TC.
DANI?TAY
ALTINCI
DAİRE
Esas No : 2002/2857
Karar No : 2003/5230
Temyiz İsteminde Bulunan
:.........
Belediye Başkanlığı
Vekili___
:
Karsı Taraf
:
Vekili____
:İstemin
Özeti
: İstanbul 5. İdare Mahkemesinin
21.11.2001
günlü, E:2000/787,
K:2001/1157 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti
:Savunma
verilmemiştir.
Danıştay Tetkik
Hakimi Özlem ?imşek'in Düşüncesi
: 2981 sayılı Yasa'nın
3.maddesi ile 2863 sayılı Yasa'nın
17.maddesinde
yer alan hükümlerin birlikte
değerlendirilmesinden, sit alanı olarak ilan edilmiş bir alanda 2981 sayılı
Yasa hükümleri uygulanamayacağından,
1.derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenen alanda dava konusu
işlemle 2981 sayılı Yasa'nın 107c maddesi uyarınca yapılan parselasyon
işleminde mevzuata uyarlık
bulunmamaktadır. Bu nedenle, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare
Mahkemesi kararının sonucu itibariyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Turan Karakaya'nın Düşüncesi
: Dava,
davacıya ait taşınmazın bulunduğu alanda
2981 sayılı Kanunun 10/c maddesi uyarınca düzenleme yapılmasına ilişkin
?amandıra Belediye Encümeni kararının iptali istemi ile açılmış, İdare
Mahkemesince dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, İdare Mahkemesince davacıya müstakil parsel
verilmesinin mümkün olup olmadığı araştınlmaksızın tesis edilen dava konusu
işlemin iptaline
karar verildiği anlaşılmakta ise de; davacıya müstakil parsel verilmesinin
mümkün olup
olmadığı hususunun İdare Mahkemesince araştırılarak karar verilmesi
gerekmektedir.
Bu durumda, eksik incelemeye dayalı idare Mahkemesi kararında isabet
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İdare
Mahkemesi
kararının
bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Karar
veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten
ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul, Kartal, Samandra 3.Bölge, Köyiçi Mevkii, 8 pafta, 415 sayılı
parsele yönelik olarak 2981 sayılı Yasa'nın 107c maddesi uyarınca 18.2.2000
günlü, 2000/33 sayılı belediye encümeni kararıyla yapılan parselasyon
işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare
Mahkemesince, uyuşmazlık konusu alanı kapsayan
ıslah imar planının 26.8.1996 günlü,
1996/64 sayılı belediye
meclisi kararıyla onandığı ve 27.8.1998 günlü, 1998/552 sayılı
belediye encümeni kararıyla 2981 sayılı Yasa'nın 10/c maddesi uyarınca
parselasyon işlemi yapıldığı, 1.derece arkeolojik sit alanında kalan anılan
parselin imar planında park yeri olarak ayrılmış olması nedeniyle bedele
dönüştürüldüğü, yapılan itiraz üzerine dava konusu işlemle
yasal oranda düzenleme
ortaklık payı alındıktan sonra 7507 ada, 1 sayılı parselde hisseli
tahsis yapıldığı anlaşıldığından, 2981 sayılı Yasa'nın müstakil imar
parselleri oluşturarak
ferdileştirmeyi sağlıklı bir duruma getirme amacı gözönünde
bulundurulduğunda, davacıya
müstakil parsel tahsis
edilmesinin mümkün olup olmadığı araştırılmaksızın tesis edilen
işlemde mevzuata uyarlık görülmediğinden iptaline karar verilmiş, bu karar
davalı idare
tarafından temyiz edilmiştir.
2981 sayılı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Tanımlar ve Kısaltmalar
başlığını taşıyan 4.maddesinin 24.bendinde, ıslah imar planları; düzensiz ve
sağlıksız
biçiminde oluşmuş yapı topluluklarının veya yerleşme alanlarının, sınırları
belli edilmek
suretiyle mevcut durumu da dikkate alınarak dengeli, düzenli ve sağlıklı
hale getirilmesi
amacıyla, halihazır haritalar üzerine yapılan
ve yapılanma şartlarını da belirleyen imar planıdır"
şeklinde tanımlanmıştır.
2981 sayılı Yasanın 10/c maddesinde ise, imar mevzuatına aykırı bina
yapılmış,
hisseli arsa ve araziler veya özel parselasyona dayalı arazilerde, imar
adası veya parseli
olabilecek büyüklükteki alanlarda, binalı veya binasız
arsa ve arazileri birbirleriyle, yol
fazlalarıyla veya Devletin
hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle birleştirmeye bunları yeniden
ada ve parsellere ayırmaya belediyelerin yetkili oldukları hükmü yer
almıştır.
Ancak, 2981 sayılı İmar affı Yasası'nın İstisnalar başlıklı 3.maddesinde,
İstanbul ve
Çanakkale (Özel Kanun çıkarılıncaya kadar) Boğazları ile 2863 sayılı
Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca belirlenmiş ve belirlenecek yerlerde
bu Kanun
hükümleri uygulanmaz
hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun
17.maddesinde, bir alanın koruma kurulunca sit olarak ilanının bu alandaki
imar planı
uygulamasını durduracağı, koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar koruma
kurulu
tarafından bir ay içinde geçiş dönemi yapı şartlarının belirleneceği ilgili
Valilikler ve
belediyelerin anılan koruma amaçlı imar planını en geç bir yıl içinde koruma
kuruluna
değerlendirilmek üzere vermek zorunda oldukları kurala bağlanmıştır.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun
5.11.1999
günlü 658 sayılı ilke kararında, 1.Derece Arkeolojik Sit; Korumaya yönelik
bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanları olarak tanımlanmış ve
bu alanlarda, kesinlikle hiçbir yapılaşmaya izin
verilmemesine, imar
planlarında aynen korunacak sit alanı olarak belirlenmesine, bilimsel
amaçlı kazıların dışında hiçbir kazı yapılamayacağına karar verilmiştir.
Yukarıdaki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, 2863 sayılı Yasa uyarınca
1.derece
arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiş bir alanda aynı Yasa'nın
17.maddesi
uyarınca koruma
amaçlı imar planı yapılarak anılan Yasa'da
öngörülen ilke ve kurallar çerçevesinde hareket edilmesinin gerektiği, bu
nitelikteki alanlarda 2981 sayılı Yasaya dayanılarak ıslah imar planı,
parselasyon vb. uygulamalar yapılamayacağı, başka bir deyişle 2981 sayılı
Yasa'nın bu
alanlarda uygulanamayacağı açıktır.
Dava konusu olayda
ise, 26.7.1996 günlü, 4226 sayılı İstanbul İl numaralı Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı uyarınca 1.derece arkeolojik sit alanı
olarak ilan
edilmiş bir alanda 2981 sayılı Yasa'nın uygulanma olanağı
bulunmamasına karşın, 26.8.1996
günlü, 1996/64 sayılı
belediye meclisi kararıyla ıslah imar planının kabul edildiği ve kabul
edilen bu plan uyarınca anılan Yasa'nın 107c maddesi uyarınca dava konusu
parselasyon
işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 1.derece arkeolojik sit alanı kapsamında davacıya ait uyuşmazlık
konusu taşınmazın bulunduğu alanda 2863 sayılı Yasa'da öngörülen usul ve esaslar
ile
belirlenen ilkeler gözardı edilerek 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan
parselasyon işleminde
mevzuata uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemin iptali
yolundaki İdare Mahkemesi
kararında sonucu itibariyle
yasal isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu İstanbul 5. İdare Mahkemesinin
21.11.2001
günlü, E:2000/787, K:2001/1157 sayılı kararının yukarıda belirtilen
gerekçeyle ONANMASINA,
fazladan
yatırılan 7.530.000.- lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın
adı geçen mahkemeye gönderilmesine 28.10.2003 gününde oybirliğiyle karar
verildi.