Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı tebliğ tarihinden itibaren 60 g
Tarih: 27.02.2007 Saat: 01:26
Konu:


imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku

T.C. D A N I ? T A Y Onikinci Daire Esas No : 2003/873 Karar No : 2006/473 Özeti : Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde doğrudan dava açılması gerektiği, bu cezaya karşı yapılan itirazın dava açma süresini durduramayacağı hakkında. Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Başbakanlık-ANKARA Karşı Taraf : … Vekili : Av. … İsteğin Özeti : Ankara 7.İdare Mahkemesince verilen 16.7.2002 günlü, E:2001/247, K:2002/921 sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi : Yusuf Altıntaş Düşüncesi : İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür. Danıştay Savcısı : E.Nur Necef Düşüncesi : Ankara 7 nci İdare Mahkemesinin 16.7.2002 gün ve E:2001/247, K:2002/821 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. Uyuşmazlık; davacının Eti Holding A.?.nin bağlı ortaklığı Eti Krom A.?.Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi iken işlediği ileri sürülen disiplin suçu nedeniyle iki yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemle ilgilidir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7 nci maddesinde; idare mahkemelerinde dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde altmış gün olduğu ve bu sürenin yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı, 11 inci maddesinde ise; ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı öngörülmüştür. Öte yandan; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 135 inci maddesinde, Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına yapılabileceği, aylıktan kesme,kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet Memurluğundan çıkarma cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabileceği öngörülmüştür. Olayda da; davacıya dava konusu disiplin cezasının 31.7.2000 tarihinde tebliğ edildiği, davacının bu işleme karşı 8.8.2000 tarihinde itiraz ettiği itirazına cevap verilmemesi üzerine de 4.12.2001 tarihinde kayda giren dilekçe ile işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Bu durumda 2577 sayılı Yasanın 11 inci maddesini olaya uygulanıp uygulanamayacağının saptanmasında ise, 2577 sayılı Yasanın 11 inci maddesiyle getirilen, idari işlemin kaldırılması, geri alınması veya değiştirilmesi amacına yönelik olduğundan, disiplin cezalarıyla ilgili özel yasal düzenlemede aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya devlet memurluğundan çıkarılma cezalarına karşı kurul kararları kesin olup yapılan itiraz üzerine cezanın kaldırılması yolunda bir düzenlemeye de yer verilmemiştir, diğer bir anlatımla uyarma ve kınama cezası dışındaki disiplin cezalarının cezayı veren disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararıyla geri alınmasına değiştirilmesine yasal olanak bulunmadığından 31.7.2000 tarihinde tebliğ olunan disiplin cezasına karşı yapılan itirazın işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurmayacağından açılan davada süre aşımı bulunmaktadır. Belirtilen nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle aksi yöndeki mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü: Dava, davacının ETİ Krom A.?.Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmakta iken işlediği ileri sürülen fiili nedeniyle, 657 sayılı Yasa'nın 125/D-f ve Teşekkül Personel Yönetmeliğinin 88/ö maddeleri uyarınca 2 yıl süre ile kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Başbakanlık Disiplin Kurulunun 26.6.2000 günl ve 3 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır. Ankara 7.İdare Mahkemesinin 16.7.2002 günlü , E: 2001/247, K: 2002/921 sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden; davacının 7.8.1998 günlü iki adet belge düzenleyerek; bu belgelerle yöneticisi olduğu Genel Müdürlüğe dekapaj işi yapan firmaların yapmış olduğu gerçek iş miktarını, yapılan işten daha fazla iş yapmış gibi gösterdiğinden bahisle iki yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırıldığının anlaşıldığı, davacıya isnat olunan gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek eylemini 23 Nisan 1999 tarihinden önce 7.8.1998 tarihinde işlediği, disiplin cezasına esas alınan fiilin nitelik ve süre açısından 4455 sayılı Af Kanunun kapsamında kaldığı ve Af Kanunundan dolayı davacıya herhangi bir disiplin cezası verilmesinin sözkonusu olamayacağı gerekçesi ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. Davalı idare, İdare Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmekte ve kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde; idare mahkemelerinde dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde altmış gün olduğu ve bu sürenin yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı, 11. maddesinde ise; ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması,geri alınması,değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı düzenlenmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 135. maddesinde, Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına yapılabileceği, aylıktan kesme,kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet Memurluğundan çıkarma cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemin davacıya 31.7.2000 tarihinde tebliğ edildiği, davacının bu cezaya karşı 2.8.2000 günü itiraz ettiği ve itiraza idarece cevap verilmemesi üzerine Dairemizin 2003/1203 esas sayılı dosyasından anlaşıldığı üzere 4.12.2000 tarihinde disiplin cezasının iptali için dava açıldığı anlaşılmaktadır. 2577 sayılı Yasanın 11.maddesiyle getirilen başvuru hakkı, idari işlemin kaldırılması geri alınması veya değiştirilmesi amacına yönelik olduğundan, disiplin cezalarıyla ilgili özel düzenlemede aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya Devlet memurluğundan çıkarma cezaları için itiraz yolunun düzenlenmemesi, itiraz olunsa bile cezanın kaldırılması, geri alınması ,değiştirilmesi söz konusu olamayacağından sayılan disiplin cezalarına karşı doğrudan dava açılması gerekmektedir. Olayda davacıya, 31.7.2000 tarihinde tebliğ olunan disiplin cezasına karşı yapılan itirazın işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurmayacağı, dolayısıyla dava konusu işlemin tebliğ edildiği 31.7.2000 tarihini izleyen günden itibaren altmış günlük süre geçirildikten sonra 4.12.2000 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu açıktır. Bu durumda, dava açma süresi geçirildikten sonra açılan davanın 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddesi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz talebinin kabulü ile Ankara 7. İdare Mahkemesince verilen 16.7.2002 günlü, E:2001/247, K:2002/921 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 17.2.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=117