imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

idare hukuku: Muğla-Bodrum Yarımadası Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak belirl

Dava, 24.11.2006 günlü, 26356 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 30.10.2006 günlü, 2006/11189 sayılı ekli krokide sınırları belirlenen alanın "Muğla-Bodrum Yarımadası Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi" olarak belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararının iptali ile yürütülmesinin durdurulması istemiyle açılmıştır.........
Dairemizin E:2007/548 sayılı dosyasında yer alan bilirkişi raporunda belirtilen verilerin ışığında, gerekli inceleme ve değerlendirme yapılmadan, yetersiz bir koruma anlayışıyla büyük bir coğrafik alanı kapsayan bölgenin, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak ilanında hukuka uyarlık görülmemiştir.
 Açıklanan nedenlerle, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının hukuka aykırı ve uygulanması halinde telafisi imkansız zararlar doğuracak olması nedeniyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27.maddesi uyarınca yürütmesinin durdurulmasına 20.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.



          T.C.

D A N I ? T A Y

ALTINCI DAİRE

Esas  No   : 2007/545

 

 

                Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen : Muğla Barosu Başkanlığı

                Karşı Taraf : 1- Başbakanlık - ANKARA

                                       2- Kültür ve Turizm Bakanlığı - ANKARA

 

                İstemin Özeti : 24.11.2006 günlü, 26356 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 30.10.2006 günlü, 2006/11189 sayılı ekli krokide sınırları belirlenen alanın "Muğla-Bodrum Yarımadası Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi" olarak belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararının; bölgenin gelişimi sosyal ve altyapı donanımları, çevre koşulları gibi ana planlama şartlarının araştırılmadığı, Bölge kararının ilan edilmesinin Yarımadadaki planlı gelişmenin yerleşme bütünlüğünü bozacağı, planlama yetkisinin Bakanlığa devredilmesi sonucunu doğuracağı, dava konusu kararın 2634 sayılı Yasanın 4.maddesindeki kriterleri taşımadığı, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun genel gerekçesi ile 18/C maddesine aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ile yürütülmesinin durdurulması istenilmektedir.

                Başbakanlığın Savunmasının Özeti : Dava açma ehliyetinin bulunmadığı, idari davaya konu olacak kesin işlem niteliği taşımadığı, 42 kamu kurum ve kuruluşunun görüşünün alındığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yerinde yapılan araştırmaya dayanan gerekçeli rapor doğrultusunda mevkii ve sınırlarının Bakanlık İçi Komisyon'da uygun görülen önerileri Bakanlık Makamının onayı ile Bakanlıklararası Komisyonun istişari görüşü üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği, bu ilan sonrasında bir dizi planlama çalışmaları yapıldığı, bölgede büyük bir yapılaşma olacağı iddiasının dayanağının olmadığı, henüz planının oluşturulmadığı, tarihi ve kültürel değerlerin yoğunluğunun yörenin Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilanı için göz önünde bulundurulan en önemli ölçütlerin başında geldiği, Bodrum Yarımadasının özellikleri ile kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgesi tanımı ile tam olarak örtüştüğü, Yarımadanın adına ve geçmişine yakışır bir şekilde korunması ve sektörel gelişimi de koruma olgusu ile dengeli bir biçimde ele alınmasının amaçlandığı, davacının iddialarının planlama sürecine yönelik olduğu, işlemin hukuka aykırılık taşımadığı, davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

                Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Savunmasının Özeti : Dava konusu edilen Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edilen sınırlar içinde ülke ekonomisine katkı sağlaması, üretilen gayri milli hasılasının arttırılmasının yanı sıra istihdam kapasitesinin artmasına imkan sağlamak amacıyla tarım arazilerinin korunmasına ilişkin alınan gerekli önlemlerin dikkate alınacağı, Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilanı ile tarım arazilerinin yok edileceğine ilişkin iddialarının Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi kavramı ile bağdaşmadığı, davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerekeceği savunulmaktadır.

                Danıştay Tetkik Hakimi ... Düşüncesi : Danıştay Altıncı Dairesi'nin E:2007/548 sayılı dosyası nedeniyle yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, Dünya Mirası Coğrafyanın taşıdığı önem ve özellikler ile bilirkişi raporuna yansıyan riskler göz önüne alınmadan, turizm ve kullanma/gelişme kavramlarını ön plana çıkaran, koruma ve kültür kavramını yasal gerekliliğe karşın ikincil konuma alan bir yaklaşımla, yeterli inceleme ve değerlendirmelere dayanılmaksızın yörenin Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişme Bölgesi olarak ilanı yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından yürütmenin durdurulması hakkındaki istemin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

                Danıştay Savcısı ... Düşüncesi : Yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27.maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

 

                                                               TÜRK MİLLETİ ADINA

 

                Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27 nci maddesi uyarınca dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

                Davalı Başbakanlık tarafından ileri sürülen, davanın süresi içerisinde açılmadığı ve idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem bulunmadığı yolundaki iddialar yerinde görülmemiştir.

                Dava, 24.11.2006 günlü, 26356 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 30.10.2006 günlü, 2006/11189 sayılı ekli krokide sınırları belirlenen alanın "Muğla-Bodrum Yarımadası Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi" olarak belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararının iptali ile yürütülmesinin durdurulması istemiyle açılmıştır.

                2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 3. maddesinin 4957 sayılı Yasanın 1. maddesiyle değişik (b) bendinde: "Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri: Tarihî ve kültürel değerlerin yoğun olarak yer aldığı ve/veya turizm potansiyelinin yüksek olduğu yöreleri korumak, kullanmak, sektörel kalkınmayı ve plânlı gelişimi sağlamak amacıyla değerlendirmek üzere sınırları Bakanlığın önerisi ve Bakanlar Kurulu kararıyla tespit ve ilân edilen bölgeleri"; yine aynı maddeyle değişik (j) bendinde ise: "Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Alt Bölgesi: 1/25.000 veya daha alt ölçekli plân ile belirlenen, içinde turizm türleri ile kültür, eğitim, eğlence, ticaret, konut ve her türlü teknik ve sosyal alt yapı alanlarından bir veya daha fazlasını kapsayan, kendi içinde alt alanlara ayrıştırılabilen araziler" olarak tanımlanmış; 4. maddesinde de: "Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinin tespitinde; ülkenin doğal, tarihi, arkeolojik ve sosyo-kültürel turizm değerleri, kış, av ve su sporları ve sağlık turizmi ile mevcut diğer turizm potansiyeli dikkate alınır." kuralına yer verilmiştir.

                15.05.2004 günlü 25463 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişme Bölgeleri ile Turizm Merkezlerinin Belirlenmesine ve İlanına İlişkin Yönetmelik ile bu süreç düzenlemeye konu edilmiştir. Yönetmeliğin 4.maddesinde: "Bakanlık İçi Komisyon; ilan edilmesi öngörülen Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri ve Turizm Merkezlerinin mevkii ve sınırlarını belirlemekle görevlidir. Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri ve Turizm Merkezleri; ülkenin doğal, tarihi, arkeolojik ve sosyo-kültürel turizm değerleri ile deniz, kış, dağ, yayla, sağlık, termal, kültür, spor, av, doğa turizmi ile mevcut diğer turizm imkanları göz önünde bulundurularak belirlenir. Bakanlık Makamının onayı ile kesinleşen öneriler, Bakanlıkça Bakanlıklararası Komisyona götürülür"; 6.maddesinde: "Bakanlıklararası Komisyon; Bakanlık Müsteşarının başkanlığında, Genelkurmay Başkanlığı, Maliye Bakanlığı, Bayındırlık ve Iskan Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı temsilcilerinden oluşur. Bakanlık, gerekli görmesi halinde komisyona diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarından da temsilci çağırabilir. Komisyon, Bakanlıkça belirlenen tarihlerde toplanır ve Bakanlıkça öngörüleri Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri ve Turizm Merkezlerinin mevkii ve sınırlarına ilişkin önerileri inceler ve istişari nitelikte olan görüşünü bu toplantılar sonucunda birer tutanakla belirler" ve 7.maddesinde: "Bakanlıkça ilan edilmesi öngörülen Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri ve Turizm Merkezlerinin mevkii ve sınırlarını gösteren haritalar ile bu yerlere ilişkin 5 inci madde kapsamında hazırlanan açıklama raporlarını içeren bilgi ve belgeler, Bakanlıklararası Komisyonun toplantı tarihinden en az bir ay önce Komisyon üyesi kuruluşlara iletilir ve toplantının tarihi bildirilir" kuralları öngörülmüştür.

                Dosyanın incelenmesinden, Muğla Bodrum Yarımadası Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi İlanı Etüt Çalışmaları doğrultusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü'nün 09.06.2006 günlü, 92373 sayılı yazısı ile kurum ve kuruluşların görüşlerinin açıklama notu çerçevesinde bildirilmesinin istenildiği, Bölge sınırının Bakanlık İçi Komisyon tarafından 24.08.2006 günü kabul edildiği, Bakanlıkça Bodrum Yarımadası İçin Genel Değerlendirme İle Hedefleri içeren Gerekçe Raporu düzenlendiği ve 25.09.2006 günlü Bakanlıklararası Komisyonu toplantısında görüşülmesinin ardından Bakanlar Kurulu Kararı alınabilmesi için Başbakanlığa sunulması sonrasında dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının alındığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlığın çözümlenmesinde konunun teknik boyutu nedeniyle Dairemizin 26.06.2007 günlü kararı uyarınca yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması yolunda karar alınmasına ve kesin süre verilerek ikinci kez istenilmesine rağmen keşif ve bilirkişi incelemesi için gerekli avans yatırılmamıştır. Ancak aynı işlemin iptali istemiyle Dairemizin E:2007/548 sayılı dosyasında Naip Üye ... niyabetinde Prof.Dr...., Prof.Dr.... ve Dr.... ile yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporda özetle: Bölge Kararının Hazırlık Çalışmaları Açısından; Bodrum Yarımadası Çevre Düzeni Planının dayandığı “Bir adet kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi” oluşturmak girişiminin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın iç komisyonu tarafından değerlendirildikten sonra, ilgili bakanlıklar ve kurum temsilcilerinin katılacağı bir komisyon tarafından da incelenip, değerlendirilmesi gerektiği, Bakanlıklararası Komisyon toplantısının 25.09.2006 tarihinde yapıldığı, bu toplantı tutanağında görüşlerini daha sonra yazılı olarak bildireceklerini belirten bakanlık temsilcilerinin görüşleri alınmadan Bakanlık tarafından 02.10.2006 tarihinde Başbakanlığa öneri iletilip onayının istenildiği, ilgili Bakanlıkların yazılı bildireceklerini belirttikleri görüşlerin alınmadığı, bu görüşler sonradan gönderilmiş ise, nasıl değerlendirildiğinin davalı Bakanlıkça açıklanmadığı, bilirkişi raporu ekindeki Bakanlıklararası Komisyon Tutanağında, davalı Bakanlık Müsteşarının toplantıya başkanlık ettiği yolunda bir bilginin olmadığı, toplantı tutanağında imzası bulunan Genelkurmay Başkanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı temsilcilerinin görüşlerinin yazılı olarak bildirileceği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı temsilcileri tarafından 4342 sayılı Mera Kanunu, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile 4086 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun kapsamındaki alanların kapsam dışında tutulması, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Yalıkavak Turizm Merkezi habitatında olan ve koruma altında bulunan Akdeniz Foku'na ilişkin yerinde inceleme ve değerlendirme yapılabileceği yolunda kayıt düşüldüğü, yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonra davalı idarece dosyaya sunulan "Bodrum Yarımadası Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Sosyo-Kültürel Araştırma Raporu"nun, Gerekçe Raporu ile 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Araştırma Raporundan oluştuğunun görüldüğü; Duyarlı Yörelerin Bütünsel Korunması Açısından, Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokol (22 Ağustos 2002 tarih ve 24854 sayılı Resmi Gazete) gereğince, “Önemli Doğa Alanları”nın doğal ekolojik dengeyi koruyucu bir duyarlılıkla ele alınması gerektiği, Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası’ndan başlayan, Bodrum Yarımadasına kadar uzanan bir bölgenin “Önemli Doğa Alanı Bölgesi” olduğu, Önemli Doğa Alanlarının, nesli tehlike altında, dar yayılışlı veya tek bir yetişme/yaşama ortamına (biyoma) bağımlı türlerin uluslararası öneme sahip populasyonlarını içeren ve/veya bir ya da daha çok türe alt canlı toplumların bir yaşama birliği oluşturarak büyük sayılarda barındığı alanları ifade ettiği ve Önemli Doğa Alanları’nın tümünün uluslararası öneme sahip olduğu, koruma kapsamı içinde acil önlem alınması gereken, “Sıfır Yok Oluş” alanlarının tanımlandığı, bu alanların, yeryüzünde başka hiçbir noktada yaşamayan ve bu alan içinde de nesli tehlike altında olan bir ya da daha çok canlı türünün bulunduğu alanlar olduğu, EGE 020 Bodrum Yarımadasının bu kapsam içinde yer aldığı, “Sıfır Yok Oluş” alanlarının korunması için “Çekirdek Bölge”, “Tampon Bölge” ve “Geçiş ve Gelişme Bölgeleri”nin belirlendiği, Bodrum Yarımadası’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca böyle bir çalışma yapılmadığı için Turizm Koruma ve Gelişme Bölge kararı sınırlarının, Uluslararası Protokol gereği, “Önemli Doğa Alanları” bütünlüğü içinde ele alınmadığı, “Geçiş ve Gelişme Bölgeleri” belirlenmediği, çevrenin korunarak geliştirilmesi ve tahribatının önlenmesinin Çevre Yönetiminde “Kamu Yararı” ilkesinin benimsenmesini gerektirdiği, Uluslararası bir protokol ile de bağlı olunan “Önemli Doğa Alanları Bölgeleri”nin korunmasına ilişkin temel bir sınırlama yapılmaması nedeniyle “Kamu Yararı”nın ihlal edildiği; Çevresel Performans Göstergeleri Yönünden, Bakanlığın planlamada “Turistik Taşıma Kapasitesi”nden hareket ettiğini belirttiği, bu kavramın “aynı anda bir turist konaklama sahasını, ekonomik, sosyo-kültürel ve ziyaretçilerin memnuniyet kalitesinde kabul edilemez bir azalmaya neden olmaksızın ziyaret eden insanların azami sayısı” olarak tanımlandığı, doğayı ve doğal ekolojik dengeleri korumanın esas gösterge olduğu bir bölgede Turistik Taşıma Kapasitesi ilkesinden hareket edilemeyeceği, bunun planlamanın genel yaklaşımına aykırı olduğu, konuya ekolojik açıdan yaklaşmak gerektiği, iki kavram üzerinde durulmakta olduğu, "Ekolojik Aşırılığa Kaçmak" (Ecological Overshoot) ve "Ekolojik Ayak İzi" (Ecological Footprint), Ekolojik Aşırılığa Kaçmanın, ekosistemin doğal dengesini kendi kendine yenileme yeteneğinin ve gücünün bozulması olduğu, biyolojik çeşitliliğin korunması, ekonomik kalkınma ve kültürel değerlerin devamlılığı arasındaki çatışmaların sürdürülebilir bir şekilde çözümlemesine dönük temel bir yaklaşım olarak “Biyosfer Rezerv” tanımlaması getirildiği, “Sıfır Yok Oluş”un bu kapsam içinde ele alındığı, Bölge kararında “korunmuş bölgeler” tanımlamasının da yetersiz kaldığı, ikinci tanım olan “Ekolojik Ayak İzi”nde kaynakların sürekliliğinin ele alındığı, belirli bir nüfus için kaynakların sürekliliğinin sağlandığı biyolojik verimlilik alanını ifade ettiği, Bakanlığın çevre korumaya bakış açısının yetersiz kaldığı, keşif sırasında, Bölge ilanının ve sonrasında önerilen Çevre Düzeni Planı’nın Çevresel, Sosyal, Ekonomik etkilerinin neler olduğunun sorulduğu, sözlü olarak Bölge kararının bölgeye etkilerinin araştırılmasının Kanunda yer almadığının belirtildiği, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun değiştirilen 4. maddesinde ise ÇED’den söz edildiği, böylesine önemli bir Yarımadada bu etkilerin tartışılmamasının kabul edilemez olduğu; Küresel Isınmanın Turizme Etkileri Yönünden, Dünya Turizm Örgütü ile birlikte iki büyük kuruluşun hazırladıkları küresel ısınmayla ilgili raporun çok ciddi tehlikeleri ilettiği ve önlemlerin alınmasını istediği Raporun beraberindeki haritada iki ciddi durumun dikkate sunulduğu, Akdeniz’de ciddi bir kuraklığın yaşanacağı, özellikle yeri çok belirgin olmamakla birlikte, Atina-Bodrum-Girit Adasını kapsayan bir alanda kuraklığın önemli boyutlarda olacağının vurgulandığı, Bodrum Yarımadası için bilirkişi kurulunun yaptığı araştırmaların da bu durumu desteklediği, Bölgede çok ciddi su sorunu yaşanacağının görüldüğü, bunun için AB’liğinde uygulanan “Su Çerçeve Yönetimi”nin ivedilikle bölgede uygulanmak zorunda olduğu, keşif sırasında davalı idarece kurulacağı belirtilen golf alanlarına ilişkin düzenlemenin kesinlikle önlenmesi gerektiği, çünkü bu alanların 1.sınıf tarım arazisi olduğu, 18 delikli bir golf alanının 45-60 ha. alanı kapladığı, yılda 250.000 m3/yıl su, alanın bakımı için kullanıldığı, bir kentte kişilerin günde 100 lt. su kullandığı varsayılırsa 18 delikli golf alanının yıllık su miktarı 6000-8000 nüfuslu bir yerleşimin yıllık ihtiyacını karşıladığı, (200 lt. alındığında nüfusun bir miktar azalacağı), Bölge için yaptıkları hesapların çok daha ciddi sonuçların çıkacağını gösterdiği; Isı artışıyla ilgili bir başka konunun “Isı Adaları” oluşumu olduğu, ısı adalarının, yakınında bulunan alanlara nazaran 5-10˚C daha fazla ısınan yapı adalarını anlattığı, yapıların yoğun yapıldığı yerlerde, geniş otoparklarda, büyük alış-veriş merkezlerinde ısı artışı görüldüğü, beton ve asfalt türü malzemelerin, gündüz topladığı ısıyı gece yaydığı, bu kapsamda, büyük yatak kapasitesine sahip otellerin, konumuna göre rüzgar akımlarını engellediği gibi, güneş radyasyonunu emmeleri ve yansıtmalarıyla çevresine olumsuz etki yaptığı, bu nedenle, butik oteller, tatil köylerinin Bodrum gibi fazla güneş radyasyonuna sahip yerlerde daha uygun bir turizm biçimi olarak görüldüğü, ancak Bakanlık tarafından, mavi bayraklı ... plajına bakan otelin yapılmasının onayladığı, ... plajının 1500 yataklı otelin talebini karşılamasının mümkün olmadığı, Muğla Bodrum Yarımadası Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişme Bölgesi yönünden Miras Coğrafya’nın korunmasına ilişkin temel ilkelere uyulmadığı yolunda görüşlere yer verilmiştir. Anılan bilirkişi raporundaki Bölge ilanına ilişkin olarak yer alan bilimsel veriler ve bunların nitelikleri itibariyle karara esas alınabilecek nitelikte bulunmaktadır.

                Dairemizin E:2007/548 sayılı dosyasında yer alan bilirkişi raporunda belirtilen verilerin ışığında, gerekli inceleme ve değerlendirme yapılmadan, yetersiz bir koruma anlayışıyla büyük bir coğrafik alanı kapsayan bölgenin, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak ilanında hukuka uyarlık görülmemiştir.

                Açıklanan nedenlerle, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının hukuka aykırı ve uygulanması halinde telafisi imkansız zararlar doğuracak olması nedeniyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27.maddesi uyarınca yürütmesinin durdurulmasına 20.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Tarih: 29.05.2008 Saat: 22:22 Gönderen: imarhukukcusu

 
İlgili Bağlantılar
· Daha fazla imar
· Haber gönderen imarhukukcusu


En çok okunan haber: imar:
İdari Yargı Davaları (İdari yargı alanında en son çıkacak olan en güncel içtihat

Haber Puanlama
Ortalama Puan: 0
Toplam Oy: 0

Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

Mükemmel
Çok İyi
İyi
İdare Eder
Kötü

Seçenekler

 Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa

İlgili Konular

imar hukukcusu