Yeni Sayfa 34
İmar planında ilköğretim alanına ayrılan davacılara ait taşınmazın
kamulaştırılmasından vazgeçildiğine ilişkin görüş verilmesi yolundaki başvurunun
reddine ilişkin dava konusu edilen Milli Eğitim Müdürlüğü işlemi ise 3194 sayılı
Yasanın 13. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mevcut planın değiştirilmesi için
belediyelere yapılacak başvurularda bu istem incelenirken ilgili belediyece
gözönünde tutulacak bir görüş niteliğinde olduğundan dava konusu edilebilecek
kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem niteliğinde değildir.
Yeni Sayfa 33
T.C. DANI?TAY 6. DAİRE E. 1994/3836 K. 1995/298
T. 18.1.1995
ÖZET : İmar planında ilköğretim alanına
ayrılan davacılara ait taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçildiğine ilişkin
görüş verilmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin dava konusu edilen Milli
Eğitim Müdürlüğü işlemi ise 3194 sayılı Yasanın 13. maddesinin 3. fıkrası
uyarınca, mevcut planın değiştirilmesi için belediyelere yapılacak başvurularda
bu istem incelenirken ilgili belediyece gözönünde tutulacak bir görüş
niteliğinde olduğundan dava konusu edilebilecek kesin ve yürütülmesi gerekli bir
işlem niteliğinde değildir.
İstemin Özeti: İstanbul 4. İdare
Mahkemesinin 23.12.1993 günlü, E:1992/1035, K:1993/1942 sayılı kararının usul ve
yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
1 - İstanbul Valiliği`nin Savunmasının Özeti:
Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri, bulunmadığından, usul ve
kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
2 - Küçükçekmece Belediye Başkanlığı`nın
Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi A.A.`nın Düşüncesi: Dosyanın
incelenmesinden, kamulaştırmadan vazgeçilmesi yolundaki başvurunun reddine
ilişkin dava konusu Milli Eğitim Müdürlüğü işleminin 3194 sayılı Yasanın 13.
maddesi uyarınca başvurular üzerine aranan görüş niteliğinde bir işlem olup
idari dava konusu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem olmadığı
anlaşıldığından, diğer taraftan 21.6.1982 tarihli 1/1000 ölçekli ... imar
planının iptali isteminin de süresinde bulunup bulunmadığının araştırılması,
gerektiğinden, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı H.Ü.`nün Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne
sürülen hususlar; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1.
fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen
kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını
gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle
idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Türk Milleti Adına karar veren Danıştay Altıncı
Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler
incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava, ... İlçesi, 17 pafta, 499
parsel sayılı taşınmazın 21.6.1982 günlü, 1/1000 ölçekli ... imar planında
ilköğretim yeri olarak ayrılmış olmasına rağmen kamulaştırılmadığı nedeniyle
kamulaştırılmasından vazgeçildiğine ilişkin görüş verilmesi yolundaki başvurunun
reddine ilişkin 3.07.1992 günlü, 715/181384 sayılı Milli Eğitim Müdürlüğü işlemi
ile imar planının taşınmazla ilgili kısmının iptali istemiyle açılmış; idare
mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen
rapor ile dosyanın değerlendirilmesinden, ilgili kamu kuruluşu olan Milli Eğitim
Bakanlığının okul yapımından vazgeçilmesi yolunda bir görüşü bulunmadığı gibi
taşınmazın bulunduğu bölgede halen ilkokul alanına ihtiyacın devam ettiğinin
anlaşıldığı, bu durumda kamulaştırmadan vazgeçilmesi ve taşınmazların serbest
bırakılması yolundaki başvurunun reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde
mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,
karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 13. maddesinde, resmi
yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk
bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılan alanlarda,
inşaata ve mevcut bina varsa esaslı değişiklik ve ilavelerin yapılmasına izin
verilmeyeceği, ancak imar programına alınıncaya kadar mevcut kullanma şeklinin
devam edeceği; parsel sahibi imar planlarının tasdik tarihinden itibaren beş yıl
sonra müracaat ettiğinde imar planlarında meydana gelen değişikliklerden ve
civarın özelliklerinden dolayı okul, cami ve otopark sahası ve benzeri umumi
hizmetlere ayrılan alanlardan ilgili kamu kuruluşunca yapımından vazgeçildiğine
dair görüş alındığı takdirde, tüm belirli çevredeki nüfus yoğunluk ve donatım
dengesini yeniden irdeleyerek hazırlanacak yeni imar planına göre inşaat
yapılacağı, bu kanunun yayımı tarihinden önce yapılan imar planlarında,
bahsedilen beş yıllık sürenin bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren geçerli
olduğu hükme bağlanmıştır.
İdari davaya konu olabilecek idari işlemler, idare
tarafından bir kamu hizmetinin yürütülmesi dolayısıyla kamu gücü kullanılarak,
tek taraflı iradeyle tesis edilen kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemlerdir.
İmar planında ilköğretim alanına ayrılan
davacılara ait taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçildiğine ilişkin görüş
verilmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin dava konusu edilen Milli Eğitim
Müdürlüğü işlemi ise 3194 sayılı Yasanın 13. maddesinin 3. fıkrası uyarınca,
mevcut planın değiştirilmesi için belediyelere yapılacak başvurularda bu istem
incelenirken ilgili belediyece gözönünde tutulacak bir görüş niteliğinde
olduğundan dava konusu edilebilecek kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem
niteliğinde değildir. Bu nedenle idare mahkemesince bilirkişi incelemesi
yaptırılarak işlemin yerinde olduğu yolunda karar verilmesinde isabet
görülmemiştir.
Diğer taraftan, davacı tarafından dava konusu
Milli Eğitim Müdürlüğü işlemi ile imar planının taşınmaz ile ilgili bölümünün de
iptali istemi ile dava açılmışsa da idare mahkemesince kararın hüküm fıkrasında
sadece davalı idarece kamulaştırmadan vazgeçilmesi ve taşınmazların serbest
bırakılması yolundaki başvurunun reddi yolunda tesis edilen işlemde mevzuata
aykırılık bulunmadığının belirtildiği, imar planı hakkında ise karar verilmediği
anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından ... 17 pafta, 499 parsel sayılı
taşınmaza ilişkin olarak iptali istenilen 1/1000 ölçekli ... imar planının
21.6.1982 tarihinde onaylandığı davanın ise 7.9.1992 tarihinde açıldığı
anlaşıldığından, davanın imar planına yönelik bölümünün süresinde açılıp
açılmadığının da araştırılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu İstanbul 4.
İdare Mahkemesinin 23.12.1993 günlü, E:1992/1035, K:1993/1942 sayılı kararının
BOZULMASINA, 18.1.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.