Yeni Sayfa 10
3194 sayılı
İmar Kanunu uyarınca verilen para cezasından kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde
idari yargının görevli olduğu, söz konusu para cezasının 5326 sayılı Kabahatler
Kanunu kapsamına girmediği hk.
Yeni Sayfa 11
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
ALTINCI
DAİRE
2007
438
2006
1498
30/01/2007
KARAR METNİ
3194 sayılı
İmar Kanunu uyarınca verilen para cezasından kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde
idari yargının görevli olduğu, söz konusu para cezasının 5326 sayılı Kabahatler
Kanunu kapsamına girmediği hk.
Danıştay
Altıncı Dairesinin 30.1.2007 gün ve E:2006/1498, K:2007/438 sayılı kararı.
Temyiz İsteminde Bulunan : ?.
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : Bodrum Belediye Başkanlığı
İstemin Özeti : Muğla İdare Mahkemesinin 18.8.2005 günlü, E:2005/1610,
K:2005/1168 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet Berberoğlu'nun Düşüncesi : Dava, 3194 sayılı İmar
Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin belediye
encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, uyuşmazlığın
çözümünde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu uyarınca adli yargının görevli
olduğundan bahisle 2577 sayılı Yasanın 15/1-a maddesi uyarınca davanın reddine
karar verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na 5560 sayılı Kanunla eklenen sekizinci fıkra
hükmü göz önüne alıdığında, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca
verilen para cezalarına karşı açılacak davaların çözümünde idari yargının
görevli olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.
Bu itibarla, temyiz isteminin kabulüyle idare mahkemesi kararının bozulması
gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Tülin Özgenç'in Düşüncesi : 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42.
maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan
davada, İdare Mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu
uyarınca adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddi
yolunda verilen kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 27. maddesine, 19.12.2006 günlü 26381 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanan 5560 sayılı Kanunun 34. maddesi ile eklenen sekizinci
fıkrada, idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile
ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması
halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu
işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği, hükme
bağlanmıştır.
Yine Anayasa Mahkemesinin 15.5.1997 günlü, E:96/72; K:97/51 sayılı kararı ile;
imar para cezalarına karşı cezanın tebliğinden itibaren yedi gün içinde sulh
ceza mahkemesine itiraz edilebileceğine ilişkin düzenleme, idarenin aynı yapı
için aldığı kararın bir bölümünün idari yargıda bir bölümünün adli yargıda
görülmesinin yargılamanın bütünlüğünü bozacağı gerekçesiyle iptal edilmiştir.
Bu durumda, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na 5560 sayılı Kanunla eklenen
sekizinci fıkra hükmü de gözönüne alındığında, imar para cezalarına karşı
açılacak davaların çözümünde idari yargının görevli olduğu sonucu ortaya
çıkmaktadır.
Açıklanan nedenle, temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği
düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine
ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare
Mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu uyarınca adli
yargının görevli olduğu gerekçesiyle 2577 sayılı Yasanın 15/1-a maddesi uyarınca
davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz
edilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 16. maddesinin birinci fıkrasında: kabahatler
karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların, idari para cezası ve idari
tedbirlerden ibaret olduğu hüküm altına alınmış, aynı Kanun'un 27. maddesine,
19.12.2006 günlü, 26381 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5560 sayılı Kanun ile
eklenen sekinci fıkrada, idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında
aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da
verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık
iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde
görüleceği kurala bağlanmış, bu maddenin gerekçesinde de bu hükümle, Kabahatler
Kanunu'ndaki düzenlemelerin ortaya çıkardığı bağlantı sorununa çözüm
getirilmesinin amaçlandığı belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesince, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesinin beşinci
fıkrasında yer alan cezalara karşı, cezanın tebliğ tarihinden itibaren yedi gün
içinde Sulh Ceza Mahkemesine itiraz edilebileceğine ililişkin düzenlemenin
iptali istemiyle açılan davaya yönelik olarak verilen 15.5.1997 günlü,
E:1996/72, K:1997/51 sayılı kararda da: bir idari işlemin bir bölümünün idari
yargının, diğer bir bölümünün ise adli yargının denetimine bırakılmasında, kamu
yararı bulunmadığı, zira bu işlemlerin, kamu gücünün kullanılmasıyla ilgili bir
idari işlemin devamı ve idari bir yasağa aykırı davranan kişiye idari bir
yaptırımın uygulanması niteliğinde olduğu, çıkacak uyuşmazlıkların çözümünde de
idari yargının yetkili olacağı, idarenin aynı yapı için aldığı kararın bir
bölümünün idari yargıda bir bölümünün adli yargıda görülmesinin yargılamanın
bütünlüğünü bozacağı, idari bir işlemin bölünerek bir bölümünün idari yargının
bir bölümünün de adli yargının denetimine bırakılmasında isabet bulunmadığı
belirtilmek suretiyle anılan düzenleme iptal edilmiştir.
Yukarıda belirtilen hususlar ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na 5560 sayılı
Kanunla eklenen sekizinci fıkra hükmü bir arada değerlendirildiğinde, 3194
sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca verilen para cezalarına karşı
açılacak davaların çözümünde idari yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Muğla İdare Mahkemesinin 18.8.2005 günlü, E:2005/1610,
K:2005/1168 sayılı kararının BOZULMASINA, 22,90 YTL. karar harcının temyiz
isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine
30.1.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KAR?I OY
Temyiz edilen İdare Mahkemesi kararında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi
bulunmadığından temyiz edilen mahkeme kararının onanması gerektiği oyuyla karara
katılmıyorum.
(DAN-DER; SAYI: 115)