|
|
|
|
Imar Hukukcusu SSS (Sıkça Sorulan Sorular)
Kategori: Anasayfa -> imar nedir
Soru | · imar hakkında bilgiyi nereden alabilirim · Kaçak yapılar nasıl imara uygun halegetirilebilir. · Belediye encümeninin yıkım ve para cezasına karşı ne yapılabilir. · Komşu parseldeki kaçak yapılaşmaya yani kaçak inşaata karşı ne yapabilirim. · Herhangi bir imar işinin aşamalarını nasıl ve nereden öğrenebilirim. · Parselasyon( arazi ve arsa düzenlemesi, 18. madde uygulaması, 10/c uygulaması, Ek 1 madde uygulaması) işleminde haklarımı nasıl kullanabilirim. · imar para cezasının tespiti için kriter var mı. · Ruhsatsız yapılan ilave kısım bir müddet sonra kazanılmış hak olur mu. · Plansız bir alanda yapı yapabilir miyim. · Bir taşınmazı yeni alan malikin imar planına dava açma süresi alım-satım tarihinden itibaren yeniden başlar mı. · Köyde nasıl inşaat yapabilirim. · İnşaat ruhsatı olmadan inşaata başlanılabilinir mi. · Yıkım kararına karşı iptal davası açarken yürütmenin durdurulması kararı alabilmek için ne yapmalıyım. · İmar planına karşı nasıl dava açabilirim. · İmar işlerinde imar avukatım isminde bir kitap var mı. · Belediyenin imar planı yapma zorunluluğu var mı. · İmar planını nasıl öğrenebilirim. · Yapı kullanma belgesindeki kullanım amacı dışında yapımı kullanmam ceza gerektirir mi. · İmar açısından temiz parsel nedir. · Bir parselin (arsanın) değerini neler etkiler. · Parselasyon sonucu başka bir kişinin parselinde kalan evimi nasıl kullanabilirim. · Mühürlemede bu işlem ne zaman tebliğ edilmiş sayılır. Mühürlemeye karşı dava açabilir miyim. · imar planında kısıtlı taşınmaz hakkında ne yapabilirim. · Kaçak inşaatı kime ihbar edebilirim. · belediyeler sık sık imar planını değiştirebilir mi. · 10 katlı ruhsatım var, imar planı değişti, ne kadar kat için kazanılmış hakkım mevcuttur. · İmar planını nasıl öğrenebilirim · İmar planı olan yerde imar planına aykırı kamulaştırma yapılabilir mi. · İmar planında okul alanında kalan taşınmazımı bu durumdan nasıl kurtarabilirim · imar hukuku ile ilgili web siteleri nelerdir. · Uygulama imar planına veya değişikliğine kraşı dava açarken üst ölçekli nazım imar planına karış da dava açmam gerekir mi. · 18. madde uygulamasına karşı dava açılırken, uygulama imar planına karşı da iptal istemem gerekir mi. · 18. madde uygulaması imar planına aykırı olabilir mi. · İmar planı olmayan yerlerde 18. madde uygulaması yapılabilir mi. · İmar kanunu, imar planı , imar yönetmelikleri vb. bunlardan hangisine öncelikle uyacağız. · imar para cezasına karşı dava açma süresi enson duruma göre ne oldu. · imar planı tadilatı (değişikliği) sırasında hangi hususlara uyulması gerekir. · Plan hiyerarşisi ne demektir. · 18. madde uygulamasını belediye meclisi yapabilir mi. · İmar planına karşı dava açma süresi kaç gündür, bu süre ne zaman başlar. · İmar uygulamaları ne zaman tebliğ edilmiş sayılır, yani dava açma süresi ne zaman başlar. · İmar planına karşı süresi içinde dava açılmayan hallerde, bu plana dayalı olarak yapılan kamulaştırma işlemine karşı dava açılırken imar planının da iptalinin istenilmesi mümkün müdür. · İmar planına karşı dava açma süresi geçirildikten sonra imar planına dava açma süresi yeniden başlatılabilinir mi. · İmar davası açmam gerektiğinde kime başvurmam gerekir. · İmar para cezasına karşı itiraz etmem dava açma süresini durdurur mu. · Çıkma balkonumu kapatabilir miyim, bu iş için ruhsat gerekir mi, ruhsatsız yaparsam para cezası verilir mi. · Köyde muhtardan izin aldım ama valilikten uygun görüş almadım yapımın durumu ne olur. · Kaçak yapıların yoğun olduğu bölgede 2981/3290 sayılı imar af Yasasının 10/c madesinin uygulanması mümkün mü. · Üzerinde hiç yapı olmayan alanda 10/c maddesi uyarınca ıslah imar uygulaması yapılabilir mi. · 10/c maddesi uyarınca daha önce ıslah imar uygulaması yapıldıktan sonra tekrar ılah imar uygulaması yapılabilir mi. · 18. madde uygulamasında daha önce yola yaptığım terkler dikkate alınmadı, dava açsam ne olur. · Lejantlarda meslek lisesi ve ortaöğretim alanı lejandının farklı olması nedeniyle başka yerde ortaöğretim alanı düzenlenerek meslek lisesi alanının kaldırılmasının eşdeğer alan kapsamında olup olması · imar yolunun devamlılığı ve diğer yollarla bağlantısının gözönünde bulundurulması ve üst ölçekli plana uygunluğunun da araştırılması suretiyle karara bağlanması gerektiği hk. · Parselasyon işleminin yargı kararı ile iptali sonucunda iptal kararının gereğinin yerine getirilmesinin ilk koşulunun, ilgilisi açısından parselasyon öncesi hukuki duruma yeniden gelinmesinin sağlanması olduğu, bu itibarla davalı idarece ileri sürülen hus · İnşaat ruhsatı düzenlenmesi kazanılmış hak için tek başına yeterli olmasa da mühürleme tarihindeki plana uygun inşaa edildiği binanın tümünün kazanılmış hakkının bulunulduğu hk. · Aynı bağımsız bölüm içinde kalmak şartı ile bölme duvarlarının kaldırılması ruhsata tabi mi, iki ayrı bağımsız bölüm arasındaki duvarın kaldırılmasının ruhsata tabi mi · Tarla ve sebze bahçesi olarak kullanılan taşınmazın 3194 sayılı yasanın 40. maddesinde belirtilen hususlar kapsamında değerlendirilmesinin olanaklı mı · 3194 sayılı İmar kanunu'nun 17. maddesine göre belediye taşınmazınını satışını nasıl yapılacak kim yetkili?
|
Cevap | · imar hakkında bilgiyi nereden alabilirim imar hakkında en geniş bilgi http://www.imarhukukcusu.com adresinden alabilirsiniz. [ Yukarı Dön ]
| · Kaçak yapılar nasıl imara uygun halegetirilebilir.[ Yukarı Dön ]
| · Belediye encümeninin yıkım ve para cezasına karşı ne yapılabilir.[ Yukarı Dön ]
| · Komşu parseldeki kaçak yapılaşmaya yani kaçak inşaata karşı ne yapabilirim.[ Yukarı Dön ]
| · Herhangi bir imar işinin aşamalarını nasıl ve nereden öğrenebilirim.[ Yukarı Dön ]
| · Parselasyon( arazi ve arsa düzenlemesi, 18. madde uygulaması, 10/c uygulaması, Ek 1 madde uygulaması) işleminde haklarımı nasıl kullanabilirim.[ Yukarı Dön ]
| · imar para cezasının tespiti için kriter var mı.[ Yukarı Dön ]
| · Ruhsatsız yapılan ilave kısım bir müddet sonra kazanılmış hak olur mu.[ Yukarı Dön ]
| · Plansız bir alanda yapı yapabilir miyim.[ Yukarı Dön ]
| · Bir taşınmazı yeni alan malikin imar planına dava açma süresi alım-satım tarihinden itibaren yeniden başlar mı.[ Yukarı Dön ]
| · Köyde nasıl inşaat yapabilirim.[ Yukarı Dön ]
| · İnşaat ruhsatı olmadan inşaata başlanılabilinir mi.[ Yukarı Dön ]
| · Yıkım kararına karşı iptal davası açarken yürütmenin durdurulması kararı alabilmek için ne yapmalıyım.[ Yukarı Dön ]
| · İmar planına karşı nasıl dava açabilirim.[ Yukarı Dön ]
| · İmar işlerinde imar avukatım isminde bir kitap var mı.[ Yukarı Dön ]
| · Belediyenin imar planı yapma zorunluluğu var mı.[ Yukarı Dön ]
| · İmar planını nasıl öğrenebilirim.[ Yukarı Dön ]
| · Yapı kullanma belgesindeki kullanım amacı dışında yapımı kullanmam ceza gerektirir mi.[ Yukarı Dön ]
| · İmar açısından temiz parsel nedir.[ Yukarı Dön ]
| · Bir parselin (arsanın) değerini neler etkiler.[ Yukarı Dön ]
| · Parselasyon sonucu başka bir kişinin parselinde kalan evimi nasıl kullanabilirim.[ Yukarı Dön ]
| · Mühürlemede bu işlem ne zaman tebliğ edilmiş sayılır. Mühürlemeye karşı dava açabilir miyim.[ Yukarı Dön ]
| · imar planında kısıtlı taşınmaz hakkında ne yapabilirim.[ Yukarı Dön ]
| · Kaçak inşaatı kime ihbar edebilirim.[ Yukarı Dön ]
| · belediyeler sık sık imar planını değiştirebilir mi.[ Yukarı Dön ]
| · 10 katlı ruhsatım var, imar planı değişti, ne kadar kat için kazanılmış hakkım mevcuttur.[ Yukarı Dön ]
| · İmar planını nasıl öğrenebilirim[ Yukarı Dön ]
| · İmar planı olan yerde imar planına aykırı kamulaştırma yapılabilir mi.[ Yukarı Dön ]
| · İmar planında okul alanında kalan taşınmazımı bu durumdan nasıl kurtarabilirim[ Yukarı Dön ]
| · imar hukuku ile ilgili web siteleri nelerdir. imarhukukcusu.com
imarhukukcusu.blogcu.com
imarhukuku.blogcu.com
imarkanunu.blogcu.com
idaremahkemesindedava.blogcu.com
imardavadilekceornegi.blogcu.com
yurutmeyidurdurma.blogcu.com
idaridavatakibi.blogcu.com [ Yukarı Dön ]
| · Uygulama imar planına veya değişikliğine kraşı dava açarken üst ölçekli nazım imar planına karış da dava açmam gerekir mi.[ Yukarı Dön ]
| · 18. madde uygulamasına karşı dava açılırken, uygulama imar planına karşı da iptal istemem gerekir mi.[ Yukarı Dön ]
| · 18. madde uygulaması imar planına aykırı olabilir mi.[ Yukarı Dön ]
| · İmar planı olmayan yerlerde 18. madde uygulaması yapılabilir mi.[ Yukarı Dön ]
| · İmar kanunu, imar planı , imar yönetmelikleri vb. bunlardan hangisine öncelikle uyacağız.[ Yukarı Dön ]
| · imar para cezasına karşı dava açma süresi enson duruma göre ne oldu.[ Yukarı Dön ]
| · imar planı tadilatı (değişikliği) sırasında hangi hususlara uyulması gerekir.[ Yukarı Dön ]
| · Plan hiyerarşisi ne demektir.[ Yukarı Dön ]
| · 18. madde uygulamasını belediye meclisi yapabilir mi.[ Yukarı Dön ]
| · İmar planına karşı dava açma süresi kaç gündür, bu süre ne zaman başlar.[ Yukarı Dön ]
| · İmar uygulamaları ne zaman tebliğ edilmiş sayılır, yani dava açma süresi ne zaman başlar.[ Yukarı Dön ]
| · İmar planına karşı süresi içinde dava açılmayan hallerde, bu plana dayalı olarak yapılan kamulaştırma işlemine karşı dava açılırken imar planının da iptalinin istenilmesi mümkün müdür.[ Yukarı Dön ]
| · İmar planına karşı dava açma süresi geçirildikten sonra imar planına dava açma süresi yeniden başlatılabilinir mi.[ Yukarı Dön ]
| · İmar davası açmam gerektiğinde kime başvurmam gerekir.[ Yukarı Dön ]
| · İmar para cezasına karşı itiraz etmem dava açma süresini durdurur mu.[ Yukarı Dön ]
| · Çıkma balkonumu kapatabilir miyim, bu iş için ruhsat gerekir mi, ruhsatsız yaparsam para cezası verilir mi.[ Yukarı Dön ]
| · Köyde muhtardan izin aldım ama valilikten uygun görüş almadım yapımın durumu ne olur.[ Yukarı Dön ]
| · Kaçak yapıların yoğun olduğu bölgede 2981/3290 sayılı imar af Yasasının 10/c madesinin uygulanması mümkün mü.[ Yukarı Dön ]
| · Üzerinde hiç yapı olmayan alanda 10/c maddesi uyarınca ıslah imar uygulaması yapılabilir mi.[ Yukarı Dön ]
| · 10/c maddesi uyarınca daha önce ıslah imar uygulaması yapıldıktan sonra tekrar ılah imar uygulaması yapılabilir mi.[ Yukarı Dön ]
| · 18. madde uygulamasında daha önce yola yaptığım terkler dikkate alınmadı, dava açsam ne olur.[ Yukarı Dön ]
| · Lejantlarda meslek lisesi ve ortaöğretim alanı lejandının farklı olması nedeniyle başka yerde ortaöğretim alanı düzenlenerek meslek lisesi alanının kaldırılmasının eşdeğer alan kapsamında olup olması
Dava, ..., Mahallesi, ... pafta, ... ada, ... parsel sayılı büyükşehir
belediyesine ait taşınmazların meslek lisesi alanından çıkartılarak ticaret
alanı olarak planlanması yolundaki 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine
ilişkin ... günlü, ... sayılı büyükşehir belediye meclisi kararının iptali
istemiyle açılmış; idare mahkemesince, nazım imar planında meslek lisesi alanı
olarak ayrılan ve üzerinde ... Lisesi bulunan dava konusu taşınmazların fiili
kullanım bakımından yetersiz olduğundan ve asgari alan kriterlerine uymadığından
ticaret alanına dönüştürülürken ilgili yatırımcı bakanlık ve kuruluşların
görüşünün alınmadığı, ... günlü, ... sayılı belediye meclisi kararıyla turistik
tesis alanından okul alanına dönüştürülen ... mevkii, ... pafta, ... ada, ...
parsel sayılı yine büyükşehir belediyesine ait olan taşınmazın ... Lisesinin
hizmet götürdüğü bölge içinde yer almadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde
şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve mevzuata uyarlık
bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; karar davalı idare vekili
tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 1/5000 ölçekli nazım imar planında meslek lisesi
lejandıyla gösterilen alanda kalan taşınmazın ticaret alanına dönüştürülmesiyle
kaldırılan meslek lisesi alanına
eşdeğer
alan olarak ayrılan ve idare mahkemesince aynı bölge içinde yer almadığı
belirtilen taşınmazın da nazım imar planı paftasında İmar Planı Yapılması ve
Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmelik eki lejanda göre orta öğretim
tesisi alanına ayrıldığı, bunun da meslek lisesi alanı lejandından farklı bir
lejandla gösterilmiş olması nedeniyle kaldırılan meslek lisesi alanına aynı
bölge içinde
eşdeğer
bir meslek lisesi alanı ayrılmamış olmasında da mevzuata uyarlık
bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu
... İdare Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı kararında, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden
hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme
kararının yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA 6.1.2003
gününde oybirliğiyle karar verildi.
[ Yukarı Dön ]
| · imar yolunun devamlılığı ve diğer yollarla bağlantısının gözönünde bulundurulması ve üst ölçekli plana uygunluğunun da araştırılması suretiyle karara bağlanması gerektiği hk.
Dava, ?, ?,
56 pafta, 2986
parsel
sayılı taşınmazdan yol geçirilmesi yolundaki 1/1000 ölçekli uygulama imar planı
değişikliğine ilişkin 4.1.2001 günlü, 1 sayılı ? Belediye Meclisi kararının ve
bu kararın onanmasına ilişkin 12.1.2001 günlü ? Büyükşehir Belediye Başkanlığı
işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, mahallinde yaptırılan
keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun dosyada bulunan bilgi
ve belgelerle birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazın imar
planında konut alanında kaldığı, konumu ve işlevi ile planda getirilen
kullanımın şehircilik ilkelerine uygun olmamakla birlikte, dava konusu 2986
parsel
sayılı taşınmaz ile 12131
parsel
sayılı komşu taşınmaz arasında oluşturulan yolun güzergahının her iki
tarafındaki taşınmazlardan eşit miktarda pay alınması suretiyle düzenlenmesi
gerekirken yolun tamamının davacıya ait taşınmazdan geçirilmesine ilişkin imar
planı değişikliği işleminde eşitlik ilkesine ve planlama tekniğine uyarlık
bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idareler
tarafından temyiz edilmiştir.
İmar planlarında öngörülen ulaşım sisteminin bir parçası olan imar yollarının
güzergahının belirlenmesi sırasında yolun devamlılığının ve diğer yollarla
bağlantısının gözönünde bulundurulması zorunludur.
Dava konusu imar planı değişikliği işlemi ile imar adasının ortasından geçirilen
yolun komşu imar adalarında da devam ettiği ve devamlılığı olan bir yol
güzergahının parçası olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, yolun kısmen komşu
parsellerden geçirilmesi ve güzergahının bu şekilde belirlenmesi gerektiği
yolundaki gerekçe ile imar planı tadilatının iptali yolundaki idare mahkemesi
kararında şehircilik ve planlama ilkelerine uyarlık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan alt ölçekli imar planları üst ölçekli imar planlarına aykırı
olamayacağından, arazi kullanım kararlarının alt ölçekli uygulama imar planları
ile değiştirilmesi mümkün değildir.
İdare Mahkemesince karara esas alınan bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu
imar yolunun alt ölçekteki imar planında getirilmiş ayrıntı niteliğinde, ek yaya
yolu özelliği taşıdığı belirtilmiş ve bu bağlamda nazım imar planına aykırılığı
yolunda bir tesbitte bulunulmamıştır.
Ancak, dosyada bulunan imar planı örneğinde bu yolun 10 metre genişliğinde ve
devamlılığı olan bir yol olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, bölgenin 1/5000 ölçekli nazım imar planı örneğinin davalı idareden
istenilmesi suretiyle, uyuşmazlık konusu yolun trafik yolu niteliği taşıyıp
taşımadığının açık olarak ortaya konulması, komşu imar adalarındaki 10 metrelik
yolların 1/5000 ölçekli planda düzenlenip düzenlenmediğinin de dikkate alınması
suretiyle, dava konusu yolun ayrıntı olarak getirilmiş bir kullanım olup
olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Belirtilen nedenlerle, anılan hususların gözönünde bulundurulması suretiyle
uyuşmazlığın karara bağlanması gerektiği sonucuna varılmış, İdare Mahkemesi
kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Sakarya 2. İdare Mahkemesinin 25.12.2002 günlü, E:2002/443,
K:2002/1616 sayılı kararının BOZULMASINA, 16.090.000 lira karar harcı ile
fazladan yatırılan 11.970.000 lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine,
dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 24.10.2003 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
(DAN-KAR-DER; SAYI:4)
[ Yukarı Dön ]
| · Parselasyon işleminin yargı kararı ile iptali sonucunda iptal kararının gereğinin yerine getirilmesinin ilk koşulunun, ilgilisi açısından parselasyon öncesi hukuki duruma yeniden gelinmesinin sağlanması olduğu, bu itibarla davalı idarece ileri sürülen hus
T.C.
D A N I ?
T A Y
Altıncı
Daire
Esas
No : 2004/8073
Karar
No : 2007/1098
Özeti :
Parselasyon işleminin yargı kararı ile iptali sonucunda iptal kararının
gereğinin yerine getirilmesinin ilk koşulunun, ilgilisi açısından parselasyon
öncesi hukuki duruma yeniden gelinmesinin sağlanması olduğu, bu itibarla davalı
idarece ileri sürülen hususların iptal gerekçeleri çerçevesinde irdelenmesi ve
yargı kararının uygulanıp uygulanmadığı hakkında bir karar verilmesi gerektiği
hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan
: …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf
:
Bağcılar Belediye Başkanlığı
Vekili
: Av. …
İstemin Özeti
: İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 2.4.2004 günlü, E:2002/901, K:2004/486 sayılı
kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti
: Temyiz
edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna
uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Özlem ?imşek'in Düşüncesi
: Temyiz
isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Tülin Özgenç'in Düşüncesi
:
İstanbul 6.İdare Mahkemesinin 30.11.2001 günlü, K:2001/1672 sayılı kararının
uygulanmadığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen zarar karşılığı 20 milyar
maddi,5 milyar manevi tazminat ödenmesi istemiyle açılan davanın reddi yolundaki
idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28.maddesi
uyarınca,mahkeme kararlarının icaplarına göre idarenin,gecikmeksizin işlem tesis
etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur oludğu,bu sürenin hiçbir şekilde kararın
idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği,hükmüne bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden,davacıya ait taşınmazla ilgili imar
uygulamasının İstanbul 6.İdare Mahkemesinin 30.11.2001 tarih ve E:2001/698,
K:2001/1672 sayılı kararıyla iptal edildiği,iptal kararının davalı idareye
19.3.2002 tarihinde tebilğ edildiği,ancak uygulama alanının dar olması ve
etrafındaki parsellerin ifraz görmeleri nedeniyle uygulama alanının
genişletilerek yeniden düzenleme yapılmasının çözüm getirmeyeceği,ayrıca 1/5000
ölçekli planın yapılmasından sonra bahse konu mahkeme kararı gereğinin yerine
getirilebileceği gerekçesiyle karar gereğinin yerine getirilmediği diğer
taraftan,karar gereklerini erine getirmeyen Bağcılar Belediye Başkanı ve diğer
ilgililer hakkında soruşturma izni verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkeme kararının yasada belirtilen süre içerisinde
yerine getirilmediği anlaşıldığından davalı idare aleyhine tazminata
hükmedilmesi gerekirken kararda belirtilen gerekçelerle tazminat isteminin
reddedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle,temyize konu kararın bozulması gerektiği
düşünülmüştür.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, mahkeme kararı uyarınca işlem tesis edilmediğinden bahisle
uğranıldığı ileri sürülen 20.000.000.000.000 lira maddi ve 5.000.000.000 lira
manevi zararın tazmini istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, parselasyon
işleminin iptaline ilişkin İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 30.11.2001 günlü,
K:2001/1672 sayılı kararı uyarınca işlem yapılabilmesi için nazım imar planının
değişmesinin gerektiği ve planlama sürecinin başlatılarak devam ettirildiği
anlaşıldığından, yargı kararının uygulanmamasından bahsedilemeyeceği
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz
edilmiştir.
T.C. Anayasasının 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin hukuk
devleti olduğu, 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan
zararı ödemekle yükümlü olduğu, 138. maddesinin son fıkrasında da yasama,
yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda oldukları; 2577
sayılı Yasanın 28. maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında ise, idarenin
Danıştay, bölge idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin
durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre en geç otuz gün içinde işlem
tesis etmeye ya da eylemde bulunmaya mecbur oldukları, işlem tesis edilmeyen ya
da eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari
mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, İstanbul, Bağcılar, İnönü Mahallesinde
bulunan davacıya ait parselleri kapsayan parselasyon işleminin iptaline ilişkin
mahkemenin 30.11.2001 günlü, K:2001/1672 sayılı kararının Dairemizin 24.10.2003
günlü, E:2002/2513, K:2003/5138 sayılı kararıyla onandığı anlaşılmaktadır.
Parselasyon işleminin yargı kararı ile iptali sonucunda iptal
kararının gereğinin yerine getirilmesinin ilk aşaması kadastal parsellere dönüş
cetvellerinin hazırlanması, onanması ve tapu kayıtlarında değişiklik olmuşsa
eski hale dönüş yapılarak ,ilgilisi açısından parselasyon öncesi hukuki duruma
yeniden gelinmesinin sağlanmasıdır.
Kaldı ki, bir bölgede parselasyon işleminin iptali üzerine
idarelerce dağıtım ilke ve esaslarına uygun yeni bir parselasyon işleminin
herzaman yapılabileceği açıktır.Başka bir anlatımla,kadastral duruma dönüş yeni
bir parselasyon işlemi tesis edilmesine engel bir durum teşkil etmemektedir.
Dava konusu olayda,idare iptal kararı sonrasında yeni bir
parselasyon işlemi yapma yoluna gitmiş ve yeni bir işlem için de plan
değişikliği gerekliliğini iddia etmiş bulunduğundan, bu gerekliliği
gerekçeleriyle ortaya koymak durumundadır.
Bu itibarla,parselasyon işleminin iptal gerekçeleri çerçevesinde
yargı kararının uygulanabilmesi için plan değişikliğinin önkoşul olup olmadığı
ve gerekliliği hususları irdelenmeksizin verilen idare mahkemesi kararında yasal
isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 2.4.2004 günlü,
E:2002/901, K:2004/486 sayılı kararının BOZULMASINA, 22,60 YTL. karar
harcı ile fazladan yatırılan 15,30 YTL harcın temyiz isteminde bulunana
iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 23.2.2007 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
[ Yukarı Dön ]
| · İnşaat ruhsatı düzenlenmesi kazanılmış hak için tek başına yeterli olmasa da mühürleme tarihindeki plana uygun inşaa edildiği binanın tümünün kazanılmış hakkının bulunulduğu hk.
İnşaat
ruhsatı düzenlenmesi kazanılmış hak için tek başına yeterli olmasa da mühürleme
tarihindeki plana uygun inşaa edildiği binanın tümünün kazanılmış hakkının
bulunulduğu hk.
Temyiz İsteminde Bulunan: ?
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : ? Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : İzmir 1. İdare Mahkemesince verilen 10.2.2005 günlü,
E:2004/1264, K:2005/121 sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmının usul
ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi ?ule Tataroğlu'nun Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü
ile kazanılmış hakkı gözetmeyen mahkeme kararının bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince
verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, ?, ? ada, ? parsel sayılı taşınmaza ilişkin inşaat ruhsatının dayanağı
olan imar planının yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine dayanaksız kaldığı
gerekçesiyle yapı ruhsatının iptali ve ruhsatsız yapının yıktırılmasına ilişkin
22.6.2004 günlü 2004/150 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle
açılmış, İdare Mahkemesince;taşınmaza ilişkin ruhsat ve dayanağı planın iptal
edilmesi üzerine idarece 9.8.2001 gününde bitmiş ve içinde oturulur durumda ise
de; inşaat ruhsatının yargı kararı ile iptal edilmiş olması nedeniyle bu kararın
uygulanması amacıyla ruhsatın iptalinin uygun olduğu, davalı idareden
yürürlükteki plana göre taşınmaz üzerindeki yapının ruhsata bağlanıp
bağlanamayacağının sorulduğu,gelen cevapta her ne kadar toplam inşaat alanı aynı
kalsa da, kat adedinin değişmiş olması nedeniyle 1 katın yıkılması, bodrum ve
zemin katların ise konut alanı değil ticari alan olduğundan fonksiyon
değişikliği yapılması halinde ruhsata bağlanabileceğinin belirtilmiş olması
karşısında inşaat ruhsatının iptali ile dava konusu işlemin 1. katın
yıktırılmasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle
davanın reddine, işlemin bodrum ve zemin kata ilişkin kısmında ise verildiği
tarihteki plana ve ruhsata uygun ve mühürleme tarihinde tamamlanmış olan
sözkonusu kısımların inşaat alanı ve kat adedi yönünden korunabileceği
anlaşıldığından, davacıya ruhsat almak için süre tanınmaksızın tesis edilen
işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu kararın
davanın reddine ilikin kısmı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacıya ait taşınmazın bulunduğu alanın 20.10.1989
onaylı planda Tercihli Konut Alanında kaldığı, B+Z+1 katlı yapı için 9.3.2000
günlü yapı ruhsatının düzenlendiği, yapının bu ruhsata dayanılarak tamamlandığı,
ancak, davacılara ait yapıya ilişkin ruhsat ve dayanağı imar planının İzmir
1.İdare Mahkemesinin 23.5.2001 günlü, E:2000/296, K:2001/464 sayılı kararıyla
iptaline karar verilmesi üzerine davalı idarece 9.8.2001 gününde bitmiş oturulur
durumda iken mühürlendiği,dava konusu işlemle de yapının ruhsatı iptal edilerek
yıkımına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacının yapısı için inşaat ruhsatının düzenlenmesi kazanılmış hak için tek
başına yeterli olmasa da İdare Mahkemesince iptal hükmünün verildiği tarihe
kadar ilgilinin hatası hilesi yada kusuru olmadan yapıya devam edilmesi
durumunda mahkeme kararının verilmesini takiben davalı idarece yapının
ruhsatının iptal edilerek inşaatın mühürlenmesi, bu aşamaya kadar gelmiş yapının
fiili durumunun da kazanılmış hak olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Olayda,davalı idarece yapı bittikten sonra yapının mühürlendiği, inşaatın o
tarihte yürürlükte olan imar planına uygun olarak inşa edildiği. anlaşıldığından
yıkım kararının alındığı tarihte davacının yapının tümü için kazanılmış hakkının
bulunduğunun kabulü zorunludur.
Bu durumda,yapı bittikten sonra inşaat ruhsatı iptal edilerek yapının
yıktırılmasına yönelik işlemin 1. kata ilişkin kısmında da hukuka uyarlık
bulunmadığından mahkeme kararının bu bölümünde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İzmir 1. İdare Mahkemesince verilen 10.2.2005 günlü,
E:2004/1264, K:2005/121 sayılı kararının temyiz edilen bölümünün BOZULMASINA,
22.90YTL- lira karar harcı, fazladan yatırılan 17.00- lira harcın ve yürütmenin
durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden 18.20 YTL harcın temyiz
isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine
19.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
[ Yukarı Dön ]
| · Aynı bağımsız bölüm içinde kalmak şartı ile bölme duvarlarının kaldırılması ruhsata tabi mi, iki ayrı bağımsız bölüm arasındaki duvarın kaldırılmasının ruhsata tabi mi
Aynı
bağımsız bölüm içinde kalmak şartı ile bölme duvarlarının kaldırılması ruhsata
tabi olmadığından iki ayrı bağımsız bölüm arasındaki duvarın kaldırılmasının
ruhsata tabi olduğu hk. Danıştay Altıncı Dairesinin 23.11.2005 gün ve
E:2004/124, K:2005/5760 sayılı kararı.
Temyiz İsteminde Bulunan: Yenimahalle Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : ?
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : Ankara 5. İdare Mahkemesinin 23.6.2003 günlü, E:2002/1273,
K:2003/852 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Elif Emel Çelik'in Düşüncesi: Ankara Büyükşehir
Belediyesi İmar Yönetmeliğine göre iki bağımsız bölüm arasındaki duvarın
kaldırılması ruhsata tabi olmayan basit tamir ve tadilat niteliğinde
olmadığından tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararının bozulması
gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı İbrahim Erdoğdu'nun Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince
verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, ? ada, ? sayılı parseldeki yapının 9 ve 12
numaralı bağımsız bölümlerde bulunan salonların arasındaki duvarın kaldırılarak
tek bağımsız bölüm haline getirildiğinin tesbiti üzerine 3194 sayılı Yasanın 32.
maddesi uyarınca tesis edilen yapının eski hale getirilmesine ve aynı Yasanın
42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin ? günlü, ? sayılı belediye
encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde
yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki
bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, Ankara Büyükşehir Belediyesi
İmar Yönetmeliğinin 86. maddesi uyarınca 9 ve 12 numaralı bağımsız bölümler
arasındaki salon duvarının kaldırılmasının ruhsata tabi olmayan basit tamir ve
tadilat kapsamında olduğu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19/2 maddesi
uyarınca bağımsız bölümleri ayıran duvarın taşıyıcı olmaması ve yapının
statiğine zarar vermemesi nedeniyle bitişik bağımsız bölüm maliklerinin
rızasıyla kaldırılabileceği, diğer kat maliklerinin rızasına tabi olmadığı
sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu
karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte olan, Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin
86. maddesinde, "Basit tamir ve tadiller ile
bahçe
tanzimleri, derinliği bir metreyi geçmeyen havuzlar, korkuluk, paratoner,
pergole, kameriye ve benzerlerinin yapılması, bu yönetmelikteki ve 634 sayılı
Kanundaki hükümlere aykırı olmamak, aynı bağımsız bölüm içinde kalmak, kullanım
amacını ve taşıyıcı unsurları değiştirmemek şartı ile bölme duvarlarının mesul
fen elemanları nezaretinde kaldırılması, gerek bunların gerekse
bahçe
duvarı, duvar kaplaması, baca, saçak ve benzeri elemanların tamirleri ruhsata
tabi değildir. " hükmü yer almıştır.
Anılan hüküm uyarınca, ancak aynı bağımsız bölüm içinde kalmak şartı ile bölme
duvarlarının kaldırılması ruhsata tabi olmadığından, olayda iki ayrı bağımsız
bölüm arasında kalan duvarın kaldırıldığının sabit olması karşısında anılan
tadilatın ruhsata tabi olduğu açıktır.
Bu durumda, iki bağımsız bölüm arasında kalan duvarın basit tamir ve tadilat
kapsamında olduğu ve ruhsata tabi olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin
iptaline karar verilmesine ilişkin mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Ankara 5. İdare Mahkemesinin 23.6.2003 günlü,
E:2002/1273, K:2003/852 sayılı kararının bozulmasına, 16,09 YTL karar harcı ile
fazla yatırılan 28,06 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın
adı geçen mahkemeye gönderilmesine 23.11.2005 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
(DAN-DER; SAYI : 112)
[ Yukarı Dön ]
| · Tarla ve sebze bahçesi olarak kullanılan taşınmazın 3194 sayılı yasanın 40. maddesinde belirtilen hususlar kapsamında değerlendirilmesinin olanaklı mı
Tarla ve
sebze bahçesi olarak kullanılan taşınmazın 3194 sayılı yasanın 40. maddesinde
belirtilen hususlar kapsamında değerlendirilmesinin olanaklı olmadığı hk.
Danıştay Altıncı Dairesinin 9.2.2005 gün ve E:2003/4482, K:2005/620 sayılı
kararı.
Temyiz İsteminde Bulunan :Odunpazarı Belediye Başkanlığı-ESKİ?EHİR
Vekili : Av. ?, Av. ?
Karşı Taraf : ?
İstemin Özeti : Eskişehir İdare Mahkemesinin 29.4.2003 günlü, E:2003/440,
K:2003/541 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri
bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği
savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Ömer Köroğlu'nun Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile
mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Ahmet Alaybeyoğlu'nun Düşüncesi : Mahkeme kararlarının temyiz
incelemesi sonucu bozulması halinde, yeniden verilecek kararlara karşı yapılacak
temyiz başvurularının bozma esaslarına uyulup uyulmadığı yönünden incelenmesi
mümkün olup, temyize konu mahkeme kararının Danıştay bozma kararında öngörülen
esaslara göre inceleme yapılarak verildiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını
gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Odunpazarı belediye encümeninin 11.1.2001 günlü, 104 sayılı işleminin
bahçe
duvarının belediye tarafından yapılıp masraflarının %20 fazlasıyla tahsil
edilmesine ilişkin bölümünün iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince,
Danıştay 6. Dairesinin 3.12.2002 günlü, E:2001/6052,K:2002/5732 sayılı bozma
kararına uyularak, davacıya ait 6 sayılı parselde bulunan arsanın çevresinde
bahçe
duvarı olmadığı, bu durumun, umumun sağlık ve selametini ihlal ettiği,
şehircilik ve estetik bakımdan çirkin görüntü arzettiği, toz ve dumana neden
olduğunun davalı idarece tespit edilmesi üzerine, 3194 sayılı Yasanın 40 ve
41.maddelerine göre
bahçe
duvarı yapılmasının yasa gereği olduğu, çevre düzenlemesi ve yeşillendirme
çalışmaları doğrultusunda 30 gün içinde
bahçe
duvarının yapılarak beyaz kireçle boyatılması gerektiği hususunun davacıya
bildirildiği, verilen süre içinde
bahçe
duvarının yapılmadığının belirlenmesi üzerine dava konusu işlemle
bahçe
duvarının belediye tarafından yapılarak masrafın %20 fazlasıyla tahsil
edilmesine ve aynı Yasanın 42.maddesi uyarınca da para cezası verilmesine karar
verildiği, davacının tarla ve sebze bahçesi olarak kullandığı taşınmazın 3194
sayılı Yasanın 40.maddesinde belirtilen enkaz, birikinti, gürültü ve duman
çıkaran tesis, hususi mecra, lağım, çukur, kuyu, mağara ve benzerleri kapsamında
değerlendirilmesinin olanaklı olmadığı, bu durumda, tarla ve sebze bahçesi
olarak kullanılan taşınmazın 3194 sayılı Yasanın 40.maddesi kapsamında
değerlendirilerek davacıya etrafına
bahçe
duvarı yapılması yükümlülüğünün getirilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık
bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar
davalı idarece temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu
Eskişehir İdare Mahkemesinin 29.4.2003 günlü, E: 2003/440, K: 2003/541 sayılı
kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin
1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi
yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının ONANMASINA, fazla yatırılan
11.970..000.-lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen
mahkemeye gönderilmesine 9.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
[ Yukarı Dön ]
| · 3194 sayılı İmar kanunu'nun 17. maddesine göre belediye taşınmazınını satışını nasıl yapılacak kim yetkili?
Temyiz
İsteminde Bulunan : Avcılar Belediye Başkanlığı - İSTANBUL
Vekili :
Av?.
Karşı Taraf
: ?
Vekili :
Av?.
İstemin
Özeti : İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 30.4.2003 günlü, E:2002/765, K:2003/586
sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın
Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay
Tetkik Hakimi İsmet Can'ın Düşüncesi : Uyuşmazlık konusu olayda belediye
hissesinin satışı konusunda 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 17. maddesindeki
koşulların bulunup bulunmadığı yönünden inceleme yapılmadan karar verilmiştir.
Bu nedenle
temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerekeceği
düşünülmektedir.
Danıştay
Savcısı İbrahim Erdoğdu'nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen
kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin
bulunması gerekmektedir.
Temyiz
dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Karar veren
Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve
dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava,
İstanbul, Avcılar, Cihangir Mahallesi, ? pafta, ? parsel sayılı 18395 m2
yüzölçümlü arsa ile ilgili olarak Avcılar Belediyesinin 2722/18395 hissesinin
satışına ilişkin 16.4.2002 günlü, 394 sayılı belediye encümeni kararının iptali
istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, dava konusu
işlemle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 17. maddesi kapsamında olduğu belirtilen
belediye hissesinin 2886 sayılı Yasanın 45. maddesi uyarınca ihaleyi kazanan
?'ya satılmasına karar verildiği, 1580 sayılı Belediye Kanunu'nun 70. maddesinin
11. bendine göre belediyeye ait bir gayrimenkulün satışı hakkında belediyenin
karar organı olan belediye meclisi tarafından karar verilmesi gerekirken
belediye encümeni tarafından tesis edilen dava konusu işlemde yetki yönünden
hukuka uyarlık bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş;
bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1580 sayılı
Belediye Kanununun 70.maddesinin 11.fıkrasında, yararı umuma ait belediye
taşınmaz mallarının bir hizmete tahsis edilmesine, tahsis yer ve amacının
değiştirilmesine veya gelir getiren bir mülk haline dönüştürülmesine belediye
meclislerinin karar vereceği hüküm altına alınmıştır. 2886 sayılı Devlet İhale
Kanunu'nun uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 1.maddesi hükmü uyarınca
belediyenin özel mülkiyetinde olan taşınmazların satışı Devlet İhale Kanununda
yazılı hükümlere tabidir. Yine aynı Kanununun 13.maddesi gereğince de
belediyelere ait ihaleler belediye encümenince yürütülmektedir. Dolayısıyla
belediyenin özel mülkiyetinde olan bir taşınmazın 2886 sayılı Yasa hükümlerine
göre yapılacak ihale suretiyle satışının önce belediye meclisince uygun
bulunması, buna dayalı olarak da ihalenin belediye encümenince yürütülmesi
gerekmektedir.
3194 sayılı
İmar Kanunu'nun 17.maddesinin 3.fıkrasında ise, Belediye veya Valilikler ile
şüyulu olan müstakil inşaat yapmaya müsait bulunan imar parsellerinde, belediye
veya valiliklerin hisselerini parselin diğer hissedarlarına bedel takdiri
suretiyle satmaya, ilgililer satın almaktan imtina ederse şüyuunun izalesi
suretiyle sattırmaya yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Dosyanın
incelenmesinden, İstanbul, Avcılar, Cihangir Mahallesi, ? pafta ? parsel sayılı
18395 m2 yüzölçümlü taşınmazın 2722 m2 lik kısmın davalı idarenin hisseli olarak
malik bulunduğu, imar planında
Taks=0,50,
Kaks:1.00 ve ifraz şartı minumum 3000 m2 olup, bu hissenin müstakil yapılaşmaya
elverişli bulunmadığı, parsel hissedarlarının 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 17.
maddesine dayanılarak belirlenecek arsa değeri üzerinden belediye hissesini
satın almak istedikleri, davalı idarece belediye meclisinin 7.4.1994 günlü, 29
sayılı kararına istinaden belediye hissesinin satış işlemlerine 11.3.2003 günlü
başkanlık onayı ile başlandığı, belediye encümeninin 19.3.2003 günlü, 305 sayılı
kararı ile idarece belirlenen muhammen bedelle 3194 sayılı Yasanın 17. maddesine
dayanılarak 2886 sayılı Yasanın 45. maddesine göre ihaleye çıkarıldığı ve dava
konusu işlemle ihale suretiyle satışının gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
3194 sayılı
Yasanın 17.maddesinin 3.fıkrasına göre yapılacak olan satışlar Devlet İhale
Kanununa tabi olmadığına göre belediye meclisinin satış için önceden karar
alması gerekmediğinden müstakil inşaat yapmaya müsait olan parseldeki hissenin
diğer hissedara İmar Kanunu uyarınca satışında belediye encümenleri yetkili
bulunmaktadır.
Bu durumda, 5860 parsel sayılı taşınmazdaki belediye hissesinin satışına ilişkin
olarak 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 17. maddesindeki şartların bulunup
bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre yeni bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan
nedenlerle İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 30.4.2003 günlü, E:2002/765,
K:2003/586 sayılı kararının BOZULMASINA, 16,09 YTL (16.090.000.-TL.) karar harcı
ile fazladan yatırılan 11,97 YTL (11.970.000.-TL.) harcın temyiz isteminde
bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 11.7.2005 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
[ Yukarı Dön ]
|
|
|
|
|
|
|