imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

Görev tazminatı hakkında D A N I ? T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU ima
Görev Tazminatı Görev Tazminatı Görev Tazminatı Görev Tazminatı Görev Tazminatı Görev Tazminatı Görev Tazminatı Danıştay Görev tazminatı konusunda son sözünü söyledi.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : Karşı Taraf (Davalı) : Başbakanlık -ANKARA İstemin Özeti : Danıştay Onbirinci Dairesinin 3.3.2003 günlü, E:2002/1645, K:2003/1046 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Danıştay Onbirinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Düşüncesi : Temyize konu Danıştay Onbirinci Dairesinin 3.3.2003 günlü, E:2002/1645, K:2003/1046 sayılı kararında yazılı düşünce doğrultusunda Daire kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü: Dava, 14.3.2002 günlü, 24695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan bir kısım kamu görevlilerine Görev Tazminatı ödenmesine ilişkin 10.1.2002 günlü, 2002/3546 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının; 1.,8. ve 9. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır. Danıştay Onbirinci Dairesi 3.3.2003 günlü, E:2002/1645, K:2003/1046 sayılı kararıyla; 4639 sayılı Yasanın 1. ve 2. maddesi, bu Yasanın verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. maddesiyle eklenen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1/ (C) maddesi ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 18. maddesi hükümlerine göre temsil tazminatı almayan personelden 7000 den daha düşük göstergeler üzerinden makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolara atanmış olanlarla, 631 sayılı K.H.K. nin 11/2. maddesinde yer verilen en az beş yılını doldurmuş kamu personelinin tamamına görev tazminatı ödenmesinin öngörülmediği, belirtilen personelden kimlere görev tazminatı ödeneceği hususunda belirleme yapmaya Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu ve bu konuda takdir yetkisinin bulunduğunun anlaşıldığı, Bakanlar Kurulunca kullanılan bu yetkinin eşitlik ilkesine aykırı olduğundan sözedebilmenin ancak hukuki statüsü aynı olan personel arasında farklı uygulamalar yapılması halinde mümkün olduğu, diğer bir ifadeyle anılan Bakanlar Kurulu Kararı ile görev tazminatından yararlanacak kamu personeli için farklı statünün öngörüldüğü, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında bu personel için görev tazminatından yararlanma açısından farklı kriterlerin belirlendiği, iptali istenen Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesiyle görev tazminatının öncelikle makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolara atanmış olanlara ödeneceğinin öngörüldüğü ve bu personel arasında da bu tazminattan yararlanma yönünden bir ayırım yapılmadığı, 11. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında sayılan personelin hukuki açıdan farklı statülere tabi olduğu, bunlar arasında görev tazminatının uygulanması bakımından mutlak eşitlikten sözetmeye hukuken olanak bulunmadığı, öte yandan Bakanlar Kuruluna Yasa ile verilmiş bir takdir yetkisinin bulunduğu ve bu yetki kullanılırken anılan K.H.K'nin 18. maddesine göre bu amaç için öngörülmüş ek mali imkanların aşılamayacağı hükmü karşısında, idarenin yargı kararı ile anılan maddede öngörülen ek mali imkanlar aşılacak şekilde düzenleme yapmaya zorlanamayacağının da açık olduğu, bu durumda 4639 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri Hakkında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 631 sayılı K.H.K. uyarınca çıkarılan 10.1.2002 tarih ve 2002/3546 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının görev tazminatının uygulanmasına yönelik birinci maddesinde yasaya aykırılık görülmediği, davacı tarafından anılan Bakanlar Kurulu Kararının 8. ve 9. maddelerinin 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14. maddesine aykırı olduğu iddia edilmiş ise de , söz konusu maddede özel kanunlarla kamu tüzel kişiliğini haiz olan kurul, üst kurul, kurum, enstitü, teşebbüs, teşekkül, fon ve sair adlarla kurulmuş bütün kamu kurum ve kuruluşlarında yönetim ve denetim kurulu ve kurul ve üst kurul üyeleri dahil tüm personelin ücretlerinin düzenlendiği, bu düzenlemelerin dava konusu görev tazminatı ile ilgisi olmadığından anılan iddiaya itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, bu kararı temyiz etmekte ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesinde görev tazminatının kimlere verileceğinin açıkça düzenlendiği, Bakanlar Kuruluna öncelik belirleme ve bir gruba ödeme yapmama yetkisinin tanınmadığı iddialarıyla bozulmasını istemektedir. Temyize konu Danıştay Onbirinci Dairesi kararının dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı'nın 8. ve 9. maddelerine ilişkin bölümünün usul ve hukuka uygun bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesine ilişkin bölümüne gelince; 4639 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri Hakkında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun "Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesiyle, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin çalışmalarında etkinliği artırmak ve kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini temin etmek amacıyla bunların mali ve sosyal hakları arasındaki adaletsizlikleri gidermek üzere Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilmiş, "İlkeler ve yetki süresi" başlıklı 2. maddesinde ise, Bakanlar Kurulu'nun bu yetkiyi kullanırken kamu hizmetlerinin verimli ve etkin bir şekilde yürütülmesini, ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu dikkate alarak, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarında hizmetin özellik ve gereklerine uygun olarak adaletsizlikleri giderecek hususları göz önünde bulunduracağı hükme bağlanmıştır. Bu yasanın verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan ve 13.7.2001 günlü, 24461 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4.7.2001 günlü, 631 sayılı, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. maddesiyle eklenen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesinin (C) bendinde, "(A) bendi kapsamına giren ve temsil tazminatı almayan personelden; 1-.7000 'den daha düşük göstergeler üzerinden makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolara atanmış olanlara, 15000 gösterge rakamını geçmemek üzere Bakanlar kurulunca tespit edilecek gösterge rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda görev tazminatı ödenir. 2-Yukarıda sayılanlar dışında kalanlardan en az beş hizmet yılını dolduranlara, hizmet sınıfı ve yılları, tabi oldukları personel kanunları, kariyerleri, kamu görevlerine giriş dereceleri ve öğrenim durumları birlikte veya ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle ve 10.000 gösterge rakamını geçmemek üzere Bakanlar Kurulunca tespit edilecek gösterge rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda görev tazminatı ödenir. 3-(1) ve (2) numaralı alt bentlere göre ödenecek görev tazminatının uygulanmasına ilişkin esas ve usulleri tespit etmeye, çalışanlar ve emekliler için gösterge rakamları belirlemeye Bakanlar Kurulu Yetkilidir. "hükmü yer almıştır. 631 sayılı KHK uyarınca görev tazminatı ödenmesi ve 657 sayılı Yasa kapsamına giren kurumlardan aylık alanlara 1.1.2002 tarihinden itibaren ne miktarda zam ve tazminat verileceğine ilişkin 10.1.2002 günlü, 2002/3546 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinde ise, 15.1.2002 -14.7.2002 tarihleri arasında geçerli olmak üzere, aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununa göre almakta olan personelden, makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolara atanmış olanlardan, makam veya yüksek hakimlik tazminatı gösterge rakamları; 6000 olanlara 9000 5500-4500 olanlara 7000 4000 ve daha az olanlara 6000 gösterge rakamının, almakta oldukları makam veya yüksek hakimlik tazminatı gösterge rakamlarına ilave edilmesi suretiyle bulunan gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda görev tazminatı ödeneceği belirtilmiştir. Yukarıda yer verilen 631 sayılı K.H.K nin 18. maddesinde, Bakanlar Kuruluna bu Kanun Hükmünde Kararname ile verilen yetkilerin kullanılması sırasında, bu amaç için öngörülmüş ek mali imkanların aşılamayacağı hükmü yer almıştır. Dosyanın incelenmesinden, Karayolları Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliğinde 657 sayılı Yasaya tabi avukat olarak çalışan ve 1. derecenin 2. kademesinde bulunan davacı tarafından, 4639 sayılı Yetki Kanunu tüm kamu çalışanlarını kapsadığı halde dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında kamu avukatlarına yer verilmediği iddiasıyla bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 4639 sayılı Yasa, Yasa ile öngörülen kriterler gözönünde bulundurularak memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları arasındaki adaletsizliklerin giderilmesi amacıyla çıkarılmıştır. Bu Yasa ile verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesinde de Yasa'nın amacı çerçevesinde, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesinin (A) bendi kapsamına giren, yani aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununa göre almakta olan ve temsil tazminatı almayan personelden, 7000'den düşük göstergeler üzerinden makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolara atanmış olanlara ve bunlar dışında kalıp da en az beş hizmet yılını dolduran diğer personele, öngörülen kriterlere göre belirlenen gösterge rakamını geçmemek üzere görev tazminatı ödeneceği belirtilmiştir. 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin bu hükmü ile, maddede sayılan personele ödenecek görev tazminatının uygulanmasına yönelik olarak Bakanlar Kurulu'na yetki verilmiş ise de, verilen bu yetki madde kapsamındaki tüm personele yapılacak olan ödemelerde 4639 sayılı Yetki Kanunu'nun 2. maddesinde belirtilen ilkeler ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesinde öngörülen ölçütlere uyulmasını sağlamak, Kanun Hükmünde Kararname'de öngörülen kriterler dikkate alınarak tavan gösterge rakamını aşmayacak surette farklı gösterge rakamları belirlemekle sınırlı olup, hangi personele ödeme yapılacağı konusunda bir yetki verilmemiş olması nedeniyle, Bakanlar Kurulunca 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesi kapsamında bulunan personelden bir kısmına görev tazminatı ödenmemesi sonucunu doğuran bir düzenleme yapılmasına olanak bulunmamaktadır. Olayda ise, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı'nın 1. maddesi ile 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesi kapsamında bulunan personelden sadece 7000'den düşük göstergeler üzerinden makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolarda bulunanlara görev tazminatı ödenmesi yolunda düzenleme yapılmış, bunlar dışında kalan ve en az beş hizmet yılını dolduran personel ise 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye aykırı olarak kapsam dışında bırakılmış olması nedeniyle, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesinde yer alan amir hükme aykırı biçimde tesis edilen eksik düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir. Davalı idare tarafından 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 18.madde hükmü uyarınca bu ödenti için bütçe olanaklarının zorlanamayacağı, ayrılan kaynağın aşılmasının mümkün olmadığı öne sürülmekte ve ödemelerin beş yıllık sürede uygulanan ekonomik program ve bütçe olanakları elverdiği ölçüde diğer kamu çalışanlarını da kapsayacak şekilde yaygınlaştırılacağı belirtilmekte ise de; dava konusu Bakanlar Kurulu Kararından sonra bugüne kadar bu yolda bir düzenleme yapılmadığı gibi, bütçe olanaklarının kısıtlı olmasının, görev tazminatı ödenmesi öngörülen personel arasında bir ayırıma gidilmesini gerektirmemesi karşısında, ayrılan kaynağın görev tazminatı ödenmesi öngörülen bütün personeli kapsayacak şekilde ve mümkün olduğunca adaletli paylaştırılmasının sağlanarak dağıtılması gerektiğinden bu iddiaya itibar edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Kaldı ki, 4639 sayılı Yasa ile memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları arasındaki adaletsizliklerin giderilmesi amacıyla düzenleme yapılması ilkesi benimsenmiş bulunduğundan, Yasa'nın amacına aykırı olarak, personel arasındaki adaletsizliğin daha da artmasına yol açacak bir düzenleme yapılamayacağı da açıktır. Bu durumda, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesi kapsamında bulunan bir kısım personele görev tazminatı ödenmemesi öngörülmek suretiyle eksik düzenlemeye yönelik dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinin iptali gerekmektedir. Ancak bu durum Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca görev tazminatı almakta olan diğer personelin aleyhine bir sonuç doğurmamakla birlikte, yapılacak olan yeni bir düzenlemeyle ayırım yapılmaksızın kapsamda bulunan tüm personeli kapsayacak şekilde 4639 sayılı Yetki Kanunu ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde değerlendirme yapılmak suretiyle adaletli bir paylaşım usulünün belirlenmesini gerektirmektedir. Açıklanan nedenlerle, temyize konu Danıştay Onbirinci Dairesinin 3.3.2003 günlü, E:2002/1645, K:2003/1046 sayılı kararının dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının 8. ve 9. maddesine yönelik bölümünün ONANMASINA, oybirliği ile, Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesine yönelik bölümünün ise BOZULMASINA, oyçokluğu ile 28.12.2006 günü karar verildi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu K A R ? I O Y X- Dava, 14.3.2002 günlü, 24695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan bir kısım kamu görevlilerine Görev Tazminatı ödenmesine ilişkin 10.1.2002 günlü, 2002/3546 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının; 1.,8. ve 9. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır. Davacı tarafından 4639 sayılı Yetki Kanunu ile memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları arasındaki adaletsizliklerin giderilmesinin amaçlandığı, bu yasaya dayanılarak çıkarılan 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. maddesi ile de belirtilen amaç doğrultusunda görev tazminatı ödenmesinin kararlaştırıldığı ve bu tazminatın kimlere ödeneceğinin açıkça belirtildiği, buna karşın dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı ile 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin kapsamındaki personelden sadece bir kısmına görev tazminatı ödenmesinin öngörülmesi nedeniyle bu eksik düzenlemenin iptali istenilmektedir Bakılmakta olan dava ile, davacı ve davacı konumunda olan, yani 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede görev tazminatı ödenmesi öngörülen (7000'den daha düşük göstergeler üzerinden makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolara atananlar dışında kalanlardan en az beş hizmet yılını dolduran) personele de görev tazminatı ödenmesinin sağlanması amaçlandığından, bu doğrultuda öncelikle davalı idareye başvuru ile dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında yer almayan personel için de düzenleme yapılmasının istenilmesi, istem üzerine idarece tesis edilecek olan işlemin sonucuna göre iptal davası açılması yoluna gidilmesi gerekmektedir. Dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının eksik düzenleme nedeniyle iptali halinde ise, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında yer almayan personele herhangi bir ödeme yapılamayacağı gibi mevcut düzenlemeden yararlananların da aleyhine sonuç doğuracağı ve bu personelin ödemelerinin kesilmesine neden olunacağı açıktır. Yukarıda yer verilen açıklamalar karşısında, davacı tarafından davalı idareye başvurulmaksızın doğrudan eksik düzenleme nedeniyle dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının iptalinin istenilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolundaki Danıştay Onbirinci Dairesi kararının bu gerekçeyle onanması oyuyla karara karşıyız.

Tarih: 08.03.2007 Saat: 11:11 Gönderen: imarhukukcusu

 
İlgili Bağlantılar
· Daha fazla
· Haber gönderen imarhukukcusu


En çok okunan haber: :
T.C. ADALET BAKANLI?I FAALİYET RAPORU 2006 (İÇERİK)

Haber Puanlama
Ortalama Puan: 5
Toplam Oy: 1


Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

Mükemmel
Çok İyi
İyi
İdare Eder
Kötü

Seçenekler

 Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa


RE: Agentokijibexitox (Puan: 1)
Gönderen: usas35287 Tarih: 06.05.2007 Saat: 12:49
(Kullanıcı Bilgisi )


Bu yorumun devamını oku...