Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
ALTINCI
DAİRE
2006
6505
2004
8089
22/12/2006
KARAR METNİ
Maili
inhidam durumu arzeden ve taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli yapılan yıkımı
yetkisinin (3194/39 uyarınca) koruma kurullarına ait olduğu hk.
Danıştay
Altıncı Dairesinin 22.12.2006 gün ve E:2004/8089, K:2006/6505 sayılı kararı.
Temyiz İsteminde Bulunan : Türkiye Kızılay Derneği Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : Beyoğlu Belediyesi
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 27.5.2004 günlü, E:2002/57,
K:2004/895 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Gül Filiz Ercan Aslantaş'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin
kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Tülin Özgenç'in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince
verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul, Beyoğlu, Kocatepe Mahallesi, ? ada, ? parsel sayılı yerdeki
binanın yıkılacak derecede tehlike arz etmesi nedeniyle 3194 sayılı Yasanın 39.
maddesi uyarınca çevrenin can ve mal güvenliği için emniyet tedbirlerinin
alınması, masrafların %20 fazlası ile ilgililerinden tahsili ve aynı Yasanın 42.
maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 2.2.1999 günlü, 81 sayılı
belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince;
dosyanın incelenmesinden, dava konusu binanın yıkılma tehlikesi arz ettiğinin
11.9.1998 günlü statik raporla tespit edilerek ilgililere 3194 sayılı İmar
Yasasının 39. maddesi uyarınca yapılan tebligata rağmen gerekli güvenlik
önlemlerinin alınmadığı anlaşıldığından anılan Yasanın 39. ve 42. maddesi
uyarınca tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın
reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 39. maddesinde "Bir kısmı veya tamamının yıkılacak
derecede tehlikeli
olduğu belediye veya valilik tarafından tespit edilen yapıların sahiplerine
tehlike derecesine göre bunun izalesi için belediye veya valilikçe on gün içinde
tebligat yapılır.
Yapı
sahibinin bulunmaması halinde binanın içindekilere tebligat yapılır. Onlar da
bulunmazsa tebligat varakası tebliğ yerine kaim olmak üzere
tehlikeli
yapıya asılır ve keyfiyet muhtarla birlikte bir zabıtla tespit edilir. Tebligatı
müteakip süresi içinde
yapı
sahibi tarafından tamir edilerek veya yıktırılarak tehlike ortadan kaldırılmazsa
bu işler belediye veya valilikçe yapılır ve masrafı %20 fazlası ile
yapı
sahibinden tahsil edilir. Alakalının fakruhali tevsik olunursa masraf belediye
veya valilikçe bütçesinden karşılanır. Tehlike durumu o
yapı
ve civarının boşaltılmasını icab ettiriyorsa mahkeme kararına lüzum kalmaksızın
zabıta marifetiyle derhal tahliye ettirilir." hükmü yer almış, bu maddede
belirtilen yükümlülüğü yerine getirmeyenlere para cezası verileceği aynı yasanın
42. maddesinde kurala bağlanmıştır.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun Taşınmaz Kültür
Varlıklarının Gruplandırılması, Bakım ve Onarımlarına ilişkin 5.11.1999 günlü,
660 sayılı ilke kararının "Esaslı Onarım İlkeleri" başlıklı kısmının b
maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen
yapıların yıkılmadan korunmalarının esas olduğu, yıkılma tehlikesi arzettiği
(maili inhidam) mal sahipleri yada belediyelerce ileri sürülen yapıların yıkılma
kararlarının ancak koruma kurulunca alınacağı, anılan taşınmaz kültür
varlıklarının belediyeler veya valiliklerce boşaltılacağı, gerekli güvenlik ve
fiziki önlemlerinin ilgili valilik ve belediyesince alındıktan sonra, konunun
koruma kuruluna iletilerek alınacak karara göre işlem yapılacağı hüküm altına
alınmıştır.
Anılan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, maili inhidam durumu arzeden
ve taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli yapıların yıkımı yetkisinin Koruma
Kurullarına ait olduğu, belediyenin yetkisinin söz konusu yapıların ancak
boşaltılmaları ve gerekli güvenlik ve fiziki önlemlerinin alınması ile sınırlı
olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden ise Beyoğlu Kentsel Sit Alanı içerisinde kalan ve
İstanbul III Nolu Koruma Kurulunun 24.6.1988 günlü, 636 sayılı kararıyla
korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen taşınmazın yıkılacak
derecede tehlike arzetmesi nedeniyle yıkımı yolundaki davacı talebinin İstanbul
1 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 19.11.2001 günlü, 13401
sayılı kararıyla değerlendirilerek, anılan talebin 5.11.1999 günlü, 660 sayılı
ilke kararında belirtilen çizim tekniklerine uygun şekilde hazırlanacak röleve
ve restitasyonunun kurula getirilmesinden sonra değerlendirilebileceği ve söz
konusu ilke kararının 2-b maddesi gereğince Belediyesince gerekli fiziki ve
güvenlik önlemlerinin alınması yolunda karar verilerek durumun davalı belediyeye
bildirildiği, davalı belediyece de koruma kurulu kararının gereği yapıldığından
bahisle 3194 sayılı Yasanın 39 ve 42. maddesi uyarınca tesis edilen dava konusu
encümen kararının davacıya tebliğ edilmesi üzerine bu davanın açıldığı
anlaşılmaktadır.
Bu itibarla yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri karşısında davalı idarece dava
konusu yapı
ile ilgili olarak anılan
yapı
ile ilgili gerekli fiziki ve güvenlik önlemleri alınması gerekirken Koruma
Kuruluna ait olan yetki kullanılarak 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 39. maddesi ve
dolayısıyla 42. maddesi uygulanmak suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde
hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 27.5.2004
günlü, E:2002/57, K:2004/895 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen
mahkemeye gönderilmesine 22.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.