T.C.
D A N I ?
T A Y
Sekizinci
Daire
Esas
No : 2006/1249
Özeti
: Düzenleyici işlemin yürütülmesinin durdurulmasına yönelik olarak verilen
kararın, bu düzenlemeye dayalı olarak tesis edilmiş olan bireysel işlemlerin
hukuki geçerliğini etkileyeceği, bireysel işlemlerin kazanılmış hakka
dönüşmeyeceği hakkında.
Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen
: Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı
Vekili
: Av. …
Davalı
: Milli
Eğitim Bakanlığı
Davanın Özeti
: Davalı
idarenin açıköğretim lisesine yeni kayıtlara ilişkin 1.3.2006 günlü işleminin,
Danıştay Sekizinci Dairesince Açıköğretim Lisesi Yönetmeliğinin bazı maddelerine
ilişkin olarak verilen 7.2.2006 gün ve E:2005/6384 sayılı yürütmenin
durdurulmasına ilişkin kararı etkisiz bırakmaya yönelik olduğu öne sürülerek,
iptali ve yürütmenin durdurulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Usulden, dava konusu işlemin
düzenleyici işlem olmadığı, kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem niteliği
bulunmadığı, davacının ehliyeti olmadığı, esastan; Açıköğretim Lisesi
Yönetmeliğine yönelik olarak verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararın
tebliğ tarihine kadar bu okula kayıt yaptıranların kazanılmış hakkı bulunduğu,
kararın kesin olmadığı, davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi
gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Melek ?ENDİL YAN'ın Düşüncesi: İstemin
kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Hüseyin YILDIZ'ın Düşüncesi: Yürütmenin
durdurulmasına karar verilebilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 27 nci maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği anlaşıldığından,
istemin kabulü gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava; davalı idarenin açıköğretim lisesine yeni kayıtlara ilişkin
1.3.2006 günlü işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.
Dava konusu işlem; 14.12.2005 gün ve 26023 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Açıköğretim Lisesi Yönetmeliğinin bazı
maddelerinin Dairemizin 7.2.2006 gün ve E:2005/6384 sayılı kararı ile
yürütülmesinin durdurulması yolunda verilen kararının, Milli Eğitim Bakanlığına
tebliğ edildiği tarihe kadar bu Yönetmelikte yer alan kurallar uyarınca
Açıköğretim Lisesine kayıt yaptırmış olanların kazanılmış haklarının bulunduğu,
bu nedenle korunması gerektiği ve bunların ÖSS'ye başvurabileceğine ilişkin
olarak tesis edilmiştir. Belirlenen bu niteliği dikkate alındığında dava konusu
işlemin, kesin ve yürütülmesi gerekli nitelik taşıdığı ve ülke çapında bir
düzenlemeyi içerdiği anlaşıldığından davalı idarenin usule ilişkin itirazları
yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü.
Anayasanın 138. maddesinin son paragrafındaki hükme paralel olarak
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 28. maddesinin 1. fıkrasında;
idarenin, Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa
ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının gereklerine göre gecikmeksizin
işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu kuralına yer
verilmiştir.
Bu şekilde yürütmenin durdurulması kararının, davanın esası hakkında
verilen kararlar gibi yerine getirilmesinin zorunlu olduğunu belirleyen kural,
bu kararların, iptali istenilen idari işlem üzerindeki hukuki etki ve
sonuçlarının aynı olmasından kaynaklanmaktadır. Bu bakımdan, yürütmenin
durdurulması kararının hukuki gereklerine uygun bir işlem tesis edilmesi
Anayasal ve Yasal zorunluluktur.
İptal davalarının özelliği gereği; dava konusu idari işlemin, tesis
edildiği tarihten geçerli olmak üzere hukuksal varlığına son verilmektedir.
Böylece, hukuka aykırı olduğu belirlenmiş olan idari işlemin bütün sonuçları ile
ortadan kaldırılarak hukuk düzeninin korunması amaçlanmıştır Bir başka
anlatımla, iptal davaları ile idarenin hukuka aykırı tasarruflarda bulunması,
kararlar alması önlenerek hukuka bağlılığı sağlanmaya çalışılmaktadır.
İptal davasının konusunu düzenleyici bir işlemin oluşturması
halinde, verilen kararın bu düzenleyici işleme dayalı olarak tesis edilen
bireysel işlemler üzerinde benzer şekilde hukuki etki ve sonuç yaratması
kaçınılmazdır. Dava konusu işlemin de bu açıklamaların ışığı altında
değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava konusu işlemle kazanılmış hakka dönüştüğü kabul edilen bireysel
işlemler, dayanağı Yönetmelik maddelerine yönelik olarak verilen karar nedeniyle
hukuki geçerliklerini yitirmişlerdir. Bu haliyle hukuk düzeni tarafından
korunabilecek bir hakkın varlığından söz etme olanağı bulunmamaktadır.
Düzenleyici işleme yönelik olarak verilen karar bu işlemin yayımı tarihinden
itibaren hüküm ifade edeceğinden, bu tarih itibarıyla kazanılmış hak yaratacak
bir işlemin varlığından söz edilemeyeceği gibi böyle bir işlem hukuken kabul
edilebilir de değildir.
Kaldı ki; Dairemizin anılan kararının, Açıköğretim Lisesine kabul,
kayıt, devam ve mezuniyete ilişkin kuralları kapsadığı da dikkate alındığında bu
kişilerin okula kayıt yaptırmış olsalar bile öğrenime devam etmelerine de
hukuken olanak bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar karşısında; Dairemizin kararı ile yürütmesi
durdurulan Yönetmelik maddelerine dayalı olarak tesis edilen bireysel işlemlere
geçerlik kazandırmaya yönelik olarak tesis edildiği anlaşılan işlemin, bu
haliyle yargı kararını tam ve gereği gibi yerine getirmekten kaçınma ve etkisiz
kılmaya yönelik olduğu açıktır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 27. maddesinde öngörülen
koşulların gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından yürütmenin durdurulması isteminin
kabulüne 07.06.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.