T.C.
D A N I
? T A Y
İDARİ
DAVA DAİRELERİ
KURULU
YD.
İtiraz No: 2008/774
İtiraz Eden (Davacı) :
İtiraz Eden (Davalı)
:
İçişleri Bakanlığı - ANKARA
İstemin Özeti : Danıştay
Onikinci Dairesince verilen ve yürütmenin durdurulması isteminin kısmen
kabulüne, kısmen reddine ilişkin bulunan 3.7.2008 günlü E:2008/1780 sayılı
karara, davacı ve davalı idare itiraz etmektedirler.
Danıştay Tetkik Hakimi ... Düşüncesi :
Davacı itirazının Yönetmeliğin 10. maddesinin V. fıkrasında yer alan "dört katı
kadar aday" ibaresi yönünden kabulü, davacının Yönetmeliğin diğer kısımlarına
ilişkin itirazı ile davalı idarenin Daire kararının yürütmenin durdurulması
isteminin kabulü yolundaki kısmına ilişkin itirazının reddi gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ... Düşüncesi
: İtiraz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, Danıştay Onüçüncü
Dairesince verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin kararın
kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, itirazın reddi gerekeceği
düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği
görüşüldü:
Davacının kaymakam adaylığı sözlü sınavında başarısız
sayılmasına dair işlem ile Kaymakam Adayları Yönetmeliğinin 7. maddesinin VI.
fıkrasında yer alan "Bakanlıkta yapılacak olan sözlü sınavın yeri, başlama gün
ve saati, yazılı sınavı kazanan adaylara duyurulur." ifadesinin, 10. maddesinin
V. fıkrasında yer alan "Değerlendirme sonucunda; 70 puanın altına düşülmemek
kaydıyla en yüksek nottan başlamak üzere, sınav ilanında belirtilen kadronun
dört katı kadar aday yazılı sınavı kazanmış sayılır." cümlesindeki "dört katı
kadar aday" ifadesinin, 10. maddesinin XI. fıkrasında yer alan "Sözlü sınav
değerlendirilmesinde bu Yönetmeliğin 7 nci maddesinde belirlenen ölçütlerden
bilgi ölçütü için 100 üzerinden 40 puan, diğer ölçütlerde ise her bir kriter
eşit olarak değerlendirilip 100 üzerinden toplam 60 puan esas alınarak yapılır."
cümlesindeki "diğer ölçütlerde ise her bir kriter eşit olarak değerlendirilip
100 üzerinden toplam 60 puan esas alınarak yapılır" ifadesinin ve 10. maddesinin
XIV. fıkrasında yer alan "Kesin başarı listesi, sınava katılanların yazılı ve
sözlü başarı listesinde bulunan puanlarının aritmetik ortalaması tespit edilerek
Personel Genel Müdürlüğünce hazırlanır." cümlesindeki "aritmetik ortalaması"
ifadesinin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle açtığı davada;
Danıştay Onikinci Dairesince verilen ve davacının sözlü sınavda başarısız
sayılmasına ilişkin işlemin yürütülmesinin durdurulmasına; Yönetmelikle ilgili
kısımlar yönünden yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin bulunan
3.7.2008 günlü, E:2008/1780 sayılı karara, taraflar itiraz etmektedirler.
Dava konusu Yönetmeliğin 7. maddesinin VI. fıkrasında , 10.
maddesinin XI. fıkrasında ve 10. maddesinin XIV. fıkrasında yer alan ifadeler
yönünden 2577 sayılı Yasanın 27. maddesinde aranılan koşulların bulunmadığı
anlaşılmaktadır.
Yönetmeliğin 10. maddesinin V. fıkrasında yer alan "Değerlendirme
sonucunda; 70 puan altına düşürülmemek kaydıyla en yüksek nottan başlamak üzere,
sınav ilanında belirtilen kadronun dört katı kadar aday yazılı sınavı kazanmış
sayılır." cümlesindeki "dört katı aday" ifadesinin yürütülmesinin durdurulması
istemine gelince;
Daire kararında da belirtildiği üzere, kariyer meslekler,
yarışma sınavı ile mesleğe yardımcı olarak girilen ve belli bir yetişme dönemi
sonunda yapılan mesleki yeterlilik sınavında elde edilen başarı ile mesleğe
atanılan görevlerdir. Mesleğe girişte yapılacak yarışma sınavına katılan
adaylara salt yazılı sınav yapılabileceği gibi, adayların mesleki bilgisi ile
beraber mesleki ehliyete yönelik diğer özel niteliklere de sahip olup
olmadığının belirlenmesi açısından yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte sözlü
sınav da yapılması mümkündür.
Sözlü sınavın, yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte, bilgi ve
liyakatı ölçmek, adayın kaymakamlık mesleğine uygun yeteneğe, kültüre, çağdaş
yaşam anlayışına sahip olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılacağı açıktır.
Bu çerçevede, sözlü sınavın temel amacı, yazılı sınav yapılmak suretiyle nesnel
bir biçimde belirlenen en başarılı aday adayından başlayarak mesleğe en uygun
kaymakam adaylarının belirlenmesidir. Bu nedenle, aday adaylarının
yarıştırıldığı bir sınavda sözlü sınava çağrılacak aday sayısı saptanırken
yazılı sınavın nesnel sonuçlarının ortadan kaldırılmaması, mesleğe olabildiğince
yazılı sınavda en başarılı olanların alınmasının sağlanması gerekmektedir.
Böylece, idarenin takdir yetkisinin kullanılmasında öznel nedenlerin etkili
olması önlenebilir, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun bir belirleme
gerçekleştirilebilir. Örneğin, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 9/A
maddesinde, "Yazılı sınavda yüz tam puan üzerinden en az yetmiş puan almak
kaydıyla en yüksek puan alandan başlamak üzere, sınav ilanında belirlenen kadro
sayısının bir katı fazlası mülakata çağrılır." hükmü yer almaktadır. Bu kuralda,
mülakata çağrılacak aday sayısı yazılı sınavda en yüksek puan alanların lehine
olacak biçimde daraltılmış, böylece yazılı sınavın nihai başarıdaki payı
artırılmıştır. Belirtilen nitelikteki bir düzenlemenin yazılı sınavın nesnel
sonucunun ortadan kaldırılmasını önleyici nitelikte olacağı açıktır.
Bu durumda, dava konusu Yönetmeliğin 10. maddesinin V.
fıkrasında yer alan sınav ilanında belirtilen kadronun dört katı kadar adayın
sözlü sınava çağrılması yolundaki düzenleme, yazılı sınavın nesnel sonuçlarının
ortadan kaldırılmasına, idarenin takdir yetkisinin kullanılmasında öznel
nedenlerin etkili olmasına yol açacak nitelikte olup, bunun ise kamu yararı ve
hizmet gerekleriyle bağdaşmayacağı sonucuna varılmaktadır.
Davalı idarenin, Daire kararının, davacının sözlü sınavda
başarısız sayılmasına ilişkin işlemin yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin
kısmına yönelik itirazına gelince;
Sözlü sınav öncesinde adaylara sorulacak soruların ve
yanıtlarının sınav komisyonunca belirlenmesi, böylece sözlü sınav öncesinde
adaylara yöneltilebilecek soruların ve yanıtlarının hazırlanmış olması
gerekmektedir. Sınav sırasında, adaylara hazırlanmış olan bu sorulardan kur'a
yöntemiyle belirlenenlerin sorulacağı tabiidir.
Danıştay Onikinci Dairesince; tüm unsurları itibariyle yargısal
denetimin yapılabilmesi ve hukuk devleti ilkesinin temini açısından, sözlü sınav
komisyon üyelerinin her biri tarafından değerlendirme yapılarak tutanağa
bağlanmış soruların ve yanıtlarının neler olduğunun, bu yanıtlara komisyon
üyelerince takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulmamış olması ve ayrıca
sözlü sınavda verilen yanıtların teknolojik imkanlardan yararlanarak sesli ve
görüntülü kayıt altına alınmaması nedenleriyle davacının sözlü sınavda başarısız
sayılmasına ilişkin işlem hukuka uygun bulunmamıştır.
Anılan Daire kararı incelendiğinde, işlemin hukuka uygun
bulunmamasının gerekçelerinden birisini, "sözlü sınavda adayın sorulara verdiği
yanıtların teknolojik imkanlardan yararlanarak sesli ve görüntülü kayıt altına
alınmamasının" oluşturduğu görülmektedir. Dolayısıyla, sesli ve görüntülü kayıt
yapılmak suretiyle gerçekleştirilecek bir sözlü sınavda, adaylara yöneltilen
soruların ve yanıtlarının da kaydedileceği açık olup, bunların ayrıca sözlü
sınav komisyon üyeleri tarafından tutanağa bağlanması gerekli bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, sözlü sınavda komisyon üyelerince takdir edilen notun
gerekçeleriyle ortaya konulması hukuk devleti ilkesinin sağladığı güvencenin
temini açısından zorunlu ve gereklidir.
Sonuç olarak, davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına
ilişkin işlemde, sınav öncesinde soruların ve yanıtlarının hazırlanmamış olması,
sözlü sınavın sesli ve görüntülü kayıt yapılmak suretiyle gerçekleştirilmemesi,
ayrıca komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya
konulmaması nedenleriyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, olayda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 4001 sayılı Kanunla değişik 27 nci maddesinde öngörülen ve yürütmenin
durdurulmasına karar verilebilmesi için gerekli olan koşulların gerçekleştiği
anlaşıldığından, davacı itirazının KABULÜNE ve dava konusu Yönetmeliğin 10.
maddesinin V. fıkrasında yer alan "dört katı kadar aday" ifadesinin
yürütülmesinin durdurulmasına oyçokluğu ile, davacının Yönetmeliğin diğer
kısımlarına ilişkin itirazının reddine oybirliği ile, davalı idarenin Daire
kararının yürütmenin durdurulması isteminin kabulü yolundaki kısmına ilişkin
itirazının yukarıda belirtilen gerekçeyle reddine oyçokluğu ile 13.11.2008
gününde karar verildi.
K A R ?
I O Y
X- İtiraza konu Daire kararında, davacının kaymakam adaylığı
sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, sözlü sınav komisyonu
üyelerinin her biri tarafından değerlendirme yapılarak tutanağa bağlanmış
soruların ve yanıtlarının neler olduğunun, bu yanıtlara komisyon üyelerince
takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulmamış olması, ayrıca sözlü
sınavda verilen yanıtların teknolojik imkanlardan yararlanılarak sesli ve
görüntülü kayıt altına alınmaması nedenleriyle hukuka aykırı görüldüğü
anlaşılmaktadır.
Olayda, yapılan sözlü sınavda, sınav komisyon üyelerinin her
birinin değerlendirme formunda yer alan yedi ölçüt yönünden davacıya ayrı ayrı
puanlar verdikleri, bilgi ölçütü için 100 üzerinden 40 puan; diğer altı ölçüt
için her biri 10 puan olmak üzere 100 üzerinden 60 puan esas alınarak
değerlendirme yapıldığı ve davacıya 70 puanın altında bir puan verildiği
anlaşılmaktadır.
Öte yandan, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun sözlü
sınav ve/veya mülakata ilişkin istikrar bulan kararlarında, adı geçen sınavların
sesli ve görüntülü kaydının sınavın geçerliliği için bir koşul olarak aranmadığı
tartışmasızdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, sözlü sınavın hukuka aykırı
olarak yapıldığına ilişkin bir durum tespit edilemediğinden, davalı idare
itirazının kabulü ile Daire kararının davacının sözlü sınavda başarısız
sayılmasına ilişkin işlemin yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin kısmının
kaldırılması gerektiği oyuyla , karara katılmıyorum.
K A R ?
I O Y
XX- Dava konusu Yönetmeliğin sözlü sınava ilişkin kurallarının
incelenmesinden, sözlü sınavın adayların bilgilerinin de ölçüldüğü bir sınav
niteğinde olduğu, sınavda bilgi ölçütü için 100 üzerinden 40 puanla
değerlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Belirtilen niteliği nedeniyle, sözlü sınavın mülakattan farklı
olduğu, idarenin takdir yetkisinin kullanılmasında öznel nedenlerin öne
geçmesini azaltacak yönlerinin bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
Diğer yandan, yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikteki sözlü
sınavın teknolojik imkanlardan yararlanarak sesli ve görüntülü kayıt yapılmak
suretiyle gerçekleştirileceği dikkate alındığında, 70 puanın altına düşülmemek
kaydıyla en yüksek nottan başlamak üzere, sınav ilanında belirtilen kadronun
dört katı kadar adayın sözlü sınava çağrılması ve bunlar arasından mesleğe en
uygun kaymakam adaylarının belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi
için 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinde öngörülen
koşulların bakılan uyuşmazlıkta gerçekleşmediği anlaşıldığından, kararın, dava
konusu Yönetmeliğin 10. maddesinin V. fıkrasında yer alan "dört katı kadar
aday" ifadesinin yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin kısmına karşıyız.