Yeni Sayfa 1
Mera olarak
tescil edilen ve imar affı başvurusu tarihi itibariyle devletin hüküm ve
tasarrufu altında bu niteliğini koruyan uyuşmazlık konusu taşınmaz, 2981 sayılı
yasa kapsamında üzerindeki gecekonduların aftan yararlanabileceği taşınmazlar
arasında yeralmadığından, anılan taşınmazın belediyeye devredilemeyeceğine
ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı hk.
Yeni Sayfa 2
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
ALTINCI
DAİRE
2005
971
2004
3883
18/02/2005
KARAR METNİ
Mera olarak
tescil edilen ve imar affı başvurusu tarihi itibariyle devletin hüküm ve
tasarrufu altında bu niteliğini koruyan uyuşmazlık konusu taşınmaz, 2981 sayılı
yasa kapsamında üzerindeki gecekonduların aftan yararlanabileceği taşınmazlar
arasında yeralmadığından, anılan taşınmazın belediyeye devredilemeyeceğine
ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı hk.
Danıştay
Altıncı Dairesinin 18.2.2005 gün ve E:2004/3883, K:2005/971 sayılı kararı.
Temyiz İsteminde Bulunan: Ankara Valiliği
Karşı Taraf : ?
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : Ankara 6. İdare Mahkemesinin 28.1.2004 günlü, E:2002/1460,
K:2004/72 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti:Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Özlem ?imşek'in Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden
davacının 2.6.1983 tarihinde imar affı başvurusunda bulunduğu gecekondunun
üzerinde bulunduğu taşınmazın 6.11.1951 tarihinde Kusunlar Köy Merası olarak Köy
Tüzel Kişiliği adına tespit edildiği, başvuru tarihi itibariyle de bu niteliğini
koruduğu anlaşılmaktadır.
Olayda, 2981 sayılı Yasa'da belirlenen arsa ve araziler kapsamında bulunmayan
mera vasıflı taşınmazda yapılan gecekonduların imar affından yararlanmaları
mümkün olmadığından, imar affı başvurusundan sonraki bir tarihte taşınmazın
parselasyon işlemine tabi tutulması sonucu hazine adına tescil edilmiş olmasının
taşınmazın 2981 sayılı Yasa kapsamında devre konu yapılmasına bir neden
oluşturmayacağı açıktır.
Bu itibarla, dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığından, aksi
yöndeki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı M.İclal Kutucu'nun Düşüncesi: ?, ? Mahallesi ?.sokak No: ?
adresindeki gecekondunun üzerinde bulunduğu taşınmazın belediyeye devir edilmesi
isteminin reddine ilişkin işlemi iptal eden idare mahkemesi kararının bozulması
istenilmektedir.
2981 sayılı Yasanın değişik 8.maddesine göre,Hazine,Belediye,İl Özel İdaresine
ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte oluduğu arsa veya
arazilerdeki yapılar bu kanun kapsamında değerlendirilmektedir.
Meralar kamu ortak malı olmaları,özel mülkiyete konu olmamaları,amacı dışında
kullanılmasının ve olağan ve olağanüstü zamanaşımı yolu ile edinilmelerinin
mümkün olmaması ve kendi özel sicillerine kaydolmaları nedeniyle belediyeye
devri mümkün bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden,belediyeye devri istenilen 35859 ada 2 sayılı parsel
üzerinde bulunan davacıya ait gecekondunun Kusunlar Köyü Merası üzerinde
bulunduğu anlaşıldığından 2981 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmesi söz
konusu olamaz.
Bu durum gözetilmeden mahkemece verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz konusu mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Ankara, ?, ? Mahallesi, ?.Sokak, ? numaralı gecekondunun üzerinde yer
aldığı ? ada, ... sayılı parselin 2981 sayılı Yasa 'nın 10/c maddesi uyarınca
Mamak Belediye Başkanlığına devri için yapılan başvurunun reddine ilişkin
işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, davacının imar affı
başvurusunda bulunduğu gecekondunun üzerinde yer aldığı 35859 ada, 2 sayılı
parselin belediyeye devrinin istenilmesi üzerine yapılan incelemede, anılan
parselin geldisi olan ? sayılı parselin, 1952 yılına ait Tapulama Tutanağında
mera vasfında olduğundan bahisle 2981 sayılı Yasa uyarınca devre konu
olamayacağının bildirildiği, davacı tarafından yapılan başvurunun da aynı
gerekçeyle reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı, olayda uyuşmazlık
konusu taşınmaz hernekadar Tapulama Tutanağında mera olarak gösterilmiş ise de,
anılan tesbitin 1952 yılına ait olduğu, meraların tesciline ilişkin özel
uygulamaların yapılmadığı ve mera olarak kullanıldığına ilişkin herhangi bir
bilginin bulunmadığı, imar affı başvurusunda bulunulduğu tarihte parsel üzerinde
birçok gecekondunun yeraldığı, ayrıca parselin 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan
ıslah imar uygulaması ile Maliye Hazinesi adına tescil edildiği, bu durumda mera
vasfı taşımayan taşınmazın imar affı başvurusunda bulunanların hak sahipliğinin
tesbiti üzerine ilgili belediye adına devredilmesi gerekirken, taşınmazın 1952
yılında mera olarak belirlendiğinden bahisle devir isteminin reddine ilişkin
işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu
karar davalı idarece temyiz edilmiştir.
2981 sayılı Yasa'nın 8.maddesinde, hazine, belediye il özel idarelerine ait veya
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün idare etmekte olduğu arsa ve arazilerin bu Kanun
kapsamında olduğu değerlendirilmiştir.
Diğer taraftan, 2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik 10/a
maddesinde, bu Kanun hükümlerine göre hazineye, belediyeye, il özel idaresine
ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde
gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların 12.madde hükümlerine göre tesbit
ettirildikten sonra kayıt maliki kuruluşça bu yerin hak sahibihe
tahsis
edileceği ve tahsisin yapıldığının
tapu
sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgisine
tapu
tahsis
belgesi
verileceği hükmüne yer verilmiştir.
4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4.maddesinde, Meraların, Devletin hüküm ve tasarrufu
altında olduğu, özel mülkiyete geçirilemeyeceği, amacı dışında
kullanılamayacağı, zamanaşımı uygulanamayacağı, sınırlarının daraltılamayacağı
öngörülmüştür.
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler ışığında, 2981 sayılı Yasa kapsamına
Hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünce idare
edilen arsa ve araziler üzerindeki gecekondular girdiğinden Devletin hüküm ve
tasarrufu altındaki merada yapılan gecekondu nedeniyle anılan Yasadan yararlanma
olanağı bulunmamaktadır.
Dava konusu olayda da, davacıya ait gecekondunun üzerinde yer aydığı ? sayılı
parselin 6.11.1951 tarihinde ? Köyü Merası olanak Köy Tüzel Kişiliği adına
tespit edildiği, davacının anılan taşınmazdaki gecekondu nedeniyle 2.6.1983
tarihinde imar affı başvurusunda bulunduğu, söz konusu taşınmazın 6.9.1990
tarihinde parselasyon işlemine tabi tutulmak suretiyle çeşitli ada ve parsellere
ayrılarak hazine adına tescil edildiği, davacının gecekondusunun oluşan bu
parsellerden ? ada, ? sayılı parselde kalması nedeniyle taşınmazın belediyeye
devrinin talep edildiği, bu istemin reddi üzerine de bakılmakta olan davanın
açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 6.11.1951 tarihinde ? Köyü merası olarak belirlenen, "imar affı
başvurusu tarihi" itibariyle de Devletin hüküm ve tasarrufu altında bu
niteliğini koruyan uyuşmazlık konusu taşınmazda yapılmış bulunan gecekondu
nedeniyle haksahibi olunamayacağından, 2981 sayılı Yasa kapsamında bulunmayan
sözkonusu taşınmazın imar affı başvurusundan sonraki bir tarihte parselasyon
işlemine tabi tutulması sonucu hazine adına tescil edildiğinden bahisle işlemin
iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Ankara 6. İdare Mahkemesinin 28.1.2004 günlü, E:2002/1460,
K:2004/72 sayılı kararının bozulmasina, dosyanın adı geçen mahkemeye
gönderilmesine 18.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
(DAN-DER; SAYI: 110)