Çevre
Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca tesis edilen faaliyetin durdurulmasına ilişkin
işleme karşı 2577 sayılı Yasa'nın 7. maddesinde düzenlenen genel hükümler
uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açılması gerektiği
hakkında.
T.C.
D A N I ?
T A Y
Altıncı
Daire
Esas No
: 2003/1756
Karar No
: 2004/5882
Özeti
: Çevre Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca tesis edilen faaliyetin durdurulmasına
ilişkin işleme karşı 2577 sayılı Yasa'nın 7. maddesinde düzenlenen genel
hükümler uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açılması
gerektiği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan:
…
Vekili : Av. …
Karşı Taraf
: Giresun
Valiliği
İstemin Özeti
: Ordu
İdare Mahkemesinin 15.8.2002 günlü, E:2002/522, K:2002/520 sayılı kararının usul
ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti
: Savunma
verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Özlem ?imşek'in Düşüncesi:
2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 14. maddesinde düzenlenen gürültü yasağına
aykırılık nedeniyle anılan Kanunun 15. maddesi uyarınca davacıya ait briket
ocağının faaliyetinin durdurulmasına karar verildiği, İdare Mahkemesince'de
anılan işlemin öğrenilme tarihinden itibaren yine Kanunun 25. maddesi uyarınca 7
gün içinde dava konusu edilmediğinden bahisle davanın süreaşımı yönünden reddine
karar verildiği anlaşılmaktadır.
2872 sayılı Yasa'nın 25. maddesinde öngörülen 7 günlük süre; 20, 21
ve 22. maddelerde düzenlenen ve Yasa'da belirtilen yasaklara aykırı hareket eden
veya yükümlülükleri yerine getirmeyenlere verilecek olan para cezaları için
getirilen özel bir dava açma süresidir. Faaliyetin durdurulmasına ilişkin işlem
için bu Kanun kapsamında özel dava açma süresi belirlenmediğinden, 2577 sayılı
Yasa'nın 7. maddesindeki 60 günlük dava açma süresi uygulanacaktır.
Dava konusu olayda, davacının 60 günlük dava açma süresi içinde dava
açtığı anlaşıldığından aksi yöndeki idare mahkemesi kararının bozulması
gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Cem Erbük'ün Düşüncesi:
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında
anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, Giresun, Görele İlçesi, Bahçelievler Mahallesi, Çorakçı yolu
üzerindeki davacıya ait briket ocağının faaliyetinin 2872 sayılı Çevre
Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca 3 gün süreyle durdurulmasına ilişkin 3.6.2002
günlü, 330 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dosyanın
incelenmesinden dava konusu işlem uyarınca davacıya ait briket ocağının
faaliyetinin 24.6.2002 tarihinden geçerli olmak üzere üç gün süreyle
durdurulduğu, faaliyetin durdurulmasına ilişkin 24.6.2002 tarihli tutanağın
düzenlendiğinin anlaşıldığı, 2872 sayılı Yasa'nın 25. maddesi uyarınca idari
cezalara karşı 7 gün içinde dava açılması gerektiği davacının ise engeç
işyerinin faaliyetinin durdurulduğu 24.6.2002 tarihinde haberdar olduğu dava
konusu işleme karşı en son 1.7.2002 tarihinde dava açması gerekirken bu süre
geçtikten sonra 18.7.2002 tarihinde açmış olduğu gerekçesiyle davanın süreaşımı
yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
2872 Sayılı Çevre Kanunu'nun 3. Bölümünde "Çevre Korunmasına İlişkin
Önlemler ve Yasaklar"a yer verilmiş, bu kapsamda 14. madde de, kişilerin huzur
ve sükununu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde yönetmelikte belirlenen
standartlar üzerinde gürültü çıkarılmasının yasak olduğu, fabrika, atölye,
işyeri, eğlence yeri, hizmet binaları, konutlar ve ulaşım araçlarında gürültünün
asgariye indirilmesi için gerekli önlemlerin alınacağı hükme bağlanmıştır. 15.
maddede de, verilen süreye karşın bu Kanundaki yasaklara aykırı hareket eden
veya Kanunda belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyenlerin faaliyetlerinin
durdurulacağı düzenlenmiştir.
Diğer taraftan aynı Kanunun 5. Bölümünde ise "Cezai Hükümler"e yer
verilmiş, bu kapsamda 20, 21 ve 22. maddelerde, 3. Bölümde değinilen yasaklara
aykırı hareket eden veya belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyenlere para
cezası uygulanması öngörülmüş, 25.maddede ise, para cezalarına karşı cezanın
tebliğinden itibaren 7 gün içinde dava açılabileceği kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yeralan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, İdarece,
Yasa'nın 14. maddesinde düzenlenen gürültü yasağına aykırı hareket edilmesi
halinde 15. madde uyarınca faaliyetin durdurulması yolunda işlem tesis
edebileceği gibi, 20. madde uyarınca da ayrıca para cezası verebileceği açıktır.
Bu bağlamda, faaliyetin durdurulmasına ilişkin dava konusu işleme
karşı anılan Yasa'da ayrı bir dava açması süresi gösterilmediğinden 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde düzenlenen genel hükümler
uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekmektedir.
Olayda da, gürültü yasağına aykırılık nedeniyle faaliyetin
durdurulmasına ilişkin işlemin işyerinin kapatıldığı 24.6.2002 tarihinde
öğrenildiğinin kabulüyle yasal süre içinde 18.7.2002 tarihinde dava açıldığı
anlaşıldığından aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Ordu İdare Mahkemesinin 15.8.2002 günlü,
E:2002/522, K:2002/520 sayılı kararının bozulmasına, 10.120.000.- lira karar
harcı ile fazladan yatırılan 7.530.000.- lira harcın temyiz isteminde bulunana
iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 22.11.2004 gününde
oybirliğiyle karar verildi.