Danıştay
İçtihatları Birleştirme Kurulundan :
Esas No : 2005/2
Karar No : 2007/1
ÖZÜ:
Mühendis unvanına sahip olmakla beraber 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
hükümleri uyarınca Teknik Hizmetler Sınıfında kimyager kadrosunda görev
yapanların ek gösterge rakamlarının tespitinde, tahsil durumlarının değil, kadro
unvanının esas alınması gerektiği hakkında.
İÇTİHATLARI
BİRLE?TİRME KURULU KARARI
Kimya
mühendisi unvanına sahip olmakla beraber Teknik Hizmetler Sınıfında kimyager
kadrosunda görev yapan ve 657 sayılı Kanuna 527 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname'nin 3'üncü maddesi ile eklenen (I) Sayılı Cetvelin, "Teknik Hizmetler
Sınıfı" bölümünün (b) bendinde öngörülen (3000) ek gösterge rakamından
yararlanan, ancak, (a) bendinde öngörülen (3600) ek gösterge rakamından
yararlanmak isteyen davacılar yönünden Danıştay Onbirinci Dairesinin, unvanı
yeterli görerek ek göstergenin buna göre tespit edilmesi gerektiği yolundaki
kararları ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, unvan dışında bulunulan
kadroya göre ek göstergenin tespit edilmesi gerektiği yönünde ayrı ayrı verdiği
kararlar arasında; ayrıca, Danıştay Onbirinci Dairesinin, İdari Dava Daireleri
Kurulunun bozma kararlarına uyarak verdiği kararlar ve anılan Dairenin temyiz
incelemesi sonucu verdiği aksi yöndeki kararları arasındaki aykırılığın,
içtihatların birleştirilmesi suretiyle giderilmesinin, 2575 sayılı Danıştay
Kanunu'nun 40/1'inci maddesi uyarınca Danıştay Onbirinci Daire Başkanlığı
tarafından istenilmesi üzerine, Raportör Üyenin raporu, konu ile ilgili kararlar,
yasal düzenlemeler incelendikten ve Danıştay Başsavcısının düşüncesi
dinlendikten sonra gereği görüşüldü :
I- İÇTİHADIN BİRLE?TİRİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR :
1-
Danıştay
Onbirinci Dairesinin 23/11/2004 günlü ve E:2001/4303, K:2004/4730 sayılı kararı
:
Kimya mühendisi olup fiilen kimyager kadrosunda çalışan ve bu görevden emekliye
ayrılan davacının ek göstergesinin, davalı idarece (3600)'den (3000)'e
indirilerek daha önce ödenmiş emekli ikramiyesi ve aylık farklarının adına borç
çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı; davacı her ne
kadar Teknik Hizmetler Sınıfında yer aldığını ve mühendisler ile aynı işi
yaptığını belirtmekte ise de mühendis kadrosuna atanmadığından, 657 sayılı
Kanunun 43'üncü maddesi ile 142 nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği
hükümleri uyarınca mühendisler için öngörülen ek göstergeden
yararlandırılamayacağı gerekçesiyle reddeden Ankara 10. İdare Mahkemesinin
21/6/2001 günlü ve E:2000/1706, K:2001/909 sayılı kararını, Danıştay Onbirinci
Dairesi ''5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 41'inci maddesinde, emekli
aylığının hesaplanmasında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43'üncü
maddesinde yer alan gösterge tablosu ve personel kanunlarındaki ek göstergelerin
esas alınacağı belirtilmiş, 657 sayılı Yasanın 43/B maddesinde de, bu Kanuna
tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıklarının, hizmet sınıfları,
görev türleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak bu Kanuna ekli ek
gösterge cetvelinde gösterilen ek gösterge rakamlarının eklenmesi suretiyle
hesaplanacağı hükme bağlanmıştır. Bu Yasaya ekli (I) Sayılı Ek Gösterge
Cetvelinin, Teknik Hizmetler Sınıfı bölümünde ise, Teknik Hizmetler Sınıfına ait
kadrolarda görev yapan personel için öngörülen ek gösterge rakamları (a), (b),
(c) ve (d) bentleri halinde sayılmış; (a) bendinde, kadroları bu sınıfa dahil
olup, en az dört yıl süreli yüksek öğretim veren fakülte ve yüksek okullardan
mezun olarak yürürlükteki hükümlere göre yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar
ve mimar unvanı almış olanlara uygulanacak ek gösterge rakamları belirlenmiştir.
Görüleceği üzere, (I) Sayılı Ek Gösterge Cetvelinin, Teknik Hizmetler Sınıfı
bölümünün (a) bendinde yer alan ek göstergelerden yararlanabilmek için, Teknik
Hizmetler Sınıfında bulunmak ve yine aynı bentte belirtilen kariyer unvanlara
sahip olmak yeterli olup, bu unvanlara ilişkin kadrolarda bulunmak gibi bir
koşul öngörülmemiştir. Diğer bir deyişle 657 sayılı Yasanın 43/B maddesinde, ek
gösterge rakamlarının tespitinde hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık alınan
derecelerin dikkate alınacağı belirtilmiş olup, kadro unvanına ek gösterge
rakamlarının tespitine ilişkin kriterler arasında yer verilmemiştir. Öte yandan,
dava konusu uyuşmazlığın personel hukukunun "teşvik ve taltif" amacı da
gözetilerek çözümlenmesi gerekmektedir. 657 sayılı Yasa bir bütün olarak
incelendiğinde görüleceği üzere yasa koyucunun, kamu hizmetlerinin en iyi bir
biçimde yürütülmesi amacıyla kamu personelinin öğrenim düzeyinin yüksek olmasını
hedeflediği, bu amacı gerçekleştirmek ve kamu personelini bulundukları düzeye
göre daha üst öğrenim yapmaya özendirmek için çeşitli hükümler (örneğin 36'ncı
maddedeki düzenlemeler gibi) getirdiği görülmektedir. Gerek 657 sayılı Yasanın
43/B maddesindeki, gerekse yasaya ekli (I) Sayılı Ek Gösterge Cetvelindeki
düzenlemeleri bu çerçevede değerlendirmek zorunlu bulunmaktadır. Nitekim (I)
Sayılı Ek Gösterge Cetvelindeki bazı bölümlerde kadro unvanları tek tek sayılmış
iken, bazı bölümlerde sadece unvanın alınmasının yeterli görülmesi de bu görüşü
doğrular niteliktedir. Olayda da, davacının emekli olmadan önce İstanbul Gümrük
Başmüdürlüğünde Teknik Hizmetler Sınıfında kimyager kadrosunda ve (4) yıllık
mühendislik ve mimarlık fakültesi mezunu olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.
Bu
durumda, İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Kimya Mühendisliği
Bölümü mezunu olması dolayısıyla, mühendis unvanına sahip olup, Teknik Hizmetler
Sınıfına ait bir kadroda görev yapmakta iken emekliye ayrılan davacıya, 657
sayılı Yasaya ekli (I) Sayılı Cetvelin Teknik Hizmetler Sınıfı bölümü (a)
bendinde öngörülen (3600) ek gösterge rakamının uygulanması gerekirken, yukarıda
anılan yasa kuralının aksine tesis edilen dava konusu işlemlerde ve temyize konu
kararda hukuka uyarlık bulunmadığı'' gerekçesiyle bozduğu, bu karara mahkemece
uyularak iptal kararı verildiği, kararın temyiz edildiği ve dairenin E:2005/3907
esasında beklediği,
2- Aynı Dairenin rapora ekli 15/3/2005 günlü ve E:2002/3018, K:2005/1327
sayılı; 12/5/2003 günlü ve E:2000/8491, K:2003/2109 sayılı; 28/5/2003 günlü ve
E:2000/8481, K:2003/2320 sayılı; 24/9/2002 günlü ve E:2000/6868, K:2002/2892
sayılı; 11/10/2005 günlü ve E:2003/1498, K:2005/4887 sayılı kararlarında ve aynı
konulardaki uyuşmazlıkları çözüme bağlayan diğer kararlarında "(I) sayılı Ek
Gösterge Cetvelinin, Teknik Hizmetler Sınıfı bölümünün (a) bendinde yer alan ek
göstergelerden yararlanabilmek için, Teknik Hizmetler Sınıfında bulunmak ve yine
aynı bentte belirtilen kariyer unvanlara sahip olmak yeterli olup, bu unvanlara
ilişkin kadrolarda bulunmak gibi bir koşulun öngörülmediği" yönündeki kararın
tekrarlandığı ve Dairenin içtihadının bu yönde istikrar kazandığı,
3- Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun aynı konudaki bir uyuşmazlıkta
verdiği 18/3/2004 günlü ve E:2002/1283, K:2004/343 sayılı kararı :
"657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında;
'bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylık ve ek
göstergeleri aşağıda gösterildiği şekilde tespit edilir.' hükmünün yer aldığı,
bu fıkrada açıkça ifade edildiği gibi bu Kanuna tabi kurumlarda görev yapan
personelin ek göstergeleri, kadro şartına bağlanmış olup, ek göstergeden
yararlanabilmek için salt unvana sahip olmak yeterli olmayıp, o unvana ilişkin
görevde (kadroda) de bulunmak gerektiğinde kuşkuya yer olmadığından bu hüküm
gözardı edilerek 657 sayılı Kanuna ekli (I) Sayılı Ek Gösterge Cetveli, yegane
dayanak alınmak suretiyle ek göstergenin 'unvana' göre uygulanması gerektiği
sonucuna ulaşılması mümkün değildir. 657 Sayılı Kanun'un 43'üncü maddesi,
uygulanacak ek gösterge rakamları konusunda, bu Kanuna ekli (I) ve (II) sayılı
cetvellere atıfta bulunduğundan, uygulanacak ek gösterge rakamının tespitinde
söz konusu cetveller yanında 43'üncü maddede yer alan düzenlemelerin de dikkate
alınması ve bu kapsamda 43'üncü maddenin öngördüğü o unvana ilişkin görevde
(kadroda) bulunma koşulunun da gözönünde bulundurulması gerekmektedir.
Bu
durumda, mühendis unvanına sahip olduğu anlaşılmakla beraber kimyager kadrosunda
görev yapan davacının, mühendislik görevinin ek göstergesinden yararlanmasına
hukuken imkan bulunmadığından, ek göstergenin öğrenim sonucu elde edilen unvana
göre değil, kadro unvanına göre uygulanacağına ilişkin bulunan dava konusu
işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir." gerekçesiyle Dairenin 25/9/2002 günlü
ve E:2000/9235, K:2002/2902 sayılı kararının bozulduğu, Dairenin bozmaya uyarak
davayı reddettiği ve kararın kesinleştiği,
4- Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun aynı yönde kesinleşen, 18/3/2004
günlü ve E:2003/565, K:2004/348 sayılı; 31/3/2005 günlü ve E:2004/204,
K:2005/171 sayılı kararlarının bulunduğu ve Kurulun bu yöndeki kararlarının
istikrar kazandığı,
görülmektedir.
II- KONU İLE İLGİLİ Dİ?ER KARARLAR :
1-
Onbirinci Dairenin 12/11/2004 günlü ve E:2004/3083, K:2004/4526 sayılı kararı
İstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğünde kimyager olarak çalışan davacıya 142 seri
nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin 7'nci maddesine göre tahsil
durumuna göre değil, kadro unvanına göre ek gösterge verilmesi yönündeki işlemi
iptal eden Onbirinci Daire kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun
18/3/2004 günlü ve E:2002/1283, K:2004/343 sayılı kararı ile bozulduğu,
Onbirinci Dairenin bozmaya uyarak davayı reddettiği,
2- Onbirinci Dairenin 12/5/2003 günlü ve E:2000/8491, K:2003/2109 sayılı
kararı :
Kimya Mühendisi olan ve teknik hizmetler sınıfında kimyager olarak çalışmakta
iken emekliye ayrılan davacıya (3600) olarak uygulanan ek göstergenin, (3000)
olarak düzeltilmesi ve fazla ödenen miktarın borç çıkarılması işleminin iptali
istemiyle açılan davada, Ankara 8. İdare Mahkemesinin mühendis kadrosunda
bulunulmaması nedeniyle davayı reddettiği, Dairenin ise, mühendis unvanını ve
teknik hizmetler sınıfında çalışıyor olmayı yeterli bularak mahkeme kararını
bozduğu,
3- Onbirinci Dairenin 22/1/2003 günlü ve E:2000/11285, K:2003/332 sayılı
kararı :
Habur Gümrüğünde kimyager olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu'nun 43/B maddesine göre ek göstergesi (I) sayılı cetvele göre
(3600) olarak uygulanmakta iken, idarece (3000) olarak değiştirilmesi üzerine bu
işlem ile dayanağı 142 seri nolu Tebliğe karşı dava açtığı, Dairece, kimyager
olarak görev yapan ve mezun olduğu okul itibarıyla mühendis unvanına sahip
bulunan davacıya (3600) ek gösterge rakamının uygulanması gerektiğinden iptal
kararı verildiği, bu kararın temyizi sonucu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu
tarafından kararın bozulduğu, bozmaya uyularak davanın reddedildiği,
4- Onbirinci Dairenin 11/10/2005 günlü ve E:2003/1498, K:2005/4887 sayılı
kararı :
Fiilen kimyager kadrosunda görev yapan davacının ek göstergesinin (3600) yerine
(3000) olarak uygulanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada,
Bursa 1. İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen kararın Dairece
bozulduğu, anılan Mahkemece bozmaya uyularak verilen iptal kararının aynı Daire
tarafından onandığı,
5- Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 1/4/2004 günlü ve E:2003/121,
K:2004/413 sayılı kararı :
Konya Posta İşletmesinde Teknik Hizmetler Sınıfında teknik amir olarak görev
yapmakta iken emekliye ayrılan davacı tarafından, mühendis olması nedeniyle
emekli aylığının mühendisler için belirlenen ek gösterge rakamı üzerinden
ödenmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, Ankara 2. İdare
Mahkemesinin, davacının mühendis kadrosuna atanmadığı ve bu kadro ile emekliye
ayrılmadığı için (3600) ek gösterge rakamından yararlanmasının mümkün olmadığı
gerekçesiyle davayı reddettiği; kararın, Onbirinci Daire tarafından benzer
gerekçelerle bozulduğu, İdare Mahkemesi bozmaya uymayarak ret kararında ısrar
ettiği, İdari Dava Daireleri Kurulunun ısrar kararını onadığı,
görülmektedir.
III- DANI?TAY BA?SAVCISININ DÜ?ÜNCESİ :
Kimya
mühendisi unvanına sahip olmakla beraber Teknik Hizmetler Sınıfında kimyager
kadrosunda görev yapan ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na 527 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname'nin 3'üncü maddesi ile eklenen (I) Sayılı Cetvelin Teknik
Hizmetler Sınıfı bölümünün (b) bendinde öngörülen (3000) ek gösterge rakamından
yararlanan davacının (a) bendinde öngörülen (3600) ek gösterge rakamından
yararlanıp, yararlanamayacağı konusunda, Danıştay Onbirinci Dairesinin
23/11/2004 günlü ve E:2001/4303, K:2004/4730 sayılı kararı ile Danıştay İdari
Dava Daireleri Kurulunun 18/3/2004 günlü ve E:2002/1283, K:2004/343 sayılı
kararları arasında ayrıca, yine Onbirinci Dairenin yukarıda anılan kararı ile,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49'uncu maddesinin 6'ncı fıkrasına
göre Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyarak verdiği
12/11/2004 günlü ve E:2004/3083, K:2004/4526 sayılı kararları arasında aykırılık
bulunduğu ve bu aykırılığın içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesi
istemini içeren Danıştay Onbirinci Dairesi kararı ve Danıştay Başkanının
havalesi üzerine Başsavcılığımıza gönderilen dosya incelendi.
İsteme konu kararlar :
1- Danıştay Onbirinci Dairesince verilen 23/11/2004 günlü ve E:2001/4303,
K:2004/4730 sayılı karar :
Dava; kimya mühendisi olup fiilen kimyager kadrosunda çalışan ve bu görevden
emekliye ayrılan davacı tarafından (3600) olarak uygulanan ek göstergesinin
Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünce (3000)'e indirilerek daha önce ödenmiş emekli
ikramiyesi ve aylık farklarının adına borç çıkartılmasına ilişkin işlemin iptali
istemiyle açılmış, Ankara 10. İdare Mahkemesince; davacı her ne kadar Teknik
Hizmetler Sınıfında yer aldığını ve mühendisler ile aynı işi yaptığını
belirtmekte ise de, mühendis kadrosuna atanmadığından, 657 sayılı Kanunun
43'üncü maddesi ile 142 no'lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği hükümleri
uyarınca mühendisler için öngörülen ek göstergeden yararlandırılamayacağı
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar Danıştay Onbirinci
Dairesinin 23/11/2004 günlü ve E:2001/4303, K:2004/4730 sayılı kararı ile; 5434
sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 41'inci maddesinde, emekli aylığının
hesaplanmasında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43'üncü maddesinde yer
alan gösterge tablosu ve personel kanunlarındaki ek göstergelerin esas alınacağı
belirtilmiş, 657 sayılı Yasanın 43/B maddesinde de, bu Kanuna tabi kurumların
kadrolarında bulunan personelin aylıklarının; hizmet sınıfları, görev türleri ve
aylık alınan dereceler dikkate alınarak bu Kanuna ekli ek gösterge cetvelinde
gösterilen ek gösterge rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanacağı hükme
bağlanmış, Yasaya ekli (I) Sayılı Ek Gösterge Cetvelinin Teknik Hizmetler Sınıfı
bölümünde ise, Teknik Hizmetler Sınıfına ait kadrolarda görev yapan personel
için öngörülen ek gösterge rakamları (a), (b), (c) ve (d) bentleri halinde
sayılmış; (a) bendinde, kadroları bu sınıfa dahil olup, en az dört yıl süreli
yüksek öğretim veren fakülte ve yüksek okullardan mezun olarak yürürlükteki
hükümlere göre yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar ve mimar unvanı almış
olanlara uygulanacak ek gösterge rakamları belirlenmiştir.
Görüleceği üzere, (I) Sayılı Ek Gösterge Cetvelinin, Teknik Hizmetler Sınıfı
bölümünün (a) bendinde yer alan ek göstergelerden yararlanabilmek için, Teknik
Hizmetler Sınıfında bulunmak ve yine aynı bentte belirtilen kariyer unvanlara
sahip olmak yeterli olup, bu unvanlara ilişkin kadrolarda bulunmak gibi bir
koşul öngörülmemiştir. Diğer bir deyişle 657 sayılı Yasanın 43/B maddesinde, ek
gösterge rakamlarının tespitinde hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık alınan
derecelerin dikkate alınacağı belirtilmiş olup, kadro unvanına ek gösterge
rakamlarının tespitine ilişkin kriterler arasında yer verilmemiştir. Öte yandan,
dava konusu uyuşmazlığın personel hukukunun, "teşvik ve taltif" amacı da
gözetilerek çözümlenmesi gerekmektedir. 657 sayılı Yasa bir bütün olarak
incelendiğinde görüleceği üzere yasa koyucunun, kamu hizmetlerinin en iyi bir
biçimde yürütülmesi amacıyla kamu personelinin öğrenim düzeyinin yüksek olmasını
hedeflediği, bu amacı gerçekleştirmek ve kamu personelini bulundukları düzeye
göre daha üst öğrenim yapmaya özendirmek için çeşitli hükümler (örneğin 36'ncı
maddedeki düzenlemeler gibi) getirdiği görülmektedir. Gerek 657 sayılı Yasanın
43/B maddesindeki gerekse yasaya ekli (I) Sayılı Ek Gösterge Cetvelindeki
düzenlemeleri bu çerçevede değerlendirmek zorunlu bulunmaktadır. Nitekim (I)
Sayılı Ek Gösterge Cetvelindeki bazı bölümlerde kadro unvanları tek tek sayılmış
iken, bazı bölümlerde sadece unvanın alınmasının yeterli görülmesi de bu görüşü
doğrular niteliktedir. Olayda da, davacının emekli olmadan önce İstanbul Gümrük
Başmüdürlüğünde Teknik Hizmetler Sınıfında kimyager kadrosunda, ancak (4) yıllık
mühendislik ve mimarlık fakültesi mezunu olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.
Bu
durumda, İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Kimya Mühendisliği
Bölümü mezunu olması dolayısıyla, mühendis unvanına sahip olup, Teknik Hizmetler
Sınıfına ait bir kadroda görev yapmaktayken emekliye ayrılan davacıya, 657
sayılı Yasaya ekli (I) Sayılı Cetvelin Teknik Hizmetler Sınıfı bölümü (a)
bendinde öngörülen (3600) ek gösterge rakamının uygulanması gerekirken, yukarıda
anılan yasa kuralının aksine tesis edilen dava konusu işlemlerde ve temyize konu
kararda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Onbirinci Dairece aynı yolda, 12/5/2003 günlü ve E:2000/8491, K:2003/2109
sayılı; 15/3/2005 günlü ve E:2002/3018, K:2005/1327 sayılı; 28/5/2003 günlü ve
E:2000/8481, K:2003/2320 sayılı; 24/9/2002 günlü ve E:2000/6868, K:2002/2892
sayılı ve 11/10/2005 günlü ve E:2003/1498, K:2005/4887 sayılı kararlar
verilmiştir.
2- Danıştay Onbirinci Dairesince verilen 12/11/2004 günlü ve E:2004/3083,
K:2004/4526 sayılı karar :
Dava, İstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğünde kimyager kadrosunda görev yapan davacı
tarafından 142 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin 7'nci maddesi
esas alınarak kimyagerlere tahsil durumuna göre değil, kadro unvanına göre ek
gösterge uygulanması gerektiğini öngören 4/5/1998 günlü ve 008568 sayılı
Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Personel Daire Başkanlığı işleminin iptali
istemiyle açılmış, Danıştay Onbirinci Dairesi 25/9/2002 günlü ve E:2000/9235,
K:2002/2902 sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasaya ekli (I) Sayılı Ek Gösterge
Cetvelinin Teknik Hizmetler Sınıfı bölümünün (a) ve (b) bentlerinde belirtilen
ek göstergeden yararlanabilmek için Teknik Hizmetler Sınıfında görev yapmak ve
sayılan unvanlardan birini almak gerekmekte olup, o unvana ait bir kadroda görev
yapmak koşulu aranmadığı, bu durumda üniversitelerin kimya mühendisliği
bölümlerinden mezun olan kimya mühendisi unvanını alan ve 657 sayılı Yasaya tabi
kurumlarda Teknik Hizmetler Sınıfında görev yapan kimyagerlere tahsil unvanına
göre, başka bir anlatımla anılan Yasaya ekli (I) Sayılı Ek Gösterge Cetvelinin
Teknik Hizmetler Sınıfı bölümünün (a) bendinde mühendisler için öngörülen ek
göstergelerin uygulanması gerekirken kimyagerlerin ek göstergelerinin tahsil
durumuna göre değil kadro unvanına göre uygulanması gerektiği yolundaki işlemde
hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal edilmiş, ancak Danıştay İdari Dava
Daireleri Kuruluna yapılan temyiz başvurusu üzerine Danıştay İdari Dava
Daireleri Kurulu 18/3/2004 günlü ve E:2002/1283, K:2004/343 sayılı kararı ile
Onbirinci Daire kararını bozmuş, Daire, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanunu'nun 49'uncu maddesinin 6'ncı fıkrasına göre Danıştay İdari Dava Daireleri
Kurulunca verilen kararlara karşı ısrar yolunun bulunmaması nedeniyle bozma
kararına uyarak 12/11/2004 günlü ve E:2004/3083, K:2004/4526 sayılı kararıyla
mühendis unvanına sahip olduğu anlaşılmakla beraber kimyager kadrosunda görev
yapan davacının, mühendis görevinin ek göstergesinden yararlanmasına hukuken
imkan bulunmadığı, ek göstergenin öğrenim sonucu elde edilen unvana göre değil,
kadro unvanına göre uygulanacağına ilişkin bulunan dava konusu işlemde hukuka
aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Dairece aynı yolda 14/11/2005 günlü ve E:2004/3085, K:2005/5304 sayılı karar
verilmiştir.
3- Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen 18/3/2004 günlü ve
E:2002/1283, K:2004/343 sayılı karar :
Dava; Hacettepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kimya Mühendisliği
bölümünden mezun olarak kimya mühendisi unvanını elde eden ve İstanbul
Gümrükleri Başmüdürlüğünde kimyager kadrosunda görev yapan davacı tarafından,
142 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği'nin 7'nci maddesi esas
alınarak kimyagerlere tahsil durumlarına göre değil, kadro unvanına göre ek
gösterge uygulanması gerektiğini öngören Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığının
4/5/1998 günlü ve 8568 yazılı genel yazısının iptali istemiyle açılmış, Danıştay
Onbirinci Dairesi yukarıda (2) nolu bentte bahsi geçen 25/9/2002 günlü ve
E:2000/9235, K:2002/2902 sayılı kararıyla; yasal düzenlemelerden bahisle
kimyagerlerin ek göstergelerinin tahsil durumlarına göre değil kadro unvanlarına
göre uygulanması yolundaki Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Personel Dairesi
Başkanlığının dava konusu 4/8/1998 günlü ve 8568 sayılı işleminde hukuka uyarlık
bulunmadığı, kaldı ki, Anayasa Mahkemesinin 6/11/2001 günlü ve E:2001/411,
K:2001/348 sayılı kararıyla da; 657 sayılı Kanuna ekli (I) Sayılı Ek Gösterge
Cetvelinin "Teknik Hizmetler Sınıfı" bölümünün (b) bendinde yer alan "Kimyager"
sözcüğünün de iptal edilmiş olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline
karar vermiş, bu kararın davalı idarece temyizi üzerine Danıştay İdari Dava
Daireleri Kurulu 18/3/2004 günlü ve E:2002/1283, K:2004/343 sayılı kararı ile;
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında; "Bu
Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylık ve ek
göstergelerinin aşağıda gösterildiği şekilde tespit edilir." hükmü yer almıştır.
Anılan fıkrada da açıkça ifade edildiği gibi, bu Kanuna tabi kurumlarda görev
yapan personelin ek göstergeleri, kadro şartına bağlanmış olup, ek göstergeden
yararlanabilmek için salt unvana sahip olmak yeterli olmayıp, o unvana ilişkin
görevde (kadroda) de bulunmak gerektiğinde kuşkuya yer yoktur. Bu hüküm gözardı
edilerek 657 sayılı Kanuna ekli (I) Sayılı Ek Gösterge Cetveli, yegane dayanak
alınmak suretiyle ek göstergenin "unvana" göre uygulanması gerektiği sonucuna
ulaşılması mümkün değildir. 657 sayılı Kanun'un 43'üncü maddesi, uygulanacak ek
gösterge rakamları konusunda, bu Kanuna ekli (I) ve (II) sayılı cetvellere
atıfta bulunduğundan, uygulanacak ek gösterge rakamının tespitinde söz konusu
cetveller yanında, 43'üncü maddede yer alan düzenlemelerin de dikkate alınması
ve bu kapsamda 43'üncü maddenin öngördüğü o unvana ilişkin görevde (kadroda)
bulunma koşulunun da gözönünde bulundurulması gerektiği, mühendis unvanına sahip
olduğu anlaşılmakla beraber kimyager kadrosunda görev yapan davacının,
mühendislik görevinin ek göstergesinden yararlanmasına hukuken imkan
bulunmadığından, ek göstergenin öğrenim sonucu elde edilen unvana göre değil,
kadro unvanına göre uygulanacağına ilişkin bulunan dava konusu işlemde hukuka
aykırılık görülmemiştir.
Öte
yandan, Anayasa Mahkemesinin 6/11/2001 günlü ve E:2001/411, K:2001/348 sayılı
kararıyla; 657 sayılı Kanuna ekli (I) Sayılı Ek Gösterge Cetvelinin "Teknik
Hizmetler Sınıfı" bölümünün (b) bendinde yer alan "kimyager" sözcüğü iptal
edilmişse de; oluşan hukuksal boşluğun 8/5/2003 günlü ve 25102 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanan 4856 sayılı Kanun'un 42'nci maddesinin (d) bendi ile
doldurulduğu ve bu bendin 21/10/2001 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe
konulduğu anlaşıldığı gerekçesiyle Danıştay Onbirinci Dairesi kararının
bozulmasına karar vermiştir.
Kurulca aynı yolda 18/3/2004 günlü ve E:2003/565, K:2004/348 sayılı karar
verilmiştir.
4- Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen 1/4/2004 günlü ve
E:2003/121, K:2004/413 sayılı karar :
Dava; Konya Posta İşletmesi Başmüdürlüğü Yapı İşleri Müdürlüğünde Teknik
Hizmetler Sınıfında teknik amir unvanı ile görev yapmakta iken emekliye ayrılan
davacı tarafından mühendislik fakültesi mezunu olması nedeniyle emekli aylığının
mühendisler için belirlenen ek gösterge rakamı üzerinden ödenmemesine ilişkin
işlemin iptali istemiyle açılmış, Ankara 2. İdare Mahkemesince; mühendis
kadrosuna ataması yapılmayan ve bu kadro unvanı ile emekliye ayrılmayan davacıya
657 sayılı Kanun'un (I) sayılı ek gösterge cetvelinin (a) bendinde belirtilen
(3600) ek göstergenin uygulanmasına ve buna göre emekli aylığı ve ikramiyesi
ödenmesine imkan bulunmadığından davanın reddine karar verildiği, bu kararın
temyizi üzerine Danıştay Onbirinci Dairesi 24/9/2002 günlü ve E:2000/6868,
K:2002/2892 sayılı kararıyla; davacıya 657 sayılı Kanuna ekli (I) Sayılı
Cetvelin Teknik Hizmetler Sınıfı bölümü (a) bendinde öngörülen ek gösterge
rakamının uygulanması gerekirken 142 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel
Tebliği hükümleri neden gösterilerek, Yasa kuralının aksine tesis edilen işlemde
hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozmuş, İdare mahkemesi bozma kararına
uymayarak davanın reddi yolundaki kararında ısrar etmiş, Danıştay İdari Dava
Daireleri Kurulu ısrar kararının onanmasına karar vermiştir.
Kurulca aynı yolda 31/3/2004 günlü ve E:2004/204, K:2005/171 sayılı karar
verilmiştir.
Usul yönünden içtihadın birleştirilmesine gerek olup olmadığı:
İçtihadın birleştirilmesi istemine konu kararların incelenmesinden, bunlardan
birinin (Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu E:2002/1283, K:2004/343); halen
memuriyet görevinde bulunan davacıya ait olduğu, diğerinin ise (Danıştay
Onbirinci Daire E:2001/4303, K:2004/4730); emekli statüsünde olan bir kişiye ait
olduğu anlaşılmakta, ancak 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun değişik 41'inci
maddesinin (a) fıkrasında, emekli, adi malüllük ve vazife malüllüğü aylıklarının
hesaplanmasında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43'üncü maddesinde yer
alan gösterge tablosu ve personel kanunlarındaki ek göstergelerin esas alınacağı
öngörüldüğünden, davacıların statülerinin farklı olması uyuşmazlığın doğduğu
mevzuat hükümlerinin aynı olması nedeniyle 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun
39'uncu maddesi uyarınca kararlardaki aykırılığın giderilmesi isteğinin
incelenmesine engel teşkil etmemektedir.
Öte
yandan, aynı Kanunun 40'ncı maddesine dayanılarak, içtihatların
birleştirilmesine konu yapılan kararlardan; Onbirinci Daire, temyiz: E:2001/4303
sayılı bozma kararına uyularak verilen mahkeme kararı, temyizen incelemek üzere
Dairesinde beklemekte (E:2005/3907), diğer iki karar ise kesinleşmiş bulunmakta,
ancak yine Dairenin temyizen incelediği bir başka uyuşmazlıkta (E:2002/3018)
verdiği bozma kararına ısrar eden mahkeme kararı da temyizen incelenmek üzere
İdari Dava Daireleri Kurulunda beklemektedir. (E:2006/1039)
İçtihadın birleştirilmesi istemine konu olan uyuşmazlıklarda Danıştay Onbirinci
Dairesi gerek birinci derecede, gerekse temyizen verdiği kararlarda; kimyager,
teknik amir, jeolog kadrolarında bulunan kamu görevlilerinin mühendis unvanına
sahip bulunduklarını, 657 sayılı Yasanın 43/B maddesi ve Kanuna ekli (I) sayılı
cetvelin II Teknik Hizmetler Sınıfı bölümünün (a) bendindeki (3600) ek
göstergenin uygulanmasının mühendis unvanlı kadroda bulunmaları şartına bağlı
tutulamayacağını, teknik hizmetler sınıfında yer alıp, mühendis unvanına sahip
olmanın, (3600) ek göstergeden yararlanmak için yeterli olduğunu kabul etmekte
ve kararları bu yolda süre gelmekte, öte yandan Danıştay İdari Dava Daireleri
Kurulu; yukarıda hukuki statüleri açıklanan davacıların (a) bendindeki (3600) ek
göstergeden yararlanabilmeleri için, 43'üncü maddede yer verilen "... bu kanuna
tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıkları; hizmet sınıfları,
görev türleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak..." biçimindeki
ifadeden hareketle, sadece öğrenimle elde edilen unvanın yeterli olmadığını, o
unvana ilişkin kadroda bulunmanın da gerektiğini karara bağlamakta ve kararları
bu yönde istikrar sağlamış bulunmakta, ayrıca 2577 sayılı Yasanın 49/6'ncı
maddesi hükmü karşısında, Onbirinci Dairenin, İdari Dava Daireleri Kurulunun
bozma kararlarına karşı ısrar hakkı bulunmadığından, kurul kararlarına uyarak
verdiği kararlar nedeniyle de kendi kararları arasında aykırılık oluşmakta,
böylece (I) sayılı cetvelin Teknik Hizmetler Sınıfına ait bölümünün (a)
bendindeki (3600) ek göstergeden yararlanılması konusunda gerek Onbirinci
Dairenin kendi kararları arasında, gerekse Onbirinci Daire kararları ile İdari
Dava Daireleri Kurulu kararları arasında aykırılık ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Sonuç : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49'uncu maddesinde,
temyiz incelemesi sonunda kararı bozulan mahkemenin, dosyayı inceleyerek yeniden
karar vereceği, bozmaya uymayarak eski kararında ısrar etmesi ve bu kararın
temyiz edilmesi halinde, davanın konusuna göre Danıştay İdari veya Vergi Dava
Daireleri Kurulunca inceleneceği, Danıştayın ilgili dava dairesinin kararının
uygun görülmesi halinde, mahkemenin kararının bozulacağı, aksi halde onanacağı,
Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu
olduğu, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen
incelenmesinde de bu maddenin 4'üncü fıkrası hariç diğer fıkralarının kıyasen
uygulanacağının öngörülmüş bulunması ve gerek, İdari Dava Daireleri Kurulunca bu
uyuşmazlıklar hakkında Onbirinci Daire içtihadının aksi yönünde kararlar
verilmesi, gerekse Onbirinci Dairenin temyiz incelemesi sonucunda verdiği
kararlara mahkemelerce uyulmaması halinde oluşan ısrar kararlarının temyizinde
İdari Dava Daireleri Kurulunca yine Onbirinci Daire içtihadının aksi yönünde
kararların verilmesi ve bu durumun süreklilik kazanmış olması nedeniyle
içtihatların esasen İdari Dava Daireleri Kurulu kararları yönünde istikrar
kazandığını söylemek mümkündür.
Ancak, Onbirinci Dairenin temyizen incelediği davalarda verdiği bozma
kararlarına uyan mahkeme kararlarının da bulunduğu ve bu kararların da
kesinleştiği ve uyuşmazlığın süregelen niteliği de dikkate alındığında; aynı
olayda, aynı hukuk kuralının değişik yorumu nedeniyle ortaya çıkan bu
aykırılığın, uygulamada birlik sağlamak bakımından 2575 sayılı Yasanın 39'uncu
maddesi uyarınca içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesinin uygun
olacağı düşünülmektedir.
Esasın değerlendirilmesi :
Gelişmiş ülkelerde memur statüsünün kanunla düzenlenmesi esastır. Bu suretle
göreve alınmaları, hak ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri, ilerleme ve
yükselmelerinin objektif kurallara bağlanması sağlanmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 128'inci maddesinde memur statüsünün kanunla
düzenleneceği ilkesi konmuş, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile de
memurların hukuki statüleri belirlenmiştir.
657
sayılı Yasanın 33'üncü maddesinde; kadrosuz memur çalıştırılamayacağı, 35'inci
maddesinde; her kurum için gerekli kadroların sınıfı, derecesi, unvanı ve
adedinin kadro cetvellerinde gösterileceği, 47'nci maddesinde aylığın; bu Kanuna
tabi kurumlarda görevlendirilen memura, hizmetinin karşılığında kadroya
dayanılarak, ay itibarıyla ödenen para olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı Yasanın içtihadın birleştirilmesi istemine konu kararlarına dayanak olan,
değişik 43'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında; bu Kanuna tabi kurumların
kadrolarında bulunan personelin aylık ve ek göstergeleri aşağıdaki şekilde
tespit edilir denildikten sonra, (B) bendinde bu Kanuna tabi kurumların
kadrolarında bulunan personelin aylıklarının; hizmet sınıfları, görev türleri ve
aylık alınan dereceler dikkate alınarak, bu Kanuna ekli (I) ve (II) sayılı
cetvellerde gösterilen ek gösterge rakamlarının eklenmesi suretiyle
hesaplanacağı hükme bağlanmıştır. Bu Kanuna 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
ile eklenen (I) sayılı cetvelin, Teknik Hizmetler Sınıfına ait II. bölümünün (a)
bendinde; kadroları bu sınıfa dahil olup, en az 4 yıl süreli yükseköğretim veren
fakülte ve yüksekokullardan mezun olarak yürürlükteki hükümlere göre yüksek
mühendis, mühendis, yüksek mimar ve mimar ile şehir plancısı ve bölge plancısı
unvanını almış olanlar; (b) bendinde kadroları bu sınıfa dahil olup, en az 4 yıl
süreli yükseköğretim veren fakülte ve yüksekokullardan mezun olarak yürürlükteki
hükümlere göre jeolog, hidrojeolog, hidrolog, jeomorfolog, jeofizikçi, fizikçi,
matematikçi, istatistikçi, yöneylemci (hareket araştırmacısı), matematiksel
iktisatçı, ekonomici ve kimyager unvanını almış olanlarla teknik yüksek öğretmen
okulu mezunlarına derecelerine göre uygulanacak ek gösterge rakamları
gösterilmiş ve (a) bendinde sayılanlardan 1'inci dereceli kadroda bulunanların
ek göstergesi (3600), (b) bendinde sayılanlardan 1'inci dereceli kadroda
bulunanların ek göstergesi (3000) olarak belirlenmiştir.
Sonuçta, Yasanın, memuriyet görevi ve bu göreve ilişkin aylık ve ek
göstergeleri, doğrudan bu göreve ait kadroya, diğer bir ifade ile bu göreve ait
kadroda bulunmaya bağladığı anlaşılmaktadır.
Yukarıdan beri yapılan açıklamalar karşısında; Yasanın, kadro ve aylığa ilişkin
genel kuralları ile (I) ve (II) sayılı ek gösterge cetvellerinin dayanağı olan
43'üncü maddenin özel kuralları gözardı edilerek, (I) sayılı cetvelin, (II)
Teknik Hizmetler Sınıfı bölümünde yer alan ek göstergelerin; sırf bu bölümde
kadro ifadesinin ayrıca yer almamasından hareketle, unvan esas alınarak tespit
edilebileceği sonucuna varmak mümkün değildir.
Diğer bir ifade ile 43'üncü madde, uygulanacak ek gösterge rakamları için bu
Kanuna ekli (I) ve (II) sayılı cetvellere göndermede bulunduğundan, uygulanacak
ek gösterge rakamının tespitinde söz konusu cetvellerle birlikte 43'üncü maddede
yer alan düzenlemenin de dikkate alınması ve bu kapsamda, maddenin öngördüğü o
unvana ait kadroda bulunma koşulunun da gözönünde bulundurulması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, içtihadın birleştirilmesi istemine konu kararlar arasında
oluşan aykırılığın içtihadların birleştirilmesi yoluyla bağlayıcı bir çözüme
kavuşturulması ve içtihadın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararları
doğrultusunda birleştirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
IV- KONU İLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER :
1-
5434
sayılı Emekli Sandığı Kanunu
Madde 41/a : Emekli, adi malullük ve vazife malullüğü aylıklarının
hesaplanmasında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 43'üncü maddesinde yer
alan gösterge tablosu ve personel kanunlarındaki ek göstergeler esas alınır.
. . .
2- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
Madde 33 : Kadrosuz memur çalıştırılamaz.
. .
.
Madde 36 : Bu Kanuna tabi kurumlarda çalıştırılan memurların sınıfları
aşağıda gösterilmiştir.
. . .
II Teknik Hizmetler Sınıfı :
Bu
Kanunun kapsamına giren kurumlarda meslekleriyle ilgili görevleri fiilen ifa
eden ve meri hükümlere göre yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar,
jeolog, hidrojeolog, hidrolog, jeofizikçi, fizikçi, kimyager, matematikçi,
istatistikçi, yöneylemci (Hareket araştırmacısı), matematiksel iktisatçı,
ekonomici ve benzeri ile teknik öğretmen okullarından mezun olup da, öğretmenlik
mesleği dışında teknik hizmetlerde çalışanlar, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi
veya bölümlerinden mezun şehir plancısı, yüksek şehir plancısı, yüksek Bölge
Plancısı, 3437 ve 9/5/1969 tarih 1177 sayılı Kanunlara göre tütün eksperi
yetiştirilenler ile müskirat ve çay eksperleri, fen memuru, yüksek tekniker,
tekniker, teknisyen ve emsali teknik unvanlara sahip olup, en az orta derecede
mesleki tahsil görmüş bulunanlar, Teknik Hizmetler Sınıfını teşkil eder.
. . .
Göstergeler :
Madde 43 : Bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylık
ve ek göstergeleri aşağıda gösterildiği şekilde tespit edilir.
. .
.
B) Ek gösterge : Bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin
aylıkları; hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık alınan dereceler dikkate
alınarak bu Kanuna ekli I ve II sayılı cetvellerde gösterilen ek gösterge
rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanır. II sayılı cetvelde yer alan
unvanlarda değişiklik yapmaya ve yeni unvanlar ilave etmeye Bakanlar Kurulu
yetkilidir.
527
sayılı KHK'nin 3'üncü maddesi ile yeniden düzenlenerek 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununa Eklenen Ek Gösterge Cetvelleri:
I SAYILI CETVEL
Hizmet Sınıfları İtibariyle Unvan veya Aylık Alınan Derecelere
Göre Ek Göstergeler
. . .
II- TEKNİK
HİZMETLER SINIFI
Derece Ek Gösterge
a) Kadroları bu
sınıfa dahil olup, en az 4 yıl süreli 1
3600
yükseköğretim veren
fakülte veya yüksekokullardan 2 3000
mezun olarak
yürürlükteki hükümlere göre Yüksek
3 2200
Mühendis, Mühendis,
Yüksek Mimar ve Mimar ile 4 1600
?ehir Plancısı ve
Bölge Plancısı unvanını almış olanlar. 5
1300
6 1150
7 950
8 850
b) Kadroları bu
sınıfa dahil olup, en az 4 yıl süreli 1
3000
yükseköğretim veren fakülte ve yüksekokullardan mezun 2
2200
olarak yürürlükteki hükümlere göre, Jeolog, Hidrojeolog,
Hidrolog, Jeomorfolog, Jeofizikçi, Fizikçi, Matematikçi,
İstatistikçi, Yöneylemci (hareket araştırmacısı),
|
|
Ortalama Puan: 0 Toplam Oy: 0
|
|
|
|