KENTSEL
DÖNÜ?ÜM ALANLARINDA İMAR PLANLAMASI SORUNU
Cafer
ERGEN
GİRİ?
Kentlerdeki çarpık yapılaşma ve
yarattığı sorunların çözümü amacıyla çağdaş şehircilik ilkeleri ve planlama
esaslarına uygun olarak yeniden yapılandırılmasını sağlamak üzere kentsel
dönüşüm projeleri gündeme gelmiştir.
Kentsel dönüşüm, kentsel
gelişmenin, toplumsal, ekonomik ve mekansal olarak yeniden ele alındığı ve
kentteki sorunlu alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilmesi için yıkıp,
yeniden yapma, canlandırma, sağlıklaştırma veya yeniden yapılandırma için proje
üretilmesi ve uygulama yapılmasıdır. Özetle kentsel dönüşüm bir kentin dokusun
bozan sorunların giderilmesi anlamına geliyor.[1]
Bu hususta 5393 sayılı Belediye
Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5436 sayılı Yıpranan Tarihi Ve
Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması Ve Yaşatılarak Kullanılması
Hakkında Kanun ve 5104 sayılı Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi
Kanununda düzenlemeler yer almaktadır.
Gecekondu dönüşüm.kentsel
yenileme projelerinde, “kent içinde kaçak yapılaşma alanları ile ekonomik ömrünü
doldurmuş bulunan çöküntü alanlarının, gerekli tüm kentsel ve sosyal donatı
hizmetleri getirilerek, olası tüm doğal afet riskleri de bertaraf edilecek
şekilde yeniden fenni ve sıhhi standartlara haiz bir şekilde yapılandırılması”
amaçlanmaktadır.[2]
Kentsel dönüşüm alanlarında imar
planlarının ne şekilde yapılacağına ilişkin olarak her hangi bir düzenleme
bulunmamaktadır. O zaman kentsel dönüşüm alanlarında imar planları genel
kurallara göre düzenlenecektir. Kentsel dönüşüm alanlarında yapılacak imar
planlarının yapılmasında şehircilik ilkeleri, planlama esaslara ve kamu
yararının esas alınması gerekir.
Bugün itibariyle birçok belediye
kentsel dönüşüm projeleri uygulamaya çalışmaktadır. Genellikle amaçları ise
belediyelere rant sağlamaktır. Hatta bazı belediyeler yapacakları kentsel
dönüşüm projelerini bir kanun ile düzenlemeye çalışmaktadır. Bu tür kanun
tekliflerinde de 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmamayı
amaçlamaktadırlar.
KENTSEL DÖNÜ?ÜM VE GELİ?İM
İLE İLGİLİ MEVZUAT
5393 sayılı BELEDİYE KANUNU’NUN
73. maddesinde, “Belediye, kentin gelişimine uygun olarak eskiyen kent
kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek; konut alanları, sanayi ve ticaret
alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatılar oluşturmak, deprem riskine
karşı tedbirler almak veya kentin tarihî ve kültürel dokusunu korumak amacıyla
kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir.” hükmü yer almakta, 69.
maddesinde de, “Belediye; düzenli kentleşmeyi sağlamak, beldenin konut,
sanayi ve ticaret alanı ihtiyacını karşılamak amacıyla belediye ve mücavir alan
sınırları içinde, özel kanunlarına göre korunması gerekli yerler ile tarım
arazileri hariç imarlı ve alt yapılı arsalar üretmek; konut, toplu konut yapmak,
satmak, kiralamak ve bu amaçlarla arazi satın almak, kamulaştırma yapmak, bu
arsaları trampa etmek, bu konuda ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları ve
bankalarla iş birliği yapmak ve gerektiğinde onlarla ortak projeler
gerçekleştirmek yetkisine sahiptir.” hükmüne yer verilmektedir.
Yine 69. maddeye gere, durumları
775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 25 inci maddesine uyan kimselere de bu maddeye
göre arsa ve konut sağlanabilir. 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 25.
maddesinde, “7 nci madde gereğince tesbit olunan önleme bölgelerindeki
arsalar, öncelikle gecekonduların ıslahı ve tasfiyesi sebepleriyle açıkta
kalacaklara ve diğer konutsuz vatandaşlara verilir.” hükmü yer almış ve 7.
maddesinde de, “Belediyelerin mülkiyetinde bulunan ve bundan sonra bu kanuna
göre mülkiyetine geçecek olan arazi ve arsalardan, belediye meclisi kararı ile
belli edilip, İmar ve İskan Bakanlığınca uygun görülenler, bu kanun hükümleri
dairesinde konut yapımına ayrılır.” hükmüne yer verilmiştir.
5216 sayılı
BÜYÜK?EHİR BELEDİYE KANUNUNUN 7.e maddesinde ise “Belediye Kanununun
69 ve 73 üncü maddelerindeki yetkileri kullanmak.” yetkisi Büyükşehir
belediyelerine verilmiş bulunmaktadır. Bu hükümlere göre gerek Büyükşehir
belediyelerine ve gerekse belediyelere kentsel dönüşüm ve gelişim projesi adı
altında geniş yetkiler verilmektedir. Bu durumu açıklamak bakımından denilebilir
ki, belediyelerin özel bir şahıs gibi hareket edebilmelerine imkan getirilmiş
ve kolaylık sağlanmıştır.
Belediyelerce, kentsel dönüşüm
ve gelişim projelerine konu olacak alanlar, belediye meclis kararı ile
belirlenirler. Bu kararın belediye meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun
kararı ile ilân edilmesi gerekir. Bir yerin kentsel dönüşüm ve gelişim proje
alanı olarak ilân edilebilmesi için; o yerin belediye veya mücavir alan
sınırları içerisinde bulunması ve en az ellibin metrekare olması şarttır.
Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapıların boşaltılması,
yıkımı ve kamulaştırılmasında anlaşma yolu esastır.
Kentsel dönüşüm ve gelişim
proje alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda harçlarda
indirim sağlanmıştır. İlgili resim ve harçların dörtte biri alınır. Kentsel
dönüşüm ve gelişim projesi kapsamında bulunan mülk sahipleri tarafından açılacak
davalar, mahkemelerde öncelikle görüşülür ve karara bağlanır.
Öte yandan, büyükşehir
belediyeleri, büyükşehir belediyeleri sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe
belediyeleri, il, ilçe belediyeleri ve nüfusu 50.000'in üzerindeki belediyelerce
ve bu belediyelerin yetki alanı dışında il özel idarelerince, yıpranan ve
özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş; kültür ve tabiat varlıklarını koruma
kurullarınca sit alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere
ait koruma alanlarının, bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore
edilerek, bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları
oluşturulması, tabiî afet risklerine karşı tedbirler alınması, tarihi ve
kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak
kullanılmasını amaçlayan 16.6.2005 tarihli ve 5436 sayılı YIPRANAN
TARİHİ VE KÜLTÜREL TA?INMAZ VARLIKLARIN YENİLENEREK KORUNMASI VE YA?ATILARAK
KULLANILMASI HAKKINDA KANUN yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanuna göre, yenileme
alanları, il özel idarelerinde il genel meclisi, belediyelerde belediye meclisi
üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile belirlenir. İl özel idaresinde il
genel meclisince, büyükşehirler dışındaki belediyelerde belediye meclisince
alınan kararlar Bakanlar Kuruluna sunulur. Büyükşehirlerde ise ilçe ve ilk
kademe belediye meclislerince alınan bu kararlar, büyükşehir belediye meclisince
onaylanması halinde Bakanlar Kuruluna sunulur. Bakanlar Kurulu projenin
uygulanıp uygulanmamasına üç ay içinde karar verir.
Bakanlar Kurulunca kabul edilen
alanlardaki uygulama bir program dahilinde etap etap projelendirilebilir. Etap
proje ve programları, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve
belediyelerde belediye başkanının, il özel idarelerinde valinin onayı ile
uygulamaya konulur.
Belirlenen alan sınırları
içindeki tüm taşınmazlar, belediyece ve il özel idaresince hazırlanacak yenileme
projelerinin kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunca karara bağlanmasını
müteakip bu Kanuna göre yapılacak yenileme projesi hükümlerine tâbi olurlar.
Büyükşehir belediye sınırları içinde büyükşehir belediyelerinin yapacaklarının
dışında kalan yenileme projeleri, ilçe ve ilk kademe belediyelerince
hazırlanması ve meclislerinde kabulünden sonra büyükşehir belediye başkanınca
onaylanarak yürürlüğe girer. Buna göre kamulaştırma ve uygulama yapılır.
Yine, 5104 sayılı KUZEY
ANKARA GİRİ?İ KENTSEL DÖNÜ?ÜM PROJESİ KANUNU ile kuzey Ankara girişi ve
çevresini kapsayan alanlarda kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde fiziksel
durumun ve çevre görüntüsünün geliştirilmesi, güzelleştirilmesi ve daha sağlıklı
bir yerleşim düzeni sağlanması ile kentsel yaşam düzeyinin yükseltilmesi
amaçlanmıştır.
Bu Kanunun 4. maddesine göre,
ilgili mevzuatına göre ilçe belediyeleri ve diğer kamu kuruluşlarına ait olan,
her ölçek ve nitelikteki imar plânları, parselasyon plânları ve benzeri imar
uygulamalarına dair izin ve yetkiler ile proje onayı, yapı izni, yapım
sürecindeki yapı denetimi, yapı kullanma izni ve benzeri inşaata dair izin ve
yetkiler Proje alan sınırları içinde kalan bölgede Belediyeye aittir. (Değişik
son cümle: 5.4.2006-5481.1 md.) Proje alanı içinde her ölçekteki imar planları
Belediyece yapılır, yaptırılır ve onanır.
Proje alan sınırları içindeki
tüm gayrimenkuller, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mevzuata uygun
olarak yapılmış ve onaylanmış herhangi bir ölçek ve türdeki imar plânı
kapsamında kalsalar dahi, bu Kanuna göre yapılacak plân hükümlerine tâbi
olurlar.
Proje alan sınırları içinde
kalan bölgede, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan
plânların uygulanması Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren durur. Bu
plânların kısmen veya tamamen uygulanmaya devam edilmesi ya da bu Kanuna göre
yeniden yapılması hususunda Belediye yetkilidir.
KENTSEL DÖNÜ?ÜM PROJESİ
UYGULAMALARI
5393 sayılı Yasada yer alan
kentsel dönüşüm ile ilgili hükümlerin, kanaatimize göre, Belediye Kanunundan
ziyade İmar Kanununda yer alması gerekir. Çünkü anılan Yasanın 69–73.
maddelerinde yer alan hükümler, imar mevzuatının uygulanmasına ilişkin
düzenlemeleri içermektedir.
5393 sayılı Yasanın kentsel
dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilân edilebilmesi için;
1.
Kentsel dönüşümün
amacının, kentin gelişimine uygun olarak eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa
ve restore etmek; konut alanları, sanayi ve ticaret alanları, teknoloji parkları
ve sosyal donatılar oluşturmak, deprem riskine karşı tedbirler almak veya kentin
tarihî ve kültürel dokusunu korumak olmalıdır.
2.
Yerin belediye veya
mücavir alan sınırları içerisinde bulunması ve en az ellibin metrekare olması
şarttır. Nitekim, belediyelerin bu alanların dışında yetkileri bulunmamaktadır.
3.
Meclis üye tam sayısının
salt çoğunluğunun kararı ile ilân edilir.
BELEDİYELERİN KENTSEL DÖNÜ?ÜM
PROJESİ UYGULAMALARINDA İMAR PLANLARI
İmar mevzuatımıza baktığımızda,
bir taşınmazın kullanım şekli genel olarak imar planlarıyla belirlenmektedir.
Usulüne uygun olarak yürürlüğe giren imar planlarındaki kullanım amacına uygun
olarak mülk sahiplerince yetkili makamlardan izinler alınarak yapılar
yapılmaktadır.
İmar mevzuatında yapıların nasıl
yapılacağı ve ne zaman yıkılacağı konusunda yasal düzenleme mevcuttur. Mülk
sahipleri de bu yasal düzenlemedeki haklarını kullanmaktadır. Yasal ömrünü
tamamlayan ve yıkılacak derecede tehlikeli yapı durumuna gelen binalar hakkında
ise bu tür yapıların acil olarak yıkılabilmesi yönünden belediyelerin elinde
yasal yetkiler vardır.
Danıştay İçtihatları Birleştirme
Kurulu'nun 29.1.1976 gün ve E:1974.2, K:1976.2 sayılı kararına göre,
kamulaştırma konusu taşınmazların imar planında belirlenmiş maksat dışında
kamulaştırılamayacağı, ancak imar planlarının bu yolda usulü dairesinde
değiştirildiği takdirde bu değişikliğe uygun kamulaştırma yapılabilecektir. Bu
karar tüm idari mercileri ve yargı mercilerini bağlamaktır. Yani kentsel dönüşüm
alanlarında kentsel dönüşüm projelerine uygun olarak yeniden planlama yapılması
zorunluluğu bulunmaktadır.
Öyleyse kentsel dönüşüm
projeleri açısından imar planları çok önem arz etmektedir. Bu nedenle imar
planlarının yapılması ile ilgili kurallara değinmekte yarar vardır.
İMAR PLANLARI
DE?İ?İKLİKLERİNDE UYULMASI ZORUNLU OLAN ?EHİRCİLİK İLKELERİ, PLANLAMA ESASLARI
VE KAMU YARARI
İmar planlarının yapılması ve değişiklikleri sırasında uyulması gereken
şehircilik ilkelerini Plan Yapım Esaslarına Dair Yönetmelik hükümleri olarak
özetleyebiliriz. Alt yapı alanları, resmi kurum alanları ile ilgili düzenlemeler
ve artan nüfus yoğunluğu karşılığında uygulanacak kuralları şehircilik
ilkelerine örnek olarak gösterebiliriz.
Planlama esaslarından ise plan hiyerarşisini anlamaktayız. İmar planlarının
kendi aralarında hiyerarşi bulunmaktadır. Bu hiyerarşide 1.1000 ölçekli uygulama
imar planları en alt kademede,
1.100 000 ölçekli bölge ya da ülke planları en üst seviyede bulunmaktadır. Tıpkı
normlar hiyerarşisinde olduğu gibi alt ölçekli plan üst ölçekli plana aykırı
olamayacaktır. Bu kural sayesinde tüm planlı saha en yüksek yüksek ölçekli plana
uygun olarak kullanılacaktır.
Planlama ilkesine göre örneğin, 1.1000 ölçekli plan 1.5000 ölçekli plana aykırı
olamaz. Eğer aykırı ise iptal davasına konu edilmesi halinde iptal edilmesi
muhtemeldir.
Bir diğer husus ise nazım imar planının bulunmaması halinde uygulama imar planı
ve bu planda değişiklik yapılamayacağı hususudur. Danıştayın istikrar kazanmış
kararlarına göre nazım imar planı olmadan uygulama imar planı yapılması hukuka
aykırı olmaktadır.
İdare hukukuna göre bütün idari işlemlerin nihai amacı kamu yararıdır. Bu açıdan
bakıldığında kamu yararı çok geniş kavramdır. İmar planlarının da nihai amacı
kamu yararıdır. Kamu yararı çoğu kez imar planı yapılacak alanın yapısına göre
belirlenir.
Dar anlamda kamu yararı, kamu hizmetinin kar amacı güdülmeksizin sürekli olarak,
toplumsal ihtiyaçları karşılayacak doğrultuda ve eşitlik ilkesini gözeterek,
tarafsız bir şekilde yerine getirilmesi olarak tanımlanabilir. Geniş anlamda
kamu yararı ise ülkedeki tüm insanların ortak çıkarlarını içeren “toplum yararı”
nı ifade etmektedir.[3]
PLAN YAPIM ESASLARINA DAİR
YÖNETMELİK HÜKÜMLERİNE GÖRE İMAR PLANLARI
Plan Yapım Esaslarına Dair Yönetmelikte imar planları ve bu planların yapımı ve
değiştirilmesi hakkında ayrıntılı düzenlemeler bulunmaktadır. Biz burada en çok
kullanılan ve uygulamaya dönük olan nazım imar planı ve uygulama imar planı
tanımlarına yer vermekle yetiniyoruz.
Nazım İmar Planı: Onaylı halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu
işlenmiş olan, varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hazırlanan ve
arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini,
bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu,
çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım
sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar
planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere 1.2000 veya 1.5000 ölçekte
düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile bir bütün olan plandır.
Uygulama İmar Planı: Onaylı halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu
işlenmiş olan ve nazım imar planına uygun olarak hazırlanan ve çeşitli
bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama
için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve
esaslarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren ve 1.1000 ölçekte
düzenlenen raporuyla bir bütün olan plandır.
PLAN YAPIM ESASLARINA DAİR
YÖNETMELİK HÜKÜMLERİNE GÖRE İMAR PLANI DE?İ?İKLİKLERİNDE UYULMASI GEREKEN
ESASLAR
İmar Planı
Değişikliklerinde Uyulması Gereken Esaslar
Madde 27 -
İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması,
küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk
olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için:
1) İmar
planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik alt yapı alanındaki tesisi
gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşların görüşü alınacaktır.
2) İmar
planındaki bir sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu
tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması
suretiyle yapılabilir.
3) İmar
planında yeni bir sosyal ve teknik alt yapı alanı ayrılması durumunda 1 inci
bentdeki esaslara uyulur.
4) (Ek -
R.G.: 2.9.1999 - 23804 . m.8) Plan müellifinin gerekçeli uygun görüşünün
alınması şarttır.
(Ek fıkra:
R.G. 30.9.1998 - 23479)
Dini yapı alanlarına ilişkin planlarda ve değişikliklerinde il müftülerinin
görüşü alınır.
Madde 28 -
İmar planında verilmiş olan inşaat emsalinin, kat adedinin, iflaz şartlarının
değiştirilmesi sonucu, nüfus yoğunluğunun arttırılmasına dair imar planı
değişikliklerinde
1) (Değişik
- R.G.: 2.9.1999 - 23804 . m.9) Artan nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik
altyapı alanları EK-1 de belirtilen standartlara uygun olarak plan değişikliğine
konu alana hizmet vermek üzere ayrılır ve.veya artırılır.
2) Kat
adedi arttırılmasının istenmesi durumunda; önerilecek kat adetlerinin tayininde
aşağıdaki formüle göre bulunacak bir yoldaki karşılıklı bina cepheleri
arasındaki asgari uzaklık, sağlanacaktır.
K = H1 + H2
+ 7 m.
2
Yukarıdaki
formülde;
K =
Karşılıklı bina cepheleri arasındaki mesafe (m)
H1 = Yolun
bir cephesine önerilecek yapının irtifaı
H2 = Yolun
diğer cephesinde önerilecek yapının irtifaıdır.
Madde 29 -
İmar planında gösterilen yolların genişletme, daraltma ve güzergahına ait imar
planı değişikliklerinde;
1)
Devamlılığı olan bir yol belli bir kesimde daraltılamaz.
2) Yolların
kaydırılmasında, mülkiyet ve yapılaşma durumu esas alınır.
3) İmar
planlarındaki gelişme alanlarında (7.00) m. den dar yaya, (10.00) m. den dar
trafik yolu açılamaz. Mesk-n alanlarında mülkiyet ve yapılaşma durumlarının
elverdiği ölçüde yukarıdaki standartlara uyulur.
4) İmar
planı değişikliği ile çıkmaz sokak ihdas edilemez.
5) İmar
planı içinde kalan karayolu, kent içi geçişin değiştirilmesi durumunda,
Karayolları Genel Müdürlüğü`nden alınacak görüşe uyulur.
Madde 30-
İmar planlarında sosyal ve teknik alt yapı kullanımlarından başka herhangi bir
amaca ayrılmış olan bir alanın kullanılışının değiştirilmesi durumunda;
1) Nazım
plan ana kararlarını bozucu fonksiyonel değişiklikler plan değişikliği yolu ile
yapılamaz.
2) Yeni
belirtilen kullanışın ihtiyacı olan sosyal ve teknik alt yapı alanları Ek 1`deki
tabloda belirtilen standartlara ve nüfus şartı aranmaksızın otopark yönetmeliği
hükümlerine uygun olarak birlikte düzenlenir.
3)
Yerleşmenin gelişme yönü, büyüklüğü ve arazi kullanımlarının fonksiyonel
dağılımı ve genel yoğunlukları gibi nazım plan ana kararlarının değiştirilmesi
ancak imar planının yeniden yapılması için mümkün olabilir.
Sosyal ve
teknik alt yapı alanları Ek 1`deki tabloda belirtilen standartlara uyulması
zorunludur. Bu tabloda yer alan standartlara uyulmadan yapılan imar planı
değişiklikleri, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı
olmaktadır. Kentsel dönüşüm alanlarının imar planı tadilatlarında, belirtilen
tabloda yer alan standartlara uyulmayacağı yönünde mevzuatta herhangi bir
düzenleme bulunmamaktadır. Oysa uygulamalara bakıldığında, kentsel dönüşüm
alanlarının ilan edilmesinin ve bu alanlarda imar planı tadilatı yapılmasının
esas amacının yüksek bir yoğunluk getirilerek buradan rant sağlamak olduğu
anlaşılmaktadır.
Hatta bazen
nasıl olsa burası kentsel dönüşüm projesi alanıdır ve belediye bu alanda
istediği yoğunluğu getirebilir düşüncesiyle üst imar planlarını da
uyulmamaktadır. Unutulmamalıdır ki, planlama esaslarına göre üst düzey çevre
veya nazım imar planlarına aykırı olarak kentsel dönüşüm alanlarının imar
planları yapılamaz.
Kentsel
dönüşüm alanlarının imar planı tadilatları işlemlerine karşı açılan davalar
halen idare mahkemelerinde görülmektedir. Bu davalarda verilen kararların
temyizi üzerine henüz Danıştay’ın bu konularda görüşü tam olarak ortaya
çıkmamıştır.
SONUÇ
Bir kamu
kurumu olan belediyelerin yapacağı imar planlarının nihai amacının kamu yararı
olması gerekir. Yukarıda anılan Danıştay İçtihadları Birleştirme Kurulu kararına
göre imar planları o yöredeki en yüksek kamu yararını göstermektedir. Bu
nedenle, kentsel dönüşüm ve bölüşüm projelerinde de nihai amacın kamu yararı
olması gerekir. Nihai amacın kamu yararından ayrılarak ticari amaca bir başka
ifade ile belediye karına (ranta) yönelik olması halinde hemen hemen her
belediyelerce kentin kar getirecek her alanında kentsel dönüşüm ve bölüşüm
projeleri uygulanmaya konulmasına şaşırmamak gerekir.
Bu nedenle
kentsel dönüşüm projesi kapsamında bulunan alanlarda yapılacak imar planlarında
ve uygulama imar planı tadilatlarında
Plan Yapım Esaslarına Dair Yönetmeliği eki
tabloda
belirtilen standartlara uyulması zorunludur. Bu standartlara uyulmadan yapılacak
imar planı tadilatlarının ileride dava konusu yapılarak iptal edilmesi durumunda
geriye dönüşümü zor olan aşamaya gelinmiş olabilir. Bu soruna tek çözüm,
kentsel dönüşüm projesi alanlarının
Plan Yapım Esaslarına Dair Yönetmeliği hükümlerine ekinde yer alan standartlara
uygun olarak yapılması gerekmektedir.