imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
17.7.1964 günlü, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 134. maddesi ile 2.9.1971 günlü, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun 70. maddesinin birinci fıkrasının Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 2., 125. ve 155. maddelerine aykırılığı savıyla iptalleri istemidir

31 Mart 2007 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 26479 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2003/75 Karar Sayısı : 2006/114 Karar Günü : 21.12.2006 İTİRAZ YOLUNA BA?VURAN: Denizli İş Mahkemesi İTİRAZIN KONUSU: 17.7.1964 günlü, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 134. maddesi ile 2.9.1971 günlü, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun 70. maddesinin birinci fıkrasının Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 2., 125. ve 155. maddelerine aykırılığı savıyla iptalleri istemidir I - OLAY Bağ-Kur tarafından, Sosyal Sigortalılar Kurumu’na bağlı olduğu dönemin bir kısmını da kapsayacak şekilde re’sen sigortalı yapılarak hakkında prim borcu tahakkuk ettirilen davacının, mükerrer döneme ilişkin prim borcunun iptaliyle, her iki kurumdaki primlerin birleştirilerek emekliliğe hak kazandığının tespiti talebiyle açmış olduğu davada, dava konusu işlemlerin idari işlem niteliğinde olması nedeniyle bunlara karşı idare mahkemelerinde dava açılması gerekirken, iş mahkemelerinde açılmasının Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, kuralların iptali için başvurmuştur. II - İTİRAZIN GEREKÇESİ Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir: “506 sayılı SSK Yasasının 134. maddesinde ve 1479 sayılı Bağ-Kur Yasasının 70. maddesinde birbirine benzer şekilde “Bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar yetkili İş Mahkemelerince veya bu davalara bakmakla görevli Mahkemelerde görülür” hükmü yeralmaktadır. Ancak bu iki yasadaki görevi belirleyen 134. ve 70. maddeler Anayasanın Başlangıç hükümleri ile 2., l25. ve 155. maddelerine aykırıdır. ?öyleki; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin Demokratik bir Hukuk Devleti olduğu vurgulanmıştır. Bundan Devlet içinde tüm kamusal yaşam ve yönetimin yargı denetimine tabi olduğu da amaçlanmıştır. Yargı denetimi Hukuk Devletinin olmazsa olmaz koşuludur. Anayasanın 2. maddesinde belirtilen Hukuk Devleti ilkesinin hayata geçirilebilmesi amacıyla Anayasanın 125. maddesi ile “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır “hükmü getirilmiş olup, bu hükümle idarenin etkili bir yargısal denetim altına alınması amaçlanmıştır. Bu kural Yönetimin kamu hukuku ya da özel hukuk alanına giren tüm eylem ve işlemlerini kapsamaktadır. Tarihsel gelişime paralel olarak Anayasada Adli ve İdari yargı ayırımına gidilmiş, kimi maddelerinde bu ayırıma ilişkin kurallar yer almış, 140. maddede “Hakimler ve Savcılar adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yaparlar” hükmü getirilmiş, Yüksek Mahkemeler ayrı ayrı sayılmış, Adli Yargı kararlarının denetimi Yargıtay idare Mahkemelerinin kararlarının denetimi ise Danıştay’a bırakılmıştır. Anayasa’nın “yürütme” bölümünde yer alan 125. maddesiyle idarenin her türlü eylem ve işlemleri yargı denetimine tutulduktan sonra, maddenin diğer fıkralarda İdari Yargı sisteminde geçerli olan ilkeleri belirtmektedir. Anayasanın 125. maddesinin 4. fıkrasında “Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya taktir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez” hükmü yeralmaktadır. Anayasa’nın belirlemiş olduğu bu kurallar idari Yargılama Usulü Kanunundaki yer alan idari yargılama usul ve esaslarının ana kurallarıdır. Anayasanın değişik maddelerinde kurumsallaşan ve 125. maddesinde belirtilen İdari-Adli Yargı ayırımına ilişkin düzenlemeler nedeniyle idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevlendirilmesi konusunda yasa koyucunun geniş taktir hakkının bulunduğu düşünülemez. Bu hükümler ve açıklamalar karşısında 506 ve 1479 sayılı Yasalardan kaynaklanan idari işlem gerektiren ihtilaflara ilişkin olarak yapılacak yargılamaların İdari Yargıda görülmesi Anayasal zorunluluktur. Anayasanın 8. ve 9. maddelerinde ve başlangıç, hükümlerinde kuvvetler ayrılığı ilkesi getirilmiş olup idari bir merciin, somut olayda SSK ve Bağ-Kur’un yaptığı yada yapmadığı işlemlere karşı Adli Yargı sistemi içerisinde yeralan İş Mahkemelerince yargılama yapılması ve karar verilmesi Anayasa’ ya aykırıdır. Yüksek Mahkeme’nin 506 sayılı Yasanın 140. maddesindeki “idari cezalara karşı itirazların Sulh Ceza Mahkemelerine yapılmasına” yönelik görev düzenlemesinin Anayasa’nın 2., 125. ve 155. maddelerine aykırılığı nedeniyle iptaline ilişkin 8.10.2002 tarih ve 2001/225 E.2002/88 K. sayılı kararı da Anayasa’ya aykırılık itirazımızın temel dayanaklarındandır. Yüksek Mahkeme’nin bu iptal kararı üzerine Yüce Meclis tarafından 1475 sayılı İş Yasasının 108. maddesinde, 1479 sayılı Yasanın 80. maddesinde ve 506 sayılı Yasanın 140. maddesinde 4857, 4956 ve 4958 sayılı Yasalarla yapılan değişiklikler de “idari işleme karşı idare mahkemelerinde dava açılması gerektiğine ilişkin anayasal zorunluluğun yansımasıdır. Yukarıda açıklanan nedenler karşısında 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 134. ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun 70. maddesinin birinci fıkrasının Anayasanın Başlangıç hükümleri ile 2., 125. ve 155. maddelerine aykırılığı nedeniyle ile iptaline karar verilmesi Anayasa’nın 152. maddesi uyarınca itiraz yoluyla arz ve talep olunur. 21.08.2003” III - YASA METİNLERİ A - İtiraz Konusu Yasa Kuralları 17.7.1964 gün ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 134. maddesi şöyledir: “Bu kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür.” 2.9.1971 gün ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun 70. maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Bu Kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür.” B - Dayanılan Anayasa Kuralları İtiraz başvurusunda Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 2., 125. ve 155. maddelerine dayanılmıştır. IV - İLK İNCELEME Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca Mustafa BUMİN, Haşim KILIÇ, Samia Akbulut, Yalçın ACARGÜN, Sacit ADALI, Ali HÜNER, Fulya KANTARCIO?LU, Aysel PEKİNER, Ertuğrul ERSOY, Tülay TU?CU ve Mehmet ERTEN’in katılmalarıyla 11.9.2003 günü yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliği ile karar verilmiştir. V - ESASIN İNCELENMESİ Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Başvuru gerekçesinde, Bağ-Kur ve Sosyal Sigortalar Kurumu’nun kamusal güçle donatılmış birer idari mercii olarak yaptıkları işlemlerin de idarî işlem olması nedeniyle, bunlara karşı idare mahkemelerinde dava açılması gerekirken iş mahkemelerini görevlendiren hükümlerin Anayasa’nın Başlangıç bölümündeki kuvvetler ayrılığı ilkesiyle 2., 125. ve 155. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa’nın 2. maddesinde hukuk devleti ilkesi Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılmış, 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunun açık bulunduğu, 155. maddesinde ise Danıştay’ın, idarî mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idarî yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme mercii olduğu ifade edilmiştir. İtiraz konusu kurallarla, 506 ve 1479 sayılı Kanunların uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülmesi düzenlenmektedir. Anayasa’nın 142. maddesinde, mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği belirtilmiştir. Öte yandan, Anayasa’nın 125., ve 155. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Anayasa’da yargı ayrılığının kabul edildiği görülmektedir. Buna göre mahkemelerin görevleri belirlenirken adlî ve idarî olarak nitelenen yargı ayrılığının da göz önünde bulundurulması gerekir. Bununla birlikte, idari yargının denetimine bağlı olması gereken idarî bir uyuşmazlığın çözümü, haklı neden ve kamu yararının bulunması halinde yasa koyucu tarafından adli yargıya bırakılabilir. Ülkemizde, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile, işçi ve işveren arasında iş aktinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarına bakmak üzere iş mahkemeleri kurulmuştur. Sosyal güvenlik kurumlarının prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, ihbar, kıdem ve kötü niyet tazminatlarından doğan uyuşmazlıklar sonucunda hükmolunan miktarların ve bunlara uygulanacak faiz oranlarının hesaplanması gibi konuların kendi içinde bütünlük ve ihtisas gerektirmeleri yanında, iş hukuku ile de yakından ilişkili olduğu açıktır. Nitekim 5521 sayılı Yasa’nın 1. maddesinin (B) bendi ile “işçi sigortaları kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara… ” bu mahkemelerde bakılacağı 506 sayılı Yasa’nın itiraz konusu kuralına paralel biçimde ayrıca vurgulanmıştır. 1479 sayılı Yasa’dan kaynaklanan kimi uyuşmazlıkların da bu nitelikte oldukları görülmektedir. İhtisaslaşmayı esas alan bu düzenlemelerin kamu yararı amacıyla getirildikleri anlaşılmakla, yargı ayrılığı ilkesine aykırı olmadıkları sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kuralların Anayasa’nın 2., 125. ve 155. maddelerine aykırı bir yönü bulunmamaktadır. İtirazın reddi gerekir. ?evket APALAK bu görüşe katılmamıştır. Konunun Anayasa’nın Başlangıç’ı ile ilgisi görülmemiştir. VI - SONUÇ 1 - 17.7.1964 günlü, 506 sayılı “Sosyal Sigortalar Kanunu”nun 134. maddesinin, 2 - 2.9.1971 günlü, 1479 sayılı “Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu”nun 70. maddesinin birinci fıkrasının, Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, ?evket APALAK’ın karşıoyu ve OYÇOKLU?UYLA, 21.12.2006 gününde karar verildi. Başkan Tülay TU?CU Başkanvekili Haşim KILIÇ Üye Sacit ADALI Üye Fulya KANTARCIO?LU Üye Ahmet AKYALÇIN Üye Mehmet ERTEN Üye A. Necmi ÖZLER Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye ?evket APALAK Üye Serruh KALELİ Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT AZLIK OYU Anayasa’nın 125., 140. ve 155. maddelerinin ışığında ve Anayasa Mahkemesi kararlarının geliştirdiği açılımlar karşısında Anayasa’nın adli ve idari yargı ayrımını öngördüğünde kuşku yoktur. Bu ayrımın doğal sonucu olarak, idari işlemlere karşı açılacak davalar idari yargı yerinde görülecektir. Anayasa’nın 60. maddesi de sosyal güvenlik hakkını vurgulamış ve Devlet’in bu güvenliği sağlayacak teşkilat kuracağını öngörmüştür. Böylece oluşturulan sosyal güvenlik kuruluşları, görev yönünden yerinden yönetim idareleri olarak idari yapı içinde yer aldığı gibi, bu kuruluşların görev alanları ve yürütecekleri uğraşlar idari faaliyet alanı içinde kalır. Devlet’in sosyal güvenlikle ilgili bu görevlerini, hizmeti yönlendireceği kişilerin konumlarına göre nitelemek, idari uğraşı ve idari işlemleri ilgili bireylere göre ayrıştırmak sonucunu doğuracaktır. Bu sonucun kamu hizmeti kuramıyla bağdaştırılması olanaksızdır. Belirlenen bu durum karşısında sosyal güvenlikle ilgili Devlet tarafından kurulan teşkilatın işlemlerinin idari nitelikleri, bunlarla ilgili uyuşmazlıkların da idari yargı yerlerinde görülmesini kaçınılmaz kılar. Yargı kolları içinde özel ve teknik Mahkemeler gereksinimi yargı yeri ayrımının gözetilmemesinin haklı nedeni olamaz. Kamu yararı ve haklı nedenler kavramları ancak idari yargı içinde vergi mahkemeleri gibi özel mahkeme olgusunun gerekçesi olabilir. Açıklanan nedenlerle, Anayasa’nın 125., 140. ve 155. maddelerine aykırı olan kuralın iptali gerekeceği oyuyla karara karşıyım. Üye ?evket APALAK

Tarih: 02.04.2007 Saat: 09:39 Gönderen: imarhukukcusu

 
İlgili Bağlantılar
· Daha fazla
· Haber gönderen imarhukukcusu


En çok okunan haber: :
T.C. ADALET BAKANLI?I FAALİYET RAPORU 2006 (İÇERİK)

Haber Puanlama
Ortalama Puan: 0
Toplam Oy: 0

Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

Mükemmel
Çok İyi
İyi
İdare Eder
Kötü

Seçenekler

 Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa