imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

DNA VERİLERİ VE TÜRKİYE MİLLİ DNA VERİ BANKASI KANUNU GEREKÇESİ
Yeni Sayfa 6



Yeni Sayfa 5

 

 

GENEL GEREKÇE

 

DNA (deoksiribonükleik asit) hücrenin çekirdeğinde bulunan kimyasal bir maddedir. Kişiye ait genetik bilgiyi nesilden nesile taşıyan bir yapıt olan DNA, hem anneden hem de babadan gelen özellikleri taşımakta olup tek yumurta ikizleri dışında hiçbir kişinin DNA’sı diğerine benzemez. Bir insanın bütün hücrelerinde bulunan DNA’lar aynı olup bunlar yaşa ve ortama göre değişmezler. Bu yüzden farklı zamanlarda, farklı yerlerde ve farklı örneklerden elde edilen örneklerin aynı kişiye ait olup olmadıklarının her zaman karşılaştırılması mümkündür. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak günümüzde DNA’nın sadece kan, tükürük, doku, kemik, tırnak, saç gibi biyolojik örneklerden değil, kapı kolu üzerinde kalan bir parmak izinden, bir bardakta veya sigara izmaritinde kalan salyadan da de tespiti mümkündür.

DNA verileri suç ve suçlulukla mücadele ve yargılama bakımından çok büyük bir önem taşımaktadır. Bu alanda DNA verilerinin kullanılması, parmak izinin bu amaçla kullanılmasından sonra en büyük gelişmelerden birisidir. Özellikle, öldürme, cinsel suçlar, bir yerde veya değişik yerlerde aynı kişiler tarafından işlenen seri suçların soruşturma ve yargılama faaliyetlerinde çok başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Bu verilerin kullanılması yargılamada mutlak maddî hakikatin ortaya çıkartılmasına büyük oranda yardımcı olmaktadır. Bu özelliği nedeniyle suçların işlenmesinde bir caydırıcılık fonksiyonu da icra etmektedir. DNA verilerinin kullanılması, sadece suç şüphesi altında bulunanların tespit edilmesini değil, aynı zamanda suç şüphesi altında bulunan masum kişilerin de bu zandan kurtulmasını sağlamaktadır.

            DNA verileri, yargılama dışı amaçlarla da kullanılabilmektedir. Örneğin; deprem, sel, tsunami, maden göçmesi gibi doğal afetlerde çoğu zaman ölenlerin cesedi bozulduğundan bu kişilerin kimliklerinin tespiti bakımından tek yöntem olarak DNA verilerinin kullanılması kalmaktadır. Yine, pek çok ülkede yaşı, akıl sağlığı, hastalığı veya ölümü nedeniyle kimliği belirlenemeyen kişilerin kimlikleri de aynı yöntemlerle belirlenebilmektedir. Türkiye’nin de bir deprem ülkesi olması gerçeği konuyu Ülkemiz açısından da önemli kılmaktadır. Ülkemizde gelişmekte olan turizm aktivitesi nedeniyle, bir çok ülke vatandaşlarının belirli merkezlerde birlikte bulunabilmeleri söz konusudur. Dolayısıyla, böyle bir ortamda meydana gelebilecek doğal afetlerde kimliklendirme açısından da oldukça önem taşımaktadır. Kayıp kişilerin aileleri, bunların hayatta olup olmadıklarını bilmediği durumlarda büyük sıkıntılar yaşamaktadırlar. DNA teknolojisi sayesinde bu kişilerin kimliklerinin daha önce verdikleri örneklerden veya kendilerine ait eşyalardan ya da anne babalarından elde edilen örneklerin eşleştirilmesi suretiyle tespit edilmesi mümkündür.

DNA verilerinin yukarıda sayılan amaçlarla kullanılması, bu verilerin belli bir sistemde toplanmasını da zorunlu kılmaktadır. Böyle bir sistemin kurulması aynı zamanda DNA verilerinin toplanması ve alınmasına  yönelik  amaçların da gerçekleştirilmesine yardımcı olacaktır. Sistem, hem olay yerinden hem de kişilerden elde edilen DNA’lara ait profilleri barındıracaktır. Bu sistemde, kişileri tanımlayabilecek nitelikteki örneğin; isim, lakap veya benzeri bu gibi bilgilere yer verilmez. Suçluların belirlenmesi bakımından sistemde tutulan profiller ile olay yerinden veya kişilerden elde edilen profiller elektronik ortamda karşılaştırılması yoluyla bunların aynı kişiye ait olup olmadığı belirlenir. Böyle bir sistemin olmadığı koşullarda, ancak olay yerinden alınan örneklerle şüphelilerden alınan örneklerin karşılaştırılması mümkün olup ulusal veya uluslararası boyutta suç ve suçlulukla mücadele açısından faydası sınırlı kalacaktır.

            Bilindiği üzere, DNA verileri, ait olduğu kişiyle ilgili kalıtsal pek çok bilgiyi de içermektedir. Bu bakımdan Anayasanın 20 nci maddesi ile Ülkemizin de taraf olduğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8 inci maddesinde koruma altına alınan Özel hayatın gizliliği” ile ilgili bir husustur. Hür ve demokratik bir toplumda kişi dokunulmazlığı, hem devletin hem de kişi ve organizasyonların kişinin özel hayatına girmesinin önünde bir engeldir. Günümüz teknolojisiyle tamamen olmasa da bilim ve teknikteki gelişmelere bağlı olarak, DNA verilerinden örneğin; kişinin saç rengi, göz rengi, yapısı, hastalıkları, etnik kökeni, diğer özellikleri, kardeşi, çocukları veya anne babasının tespit edilmesinin mümkün olabildiği düşünüldüğünde, verilerin elde edilmesi, saklanması ve kullanılmasının sıkı yasal koşullara bağlanması zorunluluğunu ve ihtiyacını ortaya çıkmaktadır.

DNA verilerinin kullanım amacı ve kişisel verilerin korunması, uluslararası sözleşmelerde ve Avrupa Birliği müktesebatında da yer almıştır. Bu konuda Ülkemiz tarafından da imzalanan “Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tâbi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması”na ilişkin 108 sayılı Avrupa Konseyi Sözleşmesi, 95/46 EC sayılı Avrupa Birliği Direktifi, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Ceza Adaleti Sistemi Uygulamasında DNA Analizlerinin Kullanılmasına ilişkin 1992 tarihli R(92)1 tavsiye kararı, “DNA Analiz Sonuçlarının Değişimine Dair” 9 Haziran 1997 tarihli ve 25 Haziran 2001 tarihli  Avrupa Birliği Konseyi Kararları sayılabilir. Avrupa Birliği Konseyinin  25 Haziran 2001 tarihli kararında, üye ülkelere, DNA verisi elde etmek amacıyla aynı gen bölgelerini incelemeleri ve birbiriyle uyumlu veri tabanı kurmaları tavsiye edilmiştir. Bugün çoğu Avrupa Birliği ülkesi benzer kimliklendirme teknolojisini ve uluslararası standartları kullanmaktadır. Bu şekildeki yapılanma suçla uluslararası alanda mücadele edilebilmesi amacıyla ülkeler arasında veri değişim imkânı da vermektedir.

Karşılaştırılmalı hukuka bakıldığında, konuyla ilgili yapılan yasal düzenlemelerde belli bazı ölçütlerin dikkate alındığı ve uygulandığı görülmektedir. Bu cümleden olmak üzere örneğin;

1- DNA analizi için alınacak biyolojik örneklerin hem alınmasının hem de muhafazasının sıkı yasal şartlara bağlanması,

2- Bir suç soruşturması veya kovuşturması dışında, idari amaçlarla veya belli bir özel amaç doğrultusunda gönüllülerden elde edilen DNA verilerinin, bir suç soruşturması veya kovuşturması kapsamında elde edilen DNA verileri ile eşleştirilmemesi,

3- DNA veri bankası işlemlerinin idareden tamamen bağımsız, hesap verebilir ve şeffaf bir organ tarafından yönetilmesi ve denetlenmesi,

4- Bir suç soruşturması veya kovuşturması kapsamında elde edilen verilerin ait olduğu kişinin beraat etmesi veya davanın herhangi bir nedenle düşmesi hâlinde bu örneklerin veya verilerin imha edilmesi,

5- Bir suç soruşturması veya kovuşturması kapsamında DNA örnekleri alınan kişilere ait verilerin sisteme kodlanarak girilmesi, bu  kişilerin kimlik bilgileri ile tanınmalarını sağlayacak diğer bilgilerin hiçbir şekilde sistemde yer almaması hususlarının  göz önünde bulundurulduğu görülmektedir.

DNA verilerinin elde edilmesi, kullanılması ve aktarılmasına ilişkin olarak yukarıda belirtilen ölçütlerin bir kısmı, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 80 inci maddesinin birinci fıkrası ile 75, 76 ve 78 inci maddelerde belirtilmiştir. Ceza Muhakemesi Kanunu özellikle 75, 76 ve 78 inci madde hükümlerine göre alınan örneklerin kişisel veri olma niteliğini göz önünde tutarak gerekli koruyucu ve düzenleyici hükümleri içermektedir. Ancak DNA verilerinin nitelikleriyle bu verilerin elde edilme amaçları dikkate alınarak özellikle de kişi dokunulmazlığı ve kişi güvenliğinin teminat altına alınması amacıyla Tasarıda ek koruyucu hükümlere yer verilmiş bulunmaktadır.

Tasarı, sekiz bölümden oluşmaktadır. Birinci Bölümde, Tasarının getiriliş amacı, kapsamı ve Tasarıda kullanılan bazı terimlerin tanımlarına yer verilmiştir. Tasarının İkinci Bölümünde ise, DNA analizi sonucu elde edilen verilerin nitelikleri ve bu işlemlerin yapılış amacı göz önünde tutulmak suretiyle temel ilkeler sayılmıştır. Tasarının Üçüncü  Bölümünde ise DNA analizi yapma yetkisi başta olmak üzere hakkında DNA analizi yapılanların hak ve yetkileri, yükümlülükler ve DNA verilerinin aktarılmasına ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Tasarının Dördüncü Bölümünde, bu Tasarı bakımından en önemli sayılabilecek bir konuya yer verilerek DNA veri tabanının oluşum şekline ve bu veri tabanında tutulan profillerin karşılaştırılmasına ilişkin ayrıntılı düzenlemelere yer verilmiştir. Tasarıda getirilen en önemli yenilik, Türkiye Millî DNA Veri Bankasının kurulmasının öngörülmesidir. Bu amaçla, Tasarının Beşinci Bölümünde Türkiye Millî DNA Veri Bankasının kuruluş ve görevlerine ilişkin hükümler düzenlenmiş, Altıncı Bölümünde ise Bankanın Tasarıyla verilen görevleri gerektiği gibi yerine getirilmesini sağlamak amacıyla öngörülen malî hükümler düzenlenmiştir. Tasarının Yedinci Bölümünde ceza ve usûl hükümlerine, Sekizinci Bölümünde ise Tasarıyla ilgili çeşitli hükümlere yer verilmiştir.

Tasarı, yukarıda belirtilen amaçların gerçekleştirilmesi için hazırlanmıştır.

 

 

 

 

MADDE GEREKÇELERİ

 

MADDE 1- Maddede Tasarının amaç ve kapsamı düzenlenmiştir.

Maddenin birinci fıkrasında, Tasarının amacının, DNA analizi yapılmasına, DNA verilerinin saklanmasına, bu verilerden yararlanılmasına ve Türkiye Milli DNA Veri Bankasının kuruluş ve  görevlerine ilişkin esas ve usulleri düzenlemek olduğu hükme bağlanmıştır.

Maddenin ikinci fıkrasında, Tasarıda yer alan düzenlemelerin hangi DNA analizleri hakkında uygulanmayacağı öngörülmüştür. Tasarı hükümlerinin uygulanmayacağı DNA analizleri, öncelikli olarak tıbbi etik kuralları çerçevesinde bir hastalığın teşhis ve tedavisiyle bilimsel araştırma ve deney amacıyla yapılanlardır.  Maddenin bu düzenlemesiyle, başta Anayasa hükümleri olmak üzere taraf olduğumuz Uluslararası sözleşme ve bildirgelerde de yer alan yaşam hakkının korunması ile bilimsel araştırma özgürlüğü ve hakkının geliştirilmesinin sağlanması amaçlanmıştır.

 

MADDE 2- Maddede, Tasarıda geçen bazı terim ve deyimlerin tanımlarına yer verilmiştir.

 

MADDE 3- Maddenin birinci fıkrası ile DNA analizlerinin yapılmasında dikkate alınacak en temel ilke hükme bağlanmıştır. Buna göre, DNA analizleri bu Kanunla veya diğer kanunlarda öngörülen hâllerde yapılabilecektir. Kanunilik ilkesinin doğal bir sonucu olarak DNA analizi yapılmasında dikkate alınacak temel hukukî norm bu Tasarıda yer alan düzenlemelerdir. Ancak, durumun gereklerine ve diğer oluşabilecek koşullara göre de bu Tasarı hükümleri dışında halen yürürlükte bulunan veya daha sonra yürürlüğe girecek olan kanunlarda da belli bazı durumlarda DNA analizi yapılması öngörülmüş ise, bu Kanun hükümleri de kanunilik ilkesinin doğal bir gereği olarak dikkate alınacaktır.

Maddenin ikinci fıkrasında ise DNA analizi yapılması bakımından çok önemli bir kurala yer verilerek kişinin açık rızasıyla da DNA analizi yapılması esası kabul edilmiştir. Dikkat edilmesi gerekir ki, kişinin açık rızasının bulunması salt DNA analizi yapılması bakımından yeterli değildir. Başka bir anlatımla kişi,  sadece kendi rızasının bulunduğunu göstermek suretiyle, DNA analizi yaptıramayacaktır. Bunun için Tasarıda “olmazsa olmaz” niteliğinde iki ana koşul öngörülmüş bulunmaktadır. Belirtmek gerekir ki bu koşullar kişinin açık rızasından önce aranması gereken koşullardır. Buna göre:

a) Tasarıda veya diğer kanunlarda yer alan esas ve ilkelere uygun olarak rıza gösterilmelidir.

Bu ilke aynı zamanda Tasarının birinci fıkrasında belirtilmiş olan “kanunilik ilkesi”ni tamamlamaktadır. Başka bir anlatımla, kişinin “açık rızası” kanunilik ilkesini bertaraf edecek bir araç olarak kullanılamayacaktır. Belirtmek gerekir ki, açık rızanın bulunması halinde de aranan kanunilik ilkesi DNA analizi yapılması sonucunda elde edilen verilerin “kişisel veri” niteliğinde olmasının doğal bir sonucudur.

b) Rızanın meşru amaçlarla gösterilmiş olması gerekir.

Meşru amacın ne olması gerektiği hukukun genel ilkeleriyle tanımlanmış ve hukukî ilkelere kavuşturulmuş genel bir kavram niteliğindedir. Bu nedenle, hukukun cevaz vermediği bir amaçla kişinin rıza göstermiş olması hâlinde, bu rıza DNA analizi yapılması bakımından dikkate alınmayacaktır.

Dikkat edilmelidir ki, gösterilen rızanın hukuken korunan bir meşru amaç çerçevesinde bulunması gerekmektedir. Meşru amacın tanımlanmasında ve bu meşruluğun takdir edilmesinde, DNA analizini yapacak ve bu Tasarıda belirtilen kurum ve mercilerin belirli bir takdir yetkisi de bulunmaktadır. Zira yukarıda da belirtildiği gibi “meşruluk kavramı”, hukukilik kavramı gibi genel olarak geçerli olabilecek bir terim değildir.

c) DNA analizinin Tasarıda belirtilen kurumlar ile yetkilendirilmiş laboratuarlarda yapılması gerekir.

 

MADDE 4- Maddede, DNA verilerinin elde edilmesi, kullanılması, aktarılmasına ilişkin temel ilkelere yer verilmiştir.

Bilindiği gibi, Ceza Muhakemesi Kanununun 80 inci maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre, yine aynı Kanunun 75, 76 ve 78 inci madde hükümlerine göre alınan örnekler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarının “kişisel veri” niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Başka bir anlatımla, DNA analizi sonucunda elde edilen veriler kişisel veri niteliğinde olması sebebiyle, bu verilerin işlenmesinde ve diğer usul hükümleri bakımından Ülkemizin taraf olduğu sözleşme hükümlerinin dikkate alınması bir zorunluluktur. Bu nedenle, Ülkemiz tarafından da imzalanan “Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tâbi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunmasına İlişkin 108 sayılı Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nin 5 inci maddesine göre, onaylayan devletlerin söz konusu temel ilkeleri iç hukuklarında yaşama geçirmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Maddeyle Sözleşmeye ve 95/46 EC sayılı Avrupa Topluluğu Direktifinin 6 ncı maddesi hükümlerine paralel olarak DNA verilerine ilişkin genel ilkeler belirlenmiş, Tasarıda bentler hâlinde sayılmıştır.

 Maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre, DNA analizi sonucunda elde edilen verilerin hukuk ve dürüstlük kurallarına uygun olarak  işlenmesi, kanunlarda belirtilen meşru amaçlar için toplanması ve bu amaçlara aykırı olarak kullanılmaması ve aktarılmaması gerekmektedir.

(c) bendine göre veriler, toplandıkları amaçla bağlantılı, yeterli ve orantılı olmalıdır.

 (ç) bendine göre, verilerin ilgili kişilerin kimliklerini belirtecek biçimde ve kaydedildikleri veya yeniden işlenecekleri amaç için gerekli olan süre kadar saklanması zorunludur.

(d) bendine göre, işlenen veriler doğru olmalı ve gerektiğinde güncellenmelidir.

 

MADDE 5- Maddede, DNA analizinin yapılmasına ilişkin ilkeler öngörülmüştür.

Maddenin birinci fıkrasında, DNA analizinin alınan hangi biyolojik örnekler üzerinde yapılabileceği bentler hâlinde sayılmıştır. Dikkat edilmek gerekir ki, birinci fıkranın (a) ilâ (d) bentlerinde sayılan ve DNA analizi yapılmasına esas olmak üzere alınacak biyolojik örnek alınacaklara ilişkin sayma yöntemi sınırlı sayıda olmak üzere (numerus clausus) anlaşılmak gerekir. Bu sınırlılık aynı zamanda Tasarının 1 ve 3 üncü maddelerinde belirtilen ilkelerle de örtüşmektedir. Zira, Tasarıda DNA analizlerinin yapılmasında  amacın kimlik tespiti veya adli amaçlı olduğu ve bu analizlerin kanunlarda belirtilen hallerde yapılabileceği hiçbir tereddüte yer verilmeyecek şekilde hüküm altına alınmış bulunmaktadır.

Fıkranın (a) ve (b) bentlerinde, suç soruşturması ve kovuşturması kapsamında; Ceza Muhakemesi Kanununda belirlenen esas ve usûller çerçevesinde vücuttan, yine bir suç sebebiyle olay yerinden alınan biyolojik örnekler üzerinde DNA analizi yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Ceza Muhakemesi Kanununun 75 ve 76 ncı maddeleri bir suç soruşturma ve kovuşturması kapsamında, şüpheli ve sanıktan ya da şüpheli ve sanık dışındaki diğer kişilerden biyolojik örnekler alınmasına ilişkin esasları tespit ettiğinden biyolojik örnek alınırken bu hükümlerdeki esaslara uygun olarak hareket edilmesi gerekecektir.

Fıkranın (c) ilâ (d) bentlerinde kimlik tespiti amacıyla, analiz yapılmasına ilişkin esaslara yer verilmiştir.

DNA analizi, bazı hâl ve koşullarda suç soruşturması ve kovuşturmasının bulunmadığı hâllerde de yararlı ve hatta zorunlu olabilir. Fıkranın (c) ilâ (d) bentlerinde, suç soruşturması ve kovuşturması söz konusu olmaksızın hangi hallerde analiz yapılacağı bentler halinde sayılmış bulunmaktadır. Dikkat edilmesi gerekir ki özellikle (b) ilâ (ç) bentlerinde sayılan hâller hukukî ve fiilî sebeplerle veya görevsel ve sosyal risk taşıyan meslek gruplarında kimlik tespitinin sağlanması hâllerine özgüllenmiştir. Örneğin; yaş, akıl durumu, ağır yaralanma, ölüm veya benzeri sebeplerle kişilerin kimliğinin tespiti mümkün olmayabilir. Madencilik, itfaiye hizmetleri, askerlik gibi bazı meslekler bünyesinde bir risk taşır. Bu görevlerde bulunanların görevleri sırasında ölmeleri hâlinde veya öngörülemeyecek bazı durumlarda kimliklerinin tespiti güç ve hatta imkansız olabilir. Bu durumlarda bulunan kişilerin, kimliklerinin tespiti amacıyla kendilerinden biyolojik örnek alınması artık olanaklı hale gelmiş bulunmaktadır.

Fıkranın (d) bendinde ise gönüllü kişilerden DNA analizi yapılması amacıyla, biyolojik örnekler alınabileceği hükme bağlanmıştır. Gönüllü kişilerden biyolojik örnek alınmasının temel nedeni de kimlik tespitidir. Ancak, belli bazı durumlarda da muhtemel olabilecek olumsuzlukların önüne geçilebilmesi amacıyla da biyolojik örnek alınabilir. Örneğin; kaybolan kişilerin ya da yangın, deprem, su baskını ve benzeri doğal afetler sonucu ölenlerin kimliklerinin tespiti amacıyla veya başka kişisel sebeplerden dolayı karşılaştırma yapmak üzere biyolojik örnek verilebilir.

Maddenin ikinci fıkrasında, DNA verilerinin taşıdığı özel önem nedeniyle analiz yapmak üzere (c) ve (ç) bentleri uyarınca biyolojik örneğin Cumhuriyet savcısının gözetimi altında alınması esası getirilmiş iken gönüllüler bakımından böyle bir yöntem öngörülmemiştir.

Maddenin üçüncü fıkrasında, DNA analizi yapılmak üzere laboratuara gönderilen biyolojik örneklerin kime ait olduğu, analizi yapacak olan görevlilerden, kodlanmak suretiyle gizli tutulacağı hüküm altına alınarak böylece kişilere güvence getirilerek bu verilerin kötüye kullanılmaları engellenmek istenmiştir.

Maddenin dördüncü fıkrasında, görevleri sebebiyle hayati risk taşıyan meslek mensupları, biyolojik örneğin alınmasından itibaren laboratuar sonuçlarının kaydına kadarki süreçte izlenecek kodlama sistemiyle ilgili esas ve usullerin yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

 

MADDE 6- Maddenin birinci fıkrasında, DNA analizi yapmaya yetkili kurumlar sayılmıştır. Halen bu analizleri yapmakta olan, Adli Tıp Kurumu, Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı da bu analizleri yapmaya yetkili kurumlar arasında sayılmıştır. Maddede belirtilen bu üç kurum dışında kalan diğer gerçek ve tüzel kişilere ait olan laboratuarlar Sağlık Bakanlığının  izniyle bu analizleri yapabilecektir. Sağlık Bakanlığı bu izni verirken Bankanın görüşünü almak zorundadır.

Maddenin ikinci fıkrasında, özel hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin olarak yapılacak analizlere ilişkin esas ve usuller düzenlenmiştir. Buna göre, özel hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin analizlerde birinci fıkrada belirlendiği şekilde yapılacaktır. Başka bir ifade ile bu tür analizler de birinci fıkrada belirtilen kamu kurumları veya Sağlık Bakanlığınca izin verilen laboratuarlar tarafından yine bu Kanunda belirlenen esas ve usullere göre yapılacaktır.

Maddenin üçüncü fıkrasında, DNA analizi yapacak gerçek ve tüzel kişilere ait olan laboratuvarlarda uyulması gerekli esas ve usullerin yönetmelikte gösterileceği hükme bağlanmıştır.

 

MADDE 7- Maddede, DNA analizine tabi tutulan kişinin “bilgi alma ve düzeltme hakkı”na ilişkin ayrıntılı düzenlemelere yer verilmiştir.

Maddenin birinci fıkrasıyla, DNA analizine tabi tutulan kişiye analizi yapan kurumdan veya labaratuvardan; yapılan işlem sonucu hakkında bilgi almak, kayıtların düzeltilmesini veya güncelleştirilmesini isteme hakkı tanınmıştır. Belirtmek gerekir ki madde düzenlemesiyle amaçlanan DNA analizine tabi tutulan veya kanun hükümlerine göre DNA analizine tabi tutulmak zorunda bulunanların kendileri hakkındaki kişisel veri niteliğindeki bilgilerin doğruluğunu kontrol edilmesini sağlamaktır. Esasen madde düzenlemesiyle kontrol keyfiyeti bizatihi hakkında analiz işlemi yapılan kişiye tanınmıştır. Başka bir anlatımla, hak şahsa bağlı bir hak niteliğindedir. Ancak kontrol ve düzeltme hakkının kötüye kullanımının engellenmesi ve oto kontrolün de sağlanması amacıyla, istemlerin “yazılı” olarak yapılması ön koşul olarak getirilmiş bulunmaktadır. Madde düzenlemesiyle, Tasarının 4 üncü maddesinin (d) bendi hükmünün gerekleri sağlanmıştır.

Maddenin ikinci fıkrasında, kişinin talebi üzerine kurumca veya laboratuvarca yapılacak işlemler ve Kurumun veya laboratuvarın ilgili kişiye süresi içinde cevap vermemesi, cevabın olumsuz olması veya yeterli olmaması hâlinde kişinin bu karara karşı başvuru hakkı düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre Analizi yapan kurum veya laboratuvar isteme onbeş iş günü içinde cevap vermek zorundadır. Kurumun veya laboratuvarın ilgili kişiye süresi içinde cevap vermemesi, cevabın olumsuz olması veya yeterli olmaması hâllerinde ilgili onbeş gün içerisinde Başkanlığa başvurabilir. Başkanlık istemi onbeş gün içersinde sonuçlandırır ve onbeş gün içinde kararını istemde bulunana ve gereği yapılmak üzere de ilgili kuruma veya laboratuvara bildirir.

Maddenin üçüncü fıkrasında ise suç soruşturması ve kovuşturmasına ilişkin hükümler saklı tutulmak suretiyle bu hususta Ceza Muhakemesi Kanunu ve diğer ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasının sağlanması amaçlanmıştır.

 

MADDE 8- Maddede DNA profillerinden yararlanma yetkisine ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

Tasarının “Temel ilkeler” başlıklı  4 üncü maddesinin (b) bendinde DNA profillerinin “Kanunların belirtmiş olduğu meşru amaçlar için toplanması ve bu amaçlara aykırı olarak kullanılmaması ve aktarılmaması” ilkesi kabul edilmiştir. Maddede bu profillerin hangi amaçlarla kullanılacağı sayma suretiyle tespit edilmiştir. Buna göre, Banka bünyesinde kayıtlı olan DNA profillerinden ancak, bir soruşturma, kovuşturma veya özel hukuk uyuşmazlığında gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi  veya kimlik tespiti amacıyla yararlanılabilir. Burada sayılanların dışında bir amaçla kullanılmaları mümkün değildir. DNA profillerinin karşılaştırılması her şeyden evvel Bankada kayıtlı bulunan DNA profilleri hakkında yapılabilir. Başka bir anlatımla, banka sistemine kayıtlı olmayan DNA profillerinin karşılaştırılması mümkün değildir. Maddenin getirmiş olduğu diğer bir önemli hüküm ise, kişi hak ve özgürlüklerinin korunması mülahazasının bir görünümü olarak DNA profillerinin karşılaştırılmasını isteme yetkisi adli makam ve mercilere tanınmıştır. Buna göre, Ceza Muhakemesi Kanununun getirmiş olduğu sisteme uygun olarak DNA profillerinin karşılaştırılmasını kovuşturma evresinde mahkeme veya hâkim, soruşturma evresinde ise Cumhuriyet savcısı isteyebilecektir. DNA profillerinin karşılaştırılmasının doğrudan Bankadan yapılmasının istenmesi esası kabul edilmek suretiyle özellikle ceza yargılamasında makul sürede yargılanma hakkını gerçekleştirilmesi amacıyla DNA analizi yapan kurum veya laboratuvarlardan istenmesi esası kabul edilmemiştir.

Maddenin ikinci fıkrasında Bankaca yapılan karşılaştırma sırasında ortaya çıkan eşleşmeler hakkında yapılacak işlemler ayrıntılı olarak gösterilmiştir.  Buna göre gerek olay yerinden gerekse, kişilerden alınan biyolojik örnekler üzerinde gerekli analiz işlemleri yapılarak elde edilen DNA profilleri sisteme kaydedilirken aynı zamanda sistemde kayıtlı bulunan diğer profillerle de  karşılaştırılarak ortaya çıkan eşleştirmeye ilişkin rapor, talepte bulunan mercie gönderilir. Yapılan karşılaştırma sonucunda bu profillerin yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan, ancak başka bir suça ilişkin eşleşme çıkması halinde bu durum Cumhuriyet savcılığına bildirilir.

MADDE 9- Maddede gönüllülüğe ilişkin esaslar ve aydınlatma yükümlülüğü düzenlenmiştir.

Maddenin birinci fıkrasına göre gönüllü kişi; kendisinden örnek alınmadan önce, bu örnekler üzerinde ne türlü işlemler yapılacağı, nerede ve ne şekilde saklanıp kullanılacağı, kimlere aktarılabileceği konusunda aydınlatılır, ayrıca kanundan kaynaklanan hakları kendisine anlatılarak bu husus bir tutanakla tespit edilir.

Maddenin ikinci fıkrasında, gönüllünün yapılacak işlemin hukukî anlam ve sonucunu algılayabilecek durumda olmaması hâlinde, kanunî temsilcisinin onayının alınacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, ilgilinin kanunî temsilcisinin olmaması veya tespit edilememesi durumunda hâkim kararının aranacağı öngörülmüştür.

Maddenin üçüncü fıkrasında, sırf gönüllülere tanınmış haklara yer verilmiştir. Gönüllü kişiler bir suç soruşturması veya yargılama faaliyeti amacı dışında sırf belli bir özel amaç için örnek verdiğinden bu örnekler belirlenen amaç gerçekleştiğinde bu profillerin silinmesini isteyebilir. Gönüllü kişi örnek verdikten sonra elde edilen profillerin kullanmasından da vazgeçebilir.

Maddenin dördüncü fıkrasında, gönüllüye ait verilerin silinmesi hususu düzenlenmiştir. Buna göre, gönüllünün, kendisine ait verilerin silinmesi talebini bankaya bildirilmesinden itibaren en geç onbeş gün içinde bu kişiye ait veriler silinerek kendisine bu konuda bildirim yapılır.

Maddenin beşinci fıkrasında, gönüllülerden elde edilen DNA profillerinin belirtilen amaç dışında kullanılamayacağı ve başka bir yere aktarılamayacağı düzenlenmiştir. Gönüllü kişiler belli bir amaç için örnek verdiklerinden elde edilen profillerde ancak bu amaç doğrultusunda kullanılabilecektir. Bu hükme göre, örneğin, bir yakınının kimliğinin tespiti için örnek veren bir gönüllüden elde edilen profiller bir suç soruşturması veya bir babalık davasında kullanılamayacaktır.

Maddenin altıncı fıkrasında ise maddede belirtilen hususların uygulanmasına ilişkin esas ve usullerin yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür.

 

MADDE 10- Maddede, biyolojik örneklerle DNA izolatlarının saklanması ve yok edilmesine ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

Maddenin birinci fıkrasında, Tasarının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ilâ (d) bentlerinde belirtilen kişilerden biyolojik örnek alınması halinde bu biyolojik örneklerin ne şekilde saklanacağı ve yine bunların ne şekilde yok edileceği ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Buna göre, Tasarının 5 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen bent hükümlerine göre gönderilen biyolojik örnekler ve bunlardan elde edilen izolatlar, DNA analiz sonuçları ortaya çıktıktan sonra analizin yapıldığı laboratuar yetkilileri tarafından yok edilerek bu durum bir tutanakla tespit edilecektir. Tutanağın bir sureti ve DNA analiz sonuçlarının yorumunu içeren rapor, ilgili mercie gönderilecektir.

Ancak maddenin üçüncü fıkrasında Ceza Muhakemesi Kanununun 80 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünün  saklı olduğu hüküm altına alındığından (a) bendi uyarınca alınan örnekler ve izolatların yok edilmesi hususunda bu hüküm esas alınacaktır.

Maddenin ikinci fıkrasında olay yerinden elde edilen biyolojik örneklere ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca biyolojik örnekler analiz sonuçları ortaya çıktıktan sonra yok edilmeyip ilgili mercie analiz sonuçlarının yorumunu içeren rapor ile birlikte gönderilecek, elde edilen izolatlar ise beş yıl süreyle saklanacaktır.Ancak gönderen merci bu süreden önce izolatların yok edilmesini isterse laboratuvar yetkilileri tarafından yok edilerek bu hususta düzenlenen tutanağın bir sureti, yok edilmesini isteyen mercie gönderilir.

Maddenin üçüncü fıkrasında, Ceza Muhakemesi Kanununun 80 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü saklı olduğu hüküm altına alınmıştır. Ceza muhakemesinde temel kanunun Ceza Muhakemesi Kanunu olması ve bu hususta da düzenlemeler içermesi nedeniyle bu Kanun kapsamında kalan hükümler saklı tutulmuştur.

Maddenin dördüncü fıkrasında ise, izolatların saklanmasına ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Buna göre analiz hangi kurum veya laboratuvar tarafından yapılmış ise, izolatları da teknik koşullara ve usulüne uygun olarak aynı kurum ve laboratuvarın saklayacağı hükme bağlanmıştır.

 

MADDE 11- Maddeyle DNA profillerinin yurt dışına aktarılmasına ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Kural olarak, DNA profillerinin yurt dışına aktarılmasında profilin istendiği yabancı ülkede ülkemizdekine benzer eşdeğer ve etkin bir korumanın bulunması gerekecektir.

Maddenin ikinci fıkrasında ise, birinci fıkrada belirtilen kuralın istisnası düzenlenmektedir. Buna göre, verinin istendiği ülkede etkin ve eşdeğer bir koruma bulunmasa dahi, ilgilinin açık rızasının bulunması koşuluyla bir hakkın tespiti, icrası veya korunması için aktarımı gerekli veya kanun gereği zorunlu olması halinde DNA profili yurt dışına aktarılabilecektir.

Maddenin üçüncü fıkrasında ise, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması ön planda tutularak yabancı ülke makamlarınca eş değer ve uygun bir korumanın yazılı olarak taahhüt edilmesi halinde DNA profili yurt dışına aktarılabilecektir.

Maddenin dördüncü fıkrasında ise, Banka tarafından yurt dışına veri transferinde dikkate alınması gereken kriterler bentler halinde gösterilmiştir.

Maddenin son fıkrasında suç soruşturması ve kovuşturmasına ilişkin hükümler saklı tutulmuştur. Maddenin dördüncü fıkrasında Banka tarafından dikkate alınacak kriterler arasında fıkranın (a) ve (b) bentlerinde taraf olunan uluslararası anlaşmalar ile fiilî karşılılık durumuna ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Bir suç soruşturması ve kovuşturmasının söz konusu olması hâlinde, bilindiği gibi, Ülkemizin taraf olduğu ikili veya çok taraflı sözleşmeler bulunmaktadır. Bunlar arasında örneğin; Terörizmin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi, Ceza İşlerinde Karşılıklı Adlî Yardım Avrupa Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi ve Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi sayılabilir. Bu gibi durumlarda, Banka öncelikli olarak taraf olunan uluslararası anlaşma hükümlerini, olmaması halinde ise fiilî karşılıklılık durumunu dikkate alacaktır. Bölgesel ve uluslararası adli yardım taleplerinin söz konusu olması halinde, yabancı ülke makamlarınca usulüne uygun olarak gönderilen suç soruşturma ve kovuşturmasına ilişkin talep belgeleri Türk adli makamlarınca ön incelemeden geçirildikten sonra talep konusunun DNA profiline ilişkin olması halinde adli makamlar bu talebi Bankaya bildireceklerdir. Dikkat edilmelidir ki DNA profillerinin suç soruşturması veya kovuşturması kapsamında yabancı ülkelere aktarılmasında nihai karar mercii yine Türk adli makamları olacaktır. Ancak adli makamlar buna ilişkin talepleri, Bankanın dördüncü fıkra hükmüne göre yapacağı değerlendirmeyi dikkate almak suretiyle sonuçlandıracaklardır.

Dikkat edilmelidir ki madde uygulamasında DNA profillerinin yurt dışına aktarılmasında karar ve takdir mercii Banka olacaktır. 

 

MADDE 12- Madde ile Bankada tutulan DNA veri tabanın yapısına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.

Maddenin birinci fıkrasına göre, alınan örnekler üzerinden yapılan laboratuvar analizleri sonucu elde edilen DNA profillerinin niteliği ve kötüye kullanılmasının önlenmesi bakımından sisteme kodlanarak girilmesi esası kabul edilmiştir. Ceza Muhakemesi Kanununun 79 uncu maddesinde Moleküler genetik incelemeler yapılmasına hâkim tarafından karar verileceği, yine incelenecek örneklerin bilirkişiye ilgilinin adı ve soyadı, adresi ve doğum tarihinin bildirilmeksizin verileceği öngörülmüştür. Ceza Muhakemesi Kanununun emredici nitelikteki bu hükmü göz önünde tutularak DNA analizi sonucu elde edilen profillerin sisteme kodlanmak suretiyle girilmesi kabul edilmiştir. Banka nezdinde tutulacak sistem Tasarıda belirtilen haller dışında kamuya açık olmayacaktır.

Maddenin ikinci fıkrasında, veri bankasının yapısı düzenlenmiştir. Buna göre, DNA veri bankası sistemi, “adlî amaçlı” ve “diğerleri” olmak üzere iki ana dizinden oluşacaktır. Bu şekilde bir yapı içinde adli ve diğer amaçlı verilerin karışmaları engellenmek istenmiştir. Tasarının 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca adlî amaçlı profiller, ancak adlî amaçlı ana dizinde yer alan DNA profilleri ile eşleştirilebilir. Bunun dışındaki profiller de ancak diğerleri dizini içindeki profillerle eşleştirilebilir.

Maddenin üçüncü fıkrasında, sisteme veri girişinin hangi kurumlar tarafından yapılabileceği düzenlenmiştir. Buna göre, sisteme veri girişi, Adlî Tıp Kurumu, Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Dairesi Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Dairesi Başkanlığı tarafından yapılır.

Maddenin dördüncü fıkrasında, Laboratuvarlar tarafından elde edilen DNA profilleri ile adli merciler tarafından sisteme kaydedilmesi istenen DNA profilleri, Cumhuriyet savcısının talebi ile Banka tarafından sisteme kaydedilebileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre, örneğin, Sağlık Bakanlığının verdiği izinle DNA analizi yapan laboratuarlara ait verilerin adli merciler tarafından sisteme kaydedilmesi istenmesi halinde DNA profilleri Banka üzerinden sisteme kaydedilecektir

Maddenin beşinci fıkrasında, “sisteme veri girişine ilişkin esas ve usullerin yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür.

 

MADDE 13- Maddeyle Tasarıda öngörülen Banka bünyesinde oluşturulan sistem ile Bankada gerçekleştirilecek olan DNA profillerinin karşılaştırılması veya eşleştirilmesi ile DNA verilerinin elde edilmesine ilişkin işlemlerin gizli olacağı hükme bağlanarak DNA verileri bakımından, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle de koruma altına alınan özel hayatın gizliliği hakkının teminat altına alınması bakımından etkin bir koruma öngörülmektedir.

Maddenin ikinci fıkrasıyla suçun soruşturulması ve kovuşturulması halleri, birinci fıkrada öngörülen temel kuralın istisnası olarak kabul edilmektedir.

 

MADDE 14- Maddede DNA veri tabanında tutulan profillerin karşılaştırılması düzenlenmiştir.

Maddenin birinci fıkrasına göre, Banka tarafından sistemdeki DNA profillerinin karşılaştırılması ve eşleştirilmesi sonucunda. elde edilen DNA profillerinin anlaşılır yorumu, istemde bulunan mercie, gizlilik kaydı içeren bir rapor olarak gönderilir.

Maddenin ikinci fıkrasında ise, karşılaştırmaya ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Tasarının 12 nci maddesinin ikinci fıkrasında DNA veri bankası sisteminin, adlî amaçlı ve diğerleri olmak üzere iki ana dizinden oluşacağı öngörülerek farklı amaçlarla elde edilen profillerin karşılaştırılması önlenmek istenmiştir. Yine Tasarının 4 üncü maddesinin (b) bendinde DNA verilerinin Kanunların belirtmiş olduğu meşru amaçlar için toplanması ve bu amaçlara aykırı olarak kullanılmaması ve aktarılmaması ilkesi getirildiğinden adlî amaçlı veriler, ancak adlî amaçlı ana dizinde yer alan DNA profilleriyle bunun dışındaki veriler de ancak diğerleri dizini içindeki profillerle eşleştirilebilecektir.

Maddenin son fıkrasında ise, profillerin eşleştirilmesine ilişkin esas ve usullerin yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür.

 

MADDE 15-  Maddenin birinci fıkrasıyla; bilimsel, idarî ve malî özerkliğe sahip ve Başbakanlıkla ilgili Ankara’da Millî DNA Veri Bankası kurulması öngörülmüştür.

            Kurulması öngörülen Bankayla, DNA profillerinin saklanması ve işleme tabi tutulmasında uygulama birliği sağlanması ve halen Adli Tıp Kurumu, Emniyet ve Jandarma Kriminal Daireleri bünyesinde tutulan profillerin Bankada birleştirilerek ortak bir veri tabanının oluşturulması amaçlanmıştır. Ortak bir veri tabanı kurulması ve Bankada saklama ve işleme tabi tutma esaslarının belirlenmesiyle de DNA profillerinin uluslararası standartlara uygun olarak korunması da gerçekleşmiş olacaktır.

            Karşılaştırmalı hukuka bakıldığında, benzer nitelikteki DNA Veri Bankalarının da kurulmuş olduğu görülmektedir. Örneğin; Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Fransa, İspanya, İzlanda, İngiltere, Avusturya ve Kanada gibi ülkelerde benzer yapılanmalar mevcuttur. DNA verilerinin taşıdığı yüksek önem bakımından Ülkemizde, kurulacak olan Bankanın herhangi bir siyasal veya kurumsal etki altında kalmasının engellenmesi bakımından idarî ve malî özerkliğe sahip olarak kurulmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir.

            Dikkat edilmelidir ki, Bankada insan vücuduna ait doku veya kan örnekleri veya bunlardan elde edilen izolatlar değil, bu izolatların değerlendirilmesi neticesi elde edilen DNA verileri elektronik ortamda saklanacaktır. Banka esasen, işlenen verilerin değişik sorgulamalara cevap verdiği bir bilgisayar sisteminden oluşacaktır.

            Maddenin ikinci fıkrasında ise, Tasarıda hüküm bulunmayan hallerde Bankanın özel hukuk hükümlerine tabi olacağı belirtilmiştir.

 

MADDE 16- Maddeyle Bankanın teşkilât yapısı belirlenmektedir. Buna göre Bankanın; Başkanlık, yürütme kurulu, danışma kurulu, ana hizmet birimleri ile yardımcı hizmet birimlerinden oluşması öngörülmektedir.

           

            MADDE 17- Maddeyle Başkanlığın oluşumu belirlenmektedir.

 

MADDE 18- Maddenin birinci fıkrasıyla Başkan ve başkan yardımcılarının nitelikleri ve atama usulleri belirlenmektedir. Buna göre , Başkan ve başkan yardımcısının; Tıp veya Fen Fakültelerinden en az bilim uzmanlığına sahip, Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi seviye tespit sınavında maddede sayılan dillerden en az birisinden (C) düzeyinde yabancı dil puanını alan, Devlet memuru olma niteliğine sahip, adlî biyoloji alanında kamu veya özel kuruluşlarda fiilen en az on yıl görev yapmış ve otuzbeş yaşını doldurmuş olması gerekmektedir. Bu niteliklere sahip kişiler arasından Başkan Başbakanca, başkan yardımcısı ise yürütme kurulunun teklif ettiği üç aday arasından başkan tarafından atanacaktır.

Maddenin ikinci fıkrasında ise başkan ve başkan yardımcılarının görev sürelerinin dört yıl olacağı belirtilmiş, ancak bu sürenin bitiminde aynı usulle bir kez daha yeniden atanabilecekleri hükme bağlanmıştır.

           

            MADDE 19- Maddeyle Başkanın görev ve yetkileri bentler hâlinde sayılmıştır.

           

            MADDE 20- Maddeyle başkan yardımcısının görevleri sayılmaktadır.

 

MADDE 21- Maddenin birinci  fıkrasıyla, yürütme kurulunun oluşumu düzenlenmektedir. Buna göre yürütme kurulu; başkan, başkan yardımcısı, Adlî Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinden bir, Jandarma Genel Komutanlığı Kriminâl Daire Başkanlığı Biyolojik İnceleme ?ube Müdürlüğünden bir, Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminâl Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı Biyolojik İncelemeler ?ube Müdürlüğünden bir, Adalet Bakanlığından Ceza Hukuku alanında en az lisansüstü eğitim almış birinci sınıf hâkimlerden bir ve Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünden bir kişi olmak üzere yedi üyeden oluşur. Başkan aynı zamanda yürütme kurulu başkanlığı görevini de üstlenecektir.

Maddenin üçüncü fıkrasıyla, Kurul üyelerinin konusunda belli bir tecrübe ve deneyime sahip olanlar arasından seçilmelerinin sağlanması amacıyla, hâkim ve savcı üye hariç olmak üzere, üyelerin yüksek öğrenim görmüş ve kamu hizmetinde en az yedi yıl fiilen çalışmış olmaları şartı getirilmektedir.

Kurul üyelerinin görev süresi, üyelerin bilgi deneyim ve tecrübelerinden azamî istifade edilmesi ve kurumsal hafızanın sürekliliğinin sağlanması amacıyla dört yıl olarak öngörülmüş ve süresi sona eren üyelerin yeniden seçilebilmesine imkan sağlanmıştır.

Maddenin yedinci fıkrasıyla, Bankanın, 14 üncü maddede belirtilen özerk yapısı gereğince; Kurul başkan ve üyelerinin görev süreleri dolmadan görevlerine son verilemeyeceği, ancak atanmaları için gerekli şartları taşımadığı anlaşılan, taksirli suçlar hariç olmak üzere, görevleri ile ilgili olarak işledikleri bir suçtan dolayı en az bir yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı haklarında verilen mahkumiyet kararı kesinleşen kurul başkan ve üyelerinin görev süreleri dolmadan başkanın Başbakan onayıyla diğer üyelerin ise, başkanın onayıyla görevden alınabileceği hükmüne yer verilmiştir.

Maddenin son fıkrasında, Kurulun çalışma esas ve usullerine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Buna göre, Kurul, tam gün esasına göre çalışacak ve en az beş üye ile toplanabilecektir. Kurul kararlarının toplam üye sayısının yarısından az bir sayıyla sonuçlandırılmasının engellenmesi bakımından üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar verileceği hükme bağlanmıştır.

 

MADDE 22- Maddeyle yürütme kurulunun görevleri bentler hâlinde sayılmaktadır. Buna göre Kurul; Başkanlık tarafından hazırlanmış olan yıllık çalışma raporu, programı ile yıllık bütçeyi onaylayacak, eğitim ve hizmetlerine ilişkin kararları alacak, Banka tarafından verilen hizmetler karşılığında alınacak ücretleri gösteren tarifeyi hazırlayacaktır. Tasarı hükümleri uyarınca DNA analizi yapacak kurumlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler hakkında ilgili bakanlıklara görüş bildirme görevi yürütme kuruluna verilmiştir. Ayrıca yürütme kurulu,  Banka tarafından hazırlanarak Cumhuriyet başsavcılıkları ile mahkemelere sunulan raporların şekil ve içeriklerini belirleyecek, Tasarı hükümlerine göre, DNA profillerinin yurt dışına aktarımına izin verecek ve Tasarı ve diğer kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirecektir.

Yürütme kurulunun görevleri arasında maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen “Banka tarafından hazırlanarak Cumhuriyet başsavcılıkları ile mahkemelere sunulan raporların şekil ve içeriklerini belirlemek” görevi büyük önem taşımaktadır. Anılan hükümle verilen görev hem bankanın hem de Kurulun esas görevini oluşturmakta olup; Kurul, Banka uzmanları tarafından, ilgili soruşturma makamları ve mahkemelerden gelen talepler doğrultusunda yapılacak karşılaştırma ve eşleştirme işlemlerini karara bağlayarak, Banka, görüşünü ilgili makamlara bildirecektir. Böylelikle Ülkemizde DNA verilerinin karşılaştırma ve eşleştirme işlemlerinin birden fazla kurum yerine tek bir merkezden ve belirlenen kurallar çerçevesinde yürütülmesi ve kişilerin DNA bilgilerinin veri koruma hukuku prensipleri çerçevesinde mümkün olan en üst seviyede korunması amaçlanmaktadır.

Tasarının 11 inci maddesiyle DNA verilerinin yurt dışına aktarımı düzenlenmiş olup, bu çerçevede suç soruşturması ve kovuşturmasına ilişkin hükümler saklı kalmak üzere gerektiğinde yurt dışına aktarıma karar verecek olan birim de yürütme kurulu olacaktır.

 

MADDE 23- Maddenin birinci fıkrasıyla Danışma kurulunun oluşumu düzenlenmektedir. Buna göre Danışma Kurulu; Başbakanlık Müsteşarı veya onun yokluğunda görevlendireceği Müsteşar Yardımcısı, Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan ve moleküler biyoloji ve genetik alanında uzmanlığa sahip öğretim üyeleri arasından belirleyeceği bir üye, Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğünden en az birinci sınıfa ayrılmış hâkimler arasından belirlenecek bir üye, Türkiye Barolar Birliğinin  mesleki kıdemi en az on yıl olan üyeleri arasından belirleyeceği bir üye ve Türk Akreditasyon Kurumu Laboratuar Akreditasyon Başkanlığının belirleyeceği bir üye ve ayrıca kurulun doğal üyesi olarak; Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanı, İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanı, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanı da dahil olmak üzere dokuz üyeden oluşacaktır.

 Maddenin üçüncü fıkrasıyla Danışma Kuruluna Başbakanlık Müsteşarının başkanlık edeceği öngörülmüş olup, dördüncü fıkrasıyla; Danışma Kurulunun Başkanın gerekli gördüğü hallerde her zaman olmak üzere, her takvim yılında en az üç defa toplanacağı hükme bağlanmıştır.

Maddenin son fıkrasında ise, danışma kurulunun yazı işleri hizmetlerinin Banka tarafından yürütüleceği belirtilmiş ve bu kurulun toplantı çalışma esas ve usullerinin ise yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.

 

MADDE 24- Maddeyle danışma kurulunun görevleri düzenlenmiş bulunmaktadır. Buna göre danışma kurulu; Bankanın yürüteceği faaliyetlerin etkinliğini artırmak üzere tavsiyelerde bulunmak, Bankanın yıllık çalışma raporu ve programı ile yıllık bütçesi hakkında görüş bildirmek, Bankanın yıllık faaliyet planında yer alan konularla ilgili kurum ve kuruluşların uygulamaya sağlayabileceği katkıları belirlemek ve Tasarıyla  ve diğer kanunlarla verilen görevleri yapmakla görevli olacaktır.

 

MADDE 25- Maddede Banka teşkilâtı ve personeline ilişkin hükümlere yer verilmektedir. 27/9/1984 tarihli ve 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında 174 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 13/12/1983 Gün ve 174 sayılı. Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında. Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Kaldırılması ve Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 202 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun çerçevesinde hazırlanan maddeyle; Bankanın, ana hizmet birimleri olarak veri işlem ve eğitim daire başkanlıkları;  danışma birimi olarak hukuk müşavirliği; yardımcı hizmet birimi olarak ise insan kaynakları ve destek hizmetleri daire başkanlığından oluşması öngörülmektedir.

Maddeyle, Bankanın esas kuruluş amacı olan; Ülkemizde DNA verilerinin karşılaştırma ve eşleştirme işlemlerinin birden fazla kurum yerine tek bir merkezden ve Tasarıda belirlenen kurallar çerçevesinde yürütülmesi hedefinin gerçekleştirilebilmesi amacıyla Bankanın üstlenmiş olduğu fonksiyonların gereği gibi yerine getirebilecek bir teşkilâtlanmanın sağlanması önem taşımaktadır. Madde düzenlemesinde özellikle Tasarıda Bankaya yüklenen görevler dikkate alınarak belirli bir teşkilâtlanma modeli getirilmiştir.

Maddenin dördüncü fıkrasıyla, daire başkanlıklarında hizmetin yeterli şekilde işlemesini sağlayacak kadar uzman istihdam edilmesi düzenlenmiş, beşinci fıkrasıyla daire başkanlarının, Yürütme Kurulunun önerisi ve Başkanın onayı ile atanacağı hükme bağlanmıştır.

Maddenin son fıkrasıyla; bankada görevli daire başkanları ve diğer meslekî personelin kadro karşılığı sözleşmeli statüde istihdam edilmesi öngörülmektedir.

 

MADDE 26- Maddede Veri İşlem Dairesi Başkanlığının görevleri bentler halinde sayılmıştır.

 

MADDE 27- Maddeyle eğitim hizmetleri dairesi başkanlığının görevleri sayılmıştır.

            Buna göre, eğitim hizmetleri dairesi başkanlığı; kurum personeli veya uygun görülen kurumların personellerinin eğitimlerini sağlamak, Bankanın vereceği eğitime ilişkin olarak eğitim planını hazırlamak, yayınlamak ve uygulanmasını takip etmek ve Başkanlıkça verilecek benzeri görevleri yapmakla yükümlü olacaktır.

Daire başkanlığının görevleri arasında sayılan eğitim hizmetlerinin sağlanmasında Banka bu hizmeti ücret karşılığı sunabileceği gibi herhangi bir ücret almadan da yerine getirebilecektir. Bu hususta Bankanın bir takdir yetkisi bulunmaktadır. Ancak sunulan eğitim hizmetinin kalite ve sürekliliğinin sağlanması bakımından, Bankanın malî ve personel rejimi de dikkate alınarak bazı hizmetlerin ücret karşılığında sunulması özellikle Banka gelirleri bakımından da bir kaynak oluşturacaktır. Nitekim Tasarının 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde Banka tarafından verilen hizmet karşılığında alınacak ücretleri gösterir tarifelerin hazırlanması görevi yürütme kuruluna bırakılmıştır.

           

            MADDE 28- Maddeyle, hukuk müşavirliğinin görevleri bentler hâlinde sayılmıştır.

 

MADDE 29- Maddeyle insan kaynakları ve destek hizmetleri daire başkanlığının görevleri belirlenmektedir.

 

MADDE 30-  Maddeyle, Milli DNA veri bankası uzman yardımcılığına atanabilmek için gerekli koşullar belirlenmektedir.

 

MADDE 31- Maddeyle Milli DNA Veri Bankası uzmanlığına ilişkin hükümlere yer verilmektedir.

DNA verilerinin niteliği, kişilerin temel hak ve özgürlükleri gibi Tasarıyla korunması öngörülen hukukî hak ve menfaatler birlikte değerlendirildiğinde, özellikle 21 inci maddenin (d) bendinde belirtilen görevin yerine getirilebilmesi bakımından Banka teşkilâtında uzman personel çalıştırılmasının önemi her türlü izahtan varestedir. Özellikle veri işlem dairesinin görevleri bakımından son derece hayatî bir öneme haiz söz konusu ihtiyacın, Bankanın kendi bünyesinde görevlendirerek eğiteceği uzman personel tarafından karşılanması, uzun vadede Bankanın uzman personel bakımından, zaten kendileri ciddi bir personel sıkıntısı çeken diğer kurumlara olan bağımlılığını da ortadan kaldıracaktır.  

Buna göre; Milli DNA Veri Bankası uzman yardımcılığına atananlar; en az beş yıl çalışması, olumlu sicil alması, konuları ile ilgili hazırlayacakları uzmanlık tezinin yürütme kurulu tarafından kabul edilmesi, açılacak mesleki ve yeterlik sınavında başarılı olması, KPDS sınavından İngilizce, Fransızca veya Almanca dillerinden en az (C) düzeyinde yabancı dil puanı alması halinde “DNA Veri Bankası Uzmanı” unvanını alabilecektir. Belirtmek gerekir ki bu madde hükümlerine göre alınan “DNA Veri Bankası Uzmanı” unvanı, akademik ve bilimsel bir unvan olmayıp sadece bu Kanunun uygulanması bakımından gerekli deneyimlerin kazanılmasının bir gerekliliğini ifade etmektedir. Milli DNA Veri Bankası uzman yardımcılığı sınavı ile Milli DNA Veri Bankası uzmanlığı sınavının uygulama şekil ve esasları yönetmelikte düzenlenecektir.

 

MADDE 32- Maddeyle Bankada görev alan tüm personelin görevleriyle ilgili olarak sır saklama yükümlülüğü düzenlenmektedir.

 

MADDE 33- Maddede Bankanın bütçesine ilişkin düzenlemelere yer verilmektedir.  Buna göre bankanın bütçesi, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen cetvel için öngörülen usul ve esaslara göre hazırlanarak kabul edilecek, Bankanın gelirleri ise; Banka adına konulacak ödenek, yayın gelirleri, Bankaya ait taşınır ve taşınmaz mallardan elde edi

Tarih: 16.04.2007 Saat: 19:54 Gönderen: imarhukukcusu

 
İlgili Bağlantılar
· Daha fazla
· Haber gönderen imarhukukcusu


En çok okunan haber: :
T.C. ADALET BAKANLI?I FAALİYET RAPORU 2006 (İÇERİK)

Haber Puanlama
Ortalama Puan: 0
Toplam Oy: 0

Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

Mükemmel
Çok İyi
İyi
İdare Eder
Kötü

Seçenekler

 Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa


RE: Bondicabuha*****ud (Puan: 1)
Gönderen: usas35287 Tarih: 18.05.2007 Saat: 06:25
(Kullanıcı Bilgisi )


Bu yorumun devamını oku...