİNİN GEREKÇELİ UYGUN GÖRÜ?ÜNÜN ALINMASI
Tarih: 27.02.2007 Saat: 22:10
Konu:


imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku

Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi İDARİ DAVA DAİRELERİ 2004 552 2001 380 06/05/2004 KARAR METNİ İMAR PLANI DE?İ?İKLİKLERİNDE PLAN MÜELLİFİNİN GEREKÇELİ UYGUN GÖRÜ?ÜNÜN ALINMASININ, 5846 SAYILI YASANIN UYGULANMASI VE PLANIN "ESER" OLARAK KORUNMASI AMACINI TA?IDI?INDAN, YAPILAN DÜZENLEMEDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADI?I HK.< Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Vekili : Av. ? Karşı Taraf (Davalı) : Bayındırlık ve İskan Bakanlığı İstemin Özeti : Danıştay Altıncı Dairesinin 22.1.2001 günlü, E:1999/6436, K:2001/382 sayılı ret kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Aylin Bayram'ın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Aynur ?ahinok'un Düşüncesi: 2.9.1999 günlü 23804 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, imar planı yapılması ve değişikliklerine ait esaslara dair yönetmelikte değişiklik yapılması hakkındaki yönetmeliğin 2. ve 8.maddesinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Danıştay 6.Dairesinin 22.1.2001 günlü E:1999/6436, K:2001/382 sayılı kararı davacı tarafından temyiz edilmiş ise de; 3194 sayılı Yasada belirtilen kurallara aykırı olmayarak sadece uygulamada karşılabilecek sorunlara çözüm getirmek amacıyla yapılan yönetmelik değişikliğinde hukuka aykırılık bulunmadığı gibi temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlarda Daire kararının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddiyle temyiz konusu kararın onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17. maddesine göre davacıların duruşma istemi kabul edilmeyerek dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, 2.9.1999 günlü, 23804 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılması Hakkındaki Yönetmeliğin 2. ve 8. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır. Danıştay Altıncı Dairesi 22.1.2001 günlü, E:1999/6436, K:2001/382 sayılı kararıyla; 3194 sayılı Yasanın 5. maddesinde nazım imar planı, uygulama imar planı ve çevre düzeni planlarının ayrı ayrı tanımlandığı, planlama kademeleri başlıklı 6. maddesinde, planların kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları, imar planlarının ise nazım imar planları ve uygulama imar planları olarak hazırlanacağının belirtildiği, aynı Yasanın 8. maddesinde de imar planlarının nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana geldiği, mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan yerlerin nazım imar ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceğinin hükme bağlandığı, 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 6. maddesinin (b) bendinde, büyükşehir nazım imar planlarını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak, ilçe belediyelerinin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları tatbikat imar planlarını onaylamak ve uygulanmasını denetlemenin büyükşehir belediyelerinin görevleri arasında sayıldığı, anılan Kanun maddelerinden anlaşılacağı üzere planların bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademelendirildiği, belediyelere belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları dışında herhangi bir planı yapmak ya da onaylamak yetkisinin verilmediği, bu durumda, dava konusu Yönetmeliğin 2. maddesinde, ölçek belirtilerek çevre düzeni planlarının nazım imar planlarından ayrı olarak değerlendirilmesine ve nazım imar planlarının 1/2000 veya 1/5000 ölçekte düzenlenen planlar, çevre düzeni planlarının ise 1/100000, 1/50000, 1/25000 ölçekte Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yapılan ve onaylanan planlar olduğu şeklinde düzenleme getirilmesine ilişkin uyuşmazlığa konu yönetmelik hükümlerinde hukuka aykırılık görülmediği, öte yandan, 3194 sayılı İmar Kanununun 7. maddesinde, mevcut planların yerleşmiş nüfusa yetersiz olması durumunda veya yeni yerleşme alanlarının acilen kullanmaya açılmasını temin için belediyeler veya valiliklerce yapılacak mevzii imar planlarına veya imar planı olmayan yerlerde Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelik esaslarına göre uygulama yapılacağının hükme bağlandığı, bu hükme uygun olarak da dava konusu yönetmelikte mevzii imar planının tanımının yapıldığı ve konuya açıklık getirildiği, uygulamada kolaylık sağlandığı, bu durumda, 3194 sayılı İmar Kanununda mevzii imar planı tanımına yer verilmediği, yönetmelikle getirilen tanımın anılan Kanunun lafzına ve ruhuna aykırı olduğu iddiasının hukuki dayanağının bulunmadığı; uyuşmazlığa konu Yönetmeliğin 8. maddesiyle İmar Planı Yapılması ve Değiştirilmesine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 21. maddesinin 1. fıkrasına "plan müellifinin gerekçeli uygun görüşünün alınması şarttır." şeklinde bir bent eklenmesine gelince; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 1. maddesinde, genel anlamda "eser" tanımının yapıldığı, 2. maddesinin 3. fıkrasında, her nevi planların fikir ve sanat eseri sayıldığı, 16. maddesinin 1. fıkrasında da, eser sahibinin izni olmadıkça eserde veyahut eser sahibinin adında kısaltmalar, ekleme ve başka değiştirmeler yapılamayacağının hükme bağlandığı, bu hükümler uyarınca mimari projenin teknik ve bilimsel fikir eseri olarak korunduğu, eser sahibinin izni olmadıkça plan değişikliği yapılamayacağı, planda değişiklik yapılabilmesi için plan müellifinin muvafakatının alınması gerektiğinin açık olduğu, bu durumda, 5846 sayılı Yasada belirtilen düzenlemenin uygulanması ve Yasa kapsamında bulunan planın eser olarak korunması amacıyla plan müellifinin gerekçeli uygun görüşünün alınmasının şart olduğunun düzenlemesi yolundaki yönetmelik maddesinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, 22.1.2001 günlü, E:1999/6436, K:2001/382 sayılı bu kararı temyiz etmekte ve nazım imar planı yapma yetkisinin belediyelerde olduğu ve nazım imar planlarının 1/50000 ve 1/25000 ölçekli planları da kapsadığı, değişiklik uyarınca mevzi imar planı hazırlanması ve uygulanmaya konulmasında yetki karmaşasının ortaya çıkacağı, bu konuda yasada altyapının bulunmadığı, müellifçe hazırlanan planların kabul ve onayından sonra ilanla kamu malı olması nedeniyle müellifin eseri sayılamayacağı iddialarıyla bozulmasını istemektedir. 8.5.2003 günlü, 25102 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 2. maddesinin (h) bendinde, kalkınma planları ve bölge planları temel alınarak çevre düzeni planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak ve uygulanmasını sağlamanın Çevre ve Orman Bakanlığı'nın görevlerinden olduğu, yine, Yasa'nın 10. maddesinin (c) bendinde, Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü'nün, ... çevre düzeni planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak, uygulanmasını sağlamakla görevli olduğu hükme bağlanmış ise de, adı geçen Yasa'nın yayınlandığı 8.5.2003 tarihinde yürürlüğe girmekle bu tarihten itibaren hüküm ifade ettiği ve Yasa'ya 4864 sayılı Yasa'nın 11. maddesi ile 29.5.2003 tarihinde eklenen Geçici 6. maddesinde yer alan " 2 nci maddenin (h) bendinde ve 10 uncu maddenin (c) bendinde belirtilen, kalkınma, bölge ve metropoliten imar planlarına uygun olarak yapılan 1/25000 ölçekli çevre düzeni planları ve bunlara ait değişikliklerle ilgili olarak, 8.5.2003 tarihinden önce onaylanmak üzere Bayındırlık ve İskan Bakanlığına intikal ettirilmiş bulunan planlarla ilgili iş ve işlemler, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca tamamlanarak onaylanır." hükmü gözönünde bulundurulduğunda, dava konusu Yönetmeliğin 2. maddesinde ölçek belirtilmek suretiyle çevre düzeni planının Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yapılan ve onaylanan planlar olarak tanımlanmasında işlem tarihindeki mevzuat hükümlerine aykırılık görülmemiştir. Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddine, Danıştay Altıncı Dairesinin 22.1.2001 günlü, E:1999/6436, K:2001/382 sayılı kararının onanmasina, 6.5.2004 günü oybirliği ile karar verildi. (DAN-KAR-DER; SAYI:6) B?/ÖEK





Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=149