Yeni Sayfa 13
İmar affı
başvurusu tarihi itibariyle 3.şahıslar ile belediye arasında hisseli durumda
olan bir taşınmazın 2981 sayılı yasa'nın 10/a maddesinde belirtilen belediyeye
ait müstakil arazi kapsamında kabul edilmesi mümkün olmadığından, belirtilen
nitelikteki taşınmaz üzerinde bulunan gecekondu nedeniyle haksahibi
olunamayacağı dolayısıyla
tapu
verilmesi isteminin reddine ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı hk.
Yeni Sayfa 14
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
ALTINCI
DAİRE
2006
2001
2005
6271
14/04/2006
KARAR METNİ
İmar affı
başvurusu tarihi itibariyle 3.şahıslar ile belediye arasında hisseli durumda
olan bir taşınmazın 2981 sayılı yasa'nın 10/a maddesinde belirtilen belediyeye
ait müstakil arazi kapsamında kabul edilmesi mümkün olmadığından, belirtilen
nitelikteki taşınmaz üzerinde bulunan gecekondu nedeniyle haksahibi
olunamayacağı dolayısıyla
tapu
verilmesi isteminin reddine ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı hk.
Danıştay
Altıncı Dairesinin 14.4.2006 gün ve E:2005/6271, K:2006/2001 sayılı kararı.
Temyiz İsteminde Bulunan: Mamak Belediye Başkanlığı - ANKARA
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : ?
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : Ankara 3. İdare Mahkemesinin 30.3.2005 günlü, E:2003/1406,
K:2005/453 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Özlem ?imşek'in Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden,
uyuşmazlık konusu gecekondunun yeraldığı taşınmazın imar affı başvurusunda
bulunulduğu tarih itibariyle belediye ile 3.şahıslar arasında hisseli olduğu
anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, anılan taşınmazın 2981 sayılı Yasa'nın 10/a maddesinde belirtilen
belediyeye ait müstakil arazi kapsamında kabul edilmesi mümkün olmadığından,
imar affından yararlanması mümkün olmayan gecekondu nedeniyle
tapu
verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde sonucu itibariyle
hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden aksi yöndeki
İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince
verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Ankara, Mamak, Yatık Musluk Mahallesi, Duvardibi Caddesi, 65 numaralı
gecekondu nedeniyle
tapu
verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 25.7.2003 günlü, 6560
sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu
gecekondunun yer aldığı ? ada, ? sayılı parselin imar af başvurusunda
bulunulduğu tarih itibariyle Ankara belediyesi ile şahıslar arasında paylı
olduğu anlaşıldığından, belediye hissesinin dikkate alınması suretiyle davacının
hak sahibi kabul edilmesi gerektiği, bu durumda dava konusu işlemde hukuka
uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı
idarece temyiz edilmiştir.
2981 sayılı Yasanın 9/C maddesinde, başkasının arsa veya arazisi üzerine
yapılmış gecekondular için, arsa sahibi ile gecekondu sahibinin anlaşmaları ve
süresi içinde müracaat etmeleri halinde, varsa ıslah imar planı, yoksa binanın
konumu dikkate alınarak ifrazen veya hisse olarak gecekondu sahibine devir,
temlik ve adına tescil edileceği, arsa sahibinin, yerinin gecekondu sahibine
devrini istemesi üzerine, mahkemece rayiç değerin takdiri yapılarak bedelin
ödeneceği, gecekondu sahibi ödemeye yanaşmazsa, arsa sahibinin Türk Medeni
Kanununun 649. maddesinin son fıkrası gereğince işlem yapılmasını Mahkemeden
isteyeceği, lüzum görülen hallerde ve üzerinde bir yerleşme alanı veya yapı
topluluğu bulunması halinde yukarıdaki işlemler beklenilmeksizin belediye veya
valiliklerce arsa veya arazilerin kamulaştırılacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Yasanın 10/a maddesinde de, bu kanun hükümlerine göre hazine, belediye, il
özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya
araziler üzerinde gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, 12. madde
hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu
yerin hak sahibine
tahsis
edileceği ve bu tahsisin yapıldığının
tapu
sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu
Tahsis
Belgesi"
verileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, ? ada, ? sayılı parsel üzerinde bulunan gecekondu
nedeniyle 27.4.1983 tarihinde imar affı başvurusunda bulunulması üzerine
16.3.1987 günlü, 671 sayılı
tapu
tahsis
belgesinin düzenlendiği,
tapu
verilmesi istemiyle yapılan başvurunun anılan gecekondunun 1993 yılında yapılan
parselasyon işlemi sonrasında oluşturulan ve şahıslara
tahsis
edilen ? ada, ? sayılı parselde kaldığından bahisle reddedildiği, diğer taraftan
? ada, ? sayılı parselin imar affı başvurusunda bulunulduğu tarih itibariyle
Ankara belediyesi ile üçüncü şahıslar arasında paylı olduğu anlaşılmaktadır.
Paylı durumda bulunan taşınmazlarda paydaşlık giderilmediği sürece paydaşlardan
her biri payı oranında taşınmazın her noktasında hak sahibi olduğundan,
taşınmazın hangi bölümünün hangi paydaşa ait olduğunun belirlenemeyeceği, diğer
taraftan hazineye ait arsa veya araziler ile başkasına ait arsa veya araziler
üzerinde yapılmış gecekondular hakkında uygulanacak hükümlerin de farklı olması
nedeniyle olayda, belediye ile şahıs arasında paylı durumda bulunan uyuşmazlığa
konu taşınmazın 2981 sayılı Yasanın 10/a maddesinde belirtilen belediyeye ait
müstakil arazi kapsamında kabul edilmesinin mümkün olmadığı açıktır.
Gecekondunun işgal ettiği alanın belediyeye ait payı aşıp aşmaması da belirtilen
nedenlerle sonuca etkili olmayacağından, sözkonusu gecekondu için
tapu
verilmesi isteminin reddi yolundaki dava konusu işlemde sonucu itibariyle hukuk
aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda,İdare Mahkemesince uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi
gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, Ankara 3. İdare Mahkemesinin 30.3.2005 günlü, E:2003/1406,
K:2005/453 sayılı kararının bozulmasına, 22,90 YTL. karar harcının temyiz
isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine
14.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.