Yeni Sayfa 5
Danıştay
Dergisi 114 nolu sayısındaki imar hukuku ile ilgili Danıştay Altıncı Dairesi
kararları (içtihatları)
Yeni Sayfa 6
ALTINCI
DAİRE KARARLARI
GECEKONDU İ?LERİ
T.C.
D A N I ?
T A Y
Altıncı
Daire
Esas
No : 2006/564
Karar
No : 2006/4084
Özeti
:
Yargı
kararının uygulanması amacıyla 2981 sayılı Yasaya göre arsa tahsis edilen
davacıdan, tahsis tarihindeki birim fiyatları dikkate alınarak hesaplanan
bedelin istenilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan
: …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf
: Çankaya
Belediye Başkanlığı
Vekili
: Av. …
İstemin Özeti
: Ankara 7. İdare Mahkemesinin 7.10.2005 günlü, E:2005/2027, K:2005/1040 sayılı
kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti
: Savunma
verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi E.Emel Çelik'in Düşüncesi
: Temyiz
isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Aynur ?ahinok'un Düşüncesi
:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek
bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu
maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, davacıdan 2981 sayılı Yasa uyarınca tahsis edilen arsa için
arsanın tahsis edildiği 2002 yılı fiyatlarına göre 79.060.000.000 lira bedel
istenilmesine ilişkin 9.10.2002 günlü, 5700 sayılı işlemin iptali istemiyle
açılmış, İdare Mahkemesince; Danıştay Altıncı Dairesince verilen 26.4.2004
günlü, E:2004/4, K:2004/2533 sayılı bozma kararına uyularak, 2981 sayılı Yasa ve
anılan Yasanın uygulanmasına dair yönetmelikte arsaların bedellerinin
hesaplanmasında hak sahibinin başvuru tarihinin dikkate alınacağı hususunda bir
hükmün bulunmadığı, bu durumda yargı kararının uygulanması amacıyla arsa tahsis
edilen davacıdan tahsis tarihindeki birim fiyatları dikkate alınarak hesaplanan
bedelin istenilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekilince temyiz
edilmiştir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu
Ankara 7. İdare Mahkemesinin 7.10.2005 günlü, E:2005/2027, K:2005/1040 sayılı
kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin
1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi
yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının ONANMASINA, dosyanın adı geçen
mahkemeye gönderilmesine 14.9.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İMAR
İ?LERİ
T.C.
D A N I ?
T A Y
Altıncı
Daire
Esas
No : 2004/4237
Karar
No : 2006/4410
Özeti
:
İmar
planı dava konusu edilmediğinden, bu plana uygun verilen inşaat ruhsatının imar
planının hukuken geçerli olmadığından bahisle iptal edilmesinde, hukuka uyarlık
bulunmadığı hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan
: Akdeniz
Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
Karşı Taraf
: …
İstemin Özeti
: Mersin İdare Mahkemesinin 18.9.2003 günlü, E:2003/124, K:2003/766 sayılı
kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti
: Savunma
verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Elif Emel Çelik'in Düşüncesi
: Dava
konusu yapı ruhsatı yürürlükte olan 1/1000 ölçekli plan uyarınca verildiğinden
anılan 1/1000 ölçekli planın hukuken geçerli olmadığı gerekçesiyle yapı
ruhsatının iptal edilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Bu
durumda, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Tülin Özgenç'in Düşüncesi
:
Mersin, Hamidiye Mahallesi … pafta,… ada,… parsel sayılı hazine adına kayıtlı
taşınmaz için T.C.Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Akdeniz Bölge Komutanlığı adına
verilen 18.4.2002 günlü yapı ruhsatının iptali istemiyle açılan dava sonucunda,
idare mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın temyizen
incelenerek bozulması istenilmektedir.
3194 sayılı İmar Kanununun 3.maddesinde; "Herhangi bir saha,her
ölçekteki plan esaslarına,bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik
hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamaz." hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden uyuşmazlığa konu mülkiyeti Hazineye ait
taşınmazın imar planında park ve rekreasyon alanında kalmakta iken plan
değişikliği yapılarak "Askeri Saha" olarak ayrıldığı, Akdeniz Bölge Komutanlığı
kullanım ve sorumluluğuna tahsis edildiği ve parsel için tapuya "Askeri Güvenlik
Bölgesidir" şerhi konulduğu, Valilik Makamının oluru ile Deniz Kuvvetleri
Komutanlığına tahsis edildiği, Akdeniz Bölge Komutanlığınca söz konusu parsel
üzerinde gizlilik arzeden hareket ve savunma amaçlı kullanılacak askeri bina
için inşaat ruhsatı talebinde bulunulduğu ve dava konusu 18.4.2002 günlü inşaat
ruhsatının düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Davalı Belediye Başkanlığınca düzenlenen inşaat ruhsatında mevzuat
hükümlerine aykırılık bulunmadığından, idare mahkemesince inşaat ruhsatının
dayanağı olan ve halen yürürlükte bulunan imar planının hukuken geçerliliği
bulunmadığından bahisle aksi yönde verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle,temyize konu kararın bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, Hazineye ait, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına tahsisli Mersin
İli, Hamidiye Mahallesi, … pafta,… ada, … sayılı parsel için verilen 18.4.2002
günlü, 09/02 sayılı yapı ruhsatının iptali istemiyle açılmış, İdare
Mahkemesince; taşınmaz 1/1000 ölçekli imar planında park ve rekreasyon alanında
kalmakta iken Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Akdeniz Bölge Komutanlığınca plan
değişikliği yapılarak alanın askeri alan olarak ayrılmasının istenildiği, bu
istemin Akdeniz Belediye Meclisince reddedildiği, anılan meclis kararının onay
için büyükşehir belediye başkanlığına sunulması üzerine anılan planın tadilen
onandığı ve taşınmazın askeri alan olarak belirlendiği, mevzuat uyarınca
büyükşehir belediye başkanlığının tadilen onama yetkisi bulunmadığından hukuken
geçerli plan değişikliğinin bulunmaması karşısında anılan plan uyarınca verilen
inşaat ruhsatında da hukuka uyarlık olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin
iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, büyükşehir belediye başkanlığınca tadilen
onaylanan 15.3.1996 günlü, 1/1000 ölçekli planın dava konusu edilmediği
anlaşıldığından, anılan plan değişikliğinin hukuken geçerli olup olmadığı
hususunun bu davada incelenmesi mümkün değildir.
Bu durumda, yürürlükte olan 1/1000 ölçekli plana uygun olarak
verilen inşaat ruhsatında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Mersin İdare Mahkemesinin 18.9.2003 günlü,
E:2003/124, K:2003/766 sayılı kararının BOZULMASINA, 20,60 YTL karar harcı ile
fazla yatırılan 15,30 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın
adı geçen mahkemeye gönderilmesine 4.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
D A N I ?
T A Y
Altıncı
Daire
Esas
No : 2004/2644
Karar
No : 2006/3240
Özeti : Yapı kullanma izin belgesinin binanın hukuken en son bittiği
tarihi gösteren bir belge olduğu, ilgililer tarafından yapının daha önceki bir
tarihte bittiğinin maddi delillerle ispatının hukuken olanaklı olduğu hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan
: …
Karşı Taraf
: Antalya
Valiliği
İstemin Özeti
: Antalya 1. İdare Mahkemesinin 6.11.2003 günlü, E:2002/1572, K:2003/1276 sayılı
kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti
: Savunma
verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi G.Filiz Ercan Aslantaş'ın Düşüncesi
:
Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı İbrahim Erdoğdu'nun Düşüncesi
:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek
bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu
maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, Antalya, Geyikbayırı, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki
konut amaçlı yapıya yapı kullanma izni verilmesi isteminin reddine ilişkin
7.5.2002 günlü, 2307 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince
dosyanın incelenmesinden dava konusu parsel üzerinde önceki malik … adına
verilen 26.10. 1992 gün ve 29/13 sayılı Valilikçe verilen yapı ruhsatına
dayanılarak yapılan konut amaçlı yapının davalı tarafından 08.07.1999 tarihinde
satın alınmasından sonra 23.07.2001 tarihli yapı tatil tutanağı ile yapının
durumunun tespit edildiği, davacı tarafından 15.08.2001 tarihli dilekçe ile
davalı idareye başvurularak maliki oldukları yapının iskan izninin olup olmadığı
hususunda bilgi istendiği, davalı idarenin 03.09.2001 gün ve 10-4564 sayılı yazı
ile; anılan yapının iskan izninin olmadığı, iskan ruhsatı alabilmesi için inşaat
ruhsatının yenilenmesi gerektiğinin 09.09.2001 tarihinde davacıya tebliğ
edildiği, davacının 26.04.2002 günlü dilekçesi ile yaptığı iskan izni verilmesi
yolundaki başvurusunun dava konusu 07.05.2002 gün ve 2307 sayılı işlemle
reddedilmesi üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmakta ise de dava konusu
işlemden önce davacıya tebliğ edilen ve iskan izninin verilebilmesi için inşaat
ruhsatının yenilenmesi gerektiği yolundaki 3.9.2001 günlü, 10-4564 sayılı işleme
karşı dava açılmamış olması ve anılan yapıya ait 26.10.2002 günlü, 29/13 sayılı
yapı ruhsatının geçerliliğini yitirmesi nedeniyle yapının ruhsatsız duruma
düştüğü kesinlik kazandığından ruhsat yenilemesi yapılmayan yapıya iskan izni
verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemde hukuka aykırılık
görülmeyerek davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz
edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 29. maddesinde yapının beş yıl içinde
bitirilmemesi halinde ruhsatın yenileneceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerindeki
yapıya 26.10.1992 gününde eski malik adına yapı ruhsatı verildiği, davacının
taşınmazı 8.7.1999 tarihinde satın aldığı, idarece 23.7.2001 günlü yapı tatil
tutanağıyla yapının iskana hazır durumda tespitinin yapılması üzerine davacı
tarafından maliki oldukları yapının iskan izni bulunup bulunmadığı hususunda
bilgi istenilmesi üzerine yapının iskan izninin bulunmadığı, iskan ruhsatı
alınabilmesi için de ruhsatın yenilenmesi gerektiğinin bildirildiği, davacının
iskan ruhsatı istemiyle yaptığı başvurunun ise 1992 yılında ruhsatı alınmış
yapının yasada öngörülen 5 yıllık süre içinde tamamlanmadığı ve iskan izni
alınmadığından dolayı ruhsatsız yapı durumuna düştüğünden bahisle reddedilmesi
üzerine davacı tarafından yapının yasal süresi içinde bitirilmiş olduğundan
bahisle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
3194 sayılı İmar Kanununun 31. maddesinde, "inşaatın bitme günü,
kullanma izninin verildiği tarihtir" hükmü yer almış ise de, bu hüküm hukuken
doğacak ihtilafları önlemeye yönelik olup yapı kullanma izni alınmasından sonra
hukuki sorumluluğun ve hakların doğacağına ilişkin bir düzenlemedir. Diğer bir
anlatımla, yapı kullanma izin belgesi binanın hukuken en son bittiği tarihi
gösteren bir belgedir. İlgililer tarafından yapının daha önceki bir tarihte
bittiğinin maddi delillerle ispatı hukuken olanaklıdır.
Davacı, TEDA? Genel Müdürlüğüyle 1.1.1995 tarihinde abonelik
sözleşmesi yapıldığını, ve muhtarlığın inşaatın 1995'te tamamlandığını bildiren
yazısı olduğunu, dolayısıyla süresi içinde yapının bitirildiğini, idarenin dava
konusu yapının tamamının ruhsat süresi içinde bitmediğine dair herhangi bir
tespitinin de bulunmadığını ileri sürmektedir.
Öte yandan, 3.9.2001 günlü, 10-4564 sayılı işleme karşı dava
açılmamış olması yapı kullanma izin belgesi isteminin reddine ilişkin işlemin
iptali istemiyle açılan bu davada binanın ruhsat tarihinden itibaren 5 yıllık
süre içinde bitirilip bitirilmediğinin saptanmasında hukuken bir engel
oluşturmamaktadır.
Bu itibarla, davacı tarafından ibraz edilen belgeler
incelenip değerlendirilmeden davayı reddeden idare mahkemesi kararında yasal
isabet görülmemiştir.
Diğer taraftan, davalı idarece iskan izni verilebilmesi için yapının
ruhsat ve eklerine uygun olup olmadığı, kullanılmasında fen bakımından sakınca
bulunup bulunmadığı hususları incelenerek iskan izni verilmesi istemine yönelik
başvurunun yeniden değerlendirileceği tabidir. Açıklanan nedenlerle, temyize
konu Antalya 1. İdare Mahkemesinin 6.11.2003 günlü, E:2002/1572, K:2003/1276
sayılı kararının BOZULMASINA, 20,60 YTL karar harcı ile fazladan yatırılan 15,30
YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye
gönderilmesine 19.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YIKMA
İ?LERİ
T.C.
D A N I ?
T A Y
Altıncı
Daire
Esas
No : 2004/2444
Karar
No : 2006/2685
Özeti
:
Korunması
gerekli sit alanında kalan yapıların yıkılmış olsa bile oranlarının, imar planı
ile getirilen yapılaşma oranlarına göre öncelikli olduğu hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan :
…
Vekili : Av. …
Karşı Taraf :
Yenifoça Belediye Başkanlığı
İstemin Özeti
:İzmir 4. İdare Mahkemesinin 29.9.2003 günlü, E:2002/279, K:2003/960 sayılı
kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti
: Savunma
verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Mehmet Sıtkı Çelik'in Düşüncesi :
Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Tülin Özgenç'in Düşüncesi
:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek
bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu
maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, izmir, Yenifoça, … pafta, … parsel sayılı taşınmazdaki
yapının, TAKS(Taban Alanı Katsayısı) değerinin imar planındaki TAKS değerine
uymadığından bahisle inşaat ve yapı kullanma ruhsatlarının iptali ile 3194
sayılı Yasanın 32.maddesi uyarınca yıktırılmasına ve aynı Yasanın 42.maddesi
uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 25.9.2001 günlü, 147 sayılı belediye
encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde
yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, uyuşmazlık
konusu binanın bulunduğu alanı da kapsayan imar planında TAKS değeri 0,75 olarak
belirlenmiş olmakla birlikte Yenifoça Kentsel Sit Alanı Yapılanma Hükümlerinin
3.2 maddesinde, yapının mevcut TAKS değerinin planla getirilen TAKS değerinden
büyük olması halinde yapının mevcut TAKS değerinin yapılaşmaya esas alınacağı
hükmü yer aldığından bu hüküm uyarınca, olayda yıkılıp yeniden inşa edilen
uyuşmazlık konusu yapının TAKS değeri her ne kadar planda öngörülen 0,75 'den
büyük ve 0,975 olsa bile yukarıda anılan yapılanma hükümlerine uygun olduğu
görüşü bilirkişi tarafından ortaya konulmuş ise de bu yapılanma hükmünün,
plandaki TAKS değerinden fazla TAKS değerine sahip mevcut yapıları korumayı
amaçladığı, yoksa bu yapıların arsaları için TAKS değeri yönünden kazanılmış bir
hak getirmeyi amaçlamadığı bu nedenle imar planında öngörülen yapılaşma
şartlarına aykırı olarak verilen yapı ruhsatı ile yapı kullanma izin belgesinin
geri alınmasına, uyuşmazlık konusu yapının yıktırılmasına ve yapı sahibine para
cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekilince temyiz
edilmiştir.
Yenifoça Kentsel Sit Alanı Yapılanma Hükümlerinin, "Koruma amaçlı
imar planı yapılanma koşulları" başlıklı 3.2. maddesinde; " Her yapı adası için
TAKS değeri planda ayrı ayrı belirtilmiştir. Boş parsellere yapılacak olan
yapıların TAKS'ı bu değerden büyük olamaz. Ancak yeni yapılan planda belirlenen
TAKS değeri yıkılıp tekrar yapılacak mevcut yapının TAKS değerinden büyük ise
planla belirlenen TAKS değeri esas alınabilir. Yapının mevcut TAKS değerinin
planla getirilen TAKS değerinden büyük olması halinde ise yapının mevcut TAKS
değeri yapılaşmada esas alınır" düzenlemesine yer verilmiştir.
Olayda, uyuşmazlık konusu yapının, kentsel sit alanında kaldığı, bu
alanların yapılanma hükümlerine ve 3.4.2000 günlü, 21 sayılı yapı ruhsatına
uygun olarak ancak bu yapının bulunduğu alanı da kapsayan imar planında
öngörülen TAKS değerinin aşılması suretiyle inşa edildiğinin tespiti üzerine
dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile yukarıya alınan düzenlemenin
değerlendirilmesinden; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli
medeniyetlerin ürünü olan, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve
benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntılarını içeren ve korunması
gerekli sit alanında kalan yapıların yıkılmış olsa bile aslına uygun olarak
yeniden inşa edilebilmesi için bu yapıların TAKS oranının imar planında
öngörülen TAKS değerinden büyük olması halinde imar planı ile getirilen TAKS
değerinin istisnası olarak yapının TAKS değerinin esas alınması gerektiği
sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle İdare Mahkemesince uyuşmazlık konusu olayda
imar planında öngörülen TAKS değerinin esas alınmasının zorunlu olduğu
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İzmir 4.idare Mahkemesinin 29.9.2003 günlü,
2002/279, K:2003/960 sayılı kararının BOZULMASINA, 20,60 YTL. karar harcı ile
fazladan yatırılan 15,30 YTL. harcın temyiz isteminde bulunana iadesine,
dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.5.2006 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
T.C.
D A N I ?
T A Y
Altıncı
Daire
Esas
No : 2005/5281
Karar
No : 2006/4089
Özeti : Dava devam ederken idari yaptırımlar yönünden lehe olarak yapılan
yasal değişikliklerin uyuşmazlıkların çözümünde uygulanması hukukun genel ilkesi
gereği olduğundan, yasa değişikliğiyle GSM baz istasyonlarının 3194 sayılı İmar
Kanunu ve ilgili yönetmeliklerde belirtilen yapı ruhsatı ve yapı kullanma iznine
tabi olmadığı yolunda getirilen düzenleme nedeniyle yıkım ve para cezası
verilmesi yolundaki işlemin buna göre değerlendirilmesi gerektiği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan
: Beykoz
Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
Karşı Taraf
: …
Vekili
: Av. …
İstemin Özeti
: İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 21.4.2005 günlü, E:2005/464, K:2005/804 sayılı
kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti
: Savunma
verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Gülfiliz Ercan Aslantaş'ın Düşüncesi
:
5189 sayılı Kanunun 35 inci maddesinde, elektronik haberleşmeyle ilgili alt yapı
oluşumunda kullanılan her türlü taşınır, taşınmaz mal ve teçhizatın kanun
hükümlerine ve kurum tarafından çıkartılan yönetmeliklere uygun olarak kurulmak
ve ilgili kurumdan gerekli izin, ruhsat ve sertifika alınmak şartıyla 3194
sayılı İmar Kanunu ve İmar Kanununa dayanılarak çıkarılan yönetmeliklerde
belirtilen yapı ruhsatı ve yapı kullanma iznine tabi olmadığı yolunda düzenleme
getirilmesi nedeniyle, 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmeliklere göre
ruhsata tabi olan yapılar kapsamında olan dava konusu GSM baz istasyonu için
5189 sayılı Kanunun 35 inci maddesine göre Telekomünikasyon Kurumundan gerekli
izin, ruhsat ve sertifikanın alınıp alınmadığının araştırılması suretiyle
idarece yeniden işlem tesis edileceği tabiidir.
Belirtilen bu gerekçenin ilavesi suretiyle dava konusu işlemin
iptali yolundaki idare mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi : İdare ve vergi
mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında
belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, Beykoz, … Köyü, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde ruhsatsız
olarak inşa edilen baz istasyonun 3194 sayılı Yasanın 32.maddesi uyarınca
yıktırılmasına ve aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine
ilişkin 3.9.2002 günlü, 822 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle
açılmış; İdare Mahkemesince, Danıştay Altıncı Dairesince verilen 13.10.2004
günlü, E:2004/3464, K:2004/4894 sayılı bozma kararına uyularak, 2.7.2004
tarihli, 25510 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5189 sayılı
Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Ek 35 inci maddesiyle
dava konusu yapıyı da kapsar nitelikteki elektronik haberleşmeyle ilgili alt
yapı oluşumunda kullanılan her türlü taşınır, taşınmaz mal ve teçhizatın kanun
hükümlerine ve kurum tarafından çıkartılan yönetmeliklere uygun olarak kurulmak
ve kurumdan gerekli izin, ruhsat ve sertifika alınmak şartıyla 3194 sayılı İmar
Kanunu ve İmar Kanununa dayanılarak çıkarılan yönetmeliklerde belirtilen yapı
ruhsatı ve yapı kullanma iznine tabi olmadığı yolunda düzenleme getirilmiş
olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde mevzuata uyarlık görülmediği
gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz
edilmiştir.
2.7.2004 tarihli, 25510 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe
giren 5189 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Ek 35
inci maddesi uyarınca, GSM baz istasyonlarının 3194 sayılı İmar Kanunu ve İmar
Kanununa dayanılarak çıkarılan yönetmeliklerde belirtilen yapı ruhsatı ve yapı
kullanma iznine tabi olmamaları için, Telekomünikasyon Kurumu tarafından
çıkartılan yönetmeliklere uygun olarak kurulmaları ve kurumdan izin, ruhsat ve
sertifika almaları gerekmektedir.
Dava devam ederken idari yaptırımlar yönünden lehe olarak yapılan
yasal değişikliklerin uyuşmazlıkların çözümünde uygulanması hukukun genel ilkesi
gereği olduğundan, davalı idarece, mevcut baz istasyonunun yeniden
değerlendirilmesi, dava konusu baz istasyonu için, 5189 sayılı Kanunun Ek 35
inci maddesi uyarınca, Telekomünikasyon Kurumundan gerekli izin, ruhsat ve
sertifikanın alınıp alınmadığının araştırılması suretiyle yapı ruhsatı ve yapı
kullanma iznine tabi olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılacağı ve işlem
tesis edileceği tabiidir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 21.4.2005 günlü,
E:2005/464, K:2005/804 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi
suretiyle ONANMASINA, fazla yatırılan 17,00-YTL harcın temyiz isteminde
bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.9.2006
gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGILAMA USULÜ
T.C.
D A N I ?
T A Y
Altıncı
Daire
Esas
No : 2004/1462
Karar
No : 2006/1872
Özeti : İşlemin tesisinde uygulanan usul ve esasların, işlemin kaldırılması
veya geri alınmasında da uygulanması gerektiği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan
: …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf
: Amasya
Belediye Başkanlığı
İstemin Özeti
: Samsun İdare Mahkemesinin 19.11.2003 günlü, E:2003/861, K:2003/1192 sayılı
kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti
: Savunma
verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Mehmet Sıtkı Çelik'in Düşüncesi
:
Dosyanın incelenmesinden, davacının sahibi olduğu taşınmazı da kapsayan alanda
3194 sayılı Yasa'nın 18.maddesi uyarınca imar uygulaması yapıldığı, davacının bu
uygulamaya itiraz ettiği, belediye encümeninin bu itiraza ilişkin olarak
davacının sahibi olduğu parsellerin mümkün olduğu kadar imar uygulaması dışında
bırakılması yolunda bir karar aldığı, ancak herhangi bir uygulamanın
yapılmadığı, bunun üzerine dava konusu işlemin iptali istemiyle davanın
açıldığı, İdare Mahkemesince davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esası hakkında
karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İdare Hukukunda yerleşmiş ilkelerden biri de usulde paralellik
ilkesidir. Bu ilke ile bir işlemin tesisinde uygulanan usul ve esasların aynı
işlemin geri alınmasında veya kaldırılmasında da uygulanması gerektiği kabul
edilmiştir. Olayda, bir takım kayıt ve şartlara bağlı olarak işlemin geri
alınacağı yönünde bir karar alındığı ancak dava konusu işlemin geri alındığı
veya iptal edildiği yolunda belediye encümenince alınmış bir kararın olmadığı
görülmektedir.
Bu durum karşısında İdare Mahkemesince işin esasına girilerek dava
konusu işlem hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın konusuz kaldığı
gerekçesiyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde
hukuki isabet görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması
gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Tülin Özgenç'in Düşüncesi
:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek
bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu
maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, Amasya (Merkez), Kapıkaya Köyü, … - … -… parsel sayılı
taşınmazı da kapsayan alanda yapılan imar uygulamasının onaylanmasına ilişkin
25.3.2003 günlü, 168 sayılı belediye encümeni kararı ile bu işleme yapılan
itirazın cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle
açılmış; İdare Mahkemesince, davacının itirazı 6.5.2003 gününde belediye
encümenince görüşülerek "…, …, … parselde kayıtlı gayrimenkul sahibi davacının
parsellerinin mümkün olduğu kadar (imar planına uygun olarak) imar uygulaması
dışında bırakılarak, dağıtım cetvellerinin ve uygulama dosyasının yeniden
hazırlanmasının uygun görüldüğü..." şeklinde karar alındığı, fakat bu karara
dayanılarak yeniden bir imar uygulaması yapılmadığı, ara kararı ile anılan bu
encümen kararının dava konusu işlemin geri alınması niteliğinde olup olmadığının
sorulduğu, davalı idarece verilen 5.11.2003 günlü cevap yazısında; sözü edilen
6.5.2003 tarihli belediye encümeni kararının, dava konusu işlemin geri alınması
niteliğinde olduğu ancak davacının taşınmazıyla ilgili olarak herhangi bir imar
uygulaması yapılmamış olduğunun bildirildiği, bu gelişmeler karşısında dava
konusu işlemin geri alındığının anlaşıldığı gerekçesiyle konusuz kalan davanın
esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karar davacı
vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının sahibi olduğu taşınmazı da
kapsayan alanda 3194 sayılı Yasa'nın 18.maddesi uyarınca imar uygulaması
yapıldığı, davacının bu uygulamaya itiraz ettiği, belediye encümeninin bu
itiraza ilişkin olarak davacının sahibi olduğu parsellerin mümkün olduğu kadar
imar uygulaması dışında bırakılması yolunda bir karar aldığı, ancak herhangi bir
uygulamanın ve tebliğin yapılmadığı, bunun üzerine dava konusu işlemin iptali
istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com
Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=1034