imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

Adalet Bakanlığı 2008 yılı Bütçe konuşma metni
Yeni Sayfa 1

Adalet Bakanlığı 2008 yılı bütçe konuşması tam metni için tıklayınız.



Yeni Sayfa 10
 

GİRİ?

 

 

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri

Bakanlığımızın 2008 Yılı Bütçesini Yüce Meclisimizin  Plan ve Bütçe Komisyonuna arz etmeye başlarken hepinizi şahsım, Bakanlığım ve yargı teşkilatı mensupları adına saygıyla selamlıyorum.

Bakanlığımızca halihazırda yürütülen ve yürütülmesi planlanan çalışmalar hakkında sizleri bilgilendirmek amacıyla huzurlarınızda bulunuyoruz.

Değerli Milletvekili Arkadaşlarım,

Bir ülkenin gelişmişliği sadece ekonomisinin güçlü olması ile değil, aynı zamanda iyi bir adalet sistemine sahip olması ile  mümkündür.

Hukuk devletinin başlıca amacı ve ideali adalete uygun bir hukuk sisteminin meydana getirilerek uygulanmasıdır. Tecrübeler şunu göstermiştir ki adalete uygun bir hukuk sisteminin kurularak uygulandığı toplumlarda barış ve huzur sağlanabilmekte, bunda başarı sağlayamayan toplumlarda ise hukukî ve sosyal anlaşmazlıklar çıkmaktadır.

Tarih boyunca Devlet geleneğimizde Devletin vatandaşlarına adaletle muamele etmesi yönetimin ilk ve temel koşulu olarak görülmüştür. Adalet kavramı,  “Adalet Mülkün Temelidir” veciz sözü ile Milletimizin kalbinde kök salmış ve mahkeme salonlarında yer alarak sembol haline gelmiştir.

Adalet aynı zamanda bir ülkenin bağımsızlığının olmazsa olmaz koşuludur. Büyük Atatürk’ün “İstiklâl, İstikbâl, Hürriyet Her ?ey Adaletle kaimdir” sözü de bu gerçeği ifade etmektedir.

  Demokrasi içinde yaşamak ve gelişmek isteyen toplumumuzun güçlü bir adalet sistemine sahip olması zorunludur. Her düzeyde haksızlıklara karşı haklıları koruyacak bir yargı organının varlığı toplum düzeninin devamı ve gelişmesi için şarttır.

Anayasamızda ifadesini bulan demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin tam olarak tesisi amacıyla; yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi, adalet hizmetlerinin çağdaş bir çalışma ortamında yerine getirilmesi, kaliteli bir yargı hizmetinin sunulabilmesi için gerekli her türlü önlemi almak devletin temel hedefleri arasındadır.

Bu bağlamda adalet hizmetlerinin yürütülmesinde sorumluluğu olan Bakanlığımızın, üstlenmiş olduğu ağır yükün bilincinde olduğunu ifade etmek isterim.

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri,

Yargının sorunlarının giderilmesi ve kendisinden beklenen görevleri yerine getirebilmesi için 58 ve 59 uncu Cumhuriyet Hükümetleri döneminde Bakanlığımızca yoğun çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda özellikle mevzuatımız çağdaş anlayışa uygun olarak yenilenmeye başlamış, hükümet konaklarının alt katlarına sıkışan adliyelerimiz isimlerine yakışır şekilde adliye saraylarına dönüştürülmeye başlanmıştır. Bakanlığımız Ulusal Yargı Ağı Projesi sayesinde dünyada haklı bir üne sahip olmuş, bu proje ile bilişim teknolojilerinin kullanımında birincilik ödülleri almıştır. Öte yandan ceza infaz kurumlarımız isyanlarla değil, uluslararası standartlara uygunluğuyla anılır hale gelmiştir.

Bu münasebetle büyük bir özveri ile yürüten çalışmaların her zaman takdirle anılacağını belirtmek isterim.

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri,

Yapılan çalışmalarla gelinen önemli aşamalara rağmen tüm sorunların çözüldüğünden söz edilmesi mümkün değildir. Diğer yandan projelerin bir çoğunun devamlılık ve süreklilik arz ettiği  ortadadır. Bu nedenle Hükümetimiz döneminde daha önce gerçekleştirilen çalışmalara devam edilecektir. 

Burada yargının sorunlarının çözülmesi için gerekli desteğin önemini özellikle vurgulamak isterim. Bu gün tıpkı diğer  Cumhuriyet Hükümetleri dönemlerinde olduğu gibi bu konuda gerek iktidar gerek muhalefet gerekse yargının tüm kesimleri ile sivil toplum örgütlerinde yeterli destek ve sarsılmaz bir inanç olduğunu memnuniyetle müşahede etmekteyim.

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri,

Yapacağımız çalışmalara yön verecek temel politika metinlerinden olan 60’ıncı Cumhuriyet Hükümeti Programında adalet hizmetlerine ilişkin olarak aşağıdaki hususlar öncelikli olarak yer almıştır:

·       Demokrasi ve hukuk devletinin güçlendirilmesine öncelik verilmesi,

·       Ülkemizin sivil bir uzlaşma anayasasını hak ettiği gerçeği,    

·       Temel hak ve özgürlükler konusunda özellikle Kopenhag Siyasi Kriterlerine tam uyum sağlanması,

·       Temel hak ve özgürlüklerin fiilen uygulanmasının ve siyasal kültürümüzün yerleşik bir unsuru olarak güçlenmesinin sağlanması,

·       “Sıfır Tolerans” anlayışı ile işkence, kayıp, gözaltında ölüm, faili meçhul cinayet gibi insan hakları ihlallerinin üzerine gidilmesi,  

·       Yargının görevini yaparken, bağımsız olduğu kadar tarafsız da olması,

·       Adalet ve yargı reformu ile ilgili çalışmaların kararlılıkla sürdürülmesi,

·       “Koruyucu Hukuk” uygulamalarının daha da geliştirilmesi,

·       Hukuki uyuşmazlıklarda alternatif çözüm yollarını öngören  düzenlemeler yapılması,

·       AB standartlarına ulaşmak için gerekli mevzuat çalışmalarıyla adli ve idari kapasitenin güçlendirilmesi yolunda çalışmalara devam edilmesi,

·       Mahkemelere elektronik arşiv sistemleri kurulması için gerekli çalışmaların yapılması, 

·       Mevcut bilgi bankası (UYAP) geliştirilerek mevzuat, içtihat, doktrin gibi doküman türlerinin birbirleriyle ilişkilendirilmesi suretiyle daha verimli bir sistem oluşturulması,

·       Yargı organları arasında kurulan bilişim ağının geliştirilmesi,

·       Hukukî süreçlerin hızlandırılması ve hukukî öngörülebilirliğin artırılması yönünde başta Türk Ticaret Kanunu olmak üzere mevzuat çalışmalarının tamamlanması.

Böylece Hükümet Programında yer alan bu hedeflerin gerçekleştirilmesi suretiyle  Milletimizin daha çok refaha, daha çok adalete, daha güçlü bir Türkiye’ye kavuşturulacağı belirtilmiştir.

Bakanlığımızın önümüzdeki dönemde yürüteceği çalışmalar, Hükümet Programının yukarıda belirtilen hedefleri, Kalkınma Plânı, Yıllık Programlar, Türkiye Ulusal Programı ve AB Müktesebatına Uyum Programında yer alan temel ilkeler ile değerler çerçevesinde yürütülecektir.

Kuşkusuz bu çalışmalar siyasî beklentiler bir kenara bırakılarak, gerçekçi temelde, bilimsel yöntemlere dayalı ve stratejik bir bakış açısıyla gerçekleştirilecektir.

 

 

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri,

Adalet reformu düşüncesi, adalet sisteminde iyi teşhis edilmiş sorunlar listesinin varlığına dayalı olmalıdır. Bu anlamda olmak üzere yukarıda belirtilen temel metinler ekseninde yargının sorunlarını aşağıdaki başlıklar altında ele alacağız:  

·       Mahkemelerin iş yükünün fazlalığı ve yargılama sürelerinin makul süreyi aşması

·       Yargıya güvenilirliğin istenilen düzeyde bulunmaması

·       Hâkim, Cumhuriyet savcısı ile diğer personel sayısının eksikliği

·       Personelin malî ve sosyal haklarının yetersiz olması

·       Bazı alanlarda mevzuat karmaşası varken, kimi alanlarda  mevzuat yetersizliği ve eskiliğinin devam etmesi

·       Avrupa Birliği raporları ve 9 uncu Kalkınma Plânında da yer aldığı gibi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun geniş tabanlı temsil esasına dayanmaması

·       Fiziki kapasite ve teknik alt yapı hizmetlerinin istenilen düzeyde olmaması

·       Hukuk devleti ilkesinin yeterince özümsenememesi

Kuşkusuz yargıya ilişkin sorunlar sadece bu başlıklarla sınırlı değildir. Daha öncede belirttiğim gibi; memnuniyetle ifade etmek isterim ki yargıya ilişkin sorun olarak kabul edilen bazı önemli alanlar 58 ve 59 uncu Cumhuriyet Hükümetlerimiz döneminde sorun olmaktan ya çıkartılmış ya da önemli ölçüde giderilmiştir. Bu vesile ile başta Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDO?AN olmak üzere   emeği geçen herkese  teşekkürü bir borç bilirim.   

Yargıya ilişkin belirtilen bu sorunların giderilmesinde Bakanlığımızın sorumluluğunun büyük olduğunun bilinci içindeyiz. 58 ve 59 uncu Cumhuriyet  Hükümetleri döneminde başlatılan reform sürecinin aynı hızla devam ettirileceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Değerli Milletvekili Arkadaşlarım,

         ?imdi sizlere sorunların çözümü yolunda yaptıklarımız, yapmayı plânladıklarımız ile mevzuat kapsamında yürütmekte olduğumuz çalışmalar hakkında bilgi vermek istiyorum.

 

HUKUK REFORMU

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri,

İçinde bulunduğumuz yüzyılın toplumu, kentleşmenin hızla sürdüğü, iletişimin ve bilişimin daha da geliştiği, yaşam ortalamasının yükseldiği, ekonomik ilişkilerin arttığı ve yoğunlaştığı; kimi zaman hızlandığı, zaman zaman da krizler yaşandığı, tüketim eğilimlerinin arttığı bir toplum haline gelmiştir.

Bütün bu gelişim ve değişim, insanlar arasındaki ilişkileri ve buna bağlı olarak anlaşmazlık ve uyuşmazlıkları da arttırmıştır.

Bununla birlikte Avrupa Birliği’ ne giden yolda başta temel kanunlar olmak üzere tüm mevzuatın Avrupa Birliği Müktesebatı ile uyumlu hale getirilmesinin Ülkemiz açısından kaçınılmaz olduğu ortadadır.   

Bu nedenlerle mevzuatımızın tüm yönleriyle gözden geçirilerek gerektiğinde yeni müesseseler ihdası ya da bazı müesseselerin revizyonu büyük önem taşımaktadır. Bu faaliyetin yoğun ve hızlı biçimde yapılmaması hukuk mevzuatındaki yetersizliği başa çıkılamayacak hale getirecektir.

         Mevzuat alanında yapılacak bu çalışmaların “günümüzün koşulları” ya da daha açık anlatımı ile “kanunların günümüzün koşullarına uygun hale getirilmesi gereği” ile değil stratejik bakış açısıyla yeni yüzyılın ihtiyaçlarını karşılayacak anlayış çerçevesinde ele alınması gereği kendini göstermektedir.    

60’ıncı Cumhuriyet Hükümeti programında konuya bu bakış açısıyla yaklaşılmış, hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerine bağlılığın gereği olarak yargının daha verimli ve etkili çalışabilmesini sağlamak öncelikli görevler arasında sayılmıştır. Bakanlığımızın bu anlayış çerçevesinde mevzuat alanında yaptığı çalışmalara devam edeceğini ifade etmek isterim.

58 ve 59 uncu Cumhuriyet Hükümetleri döneminde başlatılan hukuk reformu ile birlikte başta temel kanunlar olmak üzere birçok alanda mevzuat çalışmaları yapıldığı herkesin malumudur. 

Diğer yandan mevzuat alanındaki çalışmalar  yukarıda belirtilen nedenler ve Avrupa Birliği normları dikkate alınarak sürdürülmektedir. Bunlardan bir kısmının çalışmaları devam ederken bir kısmı ise Başbakanlık ve TBMM’de bulunmaktadır.

Söz konusu kanun çalışmalarından başlıcaları şunlardır:

Türk Ticaret Kanunu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Genel İdarî Usul Kanunu, İdarî Yargılama Usul Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun, Tanık Koruma Kanunu, Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun, Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukukî Veçhelerine Dair Kanun,  Devlet Sırları Kanunu, DNA Verileri ve Millî DNA Veri Bankası Kanunu, Yargıtay Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, Ceza İnfaz Kurumları Dış Güvenlik Hizmetleri Kanunu, ?iddet Suçu Mağduru Çocuklara Yardım Hakkında Kanun, Adalet Bakanlığı Teşkilat Kanunu, Noterlik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Türk Medenî Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Yargı Bilişim Kurumu Kanunu, Türkiye Hâkimler ve Savcılar Birliği Kanunu, Ticarî Sır, Banka Sırrı ve Müşteri Sırrı Hakkında Kanun.[1]

 

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri,

Belirtilen Kanun çalışmalarından bilhassa; Türk Ticaret Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, Ceza İnfaz Kurumları Dış Güvenlik Hizmetleri Kanunu ve  Adalet Bakanlığı Teşkilat Kanunu üzerinde önemleri nedeniyle ayrıca durmak gerekmektedir.

Kalkınma Plânı, Yıllık Program, ve AB Müktesebatına Uyum Programında da önemi vurgulanan ve 2008 yılında kanunlaşması beklenilen Türk Ticaret Kanunu Tasarısı,  Ülkemizin, alanında yetkin hukukçularından oluşan bir Komisyon tarafından büyük emeklerle, uluslararası standartlara uygun olarak hazırlanmıştır.

Tasarı tüm Bakanlıklar, yüksek yargı organları, üniversiteler, ilgili kamu kurum, kurul ve kuruluşları ile ilgili meslek kuruluşlarına görüşlerini sunabilmeleri için gönderilmiş ve Bakanlığımıza intikal eden yazılı görüş öneri ve eleştirilerin her biri Komisyon tarafından ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Halen TBMM Komisyonlarında bulunan bu Tasarıyla; Dünyada ve Ülkemizdeki ekonomik ve ticarî hayatta meydana gelen gelişim ve değişimlere paralel hükümler içeren yeni bir Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe konulması amaçlanmıştır. 

Yenilenme ihtiyacının uzun yıllardır hissedildiği bir diğer Kanun ise medeni hukuk alanında üç temel Kanundan biri olan Borçlar Kanunudur.

Ticaret Kanunu gibi büyük bir titizlik ve emekle hazırlanan Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ile Dünyamızda ve Ülkemizde yaşanan, toplumsal, sınaî, ekonomik ve teknik gelişmeler ile uluslararası alanda yaşanan değişimler karşısında yetersiz kaldığı görülen 818 sayılı Borçlar Kanununun yerini almak üzere, ilgili mevzuat ve kaynak kanunlarda gerçekleşen değişikliklerle paralelliğin sağlanması, dilinin sadeleştirilmesi ve uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amaçlanmıştır. 2008 yılında kanunlaşması beklenen Türk Borçlar Kanunu Tasarısı halen Başbakanlıkta bulunmaktadır.

60 ıncı Hükümet Programında ve Kalkınma Plânında öngörülen alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine, Bakanlığımızca yargının iş yükünü azaltacak, uyuşmazlıkların daha hızlı çözülmesini temin edecek bir kurum olması nedeniyle büyük önem verilmektedir.

 Bu kapsamda, hukuk uyuşmazlıklarında dava açılmasından önce yahut davanın görülmesi sırasında, tarafları görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış, tarafsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen arabuluculuk faaliyetini düzenleyen “Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Tasarısı” hazırlanarak ilgili kurumlara görüşe gönderilmiştir. Söz konusu tasarının kanunlaşması halinde alt yapı çalışmaları tamamlanmak suretiyle uygulamaya geçilecektir. Böylece sürekli şikâyet edilen yargının iş yükü fazlalığı kısmen azaltılmış ve ayrıca toplumsal barışa katkı sağlanmış olacaktır.

Bir diğer önemli Tasarı ise “Ceza İnfaz Kurumları Dış Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı”dır. Ceza infaz kurumlarının dış güvenliğinin Bakanlığımızca sağlanmasına ilişkin aşamalı geçiş takvimini öngören Tasarı hazırlanarak ilgili kurumlara görüş istemi ile gönderilmiştir. Kanunun yürürlüğe girmesi halinde kurumların dış güvenlik hizmetlerinin devir işlemi, 01/01/2009 tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde aşamalı olarak gerçekleştirilecektir.  

Bilindiği üzere, hukuk ve ceza yargılamasında Yargıtay ile ilk derece mahkemeleri arasında yer alacak olan ikinci derece yargılama makamı niteliğindeki bölge adliye mahkemelerine ilişkin kanuni düzenlemeler tamamlanmıştır. Bu mahkemelerin faaliyete geçmesi ile birlikte daha etkili bir kanun yolu denetimi sağlanacak, yargılama süreci hızlanacak ve Yargıtay’ın iş yükü azalacaktır. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 17/05/2007 tarih ve 206 sayılı Kararında da belirtildiği üzere; mahkemelerin faaliyete geçmesi, hizmet binalarının tamamlanması, gerekli teknik donanımın temin edilmesi, hâkim, Cumhuriyet savcısı ve yardımcı personel sayısının artırılmasına bağlı bulunmaktadır. Bakanlığımızca bölge adliye mahkemelerinin en kısa zamanda faaliyete geçirilmesi için gerekli çalışmalar tamamlanacaktır. 

Bunun dışında, yargılama usullerinde paralellik esası gözetilerek idarî yargıda istinaf kanun yolunun yürürlüğe konulması yönünde çalışmalar yürütülmesi plânlanmaktadır. İstinaf kanun yolunun hayata geçirilmesi açısından hâkim ve adlî personel ile bina ve diğer araç gereç yönünden adlî yargıya kıyasla idarî yargıda önemli bir sorun bulunmamaktadır.

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri,

Bakanlığımızın gündemini oluşturan bir diğer konu ise icra ve iflas dairelerinin yeniden yapılandırılmasıdır. İcra ve iflas dairelerinin işleyişinden kaynaklanan sorunların giderilmesi, daha etkin bir icra ve iflas fonksiyonunun oluşturulabilmesi için dairelerin denetlenmesi ve işleyişine ilişkin köklü değişiklikler yapılması yönünde çalışmalar sürdürülmektedir. Kısa sürede neticelendirilecek olan bu çalışma sonunda kanun tasarısı hazırlanacak ve yasama süreci takip edilecektir.

Kamu yönetiminin toplumun ihtiyaçlarını karşılamada etkin bir araç haline dönüştürülmesi, sürekli olarak değişen ve gelişen toplumsal şartlara ayak uydurması ile mümkün olmaktadır. Kamu yönetiminde yeniden yapılanmanın temel amacı kısaca, daha sürekli, daha verimli ve daha etkili kamu yönetimi sistemini kurabilmektir.

Günümüzde katılımcı, şeffaf ve hesap verilebilir kamu yönetimi yönünde artan talepler, bürokratikleşmeden kaçınma çabaları ve AB süreci gibi gelişmeler kamu yönetiminde önemli ölçüde değişim baskısı yaratmaktadır. Söz konusu değişimi gerçekleştirmek üzere 58 inci Hükümet döneminden itibaren çeşitli tarihlerde Anayasa değişikliği yapılmış ve buna paralel olarak kanuni düzenlemeler gerçekleştirilmiştir.

Bu doğrultuda Bakanlığımızda yukarıda belirtilen nedenler ve gösterilen amaçlar doğrultusunda yeniden yapılanmaya gidilmesi yönünde bir zorunluluk ortaya çıkmaktadır.

Bakanlığımızın yeni kamu yönetimi anlayışı ve günümüz ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırılması konusunda çalışma yapılmak üzere Komisyon kurulmuştur. Komisyonun çalışmalarını tamamlamasını müteakip yasama sürecinin takip edilmesi düşünülmektedir.

E?İTİM

Değerli Milletvekili Arkadaşlarım,

Çağımızda sosyal, ekonomik, teknolojik ve bilişim alanındaki gelinen noktada bilim ve eğitimin rolü inkâr edilemez. Bu düşünce yargı içinde geçerlidir. Çünkü yargı, insan için ekmek, su, hava gibi vazgeçilmez olan adalet denilen üstün değeri gerçekleştirmekle yükümlüdür. Adalet değerine ulaşma, düşünce yoluyla gerçekleşir. Bunun içinde bilgi sahibi olmak gerekir. Yargı mensuplarının bilgi sahibi olmaları ise en az yargı bağımsızlığı kadar önemlidir. Zira bilgi sahibi olmadan  yapılan yargılamalar yargıyı da adaleti de zedeler.

Diğer yandan yeterli bilgiye sahip olmayan hukukçuların, değişen toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek bir yargılamayı gerçekleştirmeleri de  mümkün değildir. Ayrıca hukukçuların; yalnızca ihtilafları çözen kişiler olarak görülmesi de doğru değildir. İyi bir hukukçu aynı zamanda dünyaya bakış açısı itibariyle topluma yön verecek, toplumu daha iyiye ve daha ileriye götürecek nitelikte olmalıdır. Bunun da ancak nitelikli bir eğitimle sağlanabileceği kuşku götürmez bir gerçektir.

 Bundan başka günümüz dünyasında meydana gelen olağanüstü gelişmelere paralel olarak, hukukî sorunlar ve uyuşmazlıklarda nitelik ve nicelik yönünden büyük değişim olduğu gerçeği eğitimin önemini bir kat daha artırmaktadır. 

Bu nedenlerle, 60 ıncı Hükümet döneminde hâkim, Cumhuriyet savcısı ve diğer personelimizin meslek öncesi ve meslek içi eğitim, uzmanlaşma, lisansüstü ve yabancı dil eğitimine özel bir önem vermekteyiz. 

Hâkim ve Cumhuriyet savcılarının uzmanlaşmaları Bakanlığımız eğitim politikasının hedeflerindendir. Türkiye Adalet Akademisinin yanı sıra Bakanlığımızca da hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile diğer personele verilen hizmet içi eğitimler yüksek mahkeme başkan ve üyeleri, hâkim ve savcılar ile akademisyenler tarafından yürütülmektedir. Böylelikle uygulama ve öğretinin bir arada verilmesiyle aradaki kopukluk giderilmiş olmaktadır.

Bakanlığımızın 2007 yılında yurtiçinde düzenlediği eğitim çalışmalarına 5978, yurtdışında düzenlediği eğitim çalışmalarına 174 hâkim ve Cumhuriyet savcısı katılmıştır. Değişen mevzuat konusunda  ilgili hâkim ve Cumhuriyet savcılarının tümüne meslekî eğitim verilmesi planlanmaktadır.

Önem verdiğimiz diğer bir konu ise yabancı dil eğitimidir. Buna yönelik olarak 59 uncu Hükümet döneminden itibaren Ankara ve İstanbul’da bazı üniversitelerle işbirliğine gidilmiş, hâkim ve Cumhuriyet savcılarının yurt içinde ve yurt dışında yaklaşık bir yıl süreyle ve ücretli izinli sayılmak suretiyle yabancı dil eğitimi alması imkânı sağlanmıştır. Bu kapsamda 2007 yılında yurt dışına 20 hâkim gönderilmiştir.

Ayrıca üniversite ve dil kursları ile yapılan işbirliği çerçevesinde hâkim ve Cumhuriyet savcılarının mesai dışındaki yabancı dil eğitimleri devam etmektedir. 

Bu itibarla, Bakanlığımızca 2008 yılında da eğitimlere devam edilmesi öngörülmektedir.

İNSAN KAYNAKLARI

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri,

Adalet hizmetlerinin etkili ve verimli bir şekilde yerine getirilmesi, öncelikle hâkim, Cumhuriyet savcısı ile adliye personelinin yeterli sayıda olmasına bağlıdır.

Bu gün için adlî yargı teşkilatı Ülkemiz genelinde halen 706 yerde kurulmuş olan 5.626 mahkemeden oluşmaktadır. Bu mahkemelerden ise halen toplam 5.329 u faaliyettedir. Ayrıca Türkiye genelinde faaliyette olan icra dairelerinin sayısı 1.138’dir.

İdarî yargı hizmetleri ise kurulu olan 178 mahkemeden halen faaliyette olan 156’ sı tarafından yerine getirilmektedir.

Ülkemizde halen 14.694 hâkim ve Cumhuriyet savcısı kadrosundan 10.632 si  dolu olup, 4062 si ise boştur. Ayrıca 37.260 adliye personeli yasal kadrosundan 7.996’sı boş bulunmaktadır.

Adalet hizmetlerinin yerine getirilmesinde yargı personelinin yeterli sayıda istihdam edilememesi, istihdam edilen yardımcı personelin gerekli meslekî yeterliliğe sahip olmaması, önemli aksaklıklara neden olmaktadır. Bu nedenle, yardımcı personelin eğitim durumlarının yükseltilmesi ile ekonomik ve sosyal haklarının kısa sürede düzeltilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.

Bugün birçok adliyede zabıt kâtibi sıkıntısı çekilmekte, hâkim ve Cumhuriyet savcısı sayısının zabıt kâtibi sayısından daha fazla olduğu bazı adliyeler bulunmaktadır. Ciddi yakınmalara neden  olan bu sorunu gidermek için 2008 yılı içerisinde gerekli çalışmalara devam edilecektir.

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri,

 İcra dairelerinin son yıllarda aşırı şekilde artan iş yükü nedeniyle icra faaliyetlerinin yerine getirilmesinde önemli aksamalar görülmektedir.

Halen 2441 icra müdür ve yardımcısı kadrosundan 1734’ü dolu, 536 sı ise boştur. İcra ve iflas dairelerinin 2006 yılı iş durumları incelendiğinde mevcut kadroların iş yükünü karşılamada yetersiz kaldığı ve ihtiyaç duyulan kadro sayısının mevcut kadro sayısının çok üzerinde olduğu anlaşılmaktadır.   

 Her mahkemenin bir yıl içerisinde bakabileceği dava sayısının asgarî ve azamî hadleri ile hâkim, Cumhuriyet savcısı ve diğer personel yönünden iş durumuna göre tespit edilen standart kadro durumu dikkate alınarak yapılan çalışmada, iş durumları esas alındığında 1196 yeni mahkeme kurulması, bu mahkemelere 3.951 hâkim ve Cumhuriyet savcısı ile 1196 yazı işleri müdürü, 3588 zabıt kâtibi, 1196 mübaşir, 1196 hizmetli olmak üzere toplam 7176 adliye personeli atanması gerektiği ortaya çıkmıştır.

Davaların makul sürede sonuçlandırılması için kurulması gerekli olan mahkemelerin yanı sıra hâkim, Cumhuriyet savcısı ve diğer yargı personeli sayısının standart kadro rakamlarına çıkarılması zorunluluk arz etmektedir.

Ayrıca Bakanlığımızca yargılamanın adîl, etkin ve makul sürede sonuçlandırılması ile hâkim ve Cumhuriyet savcılarının iş yükünün azaltılması amacıyla idarî işler ile çekişmesiz yargı gibi işleri yapacak hukuk fakültesi veya adalet meslek yüksekokulu mezunlarının istihdam edileceği adlî hizmet uzmanlığı kadrosunun ihdas edilmesi yoluna gidilecektir.

 

ADALET SARAYLARI

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri,

Yargı hizmetlerinin daha etkili ve verimli bir şekilde yerine getirilmesinde yaptığımız diğer faaliyetlerin yanında bu hizmetlerin yerine getirildiği mekânlara da Bakanlığımızca ayrı bir önem verilmektedir.

Bakanlığımızın temel amaçlarından biri de yargının hizmet verdiği binaların çağın gereklerine uygun bir şekilde tasarlanarak hizmetin gereklerini karşılayacak şekilde çağdaş araç gereç ve teknoloji ile donatılmasıdır. Bu durum yargılamanın kalitesi, ciddiyeti ve saygınlığı açısından da büyük önem arz etmektedir.

Bu kapsamda olmak üzere 2003 yılından itibaren toplam 77 adet adalet hizmet binası inşaatı tamamlanmıştır. Bundan  sonrada yatırım programında yer alan yerlerde adalet sarayları yapılmaya aynı hızla devam edilecektir.[2]

Öncelikli yerlerin başında yer alan İstanbul ili için Anadolu Yakasında 360 bin m2 kapalı alana sahip tek bir adalet hizmet binası yapılması planlanmış, 2005 yılı sonunda ihalesi sonuçlandırılarak inşaatı başlamış ve yapım çalışmaları devam etmektedir. Bu adalet  sarayı inşaatının 2010 yılında bitirilmesi hedeflenmektedir.

Avrupa Yakasında inşa edilen iki adliyeden birisi olan Bakırköy Adalet Sarayı  hizmete açılmış, Çağlayan da yapılmakta olan   328.000 m2 kapalı alana sahip ikinci adalet sarayının ise 2010 yılında tamamlanması öngörülmektedir.

Bunlar dışında Ankara, Erzurum, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemeleri binalarının 2008, İstanbul, İzmir, Bursa ve Samsun Bölge Adliye Mahkemeleri binalarının 2010 yılında tamamlanması hedeflenmektedir.

Halen, adlî ve idarî yargı hizmetleri, toplam 949 binada faaliyet göstermektedir. Söz konusu hizmetlerin 155’i müstakil binalarda, 486’sı hükümet konakları içinde, 50’si hükümet konaklarından ayrı blokta, 68’i kira ödemeksizin Hazine veya diğer kamu kurumlarınca tahsis edilen bağımsız binalarda, 190’ı ise kişi veya kurumlardan kiralanmış binalarda hizmet vermektedirler.

 

CEZA İNFAZ KURUMLARI VE
CEZA İNFAZ SİSTEMİ

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri,

Bakanlığımızın en önemli görevlerinden bir diğeri  ceza infaz kurumlarındaki hükümlü ve tutukluların barındırma iaşe, tedavi, eğitim ve iyileştirmeye tabi tutulmalarına ilişkindir.

15/10/2007 tarihi itibariyle ceza infaz kurumlarımıza ait, 35.145 personel kadrosunun, 26.640’ı dolu, 8.505’i boş bulunmaktadır. 

Halen Ülkemizde 392 ceza infaz kurumu ve 15/10/2007 tarihi itibarıyla bu kurumlarda 78.803’ü adlî, 4.249’u terör, 4.151’i çıkar amaçlı suçlar olmak üzere toplam 87.203 hükümlü ve tutuklu bulunmaktadır.

Birleşmiş Milletler Cezaevi Minimum Kuralları ile Avrupa Cezaevi Kurallarına uygun, sağlıklı, güvenlikli, mekânik, elektronik donanımlı ve rehabilitasyon işlemlerine elverişli yeni ceza infaz kurumu projeleri geliştirilmiş, özellikle metropol kentlere öncelik verilerek yapımına başlanmıştır.

2007 yılında 8 ceza infaz kurumunun inşaatı tamamlanarak hizmete açılmıştır. Halen yapımı sürdürülen 26 ceza infaz kurumu ile proje çalışmaları devam eden 7 ceza infaz kurumu bulunmaktadır.

Nüfusu itibariyle Türkiye büyüklüğündeki; İngiltere’de 139, Fransa’da 182, Almanya’da 248 ceza infaz kurumuna karşılık Ülkemizde bu sayı 392’dir. İtalya’da 1986 yılında 700 civarında olan ceza infaz kurumu sayısı günümüzde 230’a indirilmiştir. 

Ülkemizde  uluslararası normlara uymayan, fiziki şartları ve kapasiteleri itibariyle eğitim ve iyileştirmenin kısıtlı ya da hiç yapılamadığı küçük ilçe ceza infaz kurumlarının kapatılarak, birden çok merkeze hitap edebilen çağdaş ve modern ceza infaz kurumlarının yapımı zorunluluk taşımaktadır. Bu durum aynı zamanda infazın kalitesini arttırırken, personel ve mali kaynak kullanımında tasarruf sağlamaktadır.

Bu kapsamda 2007 yılında 46 ilçe cezaevi kapatılarak sayı bugün itibariyle 392’ye düşürülmüştür. 2013 yılına kadar ceza infaz kurumu sayısının 250 ye düşürülmesi plânlanmaktadır.[3]

Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu uyarınca, Ankara, İstanbul, Erzurum, Kahramanmaraş illerinde açılan eğitim merkezlerinin yanı sıra Ege Bölgesinde kurulacak eğitim merkezi ile ilgili çalışmalara ise devam edilmektedir. Bu eğitim merkezlerinin hizmete açılışından bugüne kadar 31.000 ’in üzerinde ceza infaz kurumu personelinin psikoloji ve insan hakları konuları başta olmak üzere hizmet içi eğitimleri gerçekleştirilmiştir.

Ayrıca Askeri Ceza İnfaz Kurumlarında görev yapan üst düzey yönetici ile infaz astsubaylarından oluşan 44 personele eğitim verilmiştir.

Bakanlığımızca Ceza infaz alanında edinilen tecrübelerin diğer ülkelerle paylaşımı için işbirliği projeleri hazırlanmış, Afganistan, Sudan, Bosna Hersek ve Moldova gibi bir çok ülke ile bu projeler yürütülmüştür.

Ceza infaz kurumlarında çalışan personelin malî ve sosyal haklarında iyileştirme yönünde Bakanlar Kurulu’nun 21/05/2007 tarihli “Adalet Bakanlığı Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararı” gereğince ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüklerinde görev yapan müdür, öğretmen, eğitim uzmanı, psikolog, sosyolog, sosyal çalışmacı, doktor, diş hekimi, sağlık memuru, eğitim sertifikalı 2. müdür, infaz koruma başmemur ve memurları gibi personele ek ders ücreti adı altında önemli iyileştirmeler yapılmıştır.

Cezaevlerinde yapılan eğitim çalışmaları bir çok kamu ve gönüllü kurum, kuruluş ve gerçek kişilerle işbirliği içinde daha başarılı bir şekilde yürütülmeye başlanmıştır. Hükümlü ve tutukluların örgün ve yaygın eğitim hizmetlerinden yararlanmaları amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği protokolleri imzalanmıştır.

2007 yılında 856 hükümlü ve tutuklu üniversite sınavına katılmıştır. Bunlardan 564’ü sınavı kazanmış olup, 488 ’i bir yüksek öğretim kurumuna yerleştirilmiştir.

Halen 186 ceza infaz kurumunda hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarını koruyup geliştirmek veya onlara bir meslek ve sanat öğretmek, ürettikleri ekonomik değerleri pazarlamak için oluşturulan tesis, atölye gibi ünitelerden oluşan iş yurtları bulunmaktadır. İşyurtlarında 40’tan fazla iş kolunda faaliyet gösterilmekte ve bu atölyelerde, sürekli olarak 10.000 civarında hükümlü ve tutuklu sigortalı olarak çalışmaktadır. Bu alanda gelişmiş bir çok ülkeden ileri durumda olduğumuzu memnuniyetle ifade etmek isterim.

Değerli Milletvekili Arkadaşlarım,

Bilindiği üzere, günümüzde ceza infaz sisteminin temel amacı, hükümlünün sosyalleşmesini teşvik etmek, yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek; üretken, kanunlara ve diğer toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk sahibi birey haline gelmesini sağlamaktır.

Bu anlayışla çıkarılan Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu gereğince 133 ağır ceza merkezinde şube müdürlüğü olarak teşkilatlanma sağlanmıştır. ?ube müdürlüklerinde; şüpheli, sanık ve hükümlülerin, toplumla bütünleşmesi açısından ihtiyaç duyulan her türlü hizmet, program ve kaynakların sağlanması konusunda hizmetler yürütülmektedir.

2006 yılı başından itibaren mahkemelerce, kamu yararına çalışma, eğitim kurumuna devam etme, madde bağımlılarının tedavisi, rehberlik hizmeti alma ve konutta infaz gibi 44.799 denetimli serbestlik kararı verilmiş olup; denetimli serbestlik ve yardım merkezi şubelerince 22.470 kararın infazına devam edilmektedir.

Denetimli serbestlik hizmetleri kapsamında; salıverilme sonrasında hükümlülerin tekrar suç işlemesini önlemek, toplum içinde uyumlu bir birey olmalarını sağlamak; ayrıca suçtan zarar görenlerin psiko-sosyal ve maddi kayıplarının giderilmesine yardımcı olmak amaçlarıyla Cumhuriyet başsavcılıklarına bağlı olarak 133 ağır ceza merkezinde koruma kurulları oluşturulmuştur. Bu kurullarda 2.184 üye görev yapmaktadır. Bu kurullarca, ceza infaz kurumlarından salıverilen 1305 hükümlü ile 158 suçtan zarar görene çeşitli konularda yardımlar yapılmıştır. Yine bu kapsamda; 45 meslek edindirme projesi yapılarak ceza infaz kurumlarından salıverilen 456 hükümlü eğitimden geçirilmiştir.

Ayrıca denetimli serbestlik hizmetlerine yönelik olarak “Çocuklara Yönelik Denetimli Serbestlik Uygulamasının Güçlendirilmesi Ankara İli Pilot Projesi” 2007 yılında başlatılmış ve projenin 2008 yılında tamamlanması hedeflenmiştir.

Ceza infaz alanında yapılan tüm çalışmalar sonunda gelinen aşamada yıllarca süren olumsuzluklar sonucunda bir yara haline gelen ve kamuoyunun gündemini sürekli işgal eden ceza infaz kurumları sorunu artık büyük oranda çözümlenmiştir. Sağlanan huzur ve güven ortamının devam ettirilmesi, yaşanan sorunların minimize edilmesi, terör ve çıkar amaçlı suç örgütü mensubu hükümlü ve tutukluların yeniden Devlet egemenliğine gölge düşürecek ayrı bir güç oluşturmalarının önüne geçilebilmesi için başlatılan ve sonlanmak üzere olan reform çalışmalarının sahiplenilmesi büyük önem taşımaktadır.

 

BİLİ?İM TEKNOLOJİLERİ VE UYAP

 

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri,

Güncel teknolojinin kullanılması suretiyle geliştirilen ve bilişim sistemlerinin en başarılı örneklerinden biri olan Ulusal Yargı Ağı Projesi, yargı organları ve Adalet Bakanlığı birimlerinin iş süreçlerini hızlandıran ve kurumu kağıtsız ortama taşıyan bir bilgi sistemidir.

UYAP ile, “e-devlet” sisteminin bir parçası olan “e-adalet” alt sisteminin kurulması suretiyle, kaynak tasarrufunun sağlanması, tarafların doğru ve güvenilir olarak bilgilendirilmesi ve sisteme hız kazandırılması amaçlanmıştır.

UYAP’la, yüksek yargı organları, Bakanlık Teşkilatı, mahkemeler, Cumhuriyet başsavcılıkları, Adlî Tıp Kurumu, ceza infaz kurumları ve icra dairelerini içine alacak şekilde bilgisayar ağı kurulması ve ilgili kurumlarla bilgi alış verişinin elektronik ortama taşınması, vatandaşlara ve avukatlara internet üzerinden on-line hizmet sunulması amaçlanmaktadır.

Belirtilen bu amaç çerçevesinde Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü (MERNİS) ve Emniyet Genel Müdürlüğü (POLNET) gibi kurum ve kuruluşlarla entegrasyon sağlanmıştır. Böylece mahkemeler ile Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından sabıka, nüfus ve ehliyet gibi kayıtlar sistemden alınabilmekte, tutuklama ve yakalama sorguları yapılabilmektedir.

Gelinen aşamada merkezî bilgi sistemi kurulmuş ve yargı birimleri arasında fonksiyonel tam entegrasyon sağlanmıştır. Bu entegrasyonun sonucu olarak örneğin mahkemeler arası istinabe ve yazışmalar ağ üzerinden elektronik olarak gönderilebilmekte böylece zaman ve emek kaybı önlenmektedir. Sistemin tam olarak uygulanmasıyla birlikte; yargının dış kurumlardan bilgi ve belge ihtiyacı elektronik ortamda sağlanacaktır.

UYAP kapsamında avukatlar kendilerine verilen sertifikaları ile internet üzerinden, yetkileri dahilinde dosyalarının safahatı ile ilgili bilgilere ulaşabilmekte ve işlem yapabilmektedirler.

Bugün itibarıyla Bakanlık merkez teşkilatı yanında, 131 ağır ceza merkezi, 519 mülhakat adliyesi, 23 bölge idare mahkemesi olmak üzere toplam 8.142 mahkeme, ceza infaz kurumlarının tamamı, 9 adet Adli Tıp Kurumu birimi UYAP işletimine alınmıştır.

<

Tarih: 19.11.2007 Saat: 15:29 Gönderen: imarhukukcusu

 
İlgili Bağlantılar
· Daha fazla imar
· Haber gönderen imarhukukcusu


En çok okunan haber: imar:
İdari Yargı Davaları (İdari yargı alanında en son çıkacak olan en güncel içtihat

Haber Puanlama
Ortalama Puan: 0
Toplam Oy: 0

Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

Mükemmel
Çok İyi
İyi
İdare Eder
Kötü

Seçenekler

 Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa

İlgili Konular

imar