Yeni Sayfa 6
Davacının
henüz tapuya dönüşmemiş
tapu
tahsis belgesi ile tasarruf edilen gecekondudan hareketle ve onun dışında da
herhangi bir farklı iptal nedeni ileri sürülmeksizin, dava konusu nazım imar
planının iptalini istediği anlaşıldığından; dava konusu işlem davacının güncel,
kişisel, meşru bir menfaati ihlal etmediği, davanın ehliyet yönünden reddine
karar verilmesi gerektiği hk.
Yeni Sayfa 8
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
ALTINCI
DAİRE
2006
5255
2006
2392
14/11/2006
KARAR METNİ
Davacının
henüz tapuya dönüşmemiş
tapu
tahsis belgesi ile tasarruf edilen gecekondudan hareketle ve onun dışında da
herhangi bir farklı iptal nedeni ileri sürülmeksizin, dava konusu nazım imar
planının iptalini istediği anlaşıldığından; dava konusu işlem davacının güncel,
kişisel, meşru bir menfaati ihlal etmediği, davanın ehliyet yönünden reddine
karar verilmesi gerektiği hk.
Danıştay
Altıncı Dairesinin 14.11.2006 gün ve E:2006/2392, K:2006/5255 sayılı kararı.
Temyiz Eden ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen :İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : ? Mirasçıları: ?, ?, ?,?,?, ?
? Mirasçıları : ?, ?, ?, ?, ?, ?
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 25.11.2006 günlü ve E:2003/1397,
K:2005/2315 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Gonca Temizhan'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile
mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Ahmet Arslan'ın Düşüncesi : İdari işlemlerin hukuka
uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesi
için ön koşullardan olan "dava açma ehliyeti" iptal davasına konu kararın
niteliğine göre idari yargı yerince değerlendirilmektedir.
İdari yargıda iptal davası açılabilmesi için idari işlem ile davacı arasında bir
menfaat ilgisinin bulunması, bununda kişisel , güncel ve meşru olması
gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının gecekondusu nedeniyle 2981 sayılı Yasa
uyarınca İmar affı müracaatında bulunduğu ve
tapu
tahsis
belgesi
aldığı,henüz tapuya dönüşmemiş
tapu
tahsis
belgesi
ile tasarruf edilen gecekondudan hareketle ve bunun dışında herhangi bir farklı
iptal nedeni ileri sürülmeksizin dava konusu nazım imar planının iptalini
istediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının sadece tapuya dönüşmemiş
tapu
tahsis
belgesi
ile tasarruf edilen gecekondu sebebiyle plan değişikliğine karşı dava açması
mümkün olmadığından, İdare Mahkemesince, davacının dava açma ehliyetinin bulunup
bulunmadığı hususu araştırıldıktan sonra yeniden bir karar verilmesi
gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle,temyize konu idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun
olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, üzerinde davacının imar affı başvurusunda bulunduğu taşınmaz olan
Beşiktaş, 32/1 pafta, 1028 ada, 677 parsel sayılı taşınmazın park ve otopark
olarak belirlenmesine ilişkin 1.4.2003 onay tarihli, 1/5000 ölçekli nazım imar
planının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif
ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyanın birlikte
değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazın yeşil alan kullanımının mevcut
eğitim alanlarını destekleyen bir donatı alanı olarak uygun bir arazi kullanım
kararı iken dava konusu 1/5000 ölçekli plan tadilatıyla zemin üstü yeşil alan
zemin altı otopark olarak ayrılmasında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve
kamu yararına uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar
davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin Hukuk
Devleti olduğu belirtilmektedir. Hukuk Devletinin öğesi olan idarece tesis
edilen işlemlerin hukuka uygunluğu ve sonuçta idarenin hukuka bağlılığının
yargısal denetimi iptal davaları yoluyla sağlanmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 8.6.2000 günlü, 4577 sayılı Kanunla
değişik 2. maddesinde belirtildiği üzere, idari işlemler hakkında yetki, şekil,
sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı
iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar iptal
davaları olarak tanımlanmıştır.
İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal
davasının görüşülebilmesinin ön koşullardan biri olan "dava açma ehliyeti", her
idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idare ile
işlemlerinde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin buna bağlı
olarak olumsuz etkilenmemesi amacıyla dava konusu edilecek işlem ile dava açacak
kişi arasında belli ölçütler içinde menfaat ilişkisinin varlığını ifade
etmektedir. Her olay ve davada, idari işlem ile dava açacak kişi arasında
öngörülen öznel ehliyet koşulu olarak menfaat ihlalinin kişisel, meşru ve güncel
bir menfaat olması ölçütleri ekseninde yargı mercilerince değerlendirilerek
takdir edilecektir.
2981 sayılı yasa gerekçesinde, Yasanın amacı,ekonomik ve sosyal nedenlerle birer
çekim merkezi haline gelen kentlere akın eden vatandaşların mutlak olan barınak
ihtiyaçlarının giderilmesi, imar mevzuatı ve planlara hale getirilebilecek
yapıların belli şartlarda hukukileştirilmesi olarak belirtilmiştir. Yasa, en
temel ihtiyaçlardan biri olan barınma ihtiyacını dahi karşılayamayacak durumdaki
dar gelirli vatandaşların mağduriyetini gidererek bu durumda olanlara
aileleriyle birlikte barınma olanağı sağlamak için hazine, belediye, il özel
idaresi ve vakıf arazisi üzerine yapılan, barınma amacıyla ya da kısmen barınma
kısmen işyeri olarak kullanılan kaçak yapıları meşrulaştırmıştır.
Bu meşrulaştırma sırasında yasaya özgü olan ve tapuya esas teşkil ederek hak
sahipliğini belirleyecek olan
tapu
tahsis
belgesi
verilmekte ve bu tahsisin yapıldığı
tapu
sicilinin beyanlar hanesinde gösterilmektedir.
Bu belge, Medeni Kanunda tanımlanan tasarruf belgelerinden farklı olup mülkiyeti
değil haksahipliğini belirlemektedir. Anılan belgenin tapuya dönüşünceye kadar
işlevi ise içinde oturan dar gelirli ailenin barınma ihtiyacını karşılamak
olduğundan bu şekilde tasarruf edilen bir ilgiliye gecekondunun yıkılması ya da
yıkılarak yeniden yapılması tahsisin iptali sonucunu doğurur ve ilgiliye
tapu
verilemez. Dolayısıyla
tapu
tahsis
belgesi
ile hak sahibi kabul edilenlerin tasarruf hakları yasanın belirlediği amaçlar
çerçevesinde kısıtlanmıştır.
Olayda davacının, henüz tapuya dönüşmemiş
tapu
tahsis
belgesi
ile tasarruf edilen gecekondudan hareketle ve onun dışında da herhangi bir
farklı iptal nedeni ileri sürülmeksizin dava konusu nazım imar planının iptalini
istediği anlaşıldığından dava konusu işlemin davacının kişisel, meşru ve güncel
bir menfaatini ihlal etmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu nedenle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken dava
konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 25.11.2006 günlü ve
E:2003/1397, K:2005/2315 sayılı kararının BOZULMASINA, 25,10 YTL lira karar
harcının temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye
gönderilmesine 14.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:115)